Turk Muzigimizin Gelisimindeki En Onemli Problem:
Yerlesim Duzeni (Orkestrasyon)


Bir muzik sanat dalinin gelisiminde pek cok etken rol oynamaktadir. Evrensel muzigin olusmasi bu etkenlerin bir araya getirilmesine baglidir. Bu etkenleri siralayacak olursak, dort onemli teknikle karsilasiriz. Bunlar icra teknigi, yorum teknigi, muzik orgu teknigi (armonik kurallar) ve calgilarin yerlesim teknigidir.

Turk muziginde, uzun yillardir cok seslilik ve tek seslilik tartismalari yapilmaktadir. Turk muziginin esasi nedir? Turk muzigini bati muziginden ayiran ozellikler nelerdir? Turk muzigi bugune kadar, nicin tek sesliligi tercih etmistir? Yapilan cok seslilik uygulamalari, nicin bazi icracilar ve besteciler tarafindan makbul sayilmamaktadir? Bu sorulara gelecek makalemde deginmek istiyorum. Ancak su kadarini soylemek isterim. Cok seslilik, bir muzik dalinin gelismesini saglayan tek etken degildir. Sanat muziklerinin gelismelerindeki en onemli rolu calgilar yuklenir. Calgilamaya onem vermeyen bir muzigin gelismesi ve evrensel boyutlara ulasmasi mumkun degildir. Bati'da evrensel sanat muziginin olusmasinda bu yaklasim en buyuk rolu oynamistir. Bir muzik eserinin yorumlanmasinda, ses ve calgilarin gorevlendirilis duzeni olarak tanimlayabilecegimiz yerlesim duzeninin (orkestrasyonun) onemi, bizde hala anlasilmis degildir. Sanat muzikleri ister tek sesli, ister cok sesli olsun mutlaka bilimsellige dayanan bir yerlesim duzenine ihtiyac gosterirler.

Nasilki toplumdan ferde, fertten topluma uzanan ve birbirine bagli bir etkilesim alani mevcutsa, kullanmis oldugumuz calgilarla beste arasinda da ayni baglantilar soz konusudur. Bu baglantilar besteci ve yorumcu tarafindan olusturulur. Iyi bir muzik eserini yazabilmek ve yorumlayabilmek, herseyden once insan sesinin ve calgilarin bilincli olarak kullanimina baglidir. Calgilarin teknik imkanlarinin, genliklerinin, tinisal ve renksel ozelliklerinin bilimsel metotlarla arastirilmasi I.T. U. Turk Muzigi Devlet Konservatuvarinda yapilmis ve halen gelistirilmektedir. Calgilarin "Yerlesim duzeni" konusunda bestecilere buyuk gorev dusmektedir. Eserin yazilmaya baslamadan once calgilarin yerlesim duzeni yapilmalidir. Ne icin muzik yapildigi, hangi calgilarin kullanilacagi, bir tek calgi icin dahi olsa bunun hangi calgi icin yorumlanacagi kesinlikle belirtilmelidir. Cunku muzik tek sesli de olsa belirli bir yerlesim duzeni icin bestelenmelidir. Her calginin teknik ozelligi, tinisal yapisi, genligi ve ses sahasi birbirinden farklidir. Ornegin ayni eserin kanun ve kemence ile ayri ayri icrasini dusunelim. Bu iki calginin farkli tinsal yapilarindan (kaloritlerinden) ve farkli tekniksel ozelliklerinden dolayi eserin yorumu ve izleyicilerde biraktigi etki farkli olacaktir. Yillar once, I.T.U. Fizik laboratuvarinda, calgilarin ses yogunluklarinin olcumuyle ilgili bir arastirma yaptim. Bu arastirmanin matematiksel hesaplarinda kursu baskani Prof. Dr. Avadis Hacinliyan'in buyuk katkisi olmustur. Arastirmada cok ilginc sonuclarla karsilastik. Ornegin mizrapli sazlardan kanun en fazla ses yogunluguna sahip olan calgi olarak karsimiza cikti. Buna karsilik ud ses yogunlugu en zayif olan calgidir. Tanburun ses yogunlugu ise kanuna gore oranlarsak iki kat daha zayiftir. Desibelle yapilan bu olcumlerde; kanunun orta oktav ses yogunlugu +2.21 desibel. tanburun orta oktav ses yogunlugu -6.66 desibel, udun orta oktav ses yogunlugu -13.70 desibel oldugu tespit edildi. Bundan cikan sonuca gore, bu uc calgiyi bir eserin icrasinda kullanirsak, udun sesi tamamen kaybolacak, kanun her iki calgidan daha guclu olarak isitilecektir. Cunku kanunun ses yogunlugu hemen hemen udun ses yogunlugunun uc kati, tanburun ses yogunlugunun iki katidir. ( Olcum sonuclari calginin yapildigi agacin cinsine,kalitesine ve olcumun yapildigi laboratuvarin akustigine bagli olarak kucuk farkliliklar gosterebilir.) Bu nedenle yerlesim duzeninde bu uc calgiyi beraber icra etmek istiyorsak, bir kanun, iki tanbur, uc ud kullanmamiz gerekecek. Boylece tinsal balansi saglamis olacagiz. Bu balans , yerlesim duzeninide icra edilen butun calgi gruplari icin goz onune alinmalidir. Butun calgi ve calgi gruplari arasinda tinisal denge olmalidir. Yerlesim duzeninde bir diger sorun, calgilarin oturtum duzenidir. Ornegin, mizrapli calgilardan tanbur, ud ve baglama ailesinde, ses yogunlugu sap bolgelerinde 0'dir. Dolayisiyla, yerlesim duzeninide bu calgilarin govde bolumlerinin disariya dogru oturtulmasi gerekir.

Nefesli calgilardan neyin ses yogunlugu +0,27 desibeldir. Asagi yukari kanunun yari ses yogunluguna sahiptir. Flut ve klarnetin ise cok altinda kalmaktadir. Fakat flut ve klarnette en kucuk nuanslar dahi kolaylikla uygulandigi icin ney ile birarada rahatlikla kullanilabilirler.

Yayli calgilardan dort telli kemence hemen hemen kemana es degerde ses yogunluguna sahiptir. Keman ile ses sahalari da aynidir. 3 telli kemence daha zayif ses yogunluguna sahiptir. Bu calgilarin ses yogunluklarinin siddeti yayin yonune baglidir.

Yerlesim duzeninde dikkate alinacak faktorler sunlar olmalidir:

  1. Icra edilen calgilarin teknik ozellikleri, birbirleriyle tinisal uyusum ve zitliklari goz onune alinmalidir. Calgilarin orjinal renklerinin korunmasina calisilmalidir. Ornegin tanburla klarnetin bir arada icrasi, tanburun orjinal tinisinin kaybolup gitmesine sebep olur. (Mikrofonsuz)

  2. Calgi gruplarinin tespit edilmesi ve kesin olarak sayilarinin belirlenmesi gerekir. Boylece tinisal denge korunmus olacaktir.

  3. Calgilarin butun teknik imkanlarindan yararlanmalidir. Bu imkanlari izleyicilere gostermek icin zaman zaman calgilara solo gorevi verilmelidir.

  4. Calgilarin gruplandirilmasinda bir diger onemli nokta , ses sahalaridir. Ayni ses sahasindaki calgilar ayni grupta toplanmalidir. Ornegin pianoya gore udun ses sahasi 880 La'ya kadar cikar. Halbuki kanun ve tanbur 4 ses daha yukariya Re'ye kadar cikar. 3 Telli kemence de 880 La'dan yukariya cikamaz. Eger bu dort calginin birlikte icrasi dusunuluyorsa, eserin bu calgilarin ses sahasina uygun olarak bestelenmesi gerekir. Veya ayri gruplarda ayri gorevler verilebilir. Violonsel ile ud ayni ses sahasina esittir. Dolayisiyla bu iki calgi ayni gorevi paylasabilirler.

  5. Calgilarin armonik ve melodik yapiya gore yerlesim duzeninde kullanilmalari bir baska onemli konudur. Ornegin uzun seslerle (keman ailesi veya nefesli calgilar ile) arka planda basit armonik yapiyi saglamak. Ritmik muzikal yapi icin yayli calgilarin, tanbur, ud, kanunun ve tezeneli sazlarin zaman zaman "pizzicato olarak kullanilmasidir. Melodiyi yuklenecek calgilar tespit edilerek yerlesim duzeninde yerleri belirlenmelidir.

Bilincli bir yerlesim duzeni muzigimize cok sey kazandiracaktir. Calgilarin anlamli birlesimler olusturmalari eserlerimize bambaska bir yorum getirecektir. Tur, usul ve makam yonunden gittikce zayiflayan, kisirlasan muzigimizin yeniden layik oldugu yere gelmesi, bu konuya verilen onemle mumkundur.

Sanat ancak kendini yenileyip gelistirdigi surece yasar. Yenilenmiyen bir sanat olmeye mahkumdur. Yaraticilik sanatin ilacidir. Muzikte yaraticilik ise her yonuyle bilincli ve yeni eserler ortaya koymakla olur. Gelisiguzel yerlesim duzeni muzigimizin icrasinda derin yaralar acmaktadir. Bu konuda bestecilerimize, yorumcu ve icracilarimiza buyuk gorev dusmektedir. Bestecilik egitimi bu yuzden buyuk onem tasimaktadir. Bestecilik ogrenimi deneysel besteleme tekniklerinin, orkestralama ve eser cozumleme gibi temel bilgilerin yanisira, Turk muzigine daha genis bir acidan bakabilmeyi saglamalidir. Boylece besteciligi tum detaylari ve teknigiyle ogrenen aydin bestecilerin amaci bilincli bir "yerlesim duzeni" ve "ozgun eser" olacaktir. Aydin besteciler, kendilerinden onceki gelenege, kendi birikim ve calismalarindan da ekliyerek sanatimizin gelismesine katkida bulunacaklardir. Butun kalbimle inaniyorum ki muzigimiz gercek yaraticilarinin elinde yukselecek ve evrensel boyutlara erisecektir. Diger yonden, gelenegimizin kotu bir kopyasi olmaktan oteye gitmeyen, temcit pilavi gibi ayni tur, ayni makam ve ayni usullerden olusan parcalarin omru, kelebegin omrunden daha uzun degildir.

Bestecilik cok boyutlu dusunmeyi, muzigi cok iyi bilmeyi gerektiren, buyuk bir caba ve ozveri isteyen yuce bir amactir. Ucuz ve gunluk yaklasimlarla ciddi ve evrensel muzigin bagdasmasi imkansizdir. Geleneksel muzigimizin, bilincli, aydin besteci ve yorumcularimizin elinde, dunyadaki evrensel yerini alacagindan hickimsenin kuskusu olmasin...


Ayla Varol Clark (ITU Konservatuar '86) <[email protected]>



Sonraki
Onceki
Icindekiler
Kapak