Kategori: Prof. Dr. Rıdvan Karluk

  • PAPAZI DÖVDÜRTMEYECEKTİK AMA

    PAPAZI DÖVDÜRTMEYECEKTİK AMA

    Üç arkadaş bir yaz günü yaya olarak yolculuk yapmak zorunda kalırlar. Üçü de bu toplumun birer parçasıdır.

    Biri Türk, biri Kürt, diğeri de Ermeni.

    Ama Ermeni olan aynı zamanda papaz.

    Hava çok sıcak, bir süre sonra yolda susarlar.

    Etrafta su yok.

    Bağların da olgun zamanı.

    “İki salkım üzüm yiyelim de ağzımız ıslansın,” diye bir bağa girerler.

    Bağın sahibi bir Türk ama onu görememişler.

    “Kaç paraysa veririz,” diyerek yemeye başlamışlar.

    Bu sırada bağın sahibi gelmiş.

    Bakmış üç kişi üzümünü yiyor.

    Fena bozulmuş ama üç kişiyle de başa çıkamayacağını düşünmüş.

    Birine bakmış, kıyafetinden Ermeni ve papaz olduğu belli.

    Diğerine bakmış, konuşmasından Kürt olduğunu anlamış.

    Üçüncüsü de Türk.

    Dönmüş Ermeni’ye,

    “Bak bu adam Türk, yesin malımı.

    Benim kanımdandır.

    Helali hoş olsun.”

    “Bu da Kürt’tür ama din kardeşimdir.

    Sen niye yiyorsun benim üzümü mü?” demiş.

    Bu laf, üzerlerine sorumluluk yüklenmeyen

    Türk ve Kürt’ün çok hoşuna gitmiş.

    Adam, papazı bir güzel dövmüş.

    Kıpırdayacak hal bırakmamış, yere uzatmış.

    Bağ sahibi biraz sonra Kürt’e dönmüş.

    “Müslümansın da niye sahipsiz bağa giriyorsun.

    Bu adam benim kanımdan, yediyse afiyet olsun,

    Çünkü o Türk’tür, kardeşimdir” diyerek bir güzel onu da dövmüş.

    Bu durum Türk’ün hoşuna gitmiş.

    Biraz sonra Türk’e dönmüş ve “Tamam anladık Türk\’sün,

    Aynı kandanız, aynı dindeniz ama sahibi olmadan başkasının

    bağına girilir mi?” diyerek Türk’e de vurmaya başlamış.

    Türk yumrukla yere yuvarlanınca Kürt’e dönmüş ve

    “Biz,” demiş “papazı dövdürmeyecektik.”

    Kıssadan hisse çıkarmak için benim yorum yapmama gerek kaldığını sanmıyorum.

    Herkes ne anlıyorsa, ona göre doğru odur.

    Fakat ortada sadece bir doğru vardır.

    Ama,

    Düşündüğünüz,

    Söylemek istediğiniz ,

    Söylediğinizi sandığınız ,

    Söylediğiniz ,

    Karşınızdakinin duymak istediği,

    Duyduğu ,

    Anlamak istediği ,

    Anladığını sandığı ,

    Anladığı,

    arasında fark olduğunu hiçbir zaman unutmayınız.

    Prof. Dr. S.Rıdvan Karluk
    Anadolu Üniversitesi