Prof. Dr. Anıl Çeçen
Hukuk profesörü, akademisyen, fikir adamı, yazar, gazeteci, STK yöneticisi, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) kurucuları ve genel başkanlarından. 24 Mayıs 1948, Ankara doğumlu. Anıttepe İlkokulu (1958), Ankara TED Koleji (1966) ve Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi (1970) mezunu. 1971’de avukatlık stajını tamamlayarak Türkiye ve Ortadoğu Enstitüsüne (TODAİE) asistan oldu.
I2 Mart döneminde o dönemin hükümeti tarafından hazırlanan İdari Reform komisyonunda merkezi idare sekreterliği görevinde bulundu. I990 yılı sonrasında 2013 yılına kadar TODAİE yönetim kurulunda üniversite temsilcisi olarak görev yaptı. Üniversite dergilerinde çeşitli bilimsel araştırmaları yayınlandı.
Üniversite öğrenciliği yıllarından başlayarak Ulus, Barış, Halkçı, Yenigün, Güneş ve Ayyıldız gazetelerinde araştırmacı ve köşe yazarı olarak çalıştı. 1970-1978 arasında arkadaşlarıyla birlikte Kemalist ideolojinin aylık “Adım” dergisini çıkardı. Sonraki yıllarda ise “Halkevleri” dergisini yayımladı, derginin genel yayın yönetmenliğini üstlendi.
1972 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesine asistan olarak geçti, öğretim üyesi olarak görev yapmaya başladı. Aynı yerde 1978 yılında Genel Kamu Hukuku alanında doktorasını tamamladı. Doçentliğe yükseldiği 1984’te üniversitedeki görevinden ayrılarak serbest avukatlığa başladı.
Bu dönemde 1972-1978 yılları arasında Halkevleri Atatürk Enstitüsü Genel Sekreterliği görevini üstlendi. 1974-1978 arasında Halkevleri Dergisi’nin genel yayın yönetmenliğini yaptı. 1972-1978 arasında Halkevleri Atatürk Enstitüsü Genel Sekreterliğini, 1975-1977 yıllarında Halkevleri 2. Başkanlığını, 1974-1978 arasında UNESCO Eğitim Komitesi sekreterliğini, 1976-1986 yılları arasında Sanat Kurumu Başkanlığını yürüttü. Bu kurumun başkanı olarak başkentte önemli kültürel etkinlikleri yerine getirdi.
1990 yılında arkadaşları ile beraber Atatürkçü Düşünce Derneği’ni kurdu ve önce kurucu genel sekreter, daha sonra da genel başkan yardımcısı olarak on yılı aşkın bir süre bu derneğin yönetiminde bulundu ve yurt düzeyinde örgütlenmesinde fiilen görev yaptı .Son yıllara kadar derneğin üst düzey yönetiminde etkin çalışmalarda bulundu .
1980’li yıllarda üniversitelerde YÖK düzenine geçilirken üniversiteden ayrılmak zorunda kalmıştı.1985 yılında dışarıdan sınava girerek Genel Kamu Hukuku alanında doçentlik unvanını kazandı. On yıllık avukatlık döneminden sonra 1990 yılı başında Danıştay kararı ile üniversiteye dönerek Genel Kamu Hukuku dalında Profesör oldu. Bu yıldan sonra yoğun öğretim programları yürüterek, üniversitede Genel Kamu Hukuku ,İnsan Hakları, Siyaset Bilimi, Devlet ve Jeopolitik, Atatürk ilkeleri ve Cumhuriyet tarihi alanlarında çeyrek yüzyıla yaklaşan bir süreçte dersler verdi . Ankara Hukuk Fakültesinin yanı sıra on yıla yakın bir süre Gazi Üniversitesi Hukuku Fakültesinde de Genel Kamu Hukuku dersleri verdi .
1992-1996 yılları arasında Kültür Bakanlığı danışmanı olarak görev yaptı. Aynı süre içinde Birleşmiş Milletlere bağlı olan WIPO isimli uluslararası düşünce hakları kurumunda Türkiye delegesi olarak görev yaptı. Uluslararası alanda telif haklarının geliştirilmesi ile ilgili çeşitli toplantılarda Türkiye’yi temsil etti .
1997-2000 yılları arasında Başbakanlık çatısı altında İnsan haklarından sorumlu devlet bakanlığı danışmanı olarak görev yaptı .İnsan hakları yüksek kurulunun oluşumunda ve Başbakanlık çatısı altında insan hakları ile ilgili birimlerin kurulmasında çeşitli görevler yaptı. Türkiye’nin insan hakları sorunlarının çözümü doğrultusunda çeşitli raporlar ve tasarılar hazırladı. Uluslararası insan hakları konferanslarında Türkiye Cumhuriyetini delege olarak temsil etti.
1990 yılında bir grup Türkoloji ve Hungaroloji uzmanı ile birlikte Türk-Macar Dostluk Derneği’ni kurdu. Yirmi yılı aşkın bir süredir bu derneğin başkanı olarak Türkoloji’nin halen merkezi konumundaki Macaristan ile Türkiye’nin ilişkilerinin geliştirilebilmesi için çeşitli ortak çalışmalarda bulundu.
Prof. Dr. Anıl Çeçen, halen Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Genel Kamu Hukuku anabilim dalı başkanı ve gene aynı fakültenin Kamu Hukuku bölümü başkanı olarak görev yapmakta; lisans eğitimi çalışmalarının yanı sıra geleceğin öğretim üyelerini yetiştirebilme doğrultusunda lisansüstü çalışmalara da ağırlık vermektedir .
2000’li yıllarda başkent Ankara’da Türkiye’nin ilk ulusal düşünce kuruluşu olan Avrasya Stratejik Araştırmalar Kurumunun kurucusu oldu ve beş yıl süre ile bu kurumun yönetiminde görev aldı. Aynı kuruluşun çıkardığı Avrasya Dosyası dergisinin yazı kurulu üyeliğinin yanında Türk Hukuk Kurumu, Sanat Kurumu, Türk Devrim Kurumu, Atatürkçü Düşünce Derneği, Halkevleri, Dil Derneği, Edebiyatçılar Derneği üyeleri arasında yer aldı.
Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsünde (TODAİE) 25 yıl süre ile yönetim kurulu üyesi olarak görev yapan Prof. Dr. Anıl Çeçen’in hukuk, siyasal bilgiler, siyaset bilimi, jeopolitik ve stratejik konularda ile kültürel konularda Adım (1960-70), Halkevleri (1971-78), Ulus (1969), Barış (1971), Yeni Ulus (1972), Yeni Halkçı (1973), Akis (1986), Yenigün, Güneş (1988-89), Ayyıldız, Sosyal Demokrat (1990), Avrasya Dosyası, Stratejik Analiz , Jeopolitik, 2023, Müdafai Hukuk, Düşün Yazıları, Yankı gibi aylık dergilerde düzenli olarak üç yüzden fazla makalesi yayımlandı. Ayrıca haftalık yayınlanan ULUS gazetesinde beş yıl süre ile siyasal konularda makaleler yayımladı. Halen kemalistyaklasim.info isimli internet sitesinde beş yüzü aşkın makalesi yayınlanmaktadır. Genel Kamu Hukuku, siyaset bilimi , Atatürk,cumhuriyet tarihi ,jeopolitik,ve strateji alanlarında otuza yakın kitabı yayınlanmıştır.
ESERLERİ:
Sendikalizm (1970), Türkiye’de Sendikacılık (1973), Adalet Kavramı (1981), Sosyal Demokrasi (1984), Tarihte Türk Devletleri (1986), Düşünce Hukuku (derleme, 1995), Düşünce Hukuku Fikir ve Sanat Eserleri Mevzuatı Sinema ve Video Eserleri Mevzuatı Sözleşmeler (1995), Atatürk ve Cumhuriyet (1995), Kültür ve Politika (1996), Ulusal Sol (1997), Kemalizm (1998, yeni bas. 2006), Atatürk ve Avrasya (1999), İnsan Hakları Rehberi (1999), Atatürk’ün Kültür Kurumu Halkevleri (2000), İnsan Hakları (2000), Türkiye Cumhuriyeti Ulus Devleti (2001), Çeçenistan Dosyası (2002), Türkiye Cumhuriyeti Ulus Devleti (2002), Ulusal Sol (2005), Kıbrıs Çıkmazı (2005), Türkiye ve Avrasya (2006), Türk Devletleri (2006), Türkiye’nin B Planı (2007), Kıbrıs Çıkmazı (2008), Türkiye’nin Avrupa Macerası (2008), Güncel Kemalizm (2009), ADD’nin Kitabı (2010), Günümüzde Atatürkçülük (2013), Türkiye’nin Birliği (2013), Türkiye ve Balkanlar (2015), Kapitokrasi (2015), Türkiye’nin Konumu (2015), Ankara Savunması (2017).
-
CUMHURİYET’İN KAZANIMLARINI KORUMAK
Cumhuriyet’in Türkiye gibi dünyanın tam ortasında yer alan ve her türlü siyasal gelişmenin siyasal ve ekonomi yönleriyle birlikte, üç kıtanın kesişme noktasında devreye girdiği ve bölgeye yansıyan çeşitli olaylar ve gelişmeleri etkileyerek, merkezi coğrafyanın ciddi olarak karışıklıklara maruz kalmasına yol açmaktadır . Üç kıta üzerinden siyasal rüzgarlar esmeye başladığı zaman bütün rüzgarlar karışmakta ve her…
-
SAVAŞ İLE BARIŞ ARASINDA
Rusya’nın en büyük yazarlarından birisi olan Dostoyevski, bugünlerde savaş ve barış süreçleri açısından son derece güncelleşen yeni bir konuma sahip olarak dünya kamuoyunda gündeme gelmektedir. Bir yanda yirminci yüzyılın bilimsel, kültürel ve sosyal birikimleri daha ileri bir uygarlık yaratabilmek için kullanılmaya çalışılırken, diğer yandan da insanlığın uzaya açılması aşamasının gündeme gelerek insanlığın dikkatinin hiç bilinmeyen…
-
HEMŞEHRİ DERNEKLERİYLE ULUSAL KURTULUŞA DOĞRU
Dünya çok hızlı bir dönüşüme doğru yönlendirilirken ,önce geçmişten gelen eski yapıların tasfiyesi girişimlerinin gündeme geldiği ve daha sonraki aşamada bunların yıkılmasıyla beraber açılan alanların yeni yapılanmalara doğru yönlendirildikleri görülmektedir .Son elli yılda bütün dünya ülkelerindeki kentlerin elli ile yüz katlı binalar arasında değişen çok katlı gökdelenler üzerinden yeni yerleşim alanları olarak belirlendikleri ortaya çıkarken…
-
YERELLEŞME VE ÜNİTER DEVLET
Türkiye Cumhuriyeti yirmi birinci yüzyılın içine doğru ilerlerken , bütün dünyada yeni bir çizgide yerelleşme rüzgarları estirilmektedir . Küresel emperyalizmin bütün dünya kıtalarına egemen olmaya çalıştığı ve bu doğrultuda geçen yüzyıldan gelen hegemonya rüzgarları estirilirken diğer yandan da bu durumun tamamen tersi bir doğrultuda yerelleşme ve bölgeselleşme gibi yeni siyasal yapılanma çabaları ve girişimleri birbirini…
-
TARİHTE TÜRK – MACAR YAKINLIĞI
TÜRKİYE ve Macaristan bugünün dünya haritası üzerinde yer almakta olan iki ayrı devlettir Üzerinde kurulu bulundukları toprakları uluslararası geçerli hukuk kurallarına dayanarak kendi ülkeleri olarak ilan eden bu iki ulus devlet, dünya karalarının orta alanlarında kurulmuş ve Birinci Dünya savaşı sonrasında çizilmiş olan yeryüzü haritalarında son derece önemli merkezi konumlara sahip bulunan Türkiye ve Macaristan, bugünün…
-
BRiCS DUVARI EMPERYALİZME KARŞI
Son aylarda birbiri ardı sıra gündeme gelen uluslararası kongreler ve toplantılar sürüp giderken ,bugünkü dünya siyaseti normal koşulların ötesinde gelişmeler göstermektedir .Ülkeler ve devletler arası ilişkiler geçmiş dönemlerdeki gelişmelerin devamı olarak sürüp giderken, dünyanın değişik kıtalarında birbiri ardı sıra öne çıkan toplantılar ve kongreler üzerinden dünya siyasetinin eskisinden farklı çizgilerde gelişmelerin yönlendirmesiyle birlikte , yeni…
-
HEM HERŞEY DEĞİŞECEK HEM DE TÜRKİYE DEĞİŞMEYECEK
Geçenlerde bir resmi toplantı sonrasında dünyada ve Türkiye’de değişimin , gündeme geldiği bir aşamada ,bu konu ile ilgili konuşmalar yapılırken , milliyetçi kuruluşların birisinin başında bulunan bir yönetici konu ile ilgili açıklamalar yaparken “ Her şey değişiyor ,inşallah Türkiye değişmez “başlığını kullanarak açıklamalar yapıyordu . Son genel seçimlerin ardından siyasal partiler arasında değişim kendiliğinden gündeme…
-
ANKARA KRİTERLERİ
ANKARA , Türkiye Cumhuriyeti ulus devletinin başkenti olarak , devletin bütün kamu kurumlarını ve devlet dairelerinin hepsini bir bütünlük içerisinde , kendi bünyesinde barındıran önde gelen bir merkez yapılanmasına sahip bulunmaktadır . Ankara bu kendine özgü durumu ile birlikte aynı zamanda dünyanın önde gelen merkezi coğrafyasının da önde gelen bir başkenti olarak bir çok özellikleri…
-
CUMHURİYETİN 100. YILINDA 100 İL VE 1000 İLÇE
Cumhuriyetin yüzüncü yılında , Türkiye cumhuriyeti genel seçimlerini yenilerken , gelecek yüz birinci yılda da yerel seçimlerini tamamlayacaktır . İki seçim arasında yüzüncü yılını kutlamaya hazırlanan Türkiye Cumhuriyeti devleti ,yüzyıl değişimi ile birlikte yeni bir çağ değişimi ile karşı karşıya kalmakta ve bu doğrultuda ortaya çıkan yeni koşullar çerçevesinde ve böylesine önemli bir…
-
YANLIŞ STRATEJİLER İLE SEÇİMLER KAZANILAMAZ
Türkiye Cumhuriyeti kuruluşunun yüzüncü yıldönümünde yaşanmakta olan yoğun siyasal trafiğin yanı sıra bir de genel seçimler ile uğraşmak zorunda kalmıştır . İçinde bulunduğumuz yıl itibarıyla devletin ve siyasal rejimin yüzyıllık bir süreç içinde kendisini yenileyerek yoluna devam etme sürecinde Türkiye Cumhuriyeti kendisini var etmek ve bu doğrultuda ilelebet payidar kalabilmek uğrunda zorunlu olan adımları atmak…
-
SEÇİMLER TÜRKİYE’NİN EKSENİNİ BOZUYOR
Türkiye son derece bir hızlı bir atmosferde pupa yelken genel seçimlere doğru sürüklenirken ortaya çıkan siyasal olayların ve bunlara bağlı olarak gündeme gelen gelişmelerin ne anlamlara geldiği ve bundan sonraki aşamalarda ,ne gibi olaylar ve tepkilerle karşılaşılacağı konularında, kamuoyu önünde bir netleşme olmadığı gibi, bu durumun tamamen aksi yönlerde ortaya çıkacak belirsizlikler üzerinden kaos yaratan…
-
TÜRKİYE VE ILIMLI İSLAM
Türkiye Cumhuriyeti laik ve çağdaş bir ulus devlet olarak , ılımlı İslam anlayışını savunan ve dinsel bir gelenekten gelen Müslüman demokrat bir siyasal parti tarafından çeyrek yüzyıllık bir zaman dilimi içinde yönetilmektedir .Batı ülkelerinde görülmeyen bir biçimde gündeme gelen bu demokratik siyasal gelişme ,Türk devleti üzerinden hem İslam dünyasına hem de diğer devletlere örnek olmuştur.…
-
KEMALİZM‘İN SOL İLE SINAVI
Türkiye Cumhuriyeti üç dünya arasında kurulmuş bir merkezi devlettir .Avrupa’nın yanında , Avrupa modeline yakın bir devlet kurulmuştur ama batı tipi liberalizm kabül edilmeyerek ,Avrupa’nın dışında kalınmıştır .İslam dünyasının içinde Müslüman halk çoğunluğuna dayalı bağımsız bir devlet kurulmuştur ama devlet İslam devleti olarak değil laik bir yapıda oluşturulmuştur .Sovyetler Birliğine komşu ve sınırdaş bir…
-
CUMHURİYET SENATOSU ACİLEN KURULMALIDIR
Yirminci yüzyılın ikinci yarısına doğru Türkiye bir askeri müdahale ile karşılaşınca ,Millet Meclisi yerine bir kurucu meclis kurulmuş ve ülkenin önde gelen bilim adamları ve uzmanlardan seçilen bir üst düzey kadro ,Türkiye Cumhuriyetini yirmi birinci yüzyıl üzerinden gelecek asırlara taşıyacak bir düzeyde yeni bir anayasa yapılarak yürürlüğe konmuştur .Türkiye’nin önde gelen üniversite hocaları ve hukuk…
-
TÜRKİYE‘DE YÖN HAREKETİ
Türkiye Cumhuriyetinin yüz yıllık yaşamı boyunca her alanda farklı görüşler ortaya çıkmış ve bunlar zaman içerisinde düşünce hareketlerine dönüşünce ,siyasi ve edebi akımlar ülkenin düşünsel tarihini oluşturmuşlardır . Osmanlı devleti döneminde başlayan düşünce akımları merkezi devletin yönetiminde ve yönlendirilmesinde etkin olmuşlar ,ayrıca bu doğrultuda öne sürülen fikirler ve yaklaşımlar dünyanın merkezi coğrafyasında siyasal yönlendirmeler …
-
TÜRKİYE‘NİN YENİ YÖNÜ MERKEZİ YÜKSELİŞ
Dünya uzayda gidip gelen bir yerküre olarak evrenin başından bu yana var olmuş ve her dönemde uzaysal boyutlar doğrultusunda hareket ederek hem biçim değiştirmiş, hem de yeni ortaya çıkan uzay yapılanması içinde yerini almıştır .Bazı araştırmacılara göre milyonlarca ama daha farklı ve hassas bilim dalları alanında çalışanlar ise , dünyanın bir uzay gezegeni olarak milyarlarca…
-
ULUSAL KADRO HAREKETİ
Bir kamu hizmetinde ya da herhangi bir işin görülmesi sırasında , veya gerekli görülen bir toplumsal misyonun çalışma düzeni ya da yapılması aşamasında ,bu doğrultuda gerekli olan işlerin tamamlanması sürecinde, işi görecek insanların bir araya gelerek oluşturdukları birlik ve beraberlik oluşumunda ve çalışan insanların meydana getirdikleri iş görme ya da çalışma düzeninde yer alan kişilerin…
-
CUMHURİYET DÖNEMİNDE HALKEVLERİ
Halkevleri Türkiye Cumhuriyetinin kamu kurumları içinde en özgün ve çağdaş örgütlerden birisidir. Yirminci yüzyılın başlarında kurulmuş olan Türkiye Cumhuriyeti geleceğe dönük yapılanma içerisine girdiği bir aşamada Türk devletinin kuruluşuna giden yolu açan yeni örgütlenmelerin yetersiz kaldığı bir aşamada , cumhuriyetimizin kurucu önderi Atatürk , devrimin üçüncü aşamasına geçildiği noktada devletin kuruluşunu sağlayan Türk Ocaklarını kapatarak …
KONU HAKKINDA YAZILAR
-
CUMHURİYET’İN KAZANIMLARINI KORUMAK
-
SAVAŞ İLE BARIŞ ARASINDA
-
HEMŞEHRİ DERNEKLERİYLE ULUSAL KURTULUŞA DOĞRU
-
YERELLEŞME VE ÜNİTER DEVLET
-
TARİHTE TÜRK – MACAR YAKINLIĞI
-
BRiCS DUVARI EMPERYALİZME KARŞI
-
HEM HERŞEY DEĞİŞECEK HEM DE TÜRKİYE DEĞİŞMEYECEK
-
ANKARA KRİTERLERİ
-
CUMHURİYETİN 100. YILINDA 100 İL VE 1000 İLÇE
-
YANLIŞ STRATEJİLER İLE SEÇİMLER KAZANILAMAZ
-
SEÇİMLER TÜRKİYE’NİN EKSENİNİ BOZUYOR
-
TÜRKİYE VE ILIMLI İSLAM
-
KEMALİZM‘İN SOL İLE SINAVI
-
CUMHURİYET SENATOSU ACİLEN KURULMALIDIR
-
TÜRKİYE‘DE YÖN HAREKETİ
-
TÜRKİYE‘NİN YENİ YÖNÜ MERKEZİ YÜKSELİŞ
-
ULUSAL KADRO HAREKETİ
-
CUMHURİYET DÖNEMİNDE HALKEVLERİ