Ziya Paşa
19. yüzyılda (1825-1880) Osmanlı Devleti’nin en önemli devlet adamlarındandır. Yenilikçi Osmanlı aydınları arasında yer alır.
-
İSLAM TOPLUMSAL HAYATA UYGULANMASI GEREKEN BİR DİNDİR
Kur’an dışındaki bütün kutsal kitaplar tahrif edilmiş ve İslamiyet dışındaki bütün semavi dinler bozulmuştur! Bu yargı tamamıyla biz Müslümanlara aittir ve biz böyle inanır, böyle kabul ederiz. Gelin görün ki; bütün dinler kendisi dışındaki dinleri böyle değerlendirir ve reddederler. Aksi halde meşruiyetlerini kabul ettiremezler. Emin olun Yahudiler ve Hıristiyanlar da biz Müslümanlara, Kur’an’a ve İslam’a,…
-
Aslan Kral despotizminin ibretlik sonu
Dünya ormanlarının birinde Aslan Kral isimli bir aslan yaşıyormuş. Bu ormanlar kralı kendisinden öncekilere hiç benzemiyormuş. Dediğim dedik, çaldığım düdük türünden keyfi bir yönetim tarzı sergiliyormuş ormanda. Kendisinden öncekilerce konulan kanunları bir bir rafa kaldırıp, tamamıyla kendi aklına estiği gibi yeni kurallar koyuyormuş. Yönetmiş olduğu hayvanların özel hayatlarına, hatta cinsel ilişkilerine varıncaya kadar her şeylerine…
-
Türkiye’nin Ermeni Sorunu
Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti üzerinde jeopolitik ve jeostratejik konumlarından dolayı geçmişte ve de günümüzde çeşitli ülke ve grupların çıkarları olmuştur. Bunların çıkarları zaman zaman örtüşmüş, zaman zaman çatışmıştır. Ermeni terör örgütü ASALA 1973 yılında ortaya çıkarak, 1974 Kıbrıs barış harekatından sonra yurt dışındaki temsilciliklerimize ve diplomatlarımıza yönelik sabotaj ve suikastları gerçekleştirmiş, 1984 yılına kadar…
-
Şeyhülislam Görmezzâde Mehmet Efendi’den İzmir’e Din Dayatması!
“İzmir’in farklı bir dindarlık yapısı var. Bu dindarlığın irfan geleneğine ihtiyacı var. Öyle olduğu için tasavvuf profesörünün, irfan geleneğinden geçmiş birinin İzmir’e müftü olarak atanması tesadüf değil”(1). Bu kinayeli, iğneleyici, ötekileştirici, itham edici, aşağılayıcı ve buram buram tefrika kokan sözler, bu ülkenin, sözüm ona toplumu birleştirmeyi ve kaynaştırmayı kendisine amaç edinmiş ve yasal görevi de…
-
Barikat hakikat Anıtkabir yoldur varana
Geçtiğimiz 29 Ekim günü Ankara Ulus’ta yaşanan ve sözüm ona Cumhuriyet’e sahip çıkma adına yaşandığı söylenen arbedeyi televizyonlarda görünce aklıma birçok şey geldi. Verilen haberlerde sık sık “Barikat” sözcüğü geçtiği için öncelikle, internet ortamında yazılan yazılarda Tevfik Fikret’ten Ziya Paşa’ya, hatta Victor Hugo’ya varıncaya kadar pekçok kişiye ait olduğu söylenen, ancak kanatimizce Namık Kemal’e ait…