Etiket: Terör s

  • Gaziantep’te Açığa Çıkan Büyük Rezalet: IŞİD Kadın Satış Ofislerinden Biri Ortaya Çıktı

    Gaziantep’te Açığa Çıkan Büyük Rezalet: IŞİD Kadın Satış Ofislerinden Biri Ortaya Çıktı

    IŞİD tarafından Ezidi kadınların internet üzerinden pazarladığı, satış ofislerinden birinin Gaziantep’te olduğu ortaya çıktı. Alman NDR ve SWR kanalları IŞİD’in Gaziantep’te kurduğu bu kadın satış ofisini ortaya çıkardıkları haberi yayınladı.

    Kadın başına 15 bin ile 20 bin dolar arasında para alıyor ve irtibat büroları ile örgüte iletiyorlar.

    Gazeteciler, ulaştıkları chat protokolleri, whatsapp yazışmaları, belgeler, fotoğraflar ve satışı tamamlayan aracılar ile görgü tanıklarının ifadeleri ile Ezidi kadın ve çocukların dijital ortamda fotoğraflı şekilde “köle” olarak satışa çıkarıldığını ve en fazla para teklif edene satıldığını, para transferinin de Türkiye’deki IŞİD irtibat büroları üzerinden yürütülüp örgüte aktarıldığını belgeledi.

    Haber videosunda, Iraklı Abu Mutaf adlı kişi internet sayfasına girerek Ezidi kadınları satın almaya çalışır gibi yapıyor ve pazarlığa girişiyor.

    Para transferinin sağlanması için chat yapılıyor. İŞİD Gaziantep’e seyahat etmesi için talimatlar veriyor. Arabulucularla buluşan Abu Mutaf, fidye bedelini onlara teslime ediyor.

    Gizli kamera ile de, para transferinin yapıldığı ofis gösteriliyor.

    Para sayma makinesi kullanılarak satış bedeli teslim alınıyor. Paranın doğrudan İŞİD’e gönderilmesi için diğer arabuluculara telefon yoluyla bilgi veriliyor. En korkuncu ise, Türk istihbarat servisinde hiçbir engele takılmadığının net bir şekilde belgeleniyor olması…

    Tüm yaşananların belgelendiği o görüntüleri de buradan izleyebilirsiniz…

  • Erdoğan’dan Putin’e: IŞİD’le petrol ticareti ispatlanırsa makamımda durmam, o durur mu

    Erdoğan’dan Putin’e: IŞİD’le petrol ticareti ispatlanırsa makamımda durmam, o durur mu

    BAKALIM ERDOGAN SOZUNDE DURACAKMI BU SEFER .. PUTIN HAKKINDA BILINENLER : :ISPATLAMAYACAGI BIR KONUYU KONUSMAZ.

    Paris’te katıldığı İklim Zirvesi’nde Rusya’yla Türkiye arasında yaşanan krizle ilgili değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in “Türkiye, IŞİD’den petrol alıyor” yönündeki iddiaları için “Bu iddianın belgelerle ispatlanması gerekir. İspatlanırsa ben makamımda durmam. Acaba Sayın Putin makamında durur mu?” diye konuştu.

    “Rusya bunu nasıl sürdürecek onu bilemem, görüşme talep ettik, biz de gelişmelere göre karar vereceğiz” ifadelerini kullanan Erdoğan, Türkiye’nin Rusya, İran, Azerbaycan, Nijerya, Katar ve Cezayir’den petrol aldığını belirtti.

    Rusya’nın Türkiye’nin IŞİD’den petrol aldığına yönelik iddiaları için “Ahlaki değil” yorumunu yapan Erdoğan, “Bilgim dahilinde böyle bir şey bu güne kadar olmamıştır. Bugüne kadar yasal yollardan petrol almışızdır” diye konuştu.

    Erdoğan, şöyle devam etti: “DAİŞ terör örgütünden petrol alan kişilerden bir tanesi Rus ve Suriye vatandaşı olduğu, Amerikan Hazine Bakanlığı tarafından söylenilen George Hasasi’dir. Bunu Amerikan Hazine Bakanlığı da açıkladı. Önce bunu açıklasınlar. İftiralarla bunlar yürümez. Herkes eteğindeki taşları döksün. Burada iddialı bir şey de ortaya koyarım. Petrol kaçakçılığını yapanları enseleriz.”

    Kremlin sözcüsü net konuştu: Putin Erdoğan’la görüşmeyecek

    Putin’in danışmanı Markov: İlişkiler asla eskisi gibi olmayacak

  • Tarihi Türkiye-AB zirvesi sona erdi. Türkiye’ye 3 milyar euro ödenecek

    Tarihi Türkiye-AB zirvesi sona erdi. Türkiye’ye 3 milyar euro ödenecek

    Avrupa Birliği (AB) ile Ankara arasındaki ilişkileri, belirli şartların karşılanması halinde, ileri bir aşamaya taşıma potansiyeli çok yüksek olan AB – Türkiye Zirvesi, ilerlemeden çok iniş çıkışlar ve gerginliklerle anılan süreç açısından “yeni bir sayfa” niteliğinde.

    AVRUPA Birliği ve Türkiye inişli-çıkışlı bir seyir izleyen ikili ilişkiler konusunda, Brüksel’deki zirveyle yeni bir başlangıç yaptı. Zirve sonrası yayınlanan bildiride, Türkiye’nin AB’ye katılım sürecinin hızlandırılmasına yönelik vurgu dikkat çekerken, geri kabul anlaşmasının uygulanması ve öngörülen şartların karşılanması durumunda Türk vatandaşlarına vizesiz Avrupa için Ekim 2016 hedef tarih olarak gösterildi.

    Başbakan Davutoğlu AB zirvesinde konuştu: Ankara’dan açık bir mesaj vermek istiyorum

    DAVUTOĞLU: DÖNÜM NOKTASI

    Zirvede Türkiye’yi temsil eden Başbakan Ahmet Davutoğlu toplantı sonrası yaptığı açıklamada da “2016, Türkiye-AB ilişkileri açısından dönüm noktası olacaktır” dedi. AB ile Türkiye arasında üzerinde anlaşılan unsurları yansıtan ortak bildiri tarafların beklentilerini büyük ölçüde karşılayan ve ilerlemeyi karşılıklı adımların atılmasına bağlayan içeriğiyle dikkat çekiyor. İlk kez Hürriyet’in 26 Kasım’da duyurduğu, geri kabul anlaşmasının şartlarının karşılanması şartıyla Türk vatandaşlarına Ekim 2016’da Schengen Alanı’na girişte vize muafiyeti sağlanmasına yönelik vurgu Ankara’nın en önemli kazanımları arasında yer alıyor. “11 yıl sonra böyle bir zirvenin tertip edilmiş olması bile katılım müzakerelerine büyük bir ivme katma anlamı taşıdığını söyleyen” Davutoğlu, “Vize muafiyeti konusunda önümüzde çok açık bir takvim var. Bu da martta ilk rapor, haziranda Türkiye’nin Geri Kabul Anlaşması’nı (GKA) uygulamaya başlaması. Takriben ekimde vize muafiyetinin devreye girmesi. Bunun için bizim yapacaklarımız da var, AB’nin yapacakları da var” dedi.

    NELERDE MUTABIK KALINDI

    Zirvede tarafların üzerinde mutabık kaldığı ortak bildiride öne çıkan unsurlar şunlar:

    Katılım sürecinin yeniden canlandırılmasına ihtiyaç olduğu konusunda anlaşıldı. Mevcut bağları ve dayanışmayı ileriye taşıma ve ortak geleceği hazırlamak için sonuç odaklı eylem taahhüdü altına girildi.

    Yılda iki kez, uygun formatta düzenli zirve yapılması kararlaştırıldı. Bu zirvelerde Türkiye-AB ilişkileri ve uluslararası konular ele alınacak. Bakanlar/Yüksek Temsilci/ Komiser düzeyinde kapsamlı, düzenli siyasi diyalog toplantıları düzenlenecek.

    14 Aralık’ta 17’nci (ekonomik ve parasal politika) başlığın açılması için hükümetler arası konferans düzenlenmesi kararlaştırıldı. AB Komisyonu’nun 2016’nın ilk çeyreğinde bazı başlıkların açılmasına yönelik hazırlık çalışmalarını tamamlama taahhüdü not edildi. Sonradan daha fazla başlık için hazırlık çalışması başlatılabileceği vurgulandı.

    AB Komisyonu vize liberalizasyonu yol haritası konusundaki ikinci değerlendirme raporunu Mart 2016 başında açıklayacak. Her iki taraf Komisyon’un 2016 sonbaharında Schengen Alanı’na giren Türk vatandaşlarına vize muafiyeti tavsiyesi içeren üçüncü raporunu yayımlayabilmesi için geri kabul anlaşmasının (GKA) Haziran 2016’dan itibaren tam olarak uygulanması gerektiği konusunda anlaştı. Yol haritasının tüm unsurlarının karşılanması şartıyla vize muafiyeti için hedef Ekim 2016.

    AB, Türkiye’ye derhal ve sürekli insani yardım sağlayacak, genel mali yardım belirgin şekilde artırılacak. AB, mülteciler için başlangıç olarak 3 milyar Euro verecek.

    15 Ekim’de üzerinde anlaşılan Ortak Eylem Planı hayata geçirilecek. Özellikle kural dışı göçmen akınının frenlenmesinde sonuç alınması gerekiyor. Uluslararası korumaya ihtiyacı olmayanların Türkiye ve AB’ye seyahatlerinin önlenmesi, mevcut ikili geri kabul anlaşmalarının uygulanması, koruma ihtiyacı olmayanların hızlı şekilde ülkelerine gönderilmesi konularında işbirliği artırılacak.

    2016’nın ilk çeyreğinde Üst Düzey Ekonomik Diyalog Mekanizması hayata geçirilecek. Aynı dönemde Üst Düzey Enerji Diyaloğu ve Stratejik Enerji İşbirliği mekanizmasının ikinci toplantısı yapılacak.

    Gümrük Birliği’nin güncelleştirilmesine yönelik hazırlık çalışmaları tamamlandıktan sonra resmi görüşmelere 2016 sonuna doğru başlatılabilir.

    RUM YAKINLAŞMASI!

    Zirve öncesinde üye ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarıyla Başbakan Ahmet Davutoğlu aile fotoğrafında bir araya geldi. Fotoğraf çekimi sırasında bir protokol sorunu yaşandı. Belirlenen normal protokole göre Davutoğlu’nun solunda AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, sağında ise AB Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker’in, onun yanında da Romanya Cumhurbaşkanı Klaus Iohannis ile Rum Kesimi lider Nikos Anastasiadis’in yer alması gerekiyordu. Ancak Anastasiades, çekim öncesinde yer değiştirerek aile fotoğrafında Davutoğlu’nun yanında yer aldı.

    Kim ne dedi

    AB Konseyi Başkanı Donald Tusk: Mülteci konusunda bir anlaşmaya vardık. Bu zirvenin daha geniş boyutları da var, özellikle Türkiye’yle ilişkilerin canlandırılması. Tabii naif olmayalım. Türkiye mülteci krizinin çözülmesinin tek anahtarı değil.

    Almanya Başbakanı Angela Merkel: Ortak Eylem Planı’nın ana unsurlarından biri yasa dışı göçün yasal göçle yerleştirecek olması. Bu zirve Türkiye’yle geniş bir gündemin ele alınmasıyla ilgili. Ucu açık bir süreç. Sonucu konuşmuyoruz yeni başlıklar açılmasını ele alıyoruz.

    Belçika Başbakanı Charles Michel: Türkiye’ye açık çek verilmesi söz konusu değil.Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras: Türkiye’nin katılım süreci konusunda önemli adımlar atacağımıza güveniyorum ancak aynı zamanda Türkiye’nin göç akınını kısıtlamak için ne gerekiyorsa yapacağı konusunda emin olmalıyız.

    Davutoğlu: Tarihi bir gün

    Avrupa Birliği-Türkiye zirvesi için gittiği Brüksel’de gazetecilere açıklamada bulunan Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Bugün Türkiye’nin AB süreci için tarihi bir gün” dedi. Davutoğlu, zirvede yaptığı konuşmada ise, “Ankara’dan açık bir mesaj vermek istiyorum: Biz bir Avrupa halkıyız. Kıtanın kaderi hepimizin ortak konusudur ve Türkiye bu konuda elinden gelen her şeyi yapmaya hazırdır. Sadece göçmen krizine cevap vermenin ötesinde, bütün krizlere karşı durmaya hazırdır. Bizler Avrupa ailesinin bir üyesi olmak istiyoruz. Bir aile mensubu olarak da sizleri temin ederim ki Türkiye aileye daima olumlu bir katkı da bulunacaktır. Avrupa’nın başarısına katkıda bulunacaktır” dedi. Başbakan Davutoğlu, “Bugün Türkiye’nin AB süreci için tarihi bir gün. Bugün AB liderleriyle beraber kıtanın geleceğini tartışacağız. Bu yeni başlangıç nedeniyle tüm AB liderlerine teşekkür etmek istiyorum. Bu, yeni bir sürecin başlangıcı” ifadesini kullandı.

    Kontrollü ilerleyecek

    Geçmiş yıllarda iki taraf arasında büyük ölçüde taahhüt edilen adımların atılmamasından kaynaklanan güven sorunu, bu kez üzerinde anlaşılan unsurların hayata geçirilip geçirilmeyeceği konusunda kontrol sistemi oluşturulmasını zorunlu kıldı. Bu konu ortak bildiriye, “Tüm bu hususlar yakın bir şekilde izlenecek ve paralel ilerletilecektir. Türkiye ve AB, bu yeni ivmenin somut sonuçlar doğurmasını sağlamak amacıyla, mevcut gündemlerinin geniş yelpazesini birlikte ilerletmek konusunda kararlıdır” vurgusuyla yansıtıldı.

    Beklenti yüksek

    AB, zirvenin odağına büyük ölçüde mülteci krizini oturturken Türkiye için  müzakere sürecinin yeniden canlandırılması vardı. Donald Tusk, “Hiç kimsenin sınırlarımızı bizim yerimize korumasını beklemiyoruz” dese de Türkiye’nin mülteci akınını frenlemesine yönelik beklenti büyük. Davutoğlu, Türkiye’nin Ortak Eylem Planı’nda yer alan unsurlar konusunda üzerine düşen her şeyi yapacağının altını çizerek, “Hiç kimse Suriye konusunda bir şey garanti edemez, Suriye’de neler olacağını bilmiyoruz” diye konuştu.

    Komisyon formülü

    Zirve öncesi görüşmelerde en çok sorun müzakere başlıklarında yaşandı. Ortak bildiri için hazırlanan ilk taslak metinde “enerji” (15), “yargı ve temel haklar” (23), “adalet, özgürlük ve güvenlik” (24), “eğitim ve kültür” (26) ile “dış, güvenlik ve savunma politikası” (31) başlıklarına spesifik atıf vardı. Son aşamada atıflardan vazgeçildi, bu başlıklara atıf yapan bir AB Komisyonu açıklaması yapılması kararlaştırıldı.

    AB’den medya özgürlüğü vurgusu

    Son dönemde mülteci krizinde Türkiye’nin işbirliğine ihtiyaç duyduğu için insan hakları ve temel özgürlükler konusunda yaşanan olumsuzluklara göz yummakla eleştirilen AB’den “kurallarda değişiklik olmadığı” mesajı geldi. AB Konseyi Başkanı Donald Tusk “AB genişleme politikasını yeniden yazmıyoruz. Müzakere çerçevesi ve şu ana kadar alınan ilgili kararlar uygulanmaya devam ediliyor. Buna başarıya dayanma ilkesi, Avrupa değerlerine ve insan haklarına saygı da dahil” dedi. AB Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, “Göç krizi bir konu, diğeri de katılım görüşmelerinin canlandırılması. Tabii bu beraberinde Türk tarafının insan hakları, medya özgürlüğü ve Kürtlerle çözüm sürecinin yeniden başlatılması gibi adımlar atılmasını da beraberinde getiriyor” dedi.

  • Birçok Rus, Türkiye’yle yaşanan krizden Putin’i sorumlu tutuyor

    Birçok Rus, Türkiye’yle yaşanan krizden Putin’i sorumlu tutuyor

    Türkiye ile Rusya arasında yaşanan uçak krizinde altıncı güne girildi. Son adım dün akşam Türkiye’ye yönelik bir dizi yaptırımı öngören kararnameyi imzalayan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’den gelirken; Rus haber ajansı Rosbalt, son birkaç günde uçak kriziyle ilgili anketler düzenledi. İşte bu anketlerde Rus halkına yöneltilen sorular ve alınan cevaplar:

    Rusya, Türkiye ile ilişkilerini kimin hatalı hesapları yüzünden bozdu?
    1. Kremlin % 36,64
    2. Rusya Dışişleri Bakanlığı % 2,85
    3. Rusya Savunma Bakanlığı % 14,23
    4. Rusya Güvenlik Konseyi % 3,23
    5. Rusya Dış İstihbarat Servisi % 9,89
    6. Türkiye’nin böyle davranacağı tahmin edilemezdi % 33,16

    Rusya’nın Türkiye ile düşman olmasından kim suçlu?
    1. Türkiye ve şahsen Erdoğan % 29,35
    2. Türkiye’nin çıkarlarını göz ardı ederek “Suriye’ye gir” diyen danışmanları % 36,46
    3. ABD, Rusya ve Türkiye’yi zayıflatmak istediği için % 19
    4. Rusya’yı zapt etmeye çalışan NATO % 5,27
    5. Tarihi deşerek tekrar ideolojiye çevirenler % 9,92

    Uçağın vurulmasından sonra Türkiye ile işbirliğine son verilmeli mi?
    1. Evet %70,40
    2. Hayır % 22,33
    3. Kararsızım % 7,28

    Rusya Türkiye’ye nasıl karşılık vermeli?
    1. Kazara Türk jetini vurarak NATO ile savaşa hazırlanmalı % 39,37
    2. Rus uçağın Türk hava sahasına girdiğini kabul etmeli % 12,19
    3. “Girmedik” demeli. Dalaşı diplomatik düzeyde bırakmalı % 30,10
    4. Suriye’de bazı bölgelerin Türkiye himayesinde olduklarını kabul ederek, buraları bombalamamalı % 4,03
    5. Rusya, ABD koalisyonuna girmeli % 7,07
    6. Hiçbir şey olmamış gibi Suriye operasyonlarını sürdürmeli % 7,24

    Putin’den Türkiye’ye yönelik 6 maddeli tedbir kararnamesi

  • Alman buyruğuyla Rus limanlarını bombalayarak Osmanlıyı savaşa sokan Enver Paşa

    Alman buyruğuyla Rus limanlarını bombalayarak Osmanlıyı savaşa sokan Enver Paşa

    CUsO-B_UEAAiZA_

    Cengiz Özakıncı sosyal medya üzerinden yaptığı kısa açıklamada İlginç tarihi tespitlerde bulundu.

    Cengiz Özakıncı sosyal medya üzerinden yaptığı kısa açıklamada İlginç tarihi tespitlerde bulundu. - enverfahrettinpasa selimiyecamii
    Enver ve Fahrettin Paşalar Selimiye Camiine girerlerken

    İşte o tespitler;

    Alman buyruğuyla Rus limanlarını bombalayarak Osmanlıyı savaşa sokan Enver Paşa, Alman İmparatoru’na selam duruyor.

    78870-0
  • TSK: Rus Savunma ve Kara Ataşesi karargaha çağrılıp bilgilendirildi

    TSK: Rus Savunma ve Kara Ataşesi karargaha çağrılıp bilgilendirildi

    GÜNCEL / 2015-11-26 10:41:25

    Genelkurmay Başkanlığı, SU-24 Rus savaş uçağının düşürülmesiyle ilgili 24 ve 25 Kasım’da Rusya Federasyonu Savunma Ataşesi ve Kara Ataşesi’nin, Genelkurmay Başkanlığına davet edildiğini ve olayın meydana gelişi konusunda bilgilendirme yapılarak görüş alışverişinde bulunulduğunu bildirdi.

     

    Genelkurmay Başkanlığının resmi internet sitesinden yapılan açıklamada, Rusya Federasyonu’na ait SU-24 savaş uçağının düşürülmesi ile ilgili olarak 24 ve 25 Kasım 2015 tarihlerinde Rusya Federasyonu Savunma Ataşesi ve Kara Ataşesi’nin, Genelkurmay Başkanlığı Karargahına davet edilerek, olayın meydana gelişi konusunda bilgilendirme yapıldığı ve görüş alışverişinde bulunulduğu belirtildi. Açıklamada, “Bahse konu görüşmelerde;

     

    a. Tarafımızdan uçağın uyarılması esnasında milliyetinin bilinmediği

    b. Israrla yapılan ve 10 kez tekrarlanan çağrılarımıza cevap vermemesi üzerine hava sahamızı ihlal eden uçağa yönelik ilgili angajman kuralının uygulandığı

    c. Pilotların bulunması ve kurtarılması yönünde Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk Silahlı Kuvvetleri olarak yoğun gayret gösterildiği

     

    d. Olayla ilgili her türlü soruya cevap verilmiş, Rus tarafınca anlaşılması için radar iz haritaları kullanılarak konu anlatılmış ve her türlü bilginin paylaşılmasına hazır olunduğu belirtilmiş

     

    e. Ayrıca daha önce yapılan toplantılarda Rus tarafına angajman kurallarına uyulması konusunda Türkiye’nin hassasiyetinin iletildiği tekrar hatırlatılmış, milliyeti bilinmeyen bir uçağın ikazlara rağmen Türk hava sahasına yaklaşması halinde angajman kurallarının otomatik olarak yürürlüğe girdiği tekrar ifade edilmiştir” denildi.

     

    Açıklamada, bunlara ilaveten Moskova’daki askeri makamların telefonla aranarak irtibat kurulduğu ve Moskova ile her türlü iş birliğine hazır olunduğunun belirtildiği kaydedildi.

  • Çeçen lider Türkiye’yi tehdit etti!

    Çeçen lider Türkiye’yi tehdit etti!

    Türkiye’nin Rus savaş uçağını düşürmesini “ihanet” olarak nitelendiren Çeçenistan Özerk Bölgesi lideri Ramazan Kadirov, Türkiye’yi tehdit etti.

    Suriye’de Türk hava sahasını ihlal eden Rus uçağının Türk jetleri tarafından düşürülmesi hakkında açıklama yapan Rusya’nın Çeçenistan Özerk Bölgesi lideri Ramazan Kadirov, “Ankara bu olaydan dolayı pişman olacak” dedi.

    Itar Tass Ajansı’nın haberine göre Kadirov kendi sosyal paylaşım sitesinden “Türkiye’nin buna uzun süre pişman olacağından kuşkum yok. Her fırsatta dostluktan ve işbirliğinden söz edenler namertlik yapmaz,” diye yazdı.

    Kadirov, son olayda tüm Çeçen halkının Putin’in ve kendisinin arkasında olduğunu iddia ederek, “Kendim, Çeçen Cumhuriyeti ve bütün Çeçen halkının Rusya Devlet Başkanı tarafından verilecek emirleri ne kadar karmaşık olursa olsun yerine getireceğini ilan etmek vazifemdir” diye yazdı.

    DHA

  • ERDOGAN VE DAVUTOGLU.. Rus uçağı olduğunu sonradan öğrendik

    ERDOGAN VE DAVUTOGLU.. Rus uçağı olduğunu sonradan öğrendik

    Tayyip Erdoğan ve Ahmet Davutoğlu, krizi soğutucu ifadeler kullanarak, Türk-Rus ilişkilerinin tarihsel bağına dikkat çektiler

    Sonradan öğrendik

    İstanbul’da gündeme ilişkin konuşan Erdoğan, “Düşen, daha sonradan Rus yapımı olduğu bilinen uçağın Rusya’ya ait olduğu, bu ülke makamlarının açıklamalarından sonra anlaşıldı. Uzun süredir böyle bir hadisenin yaşanmaması için çaba harcıyor, uyarılarımızı yapıyorduk” dedi.

    Rusya bizim dostumuz

    Rusya ile olan ilişkilerde bu tür kazalara yer verilmemesini isteyen Davutoğlu da, “Ekonomik, siyasi ve kültürel bağlarımız son derece güçlüdür. Bu olayda Rusya ile ipleri germek, gerilim yaşamak gibi bir niyetimiz yoktur olamaz da. Rusya bizim dostumuzdur” ifadelerini kullandı.

     

    Rus uçağı olduğunu sonradan öğrendik

    Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen 31. İSEDAK açılış toplantısında yaptığı konuşmada, “Düşen, daha sonradan Rus yapımı olduğu bilinen uçağın Rusya’ya ait olduğu, bu ülke makamlarının açıklamalarından sonra anlaşılmıştır. Bu hadiseyi tırmandırmak gibi bir düşüncemiz bir düşüncemiz kesinlikle bulunmamaktadır” dedi.

    Sınır ihlali yaptı

    Suriye’de yaşanan iç savaşn beşinci yılına girmek üzere olduğunu belirten Erdoğan, şöyle konuştu: Sabah saatlerinde önceki gün hava sahamızı ihlal eden milliyeti belirsiz 2 uçak Yayladağı Hatay bölgesinde sınır ihlali yapmamaları konusunda 5 dakika içinde 10 kez ikaz edilmiştir. Askeri makamlarımızın yaptıkları ikazlar üzerine bu uçaklardan biri tekrar Suriye’ye dönerken, diğeri sınır ihlalini sürdürmeye ısrarla devam etmiştir. Bunun üzerine bölgede devriye görevi yapan F-16’larımız Türk hava sahası içinde sınır ihlali yapan uçağa ateş açmışlardır. İsabet alarak Suriye tarafına düşen uçağın bazı parçaları da sınırlarımız içine isabet etmiş, bu sebeple iki vatandaşımız yaralanmıştır. Düşen, daha sonradan Rus yapımı olduğu bilinen uçağın Rusya’ya ait olduğu, bu ülke makamlarının açıklamalarından sonra anlaşılmıştır.

    Kriz tırmanmasın

    Bayır-Bucak Türkmenlerinin olduğu Lazkiye ve kuzeyinde IŞİD terör örgütü bulunmadığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti: “Kimse kimseyi aldatmasın. Şu anda IŞİD terör örgütünün bulunduğu bölge Cerablus ve doğusudur. Çok uzun süredir böyle bir hadisenin yaşanmaması için büyük çaba harcıyor, ilgili tüm ülkeler nezdinde gerekli uyarılarımızı
    yapıyorduk. Düne kadar böyle bir olayın vuku bulmamasının sebebi, Türkiye’nin soğukkanlı ve iyi niyetli tavırdır. Hiç kimse bizden sınır güvenliğimizin sürekli ihlal edilmesine, hak ve hukukumuzun çiğnenmesine sessiz ve tepkisiz kalmasını beklememelidir. Bu hadiseyi tırmandırmak gibi bir düşüncemiz bir düşüncemiz kesinlikle bulunmamaktadır.

     

    Rusya bizim dostumuz gerilim istemiyoruz

    Başbakan Ahmet Davutoğlu,  AKP grup toplantısında yaptığı konuşmada, gerilimi tırmandırmak istemediklerini söyledi, “Rusya federasyonu bizim çok önemli bir ortağımızdır. Şu anda aramızdaki iletişim kanalları açıktır. Ancak şunu da ifade etmek isterim. Ulusal güvenliğimiz de uluslararası hukuk çerçevesinde saygı esasına dayanmak zorundadır. Bu gerilimin düzeyini ve kapsamını artırmamak bütün tarafların özen göstermesi gereken bir husustur” dedi.

    Elçiye anlatılmıştı

    Uçağın nasıl ve neden düşürüldüğünü anlatan Başbakan Davutoğlu, şunları söyledi: Düşürülen uçağın milliyetinin Rusya olduğu, Rus makamlarının açıklamalarından anlaşılmıştır. Türk hava sahasındayken ateş açıldığının özellikle altını çiziyorum. 3-4 Ekim’de hava sahamızın Rusya federasyonuna ait uçakları tarafından ihlal edilmesinin ardından, bütün açıklığıyla izah edilmiş, gerekli uyarılarda bulunulmuştur. Rus büyükelçiye, askeri hava araçlarının milliyeti ne olursa olsun vurma talimatları olduğunu, sorumluluğun tamamıyla Rus tarafına ait olacağı net olarak ifade edilmiş, yeni ihlaller yapılmaması önemle vurgulanmıştır. Angajman kurallarının bütün dünya tarafından bilindiğini ifade eden Davutoğlu, şöyle devam etti: Rusya Federasyonu tarafından bilindiği halde dikkate alınmamıştır. Bu meydana gelmesini arzu etmediğimiz bir olaydır. Bütün uyarılarımıza rağmen ihlal gerçekleşiyorsa, her türlü tedbiri almak bizim hakkımız aynı zamanda milletimize karşı görevimizdir.

    İletişim kanalı açık

    Ekonomik, siyasi ve kültürel bağlarımız son derece güçlüdür. Rusya Federasyonu ile ilişkilerimizde bu tür kazalara yer verilmemesi konusu dile getirdiğimiz ve hassasiyet gösterdiğimiz bir konudur. Bu olayda Rusya ile ipleri germek, gerilim yaşamak gibi bir niyetimiz yoktur olamaz da. Rusya bizim dostumuzdur. Şu anda aramızdaki iletişim kanalları açıktır. Bu gerilimin düzeyini ve kapsamını artırmamak bütün tarafların özen göstermesi gereken bir husustur. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarını da eleştiren Davutoğlu, “Bu kritik günde dahi hükümetimizle omuz omuza vermek yerine, Kılıçdaroğlu gibi Orta Doğu politikasını eleştirmek hiçbir muhalefet partisine yakışmıyor” diye konuştu.

  • Ali Türkmani: Suriye Ordusu Türkmenleri değil, cihatçı teröristleri vuruyor

    Ali Türkmani: Suriye Ordusu Türkmenleri değil, cihatçı teröristleri vuruyor

    Ali-Turkmani-Suriye-Ordusu-Turkmenleri-degil-cihatci-teroristleri-vuruyor

     

    Suriyeli Türkmenlerin önde gelen isimlerinden Ali Türkmani, ‘‘Türkmen Dağı bölgesinde, El Nusra ve ÖSO unsurları gibi tehditler hedef durumunda. Türkmenlerin hedef alındığı doğru değil” dedi.

     

    Suriye’de Türkmenlerin yoğun olarak yaşadığı Bayırbucak bölgesindeki Derhanne, Kızıldağ ve Fırınlık köyleri çevresinde çatışmalar sürüyor. Türkiye’de hükümet yanlısı medya Suriyeli Türkmenlerin hedef alındığını iddia etti. Suriyeli Türkmenlerin önde gelen isimlerinden Ali Türkmani ise Türkmenlerin hedef olmadığını belirtti.

    BirGün’e konuşan Türkmani, “Suriye rejimi doğal olanı, yani vatanın birliğini sağlamak için kara ve hava operasyonu başlattı. Özellikle havadan yapılan operasyonlarda önce hedefler belirleniyor ardından uçaklar havalanıyor” dedi.
    “Rejim karşıtı medya doğruları yazmıyor. Türkmenler üzerinden algı operasyonu yapılıyor” diyen Türkmani, “Rejim elbette vatan birliğini sağlayacak. Bunun için El Nusra ve ÖSO unsurları gibi tehditler hedef durumunda. Ancak Türkmenlerin hedef alındığı doğru değil” ifadelerini kullandı.

    Türkiye sınırına 5 kilometre mesafede bulunan Kızıldağ’ın düşmesi halinde Esad güçleri, Türkiye sınırına 500 metre mesafede bulunan bölgenin en doğu ucu olan Yamadı’ya kadar atış üstünlüğü sağlayacak. Yerel kaynaklardan alınan bilgiye göre, süren çatışmalar Kızıldağ’da yoğunlaştı. Sahadaki son durum, Gimam, 45 Tepesi, Zuveyk köyü, Acısu Kavşağı, Kızıldağ’ın bir kısmı rejim güçlerinin eline geçti.

    Lazkiye ile İdlib’in arasında bulunan Türkmen Dağı, 3 yıl önce Suriye Ordusu’nun elinden düşmüştü. Şii milisler ve ordu birlikleri, geçtiğimiz günlerde cihatçıların elinde olan ve Lazkiye kent merkezine en yakın bölge Avanlı’dan başlayan bir operasyon başlatmıştı. Bölgenin en stratejik noktalarından Gımam Köyü’nü ele geçiren Suriye Ordusu ilerleyişini sürdürüyordu.

    Bölgedeki Türkmen gruplarından Sultan Abdulhamit Tugayı’nın MİT ile ilişkisi var. Sultan Abdulhamit Tugayı Komutanı Ömer Abdullah, El Cezire’ye verdiği demeçte, Türkmen Dağı’nı topyekûn kaybetme durumuyla karşı karşıya olduklarını söylemişti.

    Gımam aynı zamanda Türkmen Dağı’ndan Akdeniz sahiline açılan geçiş koridoru özelliği taşıyor. Kuş uçuşu Lazkiye şehir merkezine 13-14 kilometre uzaklığa sahip Gımam yaklaşık 2 yıldır rejimin elinde değildi. Bölgenin en yüksek dağları ile çevrili köyde hakimiyet sağlayan taraf, kayda değer üstünlük sağlamış olacak. Şu an stratejik Nebi Yunus Tepesi’ni ve 45 Dağı’nı elinde bulunduran Suriye Ordusu Gımam Köyü’nü da ele geçirerek büyük üstünlük sağlamıştı.

    Siyasi Haber

  • Türk İstihbaratı Dünyaya Ders Verdi

    Türk İstihbaratı Dünyaya Ders Verdi

    Avrupa ülkeleri terörle mücadelede büyük güçlük yaşarken, IŞİD’e en büyük darbeyi örgütün bombacı birimlerini adeta çökerterek Türk istihbarat birimleri vurdu.

    Türkiye’nin IŞİD’le yeterince mücadele etmediği yönünde bazı kesimlerce yapılmak istenen algı operasyonun ne kadar temelsiz olduğu ortaya çıktı.

    4 ÖRGÜTLE MÜCADELE

    Avrupa istihbarat ve güvenlik birimleri terör örgütüne karşı büyük zafiyet yaşarken, Türkiye’nin emniyet, MİT ve askeri istihbarat birimleri IŞİD’in canlı bomba hücrelerini tek tek bulup çökertti ve büyük katliamların önüne geçti. İstihbarat birimleri aynı dönemde IŞİD, PKK, DHKP-C, MLKP gibi örgütlerle başarıyla mücadele etti.

    İŞTE O KRİTİK OPERASYONLAR:

    18 KASIM – Almanya’da katliam girişimi İstanbul’da engellendi

    Atatürk Havalimanında IŞİD üyesi, 8 kişilik bir grup yakalandı. Fas’tan İstanbul’a gelen 8 kişinin üzerinde bulunan bir kağıtta, İstanbul’dan başlayıp İzmir üzerinden, Yunanistan, Sırbistan, Macaristan geçişini kullanarak Almanya’ya ulaşmayı hedefledikleri kroki çıktı.

    14 KASIM – Ankara saldırısını yapan hücreye büyük operasyon

    Ankara’daki saldırını yapan canlı bombaları kente götüren Halil İbrahim Durgun’un izine Gaziantep’te ulaşıldı. Sansasyonel eylem hazırlığı içindeki Durgun’un kaldığı apartmanın dairesine baskın düzenlenrdi. Durgun üzerindeki bombayı patlatarak öldü.

    12 KASIM – Cihatçı John’un sağ koluna villada baskın

    Paris’teki terör eylemleriyle aynı gün İstanbul’da düzenlenmesi planlanan büyük saldırı alınan istihbaratla son anda önlendi. 4 Kasım’da Rakka’da IŞİD üyesi ‘Cihatçı John’ olarak bilinen Muhammed Emwazi ile görüşen bir İngiliz kadını takibe alan MİT, Emwazi’nin yardımcısı Aine Lesley Davis’in izine ulaştı. Davis’in de aralarında bulunduğu IŞİD üyesi 7 kişi tutuklandı.

    10 KASIM – İzmir’de protokol katliamına polis engeli

    İzmir’de 10 Kasım törenlerini kana bulamak bir PKK bombacısının kente geldiği istihbaratı üzerine harekete geçen polis, 10 Kasım gecesi saat 02.00’de Gaziemir’deki ormanlık alanda bombaları gizlediği yerden çıkaran İ.E’yi yakaladı. Aramalarda toprağa gömülmüş halde 17.5 kilo RDX tipi patlayıcı bulundu. Patlayıcın çok güçlü ve az bulunan bir tür olduğu açıklandı.

    30 EKİM – Gazeteye yönelik saldırı notu

    DAEŞ üyelerinin Suriye’den aldıkları talimat sonucu temin ettikleri araçlarla, İstanbul’da bir parti il başkanlığı binasına saldırıya hazırlandıkları ortaya çıktı. Teröristlerin üzerinde ulusal bir gazeteye saldırı düzenleyecekleri de öğrenildi.

    19 EKİM – G20’ye saldırı planı deşifre edildi

    IŞİD’in, G20 için hazırladığı plan çökertildi. Gaziantep’teki baskında teröristlerin heyetlere yönelik kan donduran planları deşifre edildi. Teröristler, heyetlerin kenti gezecekleri safari turunda önce bombalı araç patlatacak sonra da sağ kalanların boğazlarını keserek bir vahşete imza atacaklardı.

    7 EKİM – DHKP-C’nin hedefinde TÜSİAD

    Terör örgütü DHKP-C’nin karakol basmayı planladığı belirlendi. Polis kıyafeti giymiş terör örgüt elemanlarının TÜSİAD genel kurul toplantısı sırasında salona bomba yerleştirerek patlatmayı planladığı ortaya çıktı. Plan polisin Okmeydanı’ndaki bir hücre evine yaptığı baskınla deşifre oldu.

    7 EKiM – 8 aylık takiple darbe

    Savcı Kiraz’ı rehin alarak öldürülmesi olayının bin benzeri Ankara’da son anda önlendi. İstihbaratın 8 aylık takibi sonucunda Ankara Adliyesi’nde Hayat Dönüş operasyonlarında görev almış olan bir savcıya suikast hazırlığında olan terör örgütü DHKP-C üyesi Utku A. ve Osman Ö. yakalandı.

    1 TEMMUZ – Yine PKK yine İzmir!

    İzmir’de PKK üyesi S.Ş. ile YPG üyesi G.S, eylem hazırlığındayken yakalandı. İki teröristin kentteki askeri ve emniyete ait binalara yönelik eylem amaçlı keşif faaliyeti yürüttükleri belirlendi. Çok sayıda patlayıcı ele geçirildi.

    (Kaynak: Akşam)

  • Dördüncü intihar bombacısının kimliği belli oldu

    Dördüncü intihar bombacısının kimliği belli oldu

    Bataclan konser salonuna intihar saldırısı düzenleyen saldırganın kimliği açıklandı. Saldırganın 1987 doğumlu Samy Amimour olduğu belirtildi.

    13 Kasım akşama Fransa’nın başkenti Paris’i kana bulayan saldırganlardan kimliği belli olan dördüncü isim Samy Amimour oldu.

    2012 yılının Ekim ayında “terör suçundan” soruşturulan Fransa doğumlu Amimour’un Yemen’e sınır dışı edilmesinin söz konusu olduğu ancak iptal edildiği belirtildi.

    Fransız iTele kanalında Samy Amimour’un ailesinden 3 kişinin şu an gözaltında olduğu belirtildi.

    Gözaltındaki aile, Samy Amimour’un iki yıl önce Suriye’ye gittiğini açıkladı.

    Polis alarmda: Bu kişiyi görenler derhal haber versin
    İşte saldırıyı planlayan isim

    Savcılık, Stade de France’daki ilk canlı bombanın da 1990 Suriye doğumlu Ahmed El Muhammed olduğunu ve El Muhammed’in Yunanistan’dan sığınma istediğini, Yunanistan üzerinden Fransa’ya geldiğini belirtti.
    Hafta sonu Bataclan ve Stade de France’daki 3 teröristin kimliği tespit edilmiş, saldırganlardan ilkinin Bataclan’daki saldırıyı gerçekleştiren Ömer İsmail Mostefai olduğu bildirilmişti.

    Stade de France’daki ikinci canlı bombanın da 1995 doğumlu Bilal Hadfi olduğu kaydedilmişti.

    Voltaire bulvarındaki patlamanın da 1984 doğumlu İbrahim Abdeslam tarafından gerçekleştirildiği ifade edilirken, İbrahim Abdeslam’ın kardeşi Salah Abdeslam’in de saldırılara karıştığı şüphesiyle arandığı duyurulmuştu.

    Diğer taraftan saldırıları Abdelhamid Abaaoud isimli bir Belçika vatandaşı teröristin planladığı da iddia edildi.

    Paris’i 13 Kasım’da kana bulayan saldırılarda en az 132 kişi hayatını kaybetmiş, 349 kişi de yaralanmıştı. Altı farklı noktada gerçekleşen saldırılar sonucu 7 terörist ölmüş, saldırıları IŞİD terör örgütü üstlenmişti.

  • “SAPSIZ BALTA”! / Banu Avar

    “SAPSIZ BALTA”! / Banu Avar

    avar_banu

     

    Cum Kas 06, 2015 9:56

     

    Sevgili Erkan Güçiz anlatıyor: “Anadolu’da odun kesen, yaran herkes bilir. Baltanın sapı nemli tutulmazsa ucuna geçirilmiş kesici kısım yerinden sıyrılır, çıkar.

    Ve kütüğe doğru tüm gücünüzle baltayı savurduğunuzda o kesici kısmın nereye gideceği, neyi hacamat edeceği bilinmez.

    ‘SAPSIZ BALTA’ budur..”

    Ve ekliyor: “Küresel çete 2007’den beri ‘SAPSIZ BALTA’nın yerine koyacağı maşayı arıyor ve bulamayınca çaresiz ‘sapsız balta’ya geri dönüyor.”

    Emperyalizm tıpkı Saddam, Mübarek ve diğer bir çoğu gibi özenle yetiştirip konuşlandırdıklarından bir süre sonra vazgeçer.. ‘Sapsız balta’ya dönüşenler olursa daha da acele eder. Bugün batının çıkarları Türkiye’de ‘istikrarlı bir kaos’u sürdürmekten yana.. Bunun için 2007’den beri ‘kullanım süresi’ geçmiş ‘ne yapacağı belirsiz’ bir iktidardan kurtulup, daha taze ‘maşaları’ iş başına geçirmek niyetindeydiler. Türkiye’deki sözüm ona ‘muhalefet’ ile son 6 aydır hızlanan görüşmeler bunun bariz örnekleridir.

    Emirgan’da Amerikalı diplomatlar (emir taşıyıcılar) ile Abdullah Gül, Ali Babacan, CHP’li Şafak Pavey ve daha kimbilir kimler kimlerin buluşmaları basına yansıdı.. ‘Milliyetçi’ bilinen birilerinin de hem Amerikalılarla hem AKP kanadıyla görüştüklerine dair haberler de basında sızıntılar arasındaydı..

    CIA’nin Türkçe’yi iyi konuşan uzmanlarından Henri Barkey seçimden sonra ilk değerlendirmesinde Amerika’nın düşüncelerini özetledi. ‘Seçim sonucunu belirleyen PKK saldırıları oldu.. AKP birincil olarak son aylardaki terör saldırılarından dolayı bu sonucu aldı.’

    “Sandıktan seçmenin istikrar mesajı çıktı, Davutoğlu ile Erdoğan hariç herkes kaybetti. MHP mesajı olmayan bir partiydi, kaybetti. HDP yeniden çatışma sürecini başlatan PKK yüzünden kaybetti. CHP 6 ayda sadece 100 bin oy arttırabildi, fırsatı kullanamayan bir parti.. O da kaybetti. Cemaat de kaybetti, siyasete girmeye hazırlanan Abdullah Gül de kaybetti.”

    Seçim sonrası Amerika’dan yükselen sesler ‘Sapsız balta’ ile devam etmek durumundayız’ diyor. Barkey, ABD Türkiye arasında ‘gerilen ilişkiler’den sözediyor ve baltaya sapın takılmasının aciliyetini vurguluyor:

    Barkey’in yazısı Amerika’nın Sesi! Seçim sonrası Türkiye değerlendirmesini ‘Erdoğan yükseliyor’ başlıklı yazısından okuyalım:

    “Amerika her zaman statüko ile hareket etmeyi tercih eder. AMA an itibariyle ittifak halinde olduğu NATO üyesi Türkiye ile 3 konuda karşı karşıya..

    Birinci konu: Erdoğan’ın, AKP’nin ve yüzde 70’ine hakim olduğu basın yayın organları ve sosyal medyanın kullandığı Amerikan karşıtı dil, ABD’yi rahatsız ediyor.

    İkinci konu: Hükümetin her alanda kişi ve kurumlara, cumhurbaşkanını eleştiren her alana uyguladığı baskı. Bu baskının artması durumunda ABD’nin Türkiye ile ikili ilişkileri gölgelenecektir.

    Üçüncü ve en önemli konu: Suriye meselesidir. Türkiye ile ABD’nin Suriye’deki hedefleri senkronize değildir. Türkiye Esad rejimini ve Suriyeli Kürtlerin PYD sayesinde kazandıklarını yoketmeyi hedefine koymuştur.. Ki PYD, IŞİD’e karşı savaşan en önemli gruptur. Amerika ise tam tersine IŞİD’in yokedilmesi hedefine kilitlenmiştir. Esad’ın gitmesi ikincil sıradadır. Ve PYD ile müttefiktir. Bu ilişki PYD’yi PKK’nın uzantısı olarak gören Türkleri rahatsız etmiştir. Ancak Haziran ayında ABD, Ankara’dan Güneydoğudaki 4 hava üssünü IŞİD’e karşı kullanma izni almıştır.. Bu iznin bu kadar gecikme sebebi, Türkiye’nin ABD PYD ilişkisini ABD PKK ilişkisi olarak görmesindendir. Bu endişede haksız değillerdir. Çünkü Suriye’de PYD içinde savaşan birçok gerilla PKK üyesidir: Türkler ayrıca, ABD ile işbirliği yapan Suriyeli Kürtlerin Esad sonrası kendi özerk bölgelerine kavuşacaklarından da endişelidirler. Bu Türklere Irak’ın kuzeyinde kurulan Kürdistan Bölgesel Hükümetini hatırlamaktadır.
    Amerikan planları için üsler had safhada önemlidir. … Washington bu üsler sayesinde 50 özel harekat birliğini Suriye’de konuşlandırmış ve tüm faaliyetleri kolaylaşmıştır….”

    Bütün bu uzun CIA yazısının özeti mi:

    1. AKP, Her ne kadar Pyd’den Pkk’dan rahatsız havasındaysa da “Seçim kazanmış olmanın verdiği rehavet içinde, PKK ile ‘barış süreci’ni yeniden başlatacaktır.” Çünkü ABD borç içindeki Ankara’ya bunu dayatacaktır.

    2. Ekonomide koşullar Ankara için tarihin en zorlayıcı sınırına dayanacaktır.

    3. Toplumdaki kutuplaşma ve kavga bugüne kadar görülmemiş en üst seviyeye çıkacaktır

    4. İkisi de ABD yapımı olan, Işid bir yandan, PKK öbür yandan sıkıştıracak, terör artacaktır.
    Sapsız balta mı? Ya fırlayıp gittiği yerde kalıp paslanacak, yerini daha güvenilir bir alete mesela bir maşaya bırakacak ya da yeniden sapın üzerine oturtulacaktır..

    Biz mi? Türk milleti tarihte defalarca yaptığı gibi, Ölüm ile sıtma arasına itildiğinde bir süre bekleyecek, ‘istikrar’ diyecek, kafasını eğecek, çıkarına bakacak, iaşe ve ibadesini önceleyecektir ama o an gelince ‘gereğini’ yapacak, yapmak zorunda kalacaktır..!

    Güncel Meydan

  • O bölgede PKK’ya çok ağır darbe

    O bölgede PKK’ya çok ağır darbe

    son dakika2

    O bölgede PKK’ya çok ağır darbe

    31 Ekim 2015 Cumartesi – 7:18
    Dağlıca Taburu’nun bulunduğu İkiyaka Dağları’nda temmuzdan beri süren operasyonlarda stratejik 12 tepe PKK’lı teröristlerden temizlendi. Bordo bereliler ve komandolar, PKK’lıların yüzde 70’ini etkisiz hale getirdi
    Terör örgütü PKK’lı teröristlerin yuvalandığı n Hakkâri’nin Yüksekova ilçesindeki İkiyaka Dağları’nda da örgüte darbe vuruldu. Kanlı terör saldırısıyla hafızalara kazınan Dağlıca, PKK’nın en fazla Doçka mevzisinin bulunduğu bölge olarak biliniyor. Kısa süre önce yere döşenen mayınların patlatılmasıyla Dağlıca Tabur Komutanı Yarbay İlker Çelikcan ile birlikte 16 asker şehit olmuş, son operasyonda da yine Dağlıca Tabur Komutanı Yarbay İhsan Ejder ile birlikte 3 asker de şehit düşmüştü. İki komando tugayı ve bordo bereliler, teröristlerin Kuzey Irak’a kaçış güzergahı olan bölgeyi, Doski Vadisi’yle birlikte temizledi. İkiyaka teröristlerin hazırlık yaptığı ve gizlendiği bölge olarak biliniyor.
    İKİYAKA’DA PKK’LI KALMADI 
    İkiyaka’da PKK’nın yuvalandığı 3 bin 311 rakımlı Kelebera başta olmak üzere Göllerbaşı, Şinna ve Baybuta’nın aralarında bulunduğu 12-13 stratejik tepe PKK’lılardan temizlendi. Buralardaki sığınaklar da imha etti. Operasyon sonunda PKK’nın Hakkâri-İran- Irak üçgeninden temizlendiğine dikkat çekiliyor. Ancak, bölgede 3-5 kişilik küçük gruplar halinde gezen teröristlere yönelik, aramatarama faaliyetleri sürdürülüyor. Operasyonlarda İHA’larda yoğun olarak kullanıldı. PKK’ya yönelik bölgede hem havadan hem karadan temmuz ayından beri yapılan teröristlerin yüzde 70’inin etkisiz hale getirildi. Mersin’de 1 Kasım seçimlerini sabote etmeye hazırlanan aralarında üniversite öğrencilerinin de bulunduğu 22 kişi gözaltına alındı. Zanlılardan 3’ü kadın 20 kişi adliyeye sevk edildi. Elazığ’da 3, Erzurum’da 2 PKK’lı tutuklandı. Hakkâri’de eylem hazırlığı yapan 3 PKK’lı gözaltına alınırken çıkan çatışmada bir PKK’lı öldürüldü. Şırnak’ın Silopi ilçesinde 2 terörist teslim oldu (SABAH)
  • Fethullah Gülen’in Başına 4 Milyon TL Ödül Konuldu

    Fethullah Gülen’in Başına 4 Milyon TL Ödül Konuldu

    445-0

    28 Ekim 2015

    İçişleri Bakanlığı “ödül yönetmeliği” kapsamında, aranan teröristler listesinin yer aldığı bir internet sitesi hazırladı. Gülen’in de arasında bulunduğu kırmızı listede yer alanların yakalanmasını sağlayanlara 4 milyon TL’ye kadar para ödülü verileceği belirtildi.

    Sitede, aranan teröristlerin isimleri kırmızı, mavi, yeşil, turuncu ve gri kategorilere ayrıldı. Buna göre Fetullah Gülen, Cemil Bayık, Murat Karayılan, İlhami Balı ve Duran Kalkan kırmızı kategoride bulunuyor.

    78787

    onedio.com

  • ATAKÖY TALANI

    ATAKÖY TALANI

    f76f91f02e45f43e00

     

    Karadaki inşaatlardan sonra denizde başlayan dolgu ile birlikte Ataköy sahil şeridinin doğal şekli de değişmiş oldu. Sahil şeridinde halkın denizle buluşacağı tek bir alan kaldı.
    14 Ekim 2015, 17:37

     

    Karadaki inşaatlardan sonra denizde başlayan dolgu ile birlikte Ataköy sahil şeridinin doğal şekli de değişmiş oldu. Sahil şeridinde halkın denizle buluşacağı tek bir alan kaldı.

    Dolgu ve inşaatlar Ataköy sahil şeridinin şeklini değiştirdi.

    Mega Yat Limanı için dolgu alanı tamamlanmak üzere. Yaklaşık 140 dönümlük alan dolduruldu. Galeria Alışveriş Merkezi’nden Hava Harp Okulu’na kadar olan sahil şeridinde halkın yürüyebileceği tek bir alan 160 parsel olarak bilinen Baruthane yapılarının bulunduğu arazi kaldı. Kültür Varlıkları Koruma Kurulu ile Tabiat Varlıkları Komisyonu inşaat izni verdiği takdirde Ataköy Sahili tamamen halka kapanacak.

    561e6a710f2543af58

    KARA BİTTİ

    Karadaki inşaatlardan sonra denizde başlayan dolgu ile birlikte Ataköy sahil şeridinin doğal şekli de değişmiş oldu. Yaklaşık 140 bin metrekare dolgu alanının üstüne 3 katlı ticaret ve eğlence merkezi, 2 katlı lokanta ve gazino, 2 katlı kongre merkezi, 5 katlı yönetim ofisi, 5 katlı tekne satış ofisi, 724 ve 320 araçlık açık otopark ve ayrıca 5 ayrı yerde 32 araçlık açık otopark, tekne onarım ofisleri, yüzme havuzları yer alacak.

    561dea370f25446c2ce5f128

    YAPILACAKLAR ARASINDA YOK YOK!

    2005 yılında Ataköy Marina, Ataköy Otelcilik ve Ataköy Turizm adında 3 şirketin birleşmesi ile oluşan Dati Holding 2038 yılına doldurulan alanın üst yönetim hakkına sahip. Ayrıca Galeria, Dünya Göz Hastanesi, Sheraton otellerinin bulunduğu alanlara ise 70 metre yüksekliğinde yaklaşık 22 katlı otel, çok katlı otopark ve ticaret merkezi, AVM, 22 katlı 3 ayrı apart otel, kafe ve lokantalar inşa edilecek.

    DATİ Holding projesinde neler var?

    *400 mega yat kapasiteli marina
    *70 metrelik 7-8 bina (otel, ofis ve otel-rezidans)
    *2.5 kilometre yürüyüş alanı
    *Konser alanı
    *Kongre merkezi
    *Spor merkezi
    *Alışveriş birimleri
    *Kafe ve restoranlar
    *Marina teknik alanları ve marina çarşı alanları
    *4-5 meydan

    seffafgazete.com

     

     

     

  • Canlı bombalardan biri tespit edildi!

    Canlı bombalardan biri tespit edildi!

    Olay sırasında parçalanan canlı bombaların kimliğini tespit edebilmek için polis ve adli tıp görevlileri 1500 metrelik alanda kopan parmak aradı. Yaralılardan ve cesetlerden de 163 kişinin parmak izi alındı. Canlı bombalardan birinin 25-30 yaşlarında ve erkek olduğu bu sayede tespit edildi. - sondakika

    Olay sırasında parçalanan canlı bombaların kimliğini tespit edebilmek için polis ve adli tıp görevlileri 1500 metrelik alanda kopan parmak aradı. Yaralılardan ve cesetlerden de 163 kişinin parmak izi alındı. Canlı bombalardan birinin 25-30 yaşlarında ve erkek olduğu bu sayede tespit edildi.

    Bomba düzeneğinin ise 20 Temmuz’da Suruç’taki canlı bomba saldırısı ile benzer olduğu öğrenildi. Parmaklardan alınan izlerin polis kayıtlarındakilerle eşleştirilmesi sonucu canlı bombaların birinin teşhis edildiği öğrenildi. 2 canlı bombadan birinin 25-30 yaşlarında bir erkek olduğu belirlendi.

    Cesetteki barut yoğunluğu ortaya çıkardı
    Cesetteki barut yoğunluğundan tespit edilen canlı bombanın kimliği ise DNA testi ile belli olacak. Patlama ile parçalanan canlı bombaların kimliğini tespit edebilmek için polis ve adli tıp görevlileri 1500 metrelik alanda kopan parmak aradı. Yaralılardan ve cesetlerden de 163 kişinin parmak izi alındı.

    Kimlikler DNA testi ile belirlenecek
    Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Harun Kodalak da, “Kesin olmamakla birlikte iki canlı bomba üzerinde duruyoruz. Tanınmayacak halde olan cenazelerin hepsine DNA testi yapılacak, tabii bu da biraz zaman alacak” dedi.

    Düzenek Suruç ile aynı
    Öte yandan patlamanın şekli ve kullanılan patlayıcı miktarının 20 Temmuz’da 32 kişinin hayatını kaybettiği Suruç’taki canlı bomba saldırısı benzerlik gösterdiğini öğrenildi.

     

  • Saldırıyı 1 Gün Önce Bilen Twitter Kullanıcısı

    Saldırıyı 1 Gün Önce Bilen Twitter Kullanıcısı

    CQ8lExCWoAAQZ-c.jpg

    @AnatolyTodorov adlı twitter kullanıcısı, kanlı terör saldırısından bir gün önce (dün) attığı tweet’lerde devlet tarafından düzenlenecek saldırıdan bahsetti. Hesaptan atılan tweet’lerde Suruç ya da 1 Mayıs benzeri korkunç bir katliam olabileceği bilgisi dikkat çekti. İşte o tweetler…

    abdal2 abdal

    Bugün hesap kapatıldı.

  • Ankara’da Terör

    Ankara’da Terör

    1‘Emek, Barış ve Demokrasi’ mitinginin toplanma yeri olan Ankara Tren garı önünde yaşanan patlamada 30 ölü, 126 yaralı var.

    Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca patlamayla ilgili 5 savcı görevlendirildi.

    Öğle saatlerinde yapılacak ‘Emek, Barış, Demokrasi’ mitinginin toplanma yeri olan Ankara Tren Garı önünde saat 10.04’te patlama meydana geldi. İçişleri Bakanlığı’nın açıklamasına göre patlamada 30 kişi öldü, 126 kişi de yaralandı. Bölgede canlı bombanın patlatıldığı iddia ediliyor.