AK Parti Dış İlişkiler Başkan Yardımcısı ve TBMM Türk-Amerikan Dostluk Grubu Başkanı Suat Kınıklıoğlu, ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesinde 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarını içeren tasarının kabul edilmesinin “fırsata dönüştürebileceğini” ve “Tasarının Temsilciler Meclisi Genel Kurulundan geçmeyeceğine dair bir taahhüdün Washington’dan Türkiye’ye sessizce verileceği izlenimi aldığını” söyledi.
Kınıklıoğlu, ayrıca bugün NATO toplantısına katılmak için Ermenistan’a gideceğini, bu ziyaret çerçevesinde başka görüşmelerde de bulunabileceğini ifade etti.
İngiltere’nin başkenti Londra’da çeşitli temaslarda bulunan Kınıklıoğlu, ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesinin Ermeni iddialarının tanınmasına ilişkin tasarıyı geçen hafta kabul etmesi ve bundan sonraki olası gelişmeler konusunda AA’ya açıklamalarda bulundu.
Tasarının oylanmasından önce ve oylama sırasında Washington’da bulunan TBMM heyetinde yer alan Kınıklıoğlu, “Oylamanın sonucu hiç istemediğimiz halde böyle gelişti. Bundan sonra hem ABD tarafında, hem bizim tarafımızda sorumlu davranmak lazım” dedi.
Kınıklıoğlu, Türkiye’nin “soğukkanlı davranarak ve bölgesel dengeleri iyi değerlendirerek” bu tasarı sonucunun fırsata dönüştürebileceğini kaydederek, “Tasarının sonucu böyle olmasına rağmen, bunu kazan-kazan durumuna çevirebiliriz ve bu hem Karabağ sorununda, hem de (Türkiye-Ermenistan ilişkilerinde) normalleşmede istediğimiz sonucu elde edebilecek bir olaylar zincirinin başlangıcı olabilir” diye konuştu.
-“YANIMIZDA ABD YÖNETİMİ VE MUSEVİ LOBİSİ YOKTU”-
Geçmişte ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesinde 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarını içeren tasarıların daha büyük farklarla kabul edildiğini anımsatan Kınıklıoğlu, “yeteri kadar çalışılmadığı” eleştirilerinin haksız eleştiriler olduğunu, haftalardır Türkiye’nin Washington Büyükelçiliğinin ve ABD’deki Türklerin çalışmalar yaptığını kaydetti.
Kınıklıoğlu, “Biz orada olmasaydık oylamanın sonucu farklı olurdu, fark açılırdı. Eleştiriler haksız. Lehte ve aleyhte Kongre üyeleriyle görüştüm. ‘Bu sonuç sizin için zafer’ lafı da bu görüşmeler sonrasında çıktı. Çok fark bekleniyordu. İkincisi de yanımızda ABD yönetimi ve Musevi lobisi yoktu. Bunlar geçmiş dönemdeki oylamalarda bizim en iyi destekçimizdi” diye konuştu.
Bu destek olmamasına karşın elde edilen sonucu “lobicilik çalışmaları açısından bir zafer” olarak değerlendiren Kınıklıoğlu, şunları ifade etti:
“Bence Ermeni diasporası içinde bu oylamayla birlikte bir iç tartışma başlamıştır. ‘ABD yönetimi ve Musevi lobisi Türklere destek vermediği halde tasarıyı Türkler 23-22’ye getirdiler. Bizim açımızdan bir kötü tarafı var. Ermeni tarafında şöyle bir değerlendirme olabilir; lehlerine olan şartlara rağmen bu kadar yakın bir sonuçla geçiyorsa bir an önce genel kurulda oylamaya gidilip ABD’nin tanıması için anormal bir baskı olabilir. Biz 2-3 yıl sonra bırakın genel kurula, komiteden geçiremeyebiliriz’ diye düşünebilirler. Bu yıl tasarının genel kurula geleceğini ya da Obama’nın soykırım lafını kullanabileceğini düşünmüyorum.”
-“TASARI ÖLMÜŞ GİBİ BİR ŞEY”-
Tasarının bir farkla kabul edilmesinin “ABD Temsilciler Meclisi Genel Kuruluna gelmemesinin neredeyse garantisi olduğunu” söyleyen Kınıklıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu oylamanın bu kadar yakın olması, genel kurulda çok zorlanılacağı anlamına geliyor. 2007’de, Kongre Başkanı Nancy Pelosi ile çok dalga geçildi, çok zor durumlara düştü. O zaman tasarının altında yaklaşık 215 imza vardı, şu anda 135 imza var. Tasarının geçebilmesi için 270-280 civarında oya ihtiyaçları var. Şu anda o tasarı ölmüş gibi bir şey. O tasarının canlanmasının bir yolu var o da Obama’nın bu işi mesele edinip, siyasi prestijini de ortaya koyup tasarıyı dürtmesi lazım. Bu da şu anda çok mümkün görünmüyor. İlişkileri bozmaya Obama’nın hiç niyeti yok. ABD içinde Obama çok zayıf durumda, sağlık sistemi tasarısı, işsizlik, bir sürü derdi var. Böyle bir konuya zaman ayırması ya da Kongre üyelerine telkinde bulunması hiç gerçekçi değil.”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Neticeleri de net olarak görmediğimiz sürece biz büyükelçimizi ABD’ye göndermeyiz” yolundaki sözlerinin hatırlatılması üzerine de Kınıklıoğlu, şunları kaydetti:
“Sayın Başbakanımızın büyükelçi konusundaki kararını çok yerinde buluyorum. Biz artık bu tarih işleriyle dış ilişkiler komitesinin herhangi bir işinin olmaması gerektiğini düşünüyoruz. Sayın Başbakanımızın sözlerinden benim anladığım, ABD yönetimi tasarının geçmeyeceğine dair herhangi bir taahhüt verirse, büyükelçimizin o zaman döneceği. Bu herhalde ABD yönetimine bu olaya ne kadar ciddi eğildiğimizi gösteriyor. Ben böyle bir taahhüdün de geleceğini zannediyorum. Benim Washington’da aldığım izlenim yanlış değilse eğer, böyle bir taahhüt sessizce Türkiye’ye verilecektir.”
-PROTOKOLLER-
Her yıl Türkiye’nin 1915 tasarılarıyla karşı karşıya kalmamasının en doğru yolunun Türkiye ile Ermenistan arasındaki normalleşmeyi tamamlamak olduğunu vurgulayan Kınıklıoğlu, “Biz protokolleri geçirsek bile diaspora muhtemelen 1915 olaylarının soykırım olarak tanınması için çalışmaya devam edecektir, ama ellerinden çok önemli bir silah alınmış olacaktır. Protokoller geçerse, Türkiye ile Ermenistan arasındaki sınırlar açılırsa, kolay kolay böyle bir tasarının dış ilişkiler komitesine gelebileceğini zannetmiyorum artık” diye konuştu.
İngiltere’nin 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddiaları konusunda “basiretli bir politika izlediğini” de ifade eden Kınıklıoğlu, İngiltere’nin bu iddiaları tanımamasının çok manidar olduğunu, çünkü İngiltere’nin o dönemde bölgeyi çok iyi bilen ülkelerden biri olduğunu vurguladı.
Ermeni diasporasının İngiltere’de de, ABD, Fransa ve Almanya’da olduğu gibi bir kararın çıkması için çok çalıştığına dikkati çekti ve Ermeni diasporasının İngilizleri, “Bir tek siz kaldınız” gibi bir duruma sokmak istediklerini bildirdi.
-“TÜRKİYE, KARABAĞ SORUNUNDA PROAKTİF ROL ÜSTLENMELİ”-
Yukarı Karabağ sorununda Minsk Grubundan ayrı olarak, “Türkiye’nin, Azerbaycan ve Ermenistan’la temas ederek, çok daha proaktif bir rol üstlenebileceğini” vurgulayan Suat Kınıklıoğlu şöyle konuştu:
“Türkiye, aynı zamanda ABD’yi de Karabağ konusunda Ermenistan ve Azerbaycan’ın üzerinde mutabık kaldığı bir yol haritası üzerinde çalışmaya daha fazla teşvik etmeli. Yani ABD bu konuda çalışıyor, ama bu konunun artık Türk-Amerikan ilişkilerinde daha fazla bir sorun halinde devam etmesini önlemek için önümüzdeki en önemli hedef, Ermenistan ile Azerbaycan arasında Karabağ sorununun nasıl çözüleceğiyle ilgili bir yol haritasının ilan edilmesi ve akabinde Türkiye’nin protokolleri geçirip normalleşmenin tamamlanmasıdır. Bence odaklanmamız gereken hedef budur.”
AA