Etiket: James Jeffrey

  • GERCEKLERİ DE GÖRÜN ARTIK…!!!

    GERCEKLERİ DE GÖRÜN ARTIK…!!!

    Suriye yi ateşe veren kundakçılar, çıkan yangınları da Mehmetcigin kanıyla söndürmek istiyorlar…
    Ortadoğunun itfaiye teşkilatı mı Türkiye?
    Yüzde yüz haklı olduğumuz barış pınarı harekatında bile bize dur diyenler, Şam’a kadar yolunuz var diye önümüzü açıyorlar…
    Bakmayın siz bugün gelen Amerikalının Türkçe konuştuğuna…
    Gerekirse Kürtçe de konuşur Arapça da…

    Bütün yaz plajlarımız da beraber denize girdiğimiz,
    Henüz çalışıp çalışmadığını bilmediğimiz S-400 lerine milyarlar ödediğimiz,
    Bir ay bizden sebze ve meyve almadığında döküm döşek olduğumuz,
    Tükettiğimiz gazın neredeyse tamamını aldığımız Ruslarla,
    Amerikan in verdiği bedava”GAZ’a gelip de savaşacak degilizdir herhalde.!!

    Keşke o 440 km lik uzun yolun sonuna kadar gidebilseydik…
    Bunların hiç birisi başımıza gelmezdi inanın…
    <p>Suriye yi ateşe veren kundakçılar, çıkan yangınları da Mehmetcigin kanıyla söndürmek istiyorlar...
Ortadoğunun itfaiye teşkilatı mı Türkiye?
Yüzde yüz haklı olduğumuz barış pınarı harekatında bile bize dur diyenler, Şam'a kadar yolunuz var diye önümüzü açıyorlar...
Bakmayın siz bugün gelen Amerikalının Türkçe konuştuğuna...
Gerekirse Kürtçe de konuşur Arapça da...</p>
<p>Bütün yaz plajlarımız da beraber denize girdiğimiz,
Henüz çalışıp çalışmadığını bilmediğimiz S-400 lerine milyarlar ödediğimiz,
Bir ay bizden sebze ve meyve almadığında döküm döşek olduğumuz,
Tükettiğimiz gazın neredeyse tamamını aldığımız Ruslarla,
Amerikan in verdiği bedava"GAZ'a gelip de savaşacak degilizdir herhalde.!!</p>
<p>Keşke o 440 km lik uzun yolun sonuna kadar gidebilseydik...
Bunların hiç birisi başımıza gelmezdi inanın...
</p> - FB IMG 1581386341893

  • ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey: PKK İncirlik Üssünden destekleniyor

    ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey: PKK İncirlik Üssünden destekleniyor

    ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey: PKK İncirlik Üssünden destekleniyor

    ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey, Adana’daki İncirlik Üssü’nden terör örgütü PKK/PYD’ye yardım yapıldığı söyledi. Eski Büyükelçi, Jeffrey, “Türkiye buna her gün tepki gösteriyor ama bu gücü destekleyen uçaklar büyük oranda Türkiye’deki üslerden kalkıyor. ” diye konuştu

    Amerika’da “gölge dışişleri” olarak bilinen düşünce kuruluşu Dış İlişkiler Konseyi’nde Türk-Amerikan ilişkilerinin masaya yatırıldığı bir panel düzenlendi.

    Amerika’nın eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey, “Dünyanın geldiği bu durumda aşırı biçimde müttefiklere ihtiyacımız var.” dedi, Coğrafi konumu ve askeri kabiliyetleri gereği Türkiye’yi işaret etti.

    Jeffrey, “Dünyanın geldiği bu durumda aşırı biçimde müttefiklere ihtiyacımız var. Ukrayna’dan Güney Çin Denizi’ne, Kuzey Kore’den Suriye’ye, dünyanın haline bir bakın; çok zorlu bir jeostratejik vaziyette olduğumuzu göreceksiniz. Bu durumdan kurtulmak için Türkiye birçok bakımdan önem taşıyor.” dedi.

    Türkiye’nin bölgede istikrarı ve güvenliğine tehdit olarak PKK unsurunu gösteren Jeffrey, terör örgütü PKK’nın İncirlik üssünden desteklendiğini buna da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın izin verdiğini öne sürdü.

    Jeffrey, “Amerika IŞİD’e karşı savaşta PKK bağlantılı grubun öncülüğündeki güce destek veriyor, Türkiye buna her gün tepki gösteriyor ama bu gücü destekleyen uçaklar büyük oranda Türkiye’deki üslerden kalkıyor. Erdoğan buna her gün izin veriyor.” diye konuştu.

    ABD‘nin eski Ankara Büyükelçisi Jeffrey, “Türkiye Rusya’dan S-400 alsa bile  NATO’nun Afganistan’daki çabalarımızda Türkiye’yi en kritik 4 ülkeden biri olarak görüyoruz” ifadelerini kullandı.

    orhan
    abd li isim aciklamasaydi bunu Türk yetkilileri bilmiyormuy du? bunu ilkokul ögrencisi biliyor.

  • Hep çirkindiler daha da çirkinleşecekler

    Hep çirkindiler daha da çirkinleşecekler

    Hep çirkindiler daha da çirkinleşecekler

    “Astana’nın Fişini Çekme Vakti Geldi” Amerika’nın Suriye özel temsilcisi James Jeffrey böyle buyurmuş.

     

    Amerika’yı size yeniden anlatmayacağım. Artık halkımız ABD nedir ne değildir biliyor. Bize saldırmaya saldıracak da acaba bu sefer nereden saldıracak diye bekleyerek halkımız epey bir eğitim geçirdi.

    Suriye sözcüsünün söylediğine benzer ifadeler, ABD’li Senato üyelerinden de geldi. “Türkiye karar vermeli: Ya Batı ya da Avrasya”

    Evet bence de Türkiye karar vermeli, gerçek yerinin Avrasya olduğunu görmelidir.

    Coğrafya ülkelerin kaderidir diye bir tarih kanunu var. “Kaderimiz” bizi Asya’ya doğru çekiyor. Amerika ve Batı da bizi Asya’ya doğru itiyor. Batının bünyesi bizi içinde eritmeye uygun değildir. İtmelerinin sebebi de zaten budur.

    Bugün Jeffrey söyleyecek bir başka gün bir başka birisi söyleyecek ama hep söylenecektir.

    Biz, Amerika ve Batı Türkiye’ye silah satmıyor, silah teknolojisi vermiyor, kendimizi nasıl savunacağız dedik ya… ABD de diyor ki; içinde Patriyot Savunma sistemlerinin de olduğu silah satış paketi hazırladım. Gelin satın alın diyor.

    Amerika’nın dediklerini yaparsak, Rusya’dan S-400 Hava Savunma Sistemleri almaktan vaz geçmemiz gerekiyor.

    Öteden beri yazmışımdır. Türkiye önemli karalar arifesinde diye… Aslında Coğrafyamız kaderimizse, kararımız da coğrafyamıza uygun olmak zorundadır.

    Amerika’ya demeliyiz ki; “silahlarınız sizin olsun. Zaten siz o silahları bizim düşmanlarımıza veriyorsunuz. Biz kendi başımızın çaresine bakarız.”

    İstesek de istemesek de bu kararı vermeye mecburuz. 1952 yılından beri ABD ile birlikte olduk da ne kazandıysak eğer bundan sonra da ABD ile birlikte olursak onu kazanırız. Hükümet darbeleri, provokasyonlar, şantajlar en önemli kazançlarımız hanesindedir.

    Fırat’ın Doğusunda ne yapacağımıza bir an evvel karar vermeliyiz.

    ABD’den silah almayacağımızı ABD’ye hemen bildirmeliyiz.

    S-400 üzerinde yürütülen tartışmaları sonlandırıp, ABD’den silah almamaya karar verdik demeliyiz.

    Hem ABD’ye hem de Rusya’ya stratejik ortak ifadesini görüşmelerde ortadan kaldırmalıyız.

    Coğrafyamızın kaderi gereğince, Suriye Arap Cumhuriyeti ile açıktan resmi görüşmelere başlamalıyız. Suriye Cumhuriyetine REJİM demekten vaz geçmeliyiz.

    Karar vermeliyiz. Karar vermeliyiz.

    Hem ABD hem Rusya atına yanı anda binilmez. Biniyorum sanılır ve gerçekçi olmaz.

    4.2.2018

  • ABD Eski B. Elçisi: Erdoğan bizimle savaşıyor

    ABD Eski B. Elçisi: Erdoğan bizimle savaşıyor

    Erdoğan bizimle savaşıyor

    ABD eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey, 15 Temmuz için, “Demokratik sistemi yıkıp yerine gizli bir teşkilatı iktidara getirmeyi hedefledikleri açık” dedi. Amerikalı diplomat, Erdoğan’ın ABD ile savaştığını bu yüzden ondan hoşlanmadıklarına dikkat çekti…

    Erdoğan bizimle savaşıyor - image001 13

    ABD eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey, 15 Temmuz darbe kalkışmasının arkasında FETÖ’nün olduğunu itiraf etti. İşte Jeffrey’nin açıklamaları:

    * Türkiye’de yaşanan trajediye ve iç savaşayakın bir şeydi. Gerçekleşmediği için hepimizmemnun olduk. Benim 1980’de yaşadığım darbedençok farklıydı. Zira tanık olduğumuz darbelerkomuta birliğinde planlanıp bir noktadademokrasiye dönüş hedefiyle gerçekleştirildi.Buradaysa darbecilerin motivasyonunun tamolarak ne olduğunu bilmiyoruz. Ancak demokratiksistemi yıkıp yerine gizli bir teşkilatı iktidaragetirmeyi hedefledikleri açık.

    SADAKATLERİ DEVLETE DEĞİL
    * Hepimiz kesin kanıtları bekliyoruz ancakemarelerin çoğu Gülen hareketine işaretediyor. Emareler derken de sadece Türkhükümetinin açıklamalarını kastetmiyorum.Bunu planlayanların askeri müesses nizamdanolmadığı ortada. Gülen, ordu içine epeysızmıştı. Zaten polis ve yargıya aşırı şekildesızmalar daha önce gerçekleşmişti.

    * Sızmalara Türkiye’de görev yaptığımyıllarda şahit oldum. Özellikle Balyozsoruşturmasında, Hakan Fidan’ın ifadesialınmaya çalışıldığı sırada bu durumu tespitettim. Türkiye’de bürokrasinin önemli birbölümü Gülen hareketinden sızmıştı vesadakatleri devlete değil bu hareketeydi.

    *15 Temm uz’un arkasında Gülencilerin olmaihtimali yüksek ancak Türkiye’nin bunu yargıönünde kanıtlaması gerekiyor. İpi kimlerinçektiğini anlamak için bilgiye ihtiyacımız var.

    * Batı ve ABD, darbe girişiminden sonraTürkiye’ye destek vermedi. Bunun nedenibelli. Erdoğan diğer liderler gibi ikiyüzlüdeğil. Erdoğan ise bizimle çatışıyor,çelişkilerimizi yüzümüze vuruyor, dostumuzolmaya çalışmıyor. Bu yüzden Erdoğan,Washington’da ve Avrupa’da sevilmiyor.

    Solyal medyada şu yorumlar yapıldı

    CIA, NATO VE PENTAGON
    * FETÖ, sizin hainliğinizin Türkiye kolu. Ancak başarılı olamadınız.
    * EY ABD, korkmuyoruz sizden. Washington’ın aklı, bize sökmez.
    * JEFFREY, çok iyi niyetliymiş gibi davranıyor. İşin içinde “ABD var ama söyleyemem’ modunda.
    * BU adam Irak’ta Türkiye aleyhine çalışıyor. Çok tehlikeli ve Gülen’i iyi tanır.
    * JEFFREY, Türkiye’de bulunduğu süre içinde FETÖ’ye nasıl destek verdiğini açıklar mı? Elbette hayır.
    * SAYIN Jeffrey… ABD’ye söyleyin, ‘dünyayı arkasına alıp gelsin’ bekliyoruz.
    * JEFFREY, işin arkasında Gülen’i büyüten NATO, CIA ve Pentagon var. Yani memleketin ABD var..

  • Şeytanın çırakları; ABD “Evet” istiyor!

    Şeytanın çırakları; ABD “Evet” istiyor!

    Arslan BULUT

    Prof. Dr. Tolga Yarman, 26 yıl önce, Amerikalıların ünlü Fulbright Vakfı’nın konuk öğretim üyesi oldu.
    26 yıl sonra, 19 Mart 2010’de e-posta yolu ile İstanbul Fulbright Bursiyerleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Haydar Özpınar’dan bir kokteyl daveti aldı.
    Davet mektubunda kokteylin ABD Büyükelçisi James F Jeffrey onuruna ABD İstanbul Başkonsolosluğu ve Fulbright Bursiyerleri Derneği tarafından düzenlendiği, 24 Mart 2010 Çarşamba Günü Boğaziçi Üniversitesi Rektörlük Binası Konferans Salonunda yapılacağı bildiriliyordu.


    Yarman, kokteyle katıldı. Yaklaşık yüz kişinin katıldığı kokteylde, ABD Ankara Büyükelçisi James F. Jeffrey, bir saate yakın konuştu.
    Jeffrey, Başbakan’ı ve Cumhurbaşkanı’nı övdü. Söz BOP’a gelince, Osmanlı İmparatorluğu’nu övdü! Hükümet’le harika bir ilişki sürdürdüklerini belirtti. Sonra “Biz, ülkelerin iç işlerine karışmayız!”, demesine karşın, sözü, Türkiye’nin demokratikleşmesine ve Anayasa değişikliğine getirdi. Bunun gerekliliğini vurguladı ve referandum için, kokteyle katılanlardan destek beklediğini, açık bir dille ortaya koydu!
    Yarman da bunun üzerine Jeffrey’ye bir soru sordu.
    “-Türkiye’nin Demokratikleşmesi diyorsun. Üçte birlik oy oranlarıyla, üçte ikilik parlamento çoğunluğunun elde edildiği bir süreçte demokratikleşmeden bahis, abestir. Yüzde onluk ülke seçim barajı var. Milyonlarca oy zayi oluyor. Partilerin içinde hemen neredeyse, demokrasi yok; bir defa, bunun demokrasi özlemi itibariyle, rahatsız edici bulunmaması, ayrıca çok tuhaf. Üç, dört lideri kontrol etmeye çalışarak, Türkiye’yi, kontrol etmeye yönelmeniz, bence harika bir strateji, ama ’demokrasi’bu değil. Biz ’gerçek demokrasi’için mücadele ediyoruz. Korkarım, senin anladığın demokrasi, değil, bu.. Onun için sözlerine hiç katılmıyorum. Bizden istediğini, bu çerçevede, hiç istememelisin.”
    Jeffrey ise Yarman’a kısa bir cevap verdi:
    “-Üçte birlik oy oranı ile üçte ikilik parlamento çoğunluğu elde etme olasılığı, eskiden de vardı, yüzde on baraj mı iyidir, yüzde beş mi, bu tartışılabilir.”
    Yarman bütün bunları Dışişleri Bakanlığı’na bildirdi ve mektubunu şöyle bitirdi:
    “Aslında herhangi bir büyükelçi, herhangi ciddi bir ülkede, böyle bir konuşma yapsa, tam bir yabancı militan sıfatında algılanıp, o ülkenin iç işlerine karıştığı savıyla, derhal ‘istenmeyen insan’ ilan edilir ve sınır dışına çıkarılır…
    Anayasa değişikliği, esas olarak, Türkiye’yi ve bölgeyi, malum istekler doğrultusunda yeni baştan dizayn etmenin son bir temel aparatı olarak gerçekleştirilmek isteniyor. Bu bilgi, üstelik birinci ağızdan açıklanmış oldu.”
    (Mektubun tamamı “gazeteyurt” ta yayınlandı.)


    Demek ki Diyanet-Sen Başkanı Mehmet Bayraktutar, imamlar olarak 12 Eylül’deki referandumda “evet” oyu kullanacaklarını açıklarken, Allah’ın emirlerini değil, ABD’nin emirlerini yerine getirmiş oluyor!
    Hani değerli dostum Hasan Demir, “Şeytan ‘Hayır’ın neresinde?” diye soruyordu ya, meğer Şeytan “Evet” in tam göbeğinde imiş!
    Ve yine kimmiş “şeytanın çırakları” gördün mü Abdurrahim Karakoç?
    Bu sebeple Kılıçdaroğlu, “12 Eylül’de sandıklara sahip çıkın. Bunlar her şeyi yapabilir. Yalan söyleyen, kul hakkı yiyen seçim sandığına da el atar” uyarısında bulunuyor ve Tayyip Erdoğan’a “Madem ki ihanetten söz ettin, Dubai anlaşmasını açıklasana, niye gizliyorsun! 1 milyar dolara Türkiye’yi pazarlamaya kalkıyorsun, sonra ihanetten bahsediyorsun” diyor!
    E zaten Anayasa’dan Türk sözünün çıkarılmasını öngören TESEV raporu da İstanbul Barosu Genel Sekreteri Hüseyin Özbek’in belirttiği gibi ABD (Soros) kaynaklı değil mi?

  • Bağdat’a atandı

    Bağdat’a atandı

    ABD’nin Ankara Büyükelçisi James Jeffrey, Bağdat Büyükelçiliği’ne atandı. ABD’nin Irak’tan çekilme takvimiyle ilişkili olan atamanın, Jeffrey’nin Irak’ta daha önce görev yapmış ve ülkeyi iyi biliyor olması nedeniyle düşünüldüğü öğrenildi.

    ABD’nin Ankara Büyükelçisi James Jeffrey, Bağdat Büyükelçiliği’ne atandı. ABD’nin Irak’tan çekilme takvimiyle ilişkili olan atamanın, Jeffrey’nin Irak’ta daha önce görev yapmış ve ülkeyi iyi biliyor olması nedeniyle düşünüldüğü öğrenildi. 31 Ağustos’a kadar Irak’tan askerlerini çekip Iraklı güçleri eğitmek amacıyla bölgede 35-50 bin asker bırakacak olan ABD, 2011 sonuna kadar ise Irak’ı tamamen terk edecek. Öte yandan Jeffrey’nin yerine Ankara’ya da Afganistan Büyükelçiliği Müsteşarı Francis Ricciardone’nin (59) atanacağı iddia edildi. Ankara’da daha önce Siyasi İşler Müsteşarlığı yapan diplomat, Türkiye ve Irak konularında uzman. Askeri ve istihbarat alanlarında görev almış, 11 Eylül sonrasında ABD Dışişleri Bakanlığı’nda oluşturulan kriz masasını yönetmiş Ricciardone, iyi derecede Türkçe konuşuyor. Ankara’daki görev değişiminin yaz sonunda gerçekleşmesi öngörülüyor.
<p>Tolga TANIŞ / WASHINGTON	27 Haziran 2010
Kaynak : Hurriyet</p> - james jeffrey31 Ağustos’a kadar Irak’tan askerlerini çekip Iraklı güçleri eğitmek amacıyla bölgede 35-50 bin asker bırakacak olan ABD, 2011 sonuna kadar ise Irak’ı tamamen terk edecek. Öte yandan Jeffrey’nin yerine Ankara’ya da Afganistan Büyükelçiliği Müsteşarı Francis Ricciardone’nin (59) atanacağı iddia edildi. Ankara’da daha önce Siyasi İşler Müsteşarlığı yapan diplomat, Türkiye ve Irak konularında uzman. Askeri ve istihbarat alanlarında görev almış, 11 Eylül sonrasında ABD Dışişleri Bakanlığı’nda oluşturulan kriz masasını yönetmiş Ricciardone, iyi derecede Türkçe konuşuyor. Ankara’daki görev değişiminin yaz sonunda gerçekleşmesi öngörülüyor.

    Tolga TANIŞ / WASHINGTON 27 Haziran 2010
    Kaynak : Hurriyet

  • TBMM DIŞİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI MERCAN, ABD BÜYÜKELÇİSİ JEFFREY İLE GÖRÜŞTÜ

    TBMM DIŞİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI MERCAN, ABD BÜYÜKELÇİSİ JEFFREY İLE GÖRÜŞTÜ

    TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Murat Mercan ve komisyon üyeleri,
    ABD’nin Ankara Büyükelçisi James Jeffrey ile görüştü.

    Yaklaşık 1,5 saat süren görüşmenin ardından, Mercan, CHP Genel Başkan
    Yardımcısı Onur Öymen ve Jeffrey gazetecilerin sorularını yanıtladı.

    Murat Mercan, görüşmede, iktidar ve muhalefetin tek ses olarak, ABD
    Kongresine sunulan tasarının görüşülmesinin, onaylanmasının ve Temsilciler
    Meclisi’nde kabul edilmesinin, Türk-ABD ilişkilerine çok büyük zarar vereceğini
    açık bir şekilde ABD Büyükelçisi’ne ilettiklerini bildirdi.

    Her yıl 24 Nisan’a yaklaşırken bu tür çabaların, Türk Milleti üzerinde
    olumsuz etkiler yaptığını ve iki ülke ilişkilerini zedelediğini söylediklerini
    anlatan Mercan, ”Kendisi de bu görüşlerimizi Temsilciler Meclisi’ne ve Hükümet’e
    aktaracağını söyledi” dedi.

    Murat Mercan, ”Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Dışişleri Bakanı
    Hillary Clinton’ın Katar’ın başkenti Doha’da gerçekleşen görüşmesi sırasında, ABD
    Büyükelçis’inin içeriye girmek istemesi sonrasında, kapı önünde Türk Büyükelçisi
    ile kavga etmesi” ile ilgili soru üzerine, bu tür davranışların nezaket
    kurallarının çok zorlanması anlamına geldiğini söyledi. Mercan, iki ülkenin
    Başbakanı ile Dışişleri Bakanı görüşürken, bu görüşmenin ne zaman biteceğini,
    içeride bulunan kişilerin, bir büyükelçiden çok daha iyi takdir edecek düzeyde
    olduğuna işaret etti.

    Komisyon olarak, ABD’ye bir ziyaretlerinin olup olmayacağı yönündeki bir
    soruyu da yanıtlayan Mercan, Dışişleri Bakanı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ile
    yeni büyükelçi Namık Tan’ın ABD’de görüşmeler yaptıklarını söyledi. Türkiye’ye
    döndükten sonra Sinirlioğlu ile değerlendirme yapacaklarını ifade eden Mercan,
    ”Değerlendirmenin sonucunda ABD’yi bir heyet olarak ziyaret etme şartlarını
    değerlendireceğiz. Böyle bir karar olursa, önümüzdeki hafta içinde bir ziyaret
    gerçekleştireceğiz” diye konuştu.

    Murat Mercan, TBMM’nin, hiç bir şekilde bu tür çabaları hoş
    karşılamadığını ifade ederek, ”Bize ‘tavsiye edilen’ bir takım davranışlar
    içinde olmayız. Halkımız için ne doğruysa, onları yaparız. Bunları Sayın
    Büyükelçi’ye de ilettik” dedi.

    Onur Öymen ise görüşmede, Ermenistan Anayasa Mahkemesi’nin protokolleri
    şerhli olarak onaylaması kararının, protokollerin içeriğini özlü biçimde
    değiştirdiğini ifade ettiklerini kaydetti.

    Protokollerin içeriği değişmemiş bile olsa, bu protokollerde Ermenilerin
    işgal ettikleri Azeri topraklarından çekileceğine dair bir husus olmadığını dile
    getiren Öymen, Ermenistan Anayasa Mahkemesi kararının ilave bir sıkıntı
    yarattığını belirtti. Onur Öymen, Ermenistan’ın işgal ettiği toprakların Ermeni
    toprağı olduğunu kanıtlayacak en küçük bir iddiası olmadığını ifade ederek, ”Bu
    işgal tamamen hukuk dışıdır ve o topraklardan bir milyon Azeri kardeşimiz göçe
    zorlanmıştır. Sayın Başbakan’ın sözleri, hem kendisini hem hükümeti hem de
    Türkiye’yi bağlar. Onun için bu mesele halledilmeden, bu protokollerin Meclis’ten
    geçmesi mümkün değildir. Bunu ABD Büyükelçisi’ne çok açık bir şekilde söyledik”
    dedi.

    Öymen, ABD Büyükelçisi’nin, 1915 olaylarını ABD Kongresi’nin kabul etmesini
    öngören bir tasarının kongreye sunulduğunu söylediğini bildirdi. Bunu kesinlikle
    reddettiklerini ifade ettiklerini anlatan Öymen, ”Bu tasarı, yalnız 1915
    olaylarını değil, Atatürk dönemi de dahil olmak üzere 1923’e kadar gidiyor. Bu
    tasarı geçerse, Türk-ABD ilişkileri üzerinde son derece olumsuz bir etki yapar.
    İktidar ve muhalefet milletvekilleri bu konularda aynı görüşleri ifade ettiler”
    diye konuştu.

    Geçmişte de bu tür olaylar yaşandığını ve Türk tarafının ABD Kongresi’ni
    ikna edebildiğini belirten Öymen, bu defa da ikna edebilecekleri ümidini
    taşıdıklarını söyledi. Onur Öymen, ”(ABD’de en güçlü, büyük lobi ABD
    Hükümetidir) derler. Türkiye’ye, TBMM’ye baskı yaparak bu protokolleri onaylatmak
    mümkün değildir” dedi.

    Öymen, ”Katar’da yaşanan büyükelçi krizi” ile ilgili bir soruya,
    ”Bunlar şık değil. İçeride yapılan görüşmelere saygı göstereceksiniz.
    Diplomatların görevi kriz yaratmak değildir. Bu tür davranışlarda bulunanları
    kınıyoruz” yanıtını verdi.

    James Jeffrey de bir gazetecinin, Katar’da yaşanan büyükelçi krizi ile
    ilgili sorusu üzerine, ”Başbakan Erdoğan ile Clinton’un, çok iyi görüş
    alışverişinde bulunduklarını söyleyerek, konunun kapandığını” belirtti.

    Jeffrey, ”Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, bu tasarının (1915
    olaylarıyla ilgili) öne çekilmesinden duyduğu rahatsızlığı dile getirmişti. Bu
    konu gündeme geldi mi?” sorusu üzerine, ”Bu konu hakkında çok yoğun şekilde
    görüştük. TBMM üyeleri kendi görüşlerini bize verdiler, biz bu görüşleri hemen
    Washington’a ileteceğiz” dedi. (12:05)

  • BÖLÜCÜNÜN HAMiSi ABD

    BÖLÜCÜNÜN HAMiSi ABD

    DOST ve müttefik(!) Amerika’nın, terör örgütü PKK eliyle Türkiye’nin altını oyduğu artık resmen tescillendi. Ankara’da, büyükelçi görünümünde görev yapan CIA elemanı James Jeffrey, akşam yemeğine gittiği DTP’ye müjdeyi verdi: Washington’da temsilcilik açıyorsunuz.
    Küstah ajan Jeffrey
    İNCİRLİK Üssü’nden havalandırdıkları uçak ve helikopterleriyle yıllarca PKK’ya lojistik destek sağlayan ABD, temsilciliği Eylül’de faaliyete sokacak. Bu müjdeyle yetinmeyen ajan Jeffrey, Türkiye’nin içişlerine müdahale edecek kadar küstahlaştı: Kürt açılımını herkes desteklesin!


    ABD, bölücüleri koruma altına aldı

    ABD’nin, PKK aracılığıyla Türkiye’nin altını oyduğu resmen tescillendi. Büyükelçi görünümlü CIA ajanı James Jeffrey, DTP’ye, “Washington’da temsilcilik açıyorsunuz” müjdesini verdi
    Haber: Fatih ERBOZ
    Sözde dost ve müttefik (!) Amerika’nın, terör örgütü PKK eliyle Türkiye’nin altını oyduğu artık resmen tescillendi. Bölücülerin hamiliğini üstlenen ABD, PKK’nın siyasi kanadı DTP’ye temsilcilik açma izni verdi. DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, Türkiye’nin sözde Kürt sorunun açılımına yönelik çalışmaların sürdüğü bir dönemde, Ankara’da büyükelçi görünümünde görev yapan CIA elemanı James Jeffrey ile akşam yemeğinde buluştu. Büyükelçi Jeffrey, DTP’lilere, “Washington’da temsilcilik açıyorsunuz” müjdesini verdi.

    İçişlerimize müdahale
    Bu müjdeyle yetinmeyen ajan Jeffrey, Türkiye’nin içişlerine mühadale edecek kadar küstahlaştı. Jeffrey, sözde Kürt sorununun çözümü için yakalanan zeminin önemine işaret ederken, “Diğer siyasi partiler de bu sürece destek vermelidir” dedi.  Jeffrey, Erdoğan’ın DTP’lilerle görüşmesini çok önemli olduğunu ve yakalanan zeminin sürdürülmesi gerektiğini ifade etti. Gazi Osman Paşa’daki Kebabistan Restoran’da verilen yemeğe Türk’ün yanı sıra DTP İstanbul Milletvekili Sabahat Tuncel ve Dış İlişkiler Sorumlusu, eski Genel Başkan Yardımcısı Nazmi Gür katıldı. İncirlik Üssü’nden havalandırdıkları uçak ve helikopterleriyle yıllarca PKK’ya lojistik destek sağlayan ABD, temsilciliği Eylül’de faaliyete sokacak. DTP’nin Washington’da açacağı temsilciliğin başına Nazmi Gür atanacak. Gür, kapatılan DEHAP’ın Dış İlişkiler Sorumlusu’ydu. DTP daha önce Brüksel’de de bir AB temsilciliği açmıştı.