Semih Güner :Kalaşma halkının dili Hint-Avrupaca dilimidir?
Alman Arkeoloji Enstitüsü İstanbul Şubesinden Prof. Dr. Andreas Schachner’in başkanlığında yürütülen arkeolojik çalışmalarda çivi yazılı buluntulara yenilerinin eklenmeye devam ettiği anlatılan açıklamada şunlar denmiş:
· Metinlerin çoğu, kanıtlanmış en eski Hint-Avrupa dili ve bölgede baskın dil olan Hititçe ile yazılmıştır ancak bu yılki kazılarda beklenmedik bir sürprizle karşılaşıldı.
· Hititçe yazılmış bir kült ritüel metninin içinde şimdiye kadar bilinmeyen bir dilde yazılmış okuma metni saklıydı.
· Kazı epigrafisti Almanya Würzburg Üniversitesinden Prof. Dr. Daniel Schwemer bu dili, Hitit merkez bölgesinin kuzeybatı ucunda, muhtemelen modern Bolu veya Gerede bölgesinde yer alan Kalaşma ülkesinin dili olarak tanımladığını bildiriyor. .(1)
Türk Altay Kuramı tezi ile tanınan Prof. Dr. Semih Güneri’nin konuya ilişkin görüşleri şöyle:
· Hitit’in başkenti Hattuşa’da Alman araştırmacıların yürüttüğü kazılarında yeni bir Hint-Avrupalı dilin keşfedildiği haberi yayınlandı. Bu haberle gündeme gelen bu Hint-Avrupa kültürü, ‘aryan’, ‘ari’ sözleri üzerinde yükseltilen ırkçı bir anlayıştır
· Sıradan halk ‘Hint-Avrupalı dil’den ne anlar? Bu geçim sıkıntısında ‘Kalaşma şehri dilinin keşfi’ onun nesinedir?
· Ama keşif Alman araştırmacılar için önemlidir.
· Alman araştırmacılar Cumhuriyet’in ilk yıllarından beri Türkiye’de ‘arkeolojik’ çalışmalar yürüttüler. Bu yasal çalışmalar üzerinden ‘Hint-Avrupa dili’, ‘Hint-Avrupa kültürü’ propagandasını yaptılar. Yaptırdılar. Bunu 1929’da İstanbul’da kurdukları ‘Alman Arkeoloji Enstitüsü’ üzerinden, Boğazköy/Hattuşa kazıları, Bergama kazıları vs. ve nihayet Göbeklitepe kazıları üzerinden yaptılar.
· İyi de nedir bu Hint-Avrupacılık?
· Kâğıdı, matbaayı, yazı sistemini, daha pek çok şeyi icat eden, savaş arabasını mükemmelleştiren çekik gözlü Asyalı insanların kültürünü Hint-Avrupacı düşünce sistemi reddeder.
· Çekik gözlü Asyalı yerel insanın yarattığı yerel kültürlerin top-yekûnu Hint-Avrupalı seçkin halklara aittir
· Ne Orta Asya’da ne Moğolistan’da hatta ne de Altay dağları bölgesinde Türk kültürü diye bir gelişim onlara göre yoktur. Bildiğimiz bütün Orta Asya’nın Paleolitik, Neolitik, Tunç Çağı, Demir Çağı, Orta Çağ kültürleri bütünüyle Hint-Avrupa kültürünün temelinde gelişmiştir.
· Hint-Avrupacı ‘akademik’ hipotezlere göre Güney Rusya’dan Tibet’e uzanan topraklarda gelişmiş bütün kadim bozkır kültürlerinin temelinde bu ‘soylu savaşçıların’ kültürleri yatar. Sözde ‘Proto Hint-Avrupaca konuşan soylu atlı, atlı-arabalı savaşçılar’ Avrasya bozkırını geçerek Hindistan’a ulaşmışlar. Sözde bu ‘soylu atlı-arabalı savaşçılar’ neredeyse 10.000 km’lik bu mesafe üzerinde kültürlerini yaymışlar.
· Hipotezlere göre Tarım havzası mumyalarının hepsi zaten Hint-Avrupalıdır.
· Taklamakan çölünde kum mezarlarda korunmuş olarak ele geçen eşsiz ipekli, yünlü dokumalar, keçe işleri, ahşap oymalar, altın, gümüş süs eşyaları, tunç silahlar tümüyle Hint-Avrupalıların sanatsal yaratımları, üretimleridir.
· Batılı meslektaşlarım bunları yıllardır ballandıra-ballandıra yazdılar durdular.
· Kum mezarlarda korunmuş olarak ele geçen çekik gözlü Asyalı bireyler, onlara göre Hint-Avrupaca konuşan insanların ta kendileridir.
· Anadolu’da Paleolitik’ten başlayarak Hitit dönemine uzanan dönemlerin tamamı hipotezlere bakılırsa Hint-Avrupaca konuşan Akdenizli ‘Caucasoid’ ırkının ‘seçkin/soylu’ temsilcileridir.
· Hint-Avrupacılara göre Çatalhöyük Hint-Avrupaca konuşan halkların kültürüdür.
(*) Caucasoid : Hint-Avrupaca konuşan sarışın, mavi gözlü, beyaz tenli insanın kriptik tanımıdır. ‘
(1 )https://www.aa.com.tr/tr/kultur/corumdaki-hitit-baskenti-hattusada-yeni-bir-hint-avrupa-dili-kesfedildi/2997704