A.A.
Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Fransa Meclisi’nde çok kötü bir tiyatro sonrasında kabul edilen tasarının, Fransız halkının özgürlüklerine de kast eden bir tasarı olduğunu belirterek, “İnanıyoruz ki, Fransız halkı seçimlerde kendisine yapılan bu ihanetin bedelini ödetecektir” dedi.
Bağış, Aydın Menderes’in, 14 yaşındayken, gözlerinin önünde yağlı urgana mahkum edilen babasına dün kavuştuğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
“Onların bu dünyada yaşayamadıkları saadeti Allah onlara cennetinde nasip eylesin. Milletçe başımız sağ olsun. Bütün Türkiye’nin başı sağ olsun. Menderes’in emanetini hakkıyla taşımak için gece gündüz çalışan, Aydın ağabeyimizi de babasının bize bir emaneti olarak, daha önemlisi bir rehber olarak görmüş partimizin, AK Partililerin başı sağ olsun. Türkiye’de baskıcı zihniyet, babasının cenazesinden bile bu milleti mahrum bırakmıştı, ama inşallah bugün Ankara’da olduğu gibi yarın da İstanbul’da onu dualarımızla babasının yanına uğurlayacağız. Referandum sürecinde de ülkemizin modern standartlara kavuşması noktasında geniş bir vizyona sahip olduğunu göstermişti. Referandumda verilecek her ‘evet’ oyu, babamın ruhuna okunmuş bir Fatiha’dır diyerek, bu sürece desteğini veriyordu.”
Bağış, Ankara’da yapılan törenin ardından Menderes’i babasının kabrinin yanı başına defnedeceklerini belirterek, “Aydın ağabey, ‘Balık için deniz ne ise, benim için de babam o demek’ şeklinde tanımlıyordu. İşte yarın Aydın ağabey denizine kavuşmuş olacak. Bu millet kendisine hizmet edenleri her zaman şükranla hatırlamıştır” dedi.
Demokrasi mücadelesini, Türkiye’nin ekonomik kalkınmasıyla taçlandıran Adnan Menderes’in, 1959’da, o zamanki Avrupa Ekonomik Topluluğuna ilk başvuruyu yapan lider olduğunu hatırlatan Bağış, şöyle devam etti:
“Yarım asır sonra, Adnan Menderes’in başlattığı bu yolculuğu varış noktası olan tam üyeliğe en çok yaklaştıran hükümetin AB müzakerelerini yürütmekle sorumlu bir bakanı olmaktan, ‘Başmüzakereci’ sıfatını taşımaktan ayrıca onur duyuyorum. Adnan Menderes ve arkadaşlarını darağacına götüren demokrasi ve hukuk karşıtı zihniyet bugün artık darağacına asılmıştır. O yüzden Aydın ağabeyin gözü arkada kalmamıştır diye düşünüyoruz. Ak Parti, Menderes ailesinin taşıdığı emanete her zaman samimiyetle sahip çıkmış ve bu emanet üzerinde Türkiye’yi Adnan Menderes’in arzu ettiği noktalara çıkarmayı hedeflemiş, bu hedefi de önemli ölçüde gerçekleştirmiştir.”
“Demokratik rejimlerde millet statükoya değil, değişime oy verir”
Bağış, önlerinde çok daha büyük hedefler olduğunu ve bu hedefleri de yine milletle birlikte gerçekleştireceklerini belirterek, “Hep birlikte ‘durmak yok, yola devam’ diye haykırmaya devam edeceğiz. Çatısı altında bulunmaktan her zaman onur duyduğumuz Ak Parti, adı gibi ak hizmetler kazandırmaya, bu ak kadro milletin kahramanları olarak tarih yazmaya devam edecek” dedi.
Demokrasilerde milletin gericiliğe değil, ilericiliğe oy verdiğini vurgulayan Bağış, şöyle konuştu:
“Demokratik rejimlerde millet statükoya değil, değişime oy verir. Milletin tercihi her zaman özgürlüklerine sahip çıkan siyaset anlayışından yana olur. Ama işte önceki gün Fransa Meclisi’nde bunun aksine tarihi bir yanlışın, tarihi bir gafletin içerisine düşüldüğünü gördük. Ülkede seçimler yaklaşırken mevcut yönetim -hepsini katmıyorum- özgürlükleri kısıtlayıcı bir yaklaşım içerisine girmek suretiyle oy avcılığı peşine düşmüş ve telafisi mümkün olmayacak bir hatanın fitilini ateşlemiştir. Tekrar ediyorum. Fransa Meclisi’nde çok kötü bir tiyatro sonrasında kabul edilen tasarı, Fransız halkının özgürlüklerine kast eden bir tasarıdır. İnanıyoruz ki, Fransız halkı seçimlerde kendisine yapılan bu ihanetin bedelini ödetecektir. İnanıyoruz ki, Fransız halkı ‘özgürlük, eşitlik ve kardeşlik’ ilkeleriyle gerçekleşen Fransız ihtilaline ve ihtilalin ruhuna sahip çıkacaktır. Fransız halkı elbet özgürlüklerine kast edenlerin sorumsuzluğuna Fransız kalmayacaktır.”
Bağış, tasarının sadece Türkiye’yi ve Fransız halkının özgürlüklerini değil, aynı zamanda AB’nin üzerine inşa edildiği temel felsefeyi, temel değerleri de hedef aldığını belirterek, “AB, asla Avrupa coğrafyasına nefret tohumları eken ve tarihi tekerrür ettirmenin peşinde koşanların tarafında yer almamalıdır” dedi.
“Demiryollarını tekrar gündeme getirdik”
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım da yeni yolların yapımı için adım attıklarını kaydederek, Akdeniz ile Karadeniz’i buluşturacaklarını söyledi.
Yıldırım, yaptıkları yollarla dağları aştıklarını ve aşacaklarını, milleti birbiriyle buluşturduklarını ifade ederek, “Demiryollarını tekrar gündeme getirdik. Demiryolları bir türküdür ve çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmanın bir ölçüsüdür. Hızlı tren hayaldi, gerçekleştirdik” dedi.
Sarkozy’nin, Fransa’nın Yahudi asıllı ikinci cumhurbaşkanı olduğunu söyleyen Yıldırım, “Fransa’nın, Sarkozy’nin, Türk halkına insan hakkını öğretmek haddine düşmez. Türk halkı da bu davranışa Fransız kalmayacak ve gereken tavrı gösterecektir” diye konuştu.
Kongreye, Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Erdem, İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşçu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve çok sayıda partili katıldı.