Etiket: Ermeni İddiaları

  • DAVUTOĞLU KİMİ ÖVDÜĞÜNÜN FARKINDA MI?

    DAVUTOĞLU KİMİ ÖVDÜĞÜNÜN FARKINDA MI?

    CALMY-REY İÇİN "DÜRÜST ARABULUCU" DİYEN DAVUTOĞLU'NA AVUKAT MEHMET CENGİZ'DEN CEVAP GELDİ: - CALMY REYCALMY-REY İÇİN “DÜRÜST ARABULUCU” DİYEN DAVUTOĞLU’NA AVUKAT MEHMET CENGİZ’DEN CEVAP GELDİ:

    “LOZAN BİDAYET MAHKEMESİ, DOĞU PERİNÇEK HAKKINDA VERDİĞİ MAHKUMİYET KARARINDA REFERANS OLARAK, REY’E DAYANMAKTADIR. ANLAŞILAN DAVUTOĞLU BU KARARI OKUMAMIŞ

    DIŞİŞLERİ BAKANI AHMET DAVUTOĞLU’NUN ÖVDÜĞÜ CALMY-REY’NİN İSVİÇRE’DE SOYKIRIMI İLK TANIYAN KANTON’UN BAŞKANIDIR.”

    DIŞİŞLERİ BAKANI DAVUTOĞLU’NUN İSVİÇRELİ BAKAN MİCHELİNE CALMY- REY’İN ANKARA’YA DAVET EDİLMESİNİ ELEŞTİRENLERE CEVAP VERİRKEN, MİCELİNE CALMY-REY’İN “DÜRÜST BİR ARABULUCU” OLARAK TANIMLADIĞINI SÖYLEDİ.

    CENGİZ, “DAVUTOĞLU, GEÇTİĞİMİZ YILLARDA İSVİÇRE’NİN ARABULUCULUĞUNDA ERMENİSTAN İLE YAPILAN GİZLİ GÖRÜŞMELERİ SAVUNDU. FRANSA’DAKİ GELİŞMELER İLE İSVİÇRE’DEKİ YAKLAŞIMLARIN FARKLI OLDUĞUNU BELİRTTİ. DAVUTOĞLU’NUN BU AÇIKLAMALARI, İSVİÇRE’DEKİ LOZAN BİDAYET MAHKEMESİ VE İSVİÇRE FEDERAL MAHKEMESİ’NİN DOĞU PERİNÇEK HAKKINDA VERDİĞİ KARARLARLA ÇELİŞİYOR.” DİYE KONUŞTU.

    AYDINLIK

  • Bağış: Fransız halkı ihanetin bedelini ödetecek

    Bağış: Fransız halkı ihanetin bedelini ödetecek

    A.A.

    Demokrasi mücadelesini, Türkiye'nin ekonomik kalkınmasıyla taçlandıran Adnan Menderes'in, 1959'da, o zamanki Avrupa Ekonomik Topluluğuna ilk başvuruyu yapan lider olduğunu hatırlatan Bağış, şöyle devam etti: - Egemen Bagis2Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Fransa Meclisi’nde çok kötü bir tiyatro sonrasında kabul edilen tasarının, Fransız halkının özgürlüklerine de kast eden bir tasarı olduğunu belirterek, “İnanıyoruz ki, Fransız halkı seçimlerde kendisine yapılan bu ihanetin bedelini ödetecektir” dedi.

    Kurtköy Spor Salonunda düzenlenen Ak Parti Pendik 4. Olağan İlçe Kongresinde konuşan Bağış, Aydın Menderes’in vefatı dolayısıyla bugün Türk milletinin hüzün, acı ve teessür içinde olduğunu kaydederek, ülkenin bir yiğidini, bir demokrasi kahramanını daha kaybettiğini söyledi.

    Bağış, Aydın Menderes’in, 14 yaşındayken, gözlerinin önünde yağlı urgana mahkum edilen babasına dün kavuştuğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
    “Onların bu dünyada yaşayamadıkları saadeti Allah onlara cennetinde nasip eylesin. Milletçe başımız sağ olsun. Bütün Türkiye’nin başı sağ olsun. Menderes’in emanetini hakkıyla taşımak için gece gündüz çalışan, Aydın ağabeyimizi de babasının bize bir emaneti olarak, daha önemlisi bir rehber olarak görmüş partimizin, AK Partililerin başı sağ olsun. Türkiye’de baskıcı zihniyet, babasının cenazesinden bile bu milleti mahrum bırakmıştı, ama inşallah bugün Ankara’da olduğu gibi yarın da İstanbul’da onu dualarımızla babasının yanına uğurlayacağız. Referandum sürecinde de ülkemizin modern standartlara kavuşması noktasında geniş bir vizyona sahip olduğunu göstermişti. Referandumda verilecek her ‘evet’ oyu, babamın ruhuna okunmuş bir Fatiha’dır diyerek, bu sürece desteğini veriyordu.”
    Bağış, Ankara’da yapılan törenin ardından Menderes’i babasının kabrinin yanı başına defnedeceklerini belirterek, “Aydın ağabey, ‘Balık için deniz ne ise, benim için de babam o demek’ şeklinde tanımlıyordu. İşte yarın Aydın ağabey denizine kavuşmuş olacak. Bu millet kendisine hizmet edenleri her zaman şükranla hatırlamıştır” dedi.

    Demokrasi mücadelesini, Türkiye’nin ekonomik kalkınmasıyla taçlandıran Adnan Menderes’in, 1959’da, o zamanki Avrupa Ekonomik Topluluğuna ilk başvuruyu yapan lider olduğunu hatırlatan Bağış, şöyle devam etti:

    “Yarım asır sonra, Adnan Menderes’in başlattığı bu yolculuğu varış noktası olan tam üyeliğe en çok yaklaştıran hükümetin AB müzakerelerini yürütmekle sorumlu bir bakanı olmaktan, ‘Başmüzakereci’ sıfatını taşımaktan ayrıca onur duyuyorum. Adnan Menderes ve arkadaşlarını darağacına götüren demokrasi ve hukuk karşıtı zihniyet bugün artık darağacına asılmıştır. O yüzden Aydın ağabeyin gözü arkada kalmamıştır diye düşünüyoruz. Ak Parti, Menderes ailesinin taşıdığı emanete her zaman samimiyetle sahip çıkmış ve bu emanet üzerinde Türkiye’yi Adnan Menderes’in arzu ettiği noktalara çıkarmayı hedeflemiş, bu hedefi de önemli ölçüde gerçekleştirmiştir.”

    “Demokratik rejimlerde millet statükoya değil, değişime oy verir”

    Bağış, önlerinde çok daha büyük hedefler olduğunu ve bu hedefleri de yine milletle birlikte gerçekleştireceklerini belirterek, “Hep birlikte ‘durmak yok, yola devam’ diye haykırmaya devam edeceğiz. Çatısı altında bulunmaktan her zaman onur duyduğumuz Ak Parti, adı gibi ak hizmetler kazandırmaya, bu ak kadro milletin kahramanları olarak tarih yazmaya devam edecek” dedi.

    Demokrasilerde milletin gericiliğe değil, ilericiliğe oy verdiğini vurgulayan Bağış, şöyle konuştu:

    “Demokratik rejimlerde millet statükoya değil, değişime oy verir. Milletin tercihi her zaman özgürlüklerine sahip çıkan siyaset anlayışından yana olur. Ama işte önceki gün Fransa Meclisi’nde bunun aksine tarihi bir yanlışın, tarihi bir gafletin içerisine düşüldüğünü gördük. Ülkede seçimler yaklaşırken mevcut yönetim -hepsini katmıyorum- özgürlükleri kısıtlayıcı bir yaklaşım içerisine girmek suretiyle oy avcılığı peşine düşmüş ve telafisi mümkün olmayacak bir hatanın fitilini ateşlemiştir. Tekrar ediyorum. Fransa Meclisi’nde çok kötü bir tiyatro sonrasında kabul edilen tasarı, Fransız halkının özgürlüklerine kast eden bir tasarıdır. İnanıyoruz ki, Fransız halkı seçimlerde kendisine yapılan bu ihanetin bedelini ödetecektir. İnanıyoruz ki, Fransız halkı ‘özgürlük, eşitlik ve kardeşlik’ ilkeleriyle gerçekleşen Fransız ihtilaline ve ihtilalin ruhuna sahip çıkacaktır. Fransız halkı elbet özgürlüklerine kast edenlerin sorumsuzluğuna Fransız kalmayacaktır.”
    Bağış, tasarının sadece Türkiye’yi ve Fransız halkının özgürlüklerini değil, aynı zamanda AB’nin üzerine inşa edildiği temel felsefeyi, temel değerleri de hedef aldığını belirterek, “AB, asla Avrupa coğrafyasına nefret tohumları eken ve tarihi tekerrür ettirmenin peşinde koşanların tarafında yer almamalıdır” dedi.

    “Demiryollarını tekrar gündeme getirdik”

    Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım da yeni yolların yapımı için adım attıklarını kaydederek, Akdeniz ile Karadeniz’i buluşturacaklarını söyledi.

    Yıldırım, yaptıkları yollarla dağları aştıklarını ve aşacaklarını, milleti birbiriyle buluşturduklarını ifade ederek, “Demiryollarını tekrar gündeme getirdik. Demiryolları bir türküdür ve çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmanın bir ölçüsüdür. Hızlı tren hayaldi, gerçekleştirdik” dedi.
    Sarkozy’nin, Fransa’nın Yahudi asıllı ikinci cumhurbaşkanı olduğunu söyleyen Yıldırım, “Fransa’nın, Sarkozy’nin, Türk halkına insan hakkını öğretmek haddine düşmez. Türk halkı da bu davranışa Fransız kalmayacak ve gereken tavrı gösterecektir” diye konuştu.
    Kongreye, Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Erdem, İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşçu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve çok sayıda partili katıldı.

  • Aşıklar Soykırımda anlaşamadı

    Aşıklar Soykırımda anlaşamadı

    'TÜRKİYE YAPSA TOPA TUTARLAR' - pamuk

    ‘TÜRKİYE YAPSA TOPA TUTARLAR’

    Kalpleri bir, fikirleri ayrı! Fransa Meclisi’nin, 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının reddini suç sayılmasını öngören yasa teklifini kabul etmesi, Orhan Pamuk’un Ermeni asıllı Türk ressam sevgilisi Karolin Fişekçi’yi fena öfkelendirdi. Fransa’nın ortaya attığı yasa tasarısını çok antidemokratik bulduğunu belirten ve ‘Benzer bir şeyi Türkiye yapsa Avrupa tarafından topa tutulurdu’ diyen Fişekçi şöyle konuştu:

    KARS’A BİR ANIT YAPMAK İSTİYOR

    ‘Bu coğrafyada Almanların yaptığı gibi bir soykırım olamaz. Türkler de, Ermeniler de o sistematik Alman disiplini olamaz. Türkiye’de yaşayan, burada doğmuş, buradan beslenmiş Ermeni kökenli Türk olarak dış ülkelerdeki bu girişimlerden hiç hoşlanmıyorum.’ Kars’a bir heykel yapmak isteyen ve gerekli izinler için başvuruda bulunmaya hazırlanan Fişekçi, ‘Bıraksalar Kars’a çok güzel bir anıt tasarlardım’ dedi.

    (Gazete Habertürk)

  • Türk karşıtı açıklamaları ortaya çıktı

    Türk karşıtı açıklamaları ortaya çıktı

    ‘Soykırımı inkar’ yasa tasarısının sahibi iktidar partisi vekili Valerie Boyer, hemen her konuşmasında Ermenistan’ın sözcüsü olduğunu açık açık dile getiriyor ve Türkiye karşıtı açıklamalar yapıyor. Boyer’in geçen yaz Dağlık Karabağ’ı ziyaret ettiği ve bu nedenle Azerbaycan ile Fransa arasında diplomatik kriz yaşandığı da ortaya çıktı.

    ‘Soykırımı inkar’ yasa tasarısının sahibi iktidar partisi vekili Valerie Boyer, hemen her konuşmasında Ermenistan’ın sözcüsü olduğunu açık açık dile getiriyor ve Türkiye karşıtı açıklamalar yapıyor. Boyer’in geçen yaz Dağlık Karabağ’ı ziyaret ettiği ve bu nedenle Azerbaycan ile Fransa arasında diplomatik kriz yaşandığı da ortaya çıktı. - 15316890Milliyet.com.tr’de yer alan habere göre, Fransa Parlamentosu’nda kabul edilen Ermeni yasa teklifini sunan Valerie Boyer’nin Ermenistan Dostluk Grubu başkan yardımcısı olduğu ve Türk karşıtı açıklamalar yaptığı ortaya çıktı.

    İktidar partisi Halk Hareketi Birliği (UMP) milletvekili Boyer, Ermenilerin Fransa’da en yoğun yaşadığı kent olan Marsilya’dan milletvekili. Aynı zamanda Marsilya belediye başkan yardımcılığı görevini yürütüyor.

    İŞTE VALERIE BOYER’NİN KORKTUĞU O AN / WEB TV

    Sarkozy ile çok yakın olan Boyer, milletvekili seçilmeden önce Fransız-Ermeni Dostluk Derneği’nin başkan yardımcılığı görevine getirildi.

    ERMENİ OYLARIYLA MİLLETVEKİLİ OLDU

    Bu tarihten kısa bir süre sonra da Marsilya’daki Ermeni oyları sayesinde milletvekili oldu. O dönemde yaptığı konuşmada “Ermenilerin çıkarlarını Fransa, Avrupa ve tüm dünyada savunacağım. Ermeni halkının ulusal ve uluslararası alanda sözcüsü olacağım” dedi.

    Aynı konuşmada Ermeni tasarısını hükümetin gündemine almak için elinden geleni yapacağını söyleyen Boyer, Türkiye için de ise şöyle konuştu:

    “Uluslararası alanda ise Türkiye’nin AB’ye girmesine kesinlikle karşıyım. Bu ülke Asya kıtasında bulunuyor ve 20’nci yüzyılın en büyük soykırımını yapmış. Bu yüzden bizim inşa ettiğimiz insan haklarına dayanan Avrupa’da yeri yok.”

    AZERBAYCAN’LA KRİZ ÇIKARDI

    Boyer’nin Ermeniler ile yakın ilişkisi bu kadarla da kalmıyor. Geçen Ağustos ayında Dağlık Karabağ’ı ziyaret eden Fransız vekilin Azerbaycan ile Fransa arasında diplomatik krize neden olduğu ortaya çıktı.

    Boyer, Ermeni dostluk grubunda yer alan iki Fransız milletvekili ile birlikte Dağlık Karabağ’ı ziyaret ederek, uluslararası alanda tanınmayan ve Azeri toprağı olan bu bölgeyi Fransızların ziyaret etmesi için kampanya başlattı.

    Azerbaycan hemen Fransız hükümetine nota vererek diplomatik olarak tanınmayan bu ülkede vekillerinin ne aradığını sordu. Fransız hükümeti “Gezi resmi değil. Biz göndermedik” açıklamasında bulundu.

    SARKİSYAN’LA DA GÖRÜŞTÜ

    Azeri yetkililer de Boyer’le birlikte üç Fransız vekili kara listeye alarak sınırları içine sokmamaya karar verdi. Bu gezi öncesinde Ermenistan’a giden Boyer, oradaki soykırım anıtına çiçek bıraktı.

    Boyer ayrıca tasarının son şeklini vermek için Ermenistan Devlet Başkanı Serj Sarkisyan ile de bire bir görüştü. Sarkisyan’ın Fransa gezisi sırasında Marsilya‘nın Ermeni kökenli Belediye Başkanı Didier Parakian ile birlikte Sarkisyan’ı ziyaret eden Boyer, parlamentoya sunduğu tasarının ayrıntılarını konuştu.

  • ERMENI SOYKIRIMI OYUNU

    ERMENI SOYKIRIMI OYUNU

    Temcit pilavi gibi… Isitip isitip getiriyorlar sofraya.
    1895 tarihli “Le Petit Journal” adli Fransiz gazetesi diyorki; “Ermenilerin Cami Baskini” tam sayfa ve resimli, hemde ilk sayfa.
    konu aslinda hep yanlis aksettiriliyor, konu hukuki bir konu, surekli diyorlarya konuyu tarihcilere birakalim diye, konu aslinda hukukculara birakilmali, gecmiste yasandigi icin tarihi belgelerle, yani arsiv belgeleriyle desteklenmeli.
    Konu tarihcilere birakilirsa bu isten Ermeniler lehine bir durum cikmaz.
    Olmaz tarihcilere birakmayalim.
    O zaman hukukculara birakalim.
    Valla is hukukculara kalirsa bu isten Ermeniler lehine yine bir sey cikmaz.
    Hukuki acidan soykirim cok ciddi bir olaydir. Sabir ister, sistematik bir fisleme ister, toplu katilim ister. Oysa Turkler bireyseldir soykirim konusunda mesela Almanlarin, Fransizlarin, Amerikalilarin eline su bile dokemezler. “tebessumle tecavuz” derler buna. Biz turkler kesinlikle musait degiliz bu duruma, icimizdekini en cabuk sekilde disa yansitiriz, soykirim gibi ciddi ve sistematik bir iste sistemi en kisa zamanda bozariz. Mesela birisini yakmaya kalkissa uc Turk kendi arasinda bile anlasamaz, birisi once vuralim cesedini yakalim derken, digeri biraz yakalim sonra vuralim der, ucuncusu ise bence ne yakalim, ne vuralim bogarak oldurelim deyip konuyu mecra disina cikarir ki, isin ozu kaybolur, isin sitematik yapisi da bozulunca is soykirimdan cikar ve bireysellessir.
    Yani biz Turkler beceremeyiz soykirimi, bize gore isler degil, yapimiza ters bir kere. Tarih buna en iyi sahittir, Turkler 1000 yildir birlikte yasadigi son 400 yildir da egemenligi altina aldigi Ermenileri bu kadar zamanda yokedip, asimile edip, donusturememis son dakika mi aklina gelmis??? oysa Fransiz lar Cezayirlileri 60 senede oyle bir hale getirmisler ki adamlar arapca konusmaya utaniyorlar, kendi aralarinda bile fransizca konusuyorlar, arapca konusmak koyluluk, fransizca konusmak modernlik??? Fransizlar 60 yilda Cezayirlilere bu olguyu vermisler. Almanlar zaten malum, Kizilderililere gelince ancak Hollywood filmlerinde gorursunuz.
    Neyse…
    Ne yapalim, ne yapalim??
    Isi siyasilere birakirsak, is Ermenilerin lehine doner. Ve oyle oldu da, tarih bilmeyen insanlar, belge tanimayan insanlar dedilerki Turkler 1915’te Ermenilerin soykirima tabi tuttu.
    Yaa oylemi, yaptilarmi?
    Eh yaptilar
    Kaynak???
    hepsinin arkasi kaynak olarak hala duruyor.
    Kaynak kiclari!!!
    Kaynak olarak tarihi belgelerde “kic” kullanilinca elbetteki istenilen netice kolaylikla alinabiliyor. Ve…
    Aynen oyle oldu…
    Aslinda bu bir oyun, tarihi bir oyun, gucu ve takati olanlar oynuyor, yorgun olanlar oynayamiyor.
    Tasari yeni degil aslinda
    Mesela Uruguay 1965, 2004, ve 2005 te Ermeni soykirimi iddialarini tam uc kez kabul etmis
    Arjantin 1993 ten bu yana alti defa kabul etmis.
    Kibris Rum kesimi 1982 de bir defa
    Yunanistan, Belcika,Italya, Vatikan, Isvicre,Slovakya, Hollanda, Polonya, Almanya, Venezuella, Litvanya, Sili birer defa kabul etmis.
    Lubnan iki defa, Kanada uc defa kabul etmis. Yani bu kanunlar dunya ulkelerinde bir cok devlet tarafindan defalarca kabul edilmis kimsenin ruhu bile duymamis.
    E peki simdi nedir bu gurultu.
    Fransa bunu bir adim daha oteye tasidi, bu soykirimi kabul etmeyenleri hem hapisle, hemde para cezasiyla cezalandirmayi ongoruyor.
    Yasa tasarisi parlementoda gorusulmesi kararlastirildi. 50 kisi katildi, 38 gecerli oyla kabul edildi.
    Diyelimki parlementoda gorusuldu ki zor bir ihtimal, bence kabul edilmez, edilse dahi kanun yasalasmis olacak eger cumhurbaskani da onay verirse uygulamaya konulacak, dahasi var, o da uygulanabilirse???
    Yani bu bir oyun aslinda. Gundem oyunu bu, siz asil bu iki ulkede bu esnada neler sessizce halloluverdi ona bakin, birakin davulun sesindeki gurultuyu, sessizligi takip edin bakalim ne var.
    Oyun guzel kurulmus.
    Tasariyi meclise sunan cezayir asilliymis??
    Peki adi neymis?
    Valerie Boyer
    Bu bir Arap ismi degil, demekki muslumanda degil.
    Babasinin adi neymis?
    Gabriel
    Peki annesi?? onun adi da Luciennen
    Babasi Cezayirli annesi Tunuslu. Fakat ikiside ne musluman, ne Arap.
    Demekki birinci verilen olgu yanlis.
    Vay be tasariyi meclise veren Cezayir’liymis sasirtmacasi yanlis.
    Ikincisi bu yasa sanki ilk defa Fransa’da gundeme gelmis algisi da yanlis.
    Meclisten gecmis ve hemen yarin uygulanacakmis gibi verilen imaj da yanlis.
    Ayrica yasalassa ne olur ki sende mukabilinde Turkiye sinirlari icinde Cezayir’deki soyirimi kabul etmeyene para ve hapis cezasi koyarsin odesmis olursun.
    Her zaman demisimdir, size gosterilen resme inanmayin, daima supheci olup resmin arkasina, sagina soluna bakin, isi abartip paranoyak ta olmanin alemi yok ama, topluma sunulan algiyi oldugu gibi alirsaniz daima yanilmaya mahkumsunuz.
    Bizim elcilerimiz gurultulu patirtili bir sekilde Ankara’ya cagrilir, lakin goreve tekrar basladigini kisecikler duymaz, duyamaz ne hikmetse.
    Fransa icin secim malzemesi olan sey bizde racon kesme firsati….
    EEEE tamamda sonra, sonrasi bir turlu gelmez, bir sinirle kalkilir, kiliclar cekilir sakirtiyla, sonrasini kimsecikler bilmez.
    Toplumsal tepkimizi vermek en dogal hakkimiz,
    tepkimizi verelim, sabirla, metanetle, israrci olalim tepkimizde, takipcisi olalim tepkimizin, sorgulayalim, zaman asimina ugratmayalim, ne oldu diye soralim, kafamizi kaldirip dunyadan haber alalim, bes dakikalik flash haberle girdigimiz gundemden, son sayfada iki satirlik spot haberle cikip gitmeyelim…
    Bir yandan Fransiz mallarina boykoy afisini tasirken, diger yandan La Coste tisortumuz gozukmesin kameralara.
    Ne Sarkozy fransiz, nede Valerie Boyer, resmin arkasina iyi bakalim, her ne kadar biri Macar asilli, digeri Arap Cezayirli gibi gosterilmeye calisilsada resme iyi bakanlar gorecektir ki fark resimdeki ayrintida durur.

    Ayhan KILIC
    ayhankilic2001@yahoo.com
    Kanada/Canada

  • Nah Vardır!

    Nah Vardır!

    Yoktur demek yasaksa…

    “Yoktur” demek suç…

    İlla “vardır” diyeceksin.

    *

    – Soykırım var mıdır?

    – Yoktur.

    – Doooğru hapse.

    *

    Uluslararası hukuka gidelim.

    Gitmiyor.

    Belge göster.

    Gösteremiyor.

    Gel arşivi incele.

    Gelmiyor.

    Yüzleşelim.

    Telefona çıkmıyor.

    Tartışalım.

    Kaçıyor.

    *

    Kayıtsız şartsız…

    “Vardır” diyeceksin.

    “Yoktur” demek yasak.

    *

    E madem öyle…

    Fransız yasalarına uyalım.

    İstedikleri gibi cevap verelim.

    *

    – Soykırım var mıdır?

    – Nah vardır!

    ileYoktur demek yasaksa… – Yılmaz ÖZDİL – Hürriyet.

  • ERMENİ TASARISI FRANSA’DA NEDEN GEÇTİ

    ERMENİ TASARISI FRANSA’DA NEDEN GEÇTİ

    Fransa bilmem ne yasasını kabul ediyormuş. Bir panik, bir seferberlik!.. Geçse ne olur, geçmese ne olur; zaten kaç yıldır fiilen uygulanmıyor muydu?

    Beyler; siz o ‘savaş’ı kaybedeli çok oldu… Ne zaman mı kaybettiniz?

    Fransa bilmem ne yasasını kabul ediyormuş. Bir panik, bir seferberlik!.. Geçse ne olur, geçmese ne olur; zaten kaç yıldır fiilen uygulanmıyor muydu? - ermeni tasarisi fransada neden gecti 2312111200 m

    -2007’de dönemin Ermenistan Dışişleri Bakanı Oskanyan: “Sınırların açılması ve diplomatik ilişki kurulması konusunda Gül, bizimle aynı düşünüyor” iddiasında bulunduğunda,

    -Cumhurbaşkanı Gül Erivan’a gidip “Ermeni jargonunun değiştiğini” açıkladığında,

    -Ermeni protokolleri imzalandığında,

    -Obama Çankaya Köşkü’nde: “Soykırım konusunda görüşlerim değişmedi” dediğinde,

    -Obama’nın “ilk uluslararası diplomatik çabasında başarısızlığa uğramaması” gerekçesiyle Fransa’nın, NATO’nun askeri kanadına dönüşünü veto etmediğinizde,

    -Geçen yıl Baskın Oran’ın Paris’te yaşayan kızının adaylığı: “Soykırım yapılmıştır” demediği için engellenirken ona sahip çıkmadığınızda,

    -Sarkozy “Haçlı seferi” deyip Libya’ya saldırdığında, siz de buna NATO vizesi verdiğinizde,

    -İngilizler Libya’ya gidip tüm arşivine el koyduktan sonra Kaddafi’nin vahşice linçine seyirci kaldığınızda,

    -Sadece 1 ay önce Fransa Dışişleri Bakanı Lüppe’yle “komisyon kurulması” onayı vererek, ciğeri kediye teslim ettiğinizde,

    -ABD’de açılan tazminat davalarında Ziraat Bankası ve Merkez Bankası’na gönderilen tebligatları aldığınızda,

    -Mahkemelerdeki davalar devam ettiği halde siyasi talimatla “azınlık mülklerini” iade ettirip bu mülkler konusunda en önemli otorite olan Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü’nü kapattırdığınızda,

    -AB, soykırım iftiraları ile mücadele eden Talat Paşa Komitesi’nin ‘halledilmesini’ isteyince Doğu Perinçek’i ‘ETÖ’den içeri tıkıp Denktaş’a: “Git ülkende siyaset yap.-” fırçası attığınızda,

    -ABD’deki Ermeni örgütü, Dışişleri Bakanı Clinton’a mektup yazıp, “müze yapılan eserlerinin iadesini” istediğinde Clinton’un: “Türkiye’ye baskı yapıyoruz” demesine ve Temsilciler Meclisi’nin “gizli soykırım” tasarısını kabul etmesine sessiz kaldığınızda,

    -Dersim için “özür” dileyince AB’nin genişlemeden sorumlu üyesi Füle’den gelen: “Mazinin sıkıntılı meselelerini çözmeye yönelik bütün teşebbüsleri memnuniyetle karşılıyoruz” mesajını anlamazdan geldiğinizde,

    -Birkaç ay önce ABD’den gelen bir grup Ermeni işadamının İstanbul’dan sonra Diyarbakır ve Van’a gidişinde hiç bir art niyet aramadığınızda,

    -Diyarbakır’da bulunan Orta Doğu’nun en büyük Ermeni kilisesinin Osman Baydemir’in mali katkıları ile onarımına başlanmasını, dahası minarelerden yüksek olduğu için yıktırılan kulesinin aslına uygun yaptırılmasını alkışladığınızda,

    -“Azınlık mallarının” bir kanun hükmünde kararname ile iadesine karar verildiğinde Lübnan’daki Kilikya Yüksek Makamı Katolikosu I. Aram’ın, Başbakan Erdoğan’a mektup yazmasının başlı başına ne kadar önemli olduğunu anlamadığınızda,

    -Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan’ın: “Er ya da geç soykırım anıtı önünde diz çökecek Türk liderler olacak” sözlerini sükunetle karşıladığınızda,

    -Sarkisyan’ın Hocalı katliamına bizzat katıldığını Meclis Başkanı Çiçek’in ağzından duyurduğunuz halde Hocalı için Meclis’te “soykırım” kararı almayı düşünmediğinizde,

    -Bir zamanlar İstanbul’da yapılan “soykırım” konferansı için: “Sırtımızdan hançerliyorlar” diyen Cemil Çiçek’ten, ABD Başkan Yardımcısı Biden TCK-301’in kaldırılmasını isteyebildiğinde…

    * * * *

    Fransa bir kanun kabul ediyormuş. Biz de Büyükelçi’mizi çekiyormuşuz… Ambargo uygulayabilirmişiz… Afrika’da Fransa’nın soykırım tarihini anlatacakmışız… Ve “Fransa bu yaptığının bedelini gelecekte ödeyecek“miş!..

    Şu tablo, “monşer” diye aşağılanan diplomatların yerine getirilen, “milletle bütünleştiği” söylenen “altın“ların eseridir!.. Çekseniz ne olur, çekmeseniz ne olur?!..

    Fransa’nın Cezayir’de, Ruanda’da yaptıkları öyle mi; şu ifade “soykırım” takasıdır, kabullenmesidir. Adam gitmiş. İşgal etmiş, asmış, kesmiş… Biz bir yeri mi işgâl ettik? Topraklarımızda sırtımızdan vurulduk, isyana, katliamlara maruz kaldık!..

    Hangi gelecekte “bedel ödeteceksiniz“?.. O “gelecek” geldi ve maalesef “bedel” Türkiye’ye ödettirilmek isteniyor.

    Soykırım” iftirasının 100. yılına 4 yıl var. Hedef 3 T idi: tanıma, tazminat, toprak … Yukarıda sıraladığım maddelerde, üçünün paralel götürüldüğü görülmüyor mu?

    Soykırım” iftirasını tanıtmayı AB üstlenmiş…

    Tazminatı” ABD…

    Toprak” mı ?.. Lübnan’da şakır şakır tapu ofislerinin çalıştığından haberiniz yok mu?

    2014’ün Cumhurbaşkanı kavgasını yapanlar; işin ciddiyetinin ve tehlikenin farkında mısınız?

    * * * *

    Dışişleri Bakanımız Davutoğlu, hala gururla sahiplendiği Stratejik Derinlik adlı kitabında: “Dış politikada blöf tavrı son derece sakıncalıdır. Gereği yapılmayan imalı tehditler, zamanla o tehdidi yönelten ülkelerin aleyhine işlemeye başlar ve tam bir zaaf görüntüsü hali alır” dediğine göre;

    Şayet niyetimiz bağcı dövmek değil üzüm yemekse yapılacak, yapılması gereken daha ciddi işler var. İşte onlar :

    Irak’ın Türkiye eliyle bölünmemesi için Erbil’deki temsilcimiz çekilmeli, Barzani’ye “Kürdistan Başkanı” muamelesinden derhal vazgeçilmeli. Maliki: “Türkiye bir tarafı tutuyor” diye yakınırken haklı; kastettiği Türkmenler değil, Barzani. Sırtını Türkiye’ye, ABD’ye, Exxon Mobil’e dayayan; parası, Merkez Bankası, ordusu, istihbarat örgütü olan Barzani’nin, yarın Kerkük’e el koymaya yeltendiğinde kıyametin kopacağını haber veriyor…

    NATO’nun askeri kanadı ile ilişkilerin dondurulacağı duyurulmalı…

    Tapu işleri çok sıkı tutulmalı. Bazı bölgelerdeki mülklerin perde arkası sahipleri konusunda çok ciddi bir araştırma başlatılmalı…

    Hocalı Katliamı için Meclis’te karar alınmalı…

    Ermeni protokollerinin hiçbir şekilde yeniden gündeme gelmeyeceği açıklanmalı…

    Hrant Dink’i öldürenler, ucu nereye varırsa varsın bulunmalı…

    Bunları kim mi yapacak? Elbette Meclis’i ve milleti arkasına alarak Başbakan Erdoğan… Çünkü o meseleyi daha 1992’de Rize’de bir özel TV’ye konuştuğunda teşhis edip şöyle demişti:

    “Ermenistan biliniz ki, şu anda Rize’de… Ankara’nın göbeğine yerleşmiş vaziyette…”

    Silivri’den kucak dolusu sevgiler,

    Müyesser Yıldız

    Odatv.com

  • Soykırım demek Türkiye’de serbest

    Soykırım demek Türkiye’de serbest

    Soykırım demek Türkiye’de serbest

    ULUSAL Yargı Ağı UYAP’ta ve Yargı-tay’da son iki yılın kayıtlarını araştırdım: Türkiye’de 1915 olaylarına “soykırım” diyen hiç kimseye mahkumiyet verilmemiştir! Böyle bir soruşturma ve kovuşturma da yoktur!

    Soykırım demek Türkiye’de serbest - 15309748

    Soykırım tezini savunan Taner Akçam’ın bütün kitapları ülkemizde yayınlanmıştır. Militan Ermeni milliyetçisi Vahakn Dadrian’ın kitapları da yayınlanmıştır. Soykırım tezinin savunulduğu ve eleştirildiği akademik paneller yapılmıştır.

    Orhan Pamuk, Elif Şafak gibi isimler hakkındaki davalar eskidir.

    Taner Akçam’la ilgili olarak AİHM’nin 25 Ekim 2011 tarihli kararına gelince… Konu, Akçam’ın 6 sene önce yazdığı bir yazıyla ilgiliydi ve Türk yargı mercileri de takipsizlik kararı vermişti zaten. AİHM’nin kararının özeti şudur: 301. maddedeki “terimlerin genişliği” yüzünden, bir kimse mahkûm olup olmayacağını önceden kestiremez, yani “hukuki öngörülebilirlik” yoktur. Bu da Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırıdır…

    AİHM, Akçam’ın bunun dışındaki iddialarını reddetmiştir.

    ‘Tarihçiyi özgür bırakın’

    Madem Fransa “Soykırım yok” demeyi yasaklıyor, biz de “Soykırım var” demeyi yasaklayalım!

    Ne dersiniz bu düşünceye?

    Fransa karşısında fikir özgürlüğünü savunarak “Tarihçiyi özgür bırakın” derken, kendimizin tarihçilere yasaklar koyması kime yarar?!

    Sarkozy ve benzerlerine yarar!.. Sarkozy siya-seten küçük adamdır. Büyük vizyonlar yerine küçük hesapların adamıdır. Bu benim değil The Economist’in tespitidir. Eşinin ardında, cumhurbaşkanlığı şapkasının altında kaybolan küçük adam…

    Yasakçılık yaparak ona küçük fırsatlar hediye etmenin anlamı yok!.

    Fikirler çağı

    Dün okuduğum bir köşe yazısı, bizim de “soykırım” demeyi yasaklamamızı savunuyordu!

    301. maddenin demokratikleşmesine dün karşı çıkanlar ve yeniden demokratikleşmesi gündeme gelirse karşı çıkacak olanlar sanıyor ki, birtakım milli değerlerimizi yayın ve söz yasağı koyarak koruyabiliriz.

    Belki eskiden öyleydi ama bugün öyle bir çağdayız ki, birtakım değerleri yasakla korumaya kalkmak o değerleri çok daha büyük sıkıntılara sokuyor! Çağımızda “fikir özgürlüğü” ve “adil yargılanma hakkı” sadece üstün ahlaki ve hukuki değerler değildir, aynı zamanda adeta ‘stratejik’ kavramlar haline gelmiştir.

    Deveciyan ne diyor?

    Fransız Meclisi’nde dünkü oylamadan önce konuşan Patrick Deveciyan şunları söyledi:

    “22 Eylül 1915 tarihli Türk başbakanından Halep Valisi’ne yönelik mektubu okumak istiyorum. Beşikteki çocukların dahi beşiklerinde kalmaması öngörülüyor ve mektup bu şekilde devam ediyor. Dolayısıyla tarihçileri bir araya getirmeye gerek yok; soykırım oldu mu, olmadı mı öğrenmek için…”

    Bunu dinleyen biri, ön bilgisi yoksa inanır! Deveciyan’ın okuduğu mektup, Dadrian dahil bütün ‘soykırımcı’ yayınlarda vardır, çok yaygın ve popülerdir!

    Türkiye’de yasaklayalım ama dünya okusun!

    Hayır, esas mücadelenin akademik ve entelektüel planda olduğunu unutmayalım; bunun lojistiği de fikir özgürlüğüdür. Soykırım tezini savunanları iyi okumalıyız ki eleştirilerimizi de iyi yapabilelim.

    Yarın devam edeceğim.

    ileSoykırım demek Türkiye’de serbest – Taha AKYOL – Hürriyet.

  • Mustafa

    Mustafa

    Hep aynı höt zöt…

    Elçiyi geri çekeriz.

    ¡

    Breh breh breh!

    ¡

    İki sene önce… Fransa’nın Nancy kentine bağlı Pont-a-Mousson kasabasındaki Jacques Marquette Lisesi’nin tarih dersinde Ermeni soykırımı işleniyordu. Sınıfta bulunan beş Türk öğrenci, soykırım iddiasını reddetti, öğretmenle çatır çatır tartıştı. Öğretmen kızdı, çocukları sınıftan attı.

    ¡

    Haftaya… Aynı öğretmen sınav yaptı, “Ermeni soykırımını anlatın” dedi. Dört Türk öğrenci dilleri döndüğünce “soykırım yoktur”u anlatırken… 13 yaşındaki Mustafa, çocuk aklıyla sinirlendi, “varsa da hak etmişlerdir” yazdı. Anında disiplin’e verildi. Okuldan uzaklaştırıldı.

    ¡

    Mustafa’nın babası derhal okula çağırıldı, “oğlunuz Fransız yasalarına karşı suç işledi” diye fırçalandı. Baba, gayet sakin şekilde, “hak etmişlerdir sözü için oğlum adına elbette özür dilerim ama, soykırım iddiasını kabul etmeyenlerin cezalandırılmasını öngören bir Fransız yasasını hiç duymadım” dedi. Vay sen misin bu cevabı veren…

    ¡

    “Çocukla kan davası” başlatan okul yönetimi, bu sefer Mustafa’yı çağırdı, affedilmen için şans tanıyoruz, “Ermeni soykırımı, insanlığa karşı suç” konulu ödev hazırlayacaksın denildi.

    ¡

    Üstelik… “Soykırım tanıklarıyla görüşeceksin, kaç kişinin nasıl öldürüldüğünü tek tek detaylandıracaksın, bunları yaparken, soykırımı inkâr eden Türkiye’nin tarih kaynaklarından alıntı yapmayacaksın, sonra da çıkıp, sınıf arkadaşlarının önünde anlatacaksın” şartı koşuldu.

    ¡

    Mustafa n’aaptı? Madem Türkiye’nin tarih kaynaklarından alıntı yapmam yasak, buyrun size, Fransa’da faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşu COJEP’in raporları dedi… COJEP’in soykırım olmadığını belgeleriyle anlatan raporlarını ödev olarak verdi. Okul morardı.

    ¡

    Bu arada, hadise basına sıçradı.

    Hürriyet manşet yaptı.

    Vicdan sahibi Fransız gazetelerinin bazıları da “bu ne biçim pedagoji” diyerek, okulu suçladı. Baktılar ki, dallanıp budaklanıyor, çark edildi, Mustafa affedildi, tıpış tıpış okula geri alındı.

    ¡

    Ancak… Diaspora, mevzuya balıklama atlamıştı. “Fransa soykırımı tanıdı ama, soykırımı inkâr yasasını çıkarmadığı için sadece tanımanın bir anlamı yok” kampanyası başlattı… Hani bugün Fransız Parlamentosu’nda oylanacak inkâr yasası var ya, işte onun kampanyası!

    ¡

    İki sene geçti.

    Fransız “horoz”u dölledi.

    Yumurta kapıya dayandı!

    ¡

    13 yaşındaki Mustafa ödevini başarıyla yapmıştı ama, koca koca adamların yönettiği Türkiye yan gelip yatmış…

    Uyumuştu.

    ¡

    Ve, hâlâ deniyor ki…

    Elçiyi çekeriz filan.

    ¡

    Aferin de…

    Mustafa n’olacak?

    ileMustafa – Yılmaz ÖZDİL – Hürriyet.

  • Tasarının mimarına öpücüklü kutlama

    Tasarının mimarına öpücüklü kutlama

    Fransız Ulusal Meclisi'nde kabul edilen "soykırımı inkar yasası"nın mimarı olan milletvekili Valerie Boyer'i ilk kutlayanlardan biri de Fransa hükümeti adına parlamento ile ilişkilerden sorumlu bakan Patrick Ollier idi. Bu arada Boyer, tasarının onaylanmasının ardından ilk kez Anadolu Ajansı'na konuştu. - 15306618Fransız Ulusal Meclisi’nde kabul edilen “soykırımı inkar yasası”nın mimarı olan milletvekili Valerie Boyer’i ilk kutlayanlardan biri de Fransa hükümeti adına parlamento ile ilişkilerden sorumlu bakan Patrick Ollier idi. Bu arada Boyer, tasarının onaylanmasının ardından ilk kez Anadolu Ajansı’na konuştu.

    Fransız Bakan Ollier, yasa teklifini kaleme alan iktidar partisi Halk Hareketi Birliği (UMP) milletvekili Boyer’i, genel kurulda yapılan oylamanın ardından öperek kutladı.

    Meclisteki oturumdan sonra Anadolu Ajansı muhabirinin sorularını yanıtlayan Boyer, bugün meclis binası önünde gösteri yapan Türklere tepki gösterdi.

    FRANSIZ BAKAN, BOYER’İ ÖPEREK KUTLADI

    Fransız vekil, “Türklerin meclis binasının önünde gösteri yapıp bize ne yapılacağını dayatmaları kabul edilemez. Bu alışık olmadığımız bir durum” dedi.

    “Örgütlenme ve gösteri yapma hakkının karşı mısınız?” sorusunu yanıtlamayan Boyer, yine Türk yetkililerinin diplomatik ve ekonomik alanda yaptırım tehditlerinin kendisini “şoke” ettiğini söyledi.

    “YASA TEKLİFİ TÜRKİYE’YE KARŞI DEĞİL”

    “Türkiye’ye bir şey dayatmamız söz konusu değil” ifadesini kullanan Fransız milletvekili, bu tür bir yasanın diğer AB ülkelerinde de geçtiğini ifade ederek, “Bu Fransız meclisinin özgür iradesinde alınan bir karar” diye konuştu.

    “Bu yasa teklifi Türkiye’ye karşı değil” diyen Boyer, Fransa’nın Türkiye ile ilişkilerine büyük önem verdiklerini söyledi. Boyer, özellikle “AB kapısını çalan Türkiye’nin bu tepkisini anlamakta güçlük çektiğini” ifade etti.

    “TEHDİT DİPLOMASİSİ”

    Kritik oturumda ilk söz alan isim olan Boyer, kürsüdeki konuşmasında ise tasarıya sert tepki gösteren Türkiye’nin “diplomatik tehditlerinin kabul edilemez olduğunu” belirterek, Türkiye’nin ekonomik yaptırım tehditlerinin Dünya Ticaret Örgütü ve AB kurallarına aykırı olduğunu söyledi.

    “Fransız iş adamları, Türkiye’nin tehditlerine boyun eğmesin” diyen Boyer, “Bu tehdit diplomasisi, Türkiye gibi büyük bir dost ülkeyi onurlandırmıyor” ifadesini kullandı.

    Fransız vekil, “Bazı ülkeler 1915 olaylarını inkar ederek suç işlediler. Cezasız kaldılar. 1914 yılındaki Ermenilerin üçte ikisi ya tehcir edildi ya da katledildi. Sizden destek bekliyorum” dedi.

    TÜRKLER PROTESTO GÖSTERİSİ DÜZENLİYOR

    DERİ CEKETLE GELDİ

    Renkli elbisesi ve üstüne giydiği siyah deri ceketle meclis kürsüsünde konuşan Boyer’in kritik oturum için seçtiği spor giyim tarzı dikkat çekti.

    BABASI CEZAYİR DOĞUMLU

    Meclise 2007 yılında giren Valerie Boyer’in babası Cezayir, annesi Tunus doğumlu. Kendisiyse 1962 yılında Fransa’da dünyaya geldi.

    Sarkozy’nin yakın çalışma arkadaşlarından biri olarak tanınan Boyer, daha önce Hürriyet Daily News gazetesine verdiği demeçte “Aile kökenlerim Cezayirli. Ancak Cezayir’de hiçbir şekilde soykırım yaşanmadı” demişti.

    ileTasarının mimarına öpücüklü kutlama – Hürriyet PLANET.

  • Erdoğan Fransa’ya ilk yaptırımları açıkladı

    Erdoğan Fransa’ya ilk yaptırımları açıkladı

    Ermeni soykırım tasarısıyla ilgili yasanın kabul edilmesinden sonra Erdoğan beklenen açıklamayı yaptı.

    Biz tarihimizle gurur duyuyoruz diyen Erdoğan Fransa’ya ateş püskürdü. İşte Fransa’ya uygulanacak yaptırımlar: Paris büyükelçimizi Ankara’ya çağırdık. Siyasi askeri ve ekonomik maliyetli faliyetleri personel değişim eğitim gibi bütün faliyetleri iptal ediyoruz. Askeri tatbikatlar iptal edildi.

    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Fransız Ulusal Meclisi’nin 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının reddedilmesini suç sayan yasa teklifini kabul etmesini “çok büyük bir talihsizlik” olarak nitelendirirken, bunun Türkiye-Fransa ilişkilerine çok ağır faturalar çıkaracağını vurguladı.

    Fransa’da ifade özgürlüğü olmadığını belirten Erdoğan, “Bu ne kadar ciddiyet uzak bir yaklaşımdır, nasıl sulandırılmış bir oylamadır anlamak mümkün değil” dedi. Bu girişimin isabetsiz olduğuna dikkat çeken Erdoğan, bu kararın Fransız meclisinde Türk diplomat Yılmaz Çolpan’ın katledilmesinin yıl dönümünde görüşülüyor olmasının manidar olduğunu söyledi.

     

     

     

    Milliyet

  • ‘Türkiye Fransa’yı boykot edemez’

    ‘Türkiye Fransa’yı boykot edemez’

    Fransa meclisi genel kurulu, 1915 olaylarının ‘soykırım’ olmadığı yönündeki ifadelerin suç sayılmasını öngören yasa teklifini görüşmeye başladı. Taslağı hazırlayan milletvekili, Türkiye’nin boykot tehdidinin ciddiye alınmaması çağrısında bulundu.

    Ermeni tehcirinin ‘soykırım’ olduğunu daha önce kabul eden Fransa, bu kez iddiaları inkar edenlere ceza verilmesini öngören yasayı oyluyor.

    Eğer yasa yürürlüğe girerse bundan sonra İsviçre ve Slovakya örneğinde olduğu gibi ‘Ermeni soykırımı yoktur’ diyenler cezalandırılacak. Ankara ile Paris arasında gerilime neden olan yasa taslağı Fransa Ulusal Meclisi’nde görüşülmeye başlandı. ‘

    KAYNAK AB YASALARI’

    Genel kurulda ilk olarak, yasa teklifini kaleme alan iktidardaki Halk Hareketi Birliği (UMP) Marsilya milletvekili Valerie Boyer söz aldı. Boyer, soykırımın inkarının suç sayılması yasa teklifinin AB yasalarından alınarak Fransa yasalarına uyarlandığını söyledi. Yasa teklifiyle Türkiye’nin hedef alınmadığını iddia eden Boyer, bu yasanın Türk-Fransız ilişkilerini zedelememesini dilediğini belirtti: “Amacımız ilişkileri zedelemek değil. Ticari ilişkilerin zedeneleceğini düşünmüyorum. Ambargo gibi tehditlerin hayata geçeceğini sanmıyorum. Türkleri gerçeklerle yüzleşmeye davet ediyorum. Bizi hoşgörü ile karşılayacaklarını düşünüyorum.” Valerie Boyer, milletvekillerine ‘Türkiye’nin tehditlerini ciddiye almayın’ çağrısında bulundu: “Türkiye, Fransa gibi Dünya Ticaret Örgütü üyesi, bizi boykot edemez.”

    ‘SARKOZY ERMENİSTAN’I KARDEŞ ÜLKE İLAN ETTİ’

    Sarkozy’nin Ermenistan’ı kardeş ülke ilan ettiğini hatırlatan Boyer, “Dostluğun ötesinde ilişkilerimiz var. Ermeniler, Fransa’da yani kendi ülkelerinde huzur içinde yaşamak istiyorlar” diye konuştu.

    PARLAMENTODA YASALAŞMASI YETERLİ DEĞİL

    Teklifin mecliste kabul edilmesi yasalaşması anlamına gelmiyor. Senatonun da meclisten geçen aynı metni oylayıp kabul etmesinin ve Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin bunu imzalayıp resmi gazetede yayınlanmasının ardından yürürlüğe girecek.

    SİYASİ PARTİ TEMSİLCİLERİ KONUŞACAK

    Yasa oylanmadan siyasi grup temsilcileri ve hükümet adına bir bakan söz alacak. Meclisteki bu konuşmaların ardından siyasi parti temsilcileri söz alarak konuşma hakkına sahip.

    Yasa teklifi, 7 Aralık’ta Fransa meclisi yasalar komisyonunda kabul edilmişti. Önceki gün başkanlık divanında hükümetin de itiraz etmemesi üzerine teklif, resmen bugün gündeme alınmıştı.

    1 YIL HAPİS 45 BİN EURO

    Yasa teklifinde, ”Fransız yasaları tarafından tanınan soykırımların reddi, bir yıl ve 45 bin Euro para cezasına çarptırılır” ifadesi yer alıyor. Fransa parlamentosu, 29 Ocak 2001 tarihinde, ”Fransa, 1915 yılındaki Ermeni soykırımını tanır” ifadesiyle kaleme alınan bir yasayı onaylamıştı.

    SARKOZY DAHA ÖNCE REDDETMİŞTİ

    Fransa meclisi, 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının inkarının suç sayılmasını öngören bir yasa teklifini 2006 yılında onaylamıştı. Ancak Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, bu teklifin senatoya gelmesini engellediği için teklif yasalaşmamıştı. Fransa’daki Sosyalistler, bu yasa teklifini geçtiğimiz ayıs ayında senato gündemine getirmiş, ancak ezici bir çoğunlukla teklifin oylanma önerisi reddedilmişti.

    BÜYÜKELÇİ DÖNECEK

    Yasa teklifinin kabul edilmesi halinde Türkiye, Paris Büyükelçisi Tahsin Burcuoğlu’nu Ankara’ya geri çekecek. Fransa’nın da diplomatik teamül gereği, Ankara’daki Büyükelçisini Paris’e geri çağırması bekleniyor. Teklifin kabul edilmesi halinde, bakan ve milletvekili ve diğer üst düzeyde bürokratların Fransa’ya yapacağı ziyaretlerin askıya alınması bekleniyor. 2001 yılında kabul edilen yasanın ardından Türkiye eski Paris Büyükelçisi Sönmez Köksal’ı Ankara’ya geri çekerken, Fransa’ya yapılan bütün resmi ve özel ziyaretler askıya alınmıştı.

    EKONOMİK İLİŞKİLER ZARAR GÖRECEK

    Yasa teklifinin Fransa meclisinden kabul edilmesi, iki ülke arasında son yıllarda giderek artan ekonomik ilişkileri de olumsuz yönde etkilemesi bekleniyor. Yasa teklifini engellemek için Paris’e gelen TÜSİAD ve TOBB temsilcileri, THY’nin satın alacağı çok sayıda Airbus uçağı ve Türkiye’nin gelecek 10 için açacağı 100 milyar dolarlık enerji ihalelerinin olumsuz yönde etkilenebileceği uyarısında bulunmuştu. 2010 yılı rakamlarına göre, Türkiye, Fransa’nın en fazla ihracat yatığı ülkeler sıralamasında 6 milyar 264 milyon Euro ile 11. sırada. Fransa’nın en fazla ithalat yaptığı ülkeler sıralamasında Türkiye, 5 milyar 402 milyon Euro ile 16. sırada. Fransa’nın 2011 yılının ilk 10 ayı için Türkiye’ye yaptığı ihracat 5 milyar 693 milyon Euro. Fransa’nın, 2011 yılının ilk 10 ayı için Türkiye’den yaptığı ithalat oranıysa 4 milyar 929 milyon Euro. ‘kaynak: ntvmsnbc

  • Ermenistan’a Macaristan şoku!

    Ermenistan’a Macaristan şoku!

    Macaristan Parlamentosu, Ermenilerin Dağlık Karabağ’da Azerilere karşı toplu katliam gerçekleştirdiğini tanıyan bir karar tasarısını gündeme aldı.

    (DHA) -- Diaspora Ermenilerine yayın yapan PanARMENIAN.Net’in haberine göre, Macaristan’da ana muhalefetteki Daha İyi Macaristan Hareketi’nin (Jobbik) teklifiyle gündeme gelen tasarı önümüzdeki günlerde oylanacak. - MACAR PARLEMENTOSU

    (DHA) — Diaspora Ermenilerine yayın yapan PanARMENIAN.Net’in haberine göre, Macaristan’da ana muhalefetteki Daha İyi Macaristan Hareketi’nin (Jobbik) teklifiyle gündeme gelen tasarı önümüzdeki günlerde oylanacak.

    Ancak tasarı Erivan’ı şimdiden ayağa kaldırdı. Ermenistan hükümeti tasarıya tepki göstererek, kabul edilmesi halinde Macaristan’ın uluslararası imajının sarsılacağını iddia etti.

    PanARMENIAN.Net’e konuşan bir hükümet yetkilisi, Macaristan’ın böyle bir karar alması halinde iki ülke ilişkilerinin olumsuz etkileneceğini söyledi.

    Dağlık Karabağ’da 25 Şubat 1991 gecesi Ermeniler tarafından gerçekleştirilen Hocalı katliamında 613 çocuk, kadın ve erkek hunharca öldürülmüştü.

  • Patronlardan Fransa’ya soykırım yasası uyarısı

    Patronlardan Fransa’ya soykırım yasası uyarısı

    Fransa’daki soykırım inkarına hapis cezası yasa teklifinin kabul edilmemesi için patronlar harekete geçti.

    TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Fransa'da 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının reddedilmesini suç sayan yasa teklifinin kabul edilmesinin Türk-Fransız ekonomik ilişkilerine önemli zararlar vereceği uyarısında bulundu. - esh 36048TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Fransa’da 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının reddedilmesini suç sayan yasa teklifinin kabul edilmesinin Türk-Fransız ekonomik ilişkilerine önemli zararlar vereceği uyarısında bulundu.

    OTELE BİLE ALMADILAR

    Türk iş dünyasının Paris çıkarması, ‘otel’ skandalına sahne oldu. TOBB ve TÜSİAD’ın yanı sıra Türk diasporasının ve siyasilerinin dün akşam gerçekleşen toplantısının oteli son anda “Doluyuz” diyerek kapılarını açmadı. 3 gün öncesine kadar İngiliz sermayeli Intercontinental Le Grand Hotel’de yapılması planlanan ve 200 kişinin davetli olduğu toplantı için rezervasyonlarını yaptıklarını anlatan Türkiye Odalar ve Borsalar Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, otelin ansızın ‘dolu’ oldukları gerekçesiyle rezervasyonlarını iptal ettiğini söyledi.

    Yasa teklifinin Fransa Meclisi genel kurulundaki oylamasından önce teklifin genel kurula gelmesini engellemek için Paris’te çalışmalar yapan TBMM, TOBB ve TÜSİAD heyetleri, Türkiye’nin Paris Başkonsolosluğu’nda basın toplantısı düzenledi.

    Hisarcıklıoğlu, son yıllarda giderek büyüyen ve filosunu genişleten Türk Hava Yolları’nın önümüzdeki dönemlerde 100 yolcu uçağı alacağını ve Türkiye’nin enerji alanında önümüzdeki yıllarda 100 milyar dolarlık yatırımda bulunacağını hatırlatarak, yasa teklifinin kabulünün, bu alanlarda Fransa ile yapılacak işbirliğine zarar vereceğini kaydetti.

    ‘HAYRETLE KARŞILIYORUZ’

    TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, “Yasa teklifinin kabulünün Türk-Fransız ekonomik ilişkilerine zarar vereceği kaygısını taşıyoruz” dedi. Ünlü Fransız düşünür Voltaire’in bir sözüne atıfta bulunan Hisarcıklıoğlu, “(Düşüncelerinize karşıyım ancak düşüncelerinizi savunmak için ölmeye hazırım) diyen bir düşünür Voltaire’in Fransasında bu tür bir yasa teklifinin gündeme gelmesini hayretle karşılıyoruz” diye konuştu.

    Türkiye’nin bölgede parlayan bir yıldız olduğunu, dünyada ekonomik büyüme açısından sürekli rekorlar kırdığını belirten Hisarcıklıoğlu, “Biz buraya kimseyi tehdit etmeye gelmedik. Ancak yasa teklifinin kabul edilme riskine karşı halkımızın duyduğu hissiyatı dile getirmeye geldik. Siyasetin görevi iş dünyasının önünü açmak olmalı, siyaset iş dünyasının önünü kapatmamalı” dedi.

    ‘PARLAMENTOLAR TARİH YAZAMAZ’

    TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner de yasa teklifinin, AB’nin en önem verdiği konu olan ifade ve düşünce özgürlüğüne aykırı olduğunu belirterek, tarihi, tarihçilerin yazması gerektiğine inandığını, parlamentoların tarih yazamayacağını kaydetti. Boyner, yasa teklifinin, seçim kaygısıyla gündeme geldiğini de sözlerine ekledi.

    ilePatronlardan Fransa’ya soykırım yasası uyarısı en son haber.

  • Türkiye Ermeni Patrikhanesi’nden Fransa’ya aşureli cevap

    Türkiye Ermeni Patrikhanesi’nden Fransa’ya aşureli cevap

    Türkiye’nin tepkisine rağmen “soykırımı inkar yasası”nı meclis gündemine alan Fransa’ya Ermeni Patrikhanesi’nden yanıt geldi. Patrikhane’nin açıklamasında, “Bu ülke hepimizin. Aynı havayı soluyor, aynı sudan içiyoruz. Geçen hafta Müslüman komşularımızın aşuresini paylaştık. Gelecek hafta Ermeniler aşure pişirip komşusundan gelen kabı dolduracak” denildi.

    Türkiye'nin tepkisine rağmen "soykırımı inkar yasası"nı meclis gündemine alan Fransa'ya Ermeni Patrikhanesi'nden yanıt geldi. Patrikhane'nin açıklamasında, "Bu ülke hepimizin. Aynı havayı soluyor, aynı sudan içiyoruz. Geçen hafta Müslüman komşularımızın aşuresini paylaştık. Gelecek hafta Ermeniler aşure pişirip komşusundan gelen kabı dolduracak" denildi. - 15290608Türkiye Ermeni Patrikhanesi’nden, 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının reddedilmesini suç sayan yasa teklifinin Fransa meclisi genel kurulunda oylanacak olmasına ilişkin yapılan açıklamada, “1600 yıllık koskoca bir tarihi ve hepimizi bekleyen aydınlık bir geleceği o acı olayların gölgesine terk edemeyiz” denildi.

    Anadolu Ajansı’nın haberine göre, Patrikhane’den yapılan yazılı açıklamada, Türk ve Ermenilerin kökenlerinin birbirine karışmış olduğu ifade edilerek, yapılan her olumsuz müdahalenin iki ülke arasındaki sürece zarar vereceğinin düşünüldüğü bildirildi.

    Açıklamada, İttihat ve Terakki döneminde iki ülke arasında tatsız olayların yaşandığı iddia edilerek, “Ancak iki ülkenin ilişkileri 5’inci yüzyıla kadar dayanıyor. O tarihten bu yana paylaştığımız, iç içe geliştirdiğimiz öyle çok değer, öyle çok zengin bir birikim var ki 1600 yıllık koskoca tarihi ve hepimizi bekleyen aydınlık bir geleceği o acı olayların gölgesine terk edemeyiz. Bu, Türk ve Ermeni halklarının dostluğu adına büyük bir yanlış, büyük bir haksızlık olur. Bu ülkenin çocukları bunları hak etmiyor” ifadeleri kullanıldı.

    AŞURELİ CEVAP

    Yaşanan gelişmelerin herkesi incittiği belirtilen açıklamada, şu görüşlere yer verildi:

    “Her zaman söylediğimiz gibi, bu ülke hepimizin. Biz hep birlikte aynı havayı soluyor, aynı sudan içiyoruz. Geçen hafta Müslüman komşularımızın aşuresini paylaştık. Gelecek hafta Ermeniler aşure pişirecek, komşusundan gelen kabı aşureyle doldurup o berekete ortak edecek. O kap çok narin ve çok değerli. Hep birlikte sahip çıkmamız, onu kırmamak için özen göstermemiz gerekiyor. Oysa maalesef uluslararası camia bazen bu gerçeğe aldırış etmiyor. Yurt dışında birbiri ardına gelen bu tür gelişmeler tatsız bir kavgadan besleniyor. Hepimiz biliyoruz ki bu kavga ebediyete kadar süremez, sürmemeli. Bu kavgayı komşular bitirmeli, başkaları değil.”

    CUMHURBAŞKANI GÜL: FRANSA’NIN YAPTIĞI İZANSIZLIKTIR

    YASA TEKLİFİ GÜNDEME ALINDI

    Kamuoyunda “soykırımı inkar yasası” olarak bilinen ve 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının reddedilmesini suç sayan yasa teklifi, Fransız parlamentosunun gündemine alındı.

    Anadolu Ajansı’nın haberine göre, Fransız hükümeti, bugün gerçekleştirilen meclis başkanlık divanı toplantısında, Türkiye’nin sert tepkisine neden olan tartışmalı yasa teklifinin gündeme alınmasına itiraz etmedi.

    Hükümetin tasarının gündeme alınmasına itiraz etmemesiyle yasa tasarısının Perşembe günü parlamento genel kurulunda oylamaya sunulması kesinleşti.

    İktidardaki Halk Hareketi Birliği (UMP) Marsilya milletvekili Valerie Boyer tarafından hazırlanan ve Fransa meclisindeki yasalar komisyonunda geçen hafta kabul edilen yasa teklifinde, “Fransız yasaları tarafından tanınan soykırımların inkarı, bir yıl ile 45 bin euro para cezasına çarptırılır” ifadesi yer alıyor.

    Fransa parlamentosu, 29 Ocak 2001 tarihinde, “Fransa, 1915 yılındaki Ermeni soykırımını tanır” ifadesini içeren bir yasayı onaylamıştı.

    ileTürkiye Ermeni Patrikhanesi’nden Fransa’ya aşureli cevap – Hürriyet PLANET.

  • BOGOS NUBAR PAŞA YAZIYOR

    BOGOS NUBAR PAŞA YAZIYOR

     

    Sayın Milletvekili Sırrı Sakık ile Milletvekillerine yazdığım mektubu ve Ermeni Milli Delegasyonu başkanı Bogos Nubar Paşanın Fransız Dışişlerine yazdığı mektubu ,sunuyorum. - BOGOS NUBAR

    Sayın Milletvekili Sırrı Sakık ile Milletvekillerine yazdığım mektubu ve Ermeni Milli Delegasyonu başkanı Bogos Nubar Paşanın Fransız Dışişlerine yazdığı mektubu ,sunuyorum.

    Saygılarla

    Halûk tarcan

    * * *

    Sayın Milletvekili Sırrı Sakık

     

    BOGOS NUBAR PAŞA YAZIYOR

     

     

    Ermeni  Milli delgasonu başkanı Bogos Nubar paşa  

    3-decembre 1918’de Fransa Dışişleri bakanlığına yazdığı mektupta  “Biz diyor, müttefiklerin yanında BİLFİİL savaştık… Ve en son paragrafta ilâve ediyor

     150.000(yüzellilbein) ermeni Rus ordusunda , ülke içinde de 40.000(kırkbin) Ermeni

    Çarpıştık …

     

    (Umythe de la Terreur Prof:Erich Feigl  Druchaus NONNTAL SALZBURG  sa 84)

     

    Sayın Sakık

    Ruslar tarafından görevlendirilmiş, Müttefikler tarafından alkışlanmış  150bin + 40bin=  190 bin silâhlı Ermeni, papatya mı dağıttılar yoksa gül mü?

     

    Size öneriyorum : 600 yıl millet-i Sadıka olarak barış içinde yaşamış, aralarında, Devlet- âli’ye Vezir, Büyükelçi, Konsolos  Genel direktör seviyesinde hizmet etmiş olan Ermeni teb’ası, Doğuda, Büyük Ermenistan Güneyde, Küçük Ermenistan sözüyle İngiltere, Fransa ve Rusya tarafından aldatılmışlar ve suça azmettirilmişlerdir.

    Bu havadaki sözlere kanan Ermeniler(hepsi değil)ülkenin dört bucağında Osmanlıları katletmişler, yakmışlar, yıkmışlar, ırza geçmişler, işkenceler yapmışlardır. Bunların hepsinin – Osmanlı arşivini bir kenara bırakalım- Batı arşivlerinde binlerce belgesi vardır.Bu gerçekleri , sadece Batı arşivlerine dayanan belgeleri sunmuş olan Şükrü Server AYA’nın İngilizce yazmış olduğu iki kitabında görebilirsiniz. (Soykırım Tacirleri ve gerçekler Türk aleyhtarı ve tarafsız yabancı belgelerle, DİASPORA yalanlarının içyüzü, Derin y.ist.2008)

    Ermeni çeteleri belirli bir plan dahilinde AZMEDEREK katliam yapmışlardır.

    7 cephede çarpışan Osmanlı ordusunun himaye edemediği ,Osmanlı sivillerden , askere alınmamış yaşlılar ,eli silâh tutanlar, savunma ve intikam için aynen cevap vermek gereğinde kalmışlardır.r

    ·         Ermeniler TAAMMÜT’le

    ·         Osmanlı ise İNTİKAM ile hareket emişlerdir.Hukuken Ermeni büyük ve ilk derecede suçludur.

    ·         Müttefiklerin amaçları,Türksüz ve Ermenisiz bir Ermenistan kurmaktır

    Gelin, gerçekleri yutturmaya çalışmayın, beraber olalım

    ·         600 yıl barış içinde yaşamış olan bizleri birbirine kırdırmış olan Müttefiklerden BERABERCE HESAP SORALIM

     

    Sizi , Sâkin bir kafayla düşünmeğe, gene düşünmeye ve bir kere daha düşünmeye davet ediyorum

    Halûk Tarcan, Bir Türk vatandaşı

     

    Sayın Milletvekilleri,

    TBMM’nin çok büyük bir kitaplığı vardır ve orada Ermeni sorununda çıkmış olan tüm kitaplar vardır.Ülkenin belâsı olan Ermeni sorununu okumak ve her an televizyona çıkacak kadar bilgi sahibi olmak gereğindesiniz. Ermeni sorununda hiç bir şey söyleyemiyorsunuz çünkü, BOŞVERiCİSİNİZ…Okumuyorsunuz, okumamak alışkanlığındasınız  Bu konuda bilgilenmek zahmetine katlanmalısınız : Esas, konuşacak bu soruyu en ince ayırımlarıyla bilmek ve ülkeyi korumak mecburiyetinde olanlar sizlersiniz.Türk halkının size verdiği parayı hak etmeniz gerekir… Şu anda bunu hak etmiyorsunuz. Konuşacak bilginiz yok..konuşanlar da  inanılmaz bir  zekâ örneği vererek “siz de yaptınız”… Diyerek “biz yaptık, siz de yaptınız” dediklerinin   farkında olamıyorlar…Bazı Dışişleri mensupları gibi…Maaşaallah!..

     

    En derin Üzüntülerimle

    Halûk Tarcan         Bilimsel araştırmacı

     

    =============================================

    Boghos Nubar also known as Boghos Nubar Pasha (1851–1930) was a Chairman of the Armenian National Assembly,[1] liberal, the son of Egyptian Prime Minister Nubar Pasha and the founder, alongside ten other Armenian national movement leaders, of the Armenian General Benevolent Union on April 15, 1905.

    He was the first ever president of the Armenian General Benevolent Union (AGBU) from 1906 to 1928.

    [edit] Career

    Nubar fought valiantly for the Armenian cause.[2] Armenian National Constitution (approved form of the “Code of Regulations” composed of 150 articles drafted by the Armenian intelligentsia) assigned by the powers of Patriarch (position in Ottoman Millet) and formed “Armenian National Assembly”.[3] This code is still active among Armenian Church in diaspora.[3] As early as the beginning of 1912 the Catholicos of Etschmiazin in Russia had sent the Boghos Nubar to the Cabinets of Europe with a commission to demand administrative autonomy for Armenians in the Ottoman Empire. He has also been considered as one of the promiment figures of Armenian betrayal against the Ottoman Empire, thus inflicting many catastrophes during World War I.[4] This proceeding was nothing but a step in Russian policy. The policy pursued by France in In Constantinople almost at the same moment on March 15, 1913. Boghos Nubar, the Ambassador, repeatedly asserts that the Armenians of Ottoman Empire in no way desire to bring up the question of independence or constitutional changes (regarding Armenian National Constitution). Their sole aim is to secure the reforms drawn up by Russia France and England and provided for in the Treaty of Berlin reforms which have remained a dead letter hitherto. In February 1914, the Armenian reform package passed.

    In January, 1919, The Times published a letter from Boghos Nubar (an Ottoman citizen) in which he protests, belatedly, about the non-representation of Armenians at the Paris Peace Conference, 1919. The letter includes a useful summary of the Armenian contribution to the allied war effort.[2]

    Our volunteers fought in the French Foreign Legion and covered themselves with glory. In the Légion d’Orient they numbered over 5,000 and made up more than half of the French contingent in Syria and Palestine, which took part in General Allenby’s decisive victory.In the Caucasus, without mentioning the 150,000 Armenians in the Russian Armies, about 50,000 Armenian volunteers under Andranik, Nazarbekoff and others, not only fought for four years for the Entente, but after the breakdown of Russia, they were the only forces in the Caucasus to resist the advance of the Ottoman Empire, whom they held in check until the Armistice was signed. They helped the British in Mesopotamia by preventing the …[5]

    [edit] Awards

    Boghos Nubar was awarded the Belgian “Ordre de Leopold” and Egyptian Medjidieh, Osmanieh and Nile Orders, honorary degrees and medals for distinguished services[6]

    [edit] Notes

    1. ^ The New Armenia, Volumes 11-12, The New Armenia Pub. Co., 1919, page 63
    2. ^ a b By Joan George “Merchants in Exile: The Armenians of Manchester, England, 1835-1935” page 184
    3. ^ a b Richard G. (EDT) Hovannisian “The Armenian People from Ancient to Modern Times”, page 198
    4. ^ Title Memories of a Turkish statesman-1913-1919, Publisher George H. Doran Company, 1922, page 246
    5. ^ By Joan George, Merchants in Exile: The Armenians of Manchester, England, 1835-1935, page 184-185
    6. ^ Nubar and Nubarashem, a publication of the general Directorship of the Armenian General Benevolent Union (Paris, 1929), 5-7.
  • TEPKİSİZ KALMA, HAREKETE GEÇ!

    TEPKİSİZ KALMA, HAREKETE GEÇ!

    Sözde Ermeni Soykırımını İnkâr Edenlere Hapis Cezası Geliyor!

    Sözde ermeni soykırımını inkâr edenlere 1 yıl hapis ve 45 bin euro para cezası öngören yasa tasarısı 22 Aralık’ta Fransa Ulusal Meclisinde oylanacak. Eğer bu tasarı kabul edilirse
    “Ermeni soykırımı yoktur” deme hakkın elinden alınacak.

    Bu konuda sana da düşen bir görev var!

    Tepkini Elysee Sarayı’nın resmi facebook !/elysee.fr?sk=wall )ve twitter ) sayfalarında İngilizce veya Fransızca olarak dile getir! 22 Aralık’a kadar o sayfayı tepkilerinle istila et! Baskı kur! Gücünü göster!

    Ülkenin prestijini korumak ve yıllar önce elde ettiğin fikir özgürlüğüne sahip çıkmak için
    yapacağın bir şey var! “Sözde Ermeni Soykırımına Red” adıyla açılan facebook sayfasını
    !/contregenocidearmenien) ziyaret et, paylaş,
    bir kamuoyu oluşmasına katkıda bulun!

    Unutma, göstereceğin her türlü tepki bu yasanın engellenmesi için atılan bir adım olacaktır!

    Not: Aşağıdaki Fransızca metni de kopyalayıp verilen adreslere yapıştırabilirsiniz.

    Monsieur Sarkozy, vous n’êtes ni historien ni juge! Retirez vos mains s’il vous plait de nos cerveaux qui réfléchissent librement. L’adoption possible de la proposition de loi visant à la pénalisation de la négation du soi-disant génocide arménien par votre Assemblée nationale vous ramènera à l’obscurité du Moyen Age. Evitez cette erreur si grave que vous êtes à point de faire.

    Metnin Türkçe çevirisi:
    Sayın Sarkozy, Siz ne bir tarihçi ne de bir yargıçsınız, lütfen ellerinizi özgür düşünen beyinlerimizden çekiniz! Ulusal Meclisinizde oylanacak olan Ermeni soykırımı yasa tasarısının olası kabulü, sizi ortaçağın karanlıklarına geri götürecektir. Yapmak üzere olduğunuz bu büyük yanlışa bir son veriniz!

    Sözde Ermeni Soykırımını İnkâr Edenlere Hapis Cezası Geliyor! - elysee sarayi henuz aciklamadi 3070397 6363 o

  • Ermeni Soykırımı yalanını Paris’te çiğniyoruz!

    Ermeni Soykırımı yalanını Paris’te çiğniyoruz!

    PARİS   18 Aralık Pazar

    Ermeni Soykırımı yalanını Paris’te çiğniyoruz!

    Fransa’da yaşayan 420 bin yurttaşımızı destek vermeye çağırıyoruz!

    18 Aralık Pazar, saat 14.00

    Konkord Meydanı-Paris

    Talat Paşa Komitesi-Avrupa

    tel: 0033 684 376 7

    ————————————————————————————————————–

    From: baskanlik <baskanlik@tobb.org.tr>
    To: baskanlik <baskanlik@tobb.org.tr>
    Sent: Fri, 16 Dec 2011 19:07
    Subject: 19 Aralık-Toplantı Daveti

    Değerli Dostlarım,

     

    Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı olarak, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Sayın Ümit Boyner, TOBB ve TÜSİAD Yönetim Kurulu üyeleri ve basın mensupları ile birlikte, 18 – 19 Aralık 2011 tarihlerinde, Paris’e bir ziyarette bulunacağız.

     

    Fransa Ulusal Meclisi Kanunlar Komisyonu’nda kabul edilen ve 22 Aralık Perşembe günü, Ulusal Meclis Genel Kurulu’nda görüşülmesi planlanan, kamuoyunda “Ermeni Soykırımı İnkarına Ceza Yasası” olarak bilinen “Irkçılıkla mücadele ve yasa tarafından tanınan soykırımların varlığının inkârının cezalandırılması” başlıklı yasa tasarısına karşı Türk iş dünyasının tepkisini Fransa’daki muhataplarımız nezdinde dile getirmek amacıyla 19 Aralık Pazartesi günü, Paris’te bir dizi temaslar gerçekleştirilecektir.

     

    Bu çerçevede, Fransa’da yaşayan siz değerli dostlarımızla 19 Aralık Pazartesi günü, saat 19.00’da, Le Grand Hotel’de yerli ve yabancı basın mensuplarının da katılacağı bir değerlendirme toplantısı yapılması öngörülmektedir.

     

    Söz konusu toplantıya katılmak isteyenlerin baskanlik@tobb.org.tr adresine veya +90 312 2182557 numaralı telefondan Firuzan Topaloğlu’na 19 Aralık Pazartesi günü, saat 12.30’a kadar katılım teyitlerini bildirmeleri gerekmektedir.

     

    Anılan toplantıya katılımınızdan memnuniyet duyulacaktır.

     

    Saygılarımla,

     

    M. Rifat HİSARCIKLIOĞLU

    Başkan

     

    Toplantı Adresi: Paris – Le Grand Hotel: 2 Rue Scribe 75009 Paris

           Tel: +33-1-40073232