Etiket: DTP

  • Başbakanın Ballı Balkon Konuşması ve BDP’nin Seçim Başarısı

    Başbakanın Ballı Balkon Konuşması ve BDP’nin Seçim Başarısı

    Dünkü seçimin sonucu için öncelikle söylemem gereken şey şudur: Bu seçim, sonucu önceden bilinen bir seçim olmuştur. Bırakınız kamuoyu araştırma şirketlerini, sıradan vatandaşlar bile bu seçimlerin sonucunu doğru tahmin etmişlerdir. Zira bu ülkede hiç kimse, iktidarın el değiştireceğine zaten inanmıyordu. Hatta muhalefet partileri bile inanmıyordu buna. Bunun en büyük delili, Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Başbakan’ın “Seçimlerde birinci olamayan partinin lideri istifa etsin” blöfünü göze alamayarak “Oyunu arttıramayan partinin lideri istifa etsin” şeklinde bir karşı önermede bulunmasıdır. Dolayısıyla 12 Haziran seçimlerinin sonucu, büyük ölçüde malumun ilamından ibarettir.

    Sayın Başbakan’ın önceki akşam yaptığı balkon konuşmasını kim nasıl yorumlar bilmiyorum. Ancak bana göre bu konuşma, tamamen bir ballı balkon konuşması anlamı taşımaktadır. Yani bana göre Sayın Başbakan, tamamen seçim sevinciyle ve Nasreddin Hoca’nın hanımlarının gönlünü almak için yaptığı gibi, herkese mavi boncuk dağıtma anlamına gelen bir konuşma yapmıştır. Hatta bu mavi boncuk dağıtma işini öyle abartmıştır ki; Türkiye sınırlarını taşmış ve Osmanlı coğrafyasına kadar uzanmıştır Başbakan.  Umarız bu taşkınlık, yabancı ülke yönetimleri tarafından Türkiye’nin “Emperyal niyetler” beslediği veya “yayılmacı düşünceler” taşıdığı şeklinde yorumlanmaz. Bir zamanlar Sayın Süleyman Demirel’in “Adriyatik’ten Çin Seddi’ne” şeklindeki benzetmesinin bu şekilde yorumlandığını hatırlıyoruz.

    Başbakanın ballı balkon konuşmasındaki bir sözünü oldukça önemsiyorum. Başbakan yapmış olduğu konuşmada, ulaşmış oldukları yüksek oy oranından dolayı şımarmayacaklarını ve kendilerine oy vermeyenler de dâhil olmak üzere; 74 milyonu kucaklayacaklarını söylemiştir. Eğer böyle yaptıkları takdirde, gerçekten de 74 milyonun başbakanı olacakları ve 74 milyondan saygı görecekleri kesindir. Aksi takdirde Sayın Başbakan ve hükümeti, en azından kendilerine oy vermeyen %50’lik toplum kesimleri nezdinde dört yıl daha kendilerine zoraki katlanılan bir yük, bir külfet olarak tarihteki yerlerini alacaklardır.

    12 Haziran seçimlerinin sonucuna gelince: Öncelikle söylemem gerekir ki; seçim sonuçları AKP için kesinlikle başarıdır ve sevinmek AKP’lilerin kesin haklarıdır. Üst üste üç seçimi kazanmak, üstelik de oylarını sürekli arttırarak kazanmak her babayiğidin harcı olmasa gerekir. Bu konuda Sayın Başbakan’ı takdir ve tebrik etmek gerekiyor. Çünkü bu başarı, büyük oranda onun liderlik başarısıdır. Bana göre bu ülkede, sırf Erdoğan’ın karizmasına, hal ve hareketlerine, konuşma yeteneğine bakarak AKP’ye oy verenlerin sayısının hiç de az olmadığı ortadadır. Hatta bazı kamuoyu araştırma şirketlerine göre; Başbakanın kişisel karizmasına ve liderlik vasfına bakarak AKP’ye oy verenlerin oranı %58-60 civarındadır. Özellikle eğitim seviyesi düşük seçmenler arasında bu oran çok yaygındır. Bunu en yakınlarımdan biliyorum.

    Başarı veya başarısızlık kişiden kişiye, bakış açısından bakış açısına değişen göreceli bir kavramdır. Yani büyük oranda nereden ve nasıl baktığınızla ilgili bir şeydir. Bu genel tespitten sonra diyebiliriz ki; 12 Haziran Genel Seçimleri ortaya ilginç bir tablo daha çıkarmış bulunmaktadır. O ilginç tablo, en azından barajı aşan tüm partiler için başarı ile başarısızlığın yan yana bulunduğu, daha doğrusu iç içe geçtiğidir. Şimdi seçim sonuçlarına tarafsız gözle bakmaya çalışarak söyleyelim:

    AKP başarılı olmuştur. Çünkü yine tek başına iktidar olacaktır. Üstelik de oylarını beklenenin üstünde arttırmıştır. Muhalefet partileri dâhil herkes, AKP’nin tekrar tek başına iktidar olacağını bekliyordu ama oy oranının bu kadar yüksek olacağını, Başbakan ve AKP yönetimi de dâhil olmak üzere hiç kimse beklemiyordu. Bunun en büyük delili, Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Oylarını yükseltemeyen partinin lideri istifa etsin” şeklindeki önerisinin, Başbakanca göze alınamaması ve Başbakanın istifa konusunda ısrarla seçimlerde birinci parti olup olmama şartını ileri sürmesidir. Bu bakımdan AKP kesinlikle başarılıdır.

    Ancak bana göre; AKP’nin başarısı, kontrolsüz bir başarıdır. Yani vatandaş, AKP’nin projelerine ve vaatlerine bakarak veya AKP yönetiminin ikna etmesiyle değil, çaresizlik ve alternatifsizlik içinde yine gidip AKP’ye oy vermiştir. Bu anlamda AKP’nin, MHP tabanından oy devşirdiğini iddia etmek hiç de yabana atılır bir iddia değildir. Geleneksel olarak MHP’ye oy verenlerin en azından bir kısmı, sırf kaset skandalına muhatap olan parti yönetimini cezalandırma adına gidip AKP’ye oy vermişlerdir. Bu oranın, özellikle dindar-muhafazakâr MHP tabanında oldukça yüksek olduğu sanılmaktadır.

    Bir başka bakış tarzına göre ise AKP başarısız olmuştur. Zira AKP’nin hedefi, Anayasayı tek başına değiştirecek çoğunluğa ulaşmaktı. Ancak bu gerçekleşmemiştir. AKP, oy oranı yükseldiği halde, milletvekili sayısı bakımından bırakın Anayasayı tek başına değiştirecek sayıya (367) ulaşmayı, Anayasa değişikliğini halkoyuna götürecek sayıya (330)bile ulaşamamış, 326’da kalmıştır. Yani AKP, şu anda ve elbette milletvekili bazında 12 Haziran öncesinden bile zayıf durumdadır. Anayasa değişikliği konusunda muhalefet partilerine eli mahkûm bulunmaktadır. Başbakanın ballı balkon konuşmasında muhalefet partilerine zeytin dalı uzatıp helallik dilemesi biraz da bu yüzdendir. Bu açıdan bakılınca AKP, 23. döneme kıyasla 12 Haziran seçimlerinden kesin bir başarısızlıkla çıkmıştır. Üstelik şu anda karşısında geçen döneme göre çok daha güçlü bir muhalefet vardır. Çünkü en azından CHP ve BDP çok daha güçlü gelmişlerdir meclise. MHP’nin de geçen döneme kıyasla AKP’ye çok daha farklı davranacağı kesindir. Çünkü MHP, kaset komplosunun arkasında kendi oy tabanlarına gözünü diken iktidar partisinin olduğunu düşünmektedir.

    CHP de seçimlerden başarı ile çıkmıştır. Çünkü BDP desteğindeki bağımsızları saymazsak, oy oranını ve milletvekili sayısını arttıran yegâne parti CHP’dir. 135’lik milletvekili sayısı ve %25.9’luk oy oranı ile geçen döneme kıyasla artık çok daha güçlü bir CHP vardır mecliste. En azından AKP’ye kök söktürmeye çalışacaklarından hiçbir kuşkumuz yoktur. CHP’nin bu konudaki tek handikabı, galiba Anayasa Mahkemesi’nin yapısının değişmesidir!

    Diğer bir bakış açısına göre ise CHP, seçimlerde kesinlikle başarısız olmuştur. SONAR Araştırma Şirketi Müdürü Hakan Bayrakçı dışında bu ülkede hiç kimse CHP’nin bu kadar az oy alacağını düşünmüyordu. Doğrusu aile içi geyiklerde ben bile CHP için %28-30 rakamlarını telaffuz ediyordum. Ancak CHP beni bile şaşırtmış durumda. Bu sonuçla CHP, muhtemelen tekrar kurultay sarmalına yuvarlanacak, Sayın Kılıçdaroğlu’nun liderliği tartışmaya açılacaktır. Canan Arıtman, Mesut Değer ve Kemal Anadol gibi adamlar çoktan başladılar bile kurultay sayıklamaya. Dolayısıyla Kemal Kılıçdaroğlu-Gürsel Tekin ikilisinin işleri bir hayli zor görünüyor. Kurultay baskısını nasıl göğüsleyecekler doğrusu ben de merak ediyorum.

    Bence CHP’nin başarısızlığının altında yatan en büyük sebep, halka sunulan projelerin içinin yeteri kadar doldurulamaması ve bu projelerin kaynağının, inandırıcı biçimde açıklanamamasıdır. “Benim adım Kemal” ve “AKP Genel Merkezi’ne uzanan hortumları keseceğim” şeklinde açıklanan kaynak paketleri, halka fazla inandırıcı gelmemiştir. Ayrıca Kemal Kılıçdaroğlu, çok yalnız kalmıştır. Adeta tek başına mücadele etmiştir. CHP eğer 3.5 milyon yeni oy toplayabildiyse bu başarı, bence, tamamen Sayın Kılıçdaroğlu’nun kişisel başarısıdır. Kılıçdaroğlu’nun, karizmatik olmasa bile en azından oldukça sempatik, sevimli ve hoşgörülü bir kişiliğinin olduğu ortadadır.

    MHP seçimlerden başarı ile çıkmıştır. Çünkü MHP, kendisini barajın altında bırakmak için oynanan her türlü kirli oyuna ve kurulan her türlü hain tuzağa karşın barajı geçmiş, üstelik de oldukça güçlü bir grup kurmuştur. Bu durum bile MHP için önemli bir başarıdır. Ancak ben, MHP’nin barajı aşıp, mecliste grup kuracak çoğunluğa ulaşmasını MHP’nin geleneksel oylarına değil, aklı başında Türk insanının bu konuda elbirliği etmelerine bağlıyorum.

    Bana göre MHP, imece usulüyle meclise taşınmış bir partidir. BDP’nin çok güçlü bir şekilde meclise gireceğini tahmin eden ve bunu dengeleyici bir unsur olarak MHP’nin mutlaka mecliste olması gerektiğine inanan hemen herkes, hatta CHP’ye ve diğer partilere oy veren milliyetçiler/ulusalcılar bile gidip MHP’ye oy vermişlerdir. Yani açıkçası, AKP’ye kaçan MHP oyları, diğer partilerden MHP’ye yönelen oylarla dengelenmeye çalışılmıştır. Kemal Kılıçdaroğlu’nun bile, televizyon ekranlarından MHP’ye açıkça destek verdiğini hiç kimse unutmasın. İşte sırf bu sebeple MHP yönetimi, Türk Milleti’nin sağduyusuna minnettarlık duymak zorundadır.

    Bir başka bakış açısına göre ise MHP, seçimlerde kesinlikle başarısız olmuştur. Çünkü en başta milletvekili sayısı düşmüştür. Ancak bana göre başarısız olan MHP değil, Sayın Bahçeli’dir. Çünkü diğer liderler, örneğin Tayip Erdoğan Rize’de 3-0, Kemal Kılıçdaroğlu Tunceli’de 2-0 yaparken Sayın Bahçeli Osmaniye’de 2-2 beraberliği ancak kurtarabilmiştir. Üstelik oy oranı bakımından Osmaniye’de bile AKP’nin gerisine düşmüştür.

    Kanaatimizce Sayın Bahçeli, MHP’deki miadını artık iyiden iyiye doldurmuş ve bundan sonra liderliği tartışmaya açılmış bir siyasidir. Sayın Bahçeli, MHP’lilerin bu konudaki sessizliklerini, kendisine destek olarak değil, bu insanların edeplerinden dolayı seslerini çıkarmamaları olarak algılarsa ve bu insanları zorda bırakmadan üstüne düşeni yaparsa sanırım çok doğru bir iş yapmış olur.

    Bazı ses ve görüntü kasetleriyle partinin önemli isimlerinin siyaset dünyasından çekilmeleri bile MHP’deki disiplinsizliği gözler önüne sermiş bulunmaktadır. Dolayısıyla bu zayıf liderlikle MHP’nin, siyaset dünyamızda tutunması ve kalıcı olması son derece zor, hatta imkânsız gibi gözüküyor. Açık söylemek gerekirse; Sayın Yalçın Topçu’nun BBP’de yaptığını Devlet Bey de MHP’de yaparak, birleşmenin önünü açmalıdır diye düşünüyorum.

    Bana göre 12 Haziran seçimlerinin tek galibi ve başarılı partisi vardır, o da BDP’dir. Çünkü BDP, vekil sayısını neredeyse iki katına çıkarmış olarak geliyor meclise. Üstelik eskisine göre çok daha dişli ve çok daha militanca tavırları olan milletvekilleri olacaktır. Polis tokatlayan Sebahat Tuncel, Polis taşlayan Bengi Yıldız ve Polisin başından kepini alarak devlet(e)memuruna hakaret eden Özdal Üçer’in yanına Leyla Zana, Hatip Dicle ve Aysel Tuğluk gibi dişi ve erkek panterler de geliyor ki; seyreyleyin artık meclisteki gümbürtüyü…

    14 Haziran 2011

    Ömer Sağlam

  • Türk’ ü yumuklayan Çelik tahliye oldu

    Türk’ ü yumuklayan Çelik tahliye oldu

    Adliye Çevresinde Kuş Uçurtulmadı

    ADLİYE ÇEVRESİNDE KUŞ UÇURTULMADI

    “YUMRUKLARIM TÜRK ‘E DEĞİL PKK ‘YA YÖNELİKTİ

    SAMSUN’da kapatılan DTP’ nin eski Genel Başkanı Ahmet Türk’e yumruklu saldırıda bulunan ve olayın ardından tutuklanan 27 yaşındaki İsmail Çelik tahliye edildi. 4’ncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde hakim önüne çıkan Çelik ifadesinde, “Benim yumruklarım Ahmet Türk’e değil, PKK terör örgütüne yönelikti. Yıllarca oluşan birikim biranda patladı” dedi. Yüzüne aldığı yumruk darbesi ile burnu kırılan Ahmet Türk’ün ise sanıktan davacı olmadığı belirtildi. Çelik yargılanırken adliyedeki diğer duruşmalar ertelendi. Yaklaşık 600 polis ve jandarmanın görev yapması dikkat çekti.

    Geçen yıl 15 Aralık tarihinde Muş’un Bulanık İlçesi’nde Anayasa Mahkemesi kararıyla DTP’nin kapatılmasını protesto eden grubun başlattığı olaylarda molotof kokteyli atılan manifaturacı dükkanından açılan kalaşnikof tüfek ateşiyle 20 yaşındaki Necmi Oral ile Yoncalı Köyü muhtarı 46 yaşındaki Kemal Ağcan hayatını kaybederken, 4 kişi de yaralandı. İlçenin adeta savaş alanına döndüğü olaydan sonra Turan Bilen ile kardeşi Metin Bilen tutuklanarak cezaevine gönderildi. Güvenlik nedeniyle duruşma Samsun’a alındı.

    ÇELİK TUTUKLU YARGILANDI

    Geçen 12 Nisan tarihinde Samsun 1’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmayı kapatılan DTP’nin eski Genel Başkanı Ahmet Türk ile eski milletvekili Aysel Tuğluk, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Grup Başkanı ve Muş milletvekili Nuri Yaman, BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, BDP Bitlis milletvekili Mehmet Nezir Karabaş ile Muş Baro Başkanı Sabahattin Göçmen’de takip etti. Duruşma sonunda grup adına adliye önünde bir açıklama yapan kapatılan DTP’nin eski Genel Başkanı Ahmet Türk, makam aracına doğru yönelirken 27 yaşındaki İsmail Çelik’in yumruklu saldırısına uğradı. Peşpeşe aldığı yumruk darbeleriyle Türk’ün burnu kırıldı. Olayın ardından İsmail Çelik ile

    TBMM plakalı araca taş atan 22 yaşındaki Uğur Keskinoğlu gözaltına alındı. Zanlılardan Çelik çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanırken, Keskinoğlu tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

    YAKLAŞIK 600 POLİS VE JANDARMA GÖREV ALDI. DİĞER DURUŞMALAR ERTELENDİ

    Bugün yaralama suçundan 4 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanan İsmail Çelik ile devlet malına zarar vermek suçundan 6 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanan Uğur Keskinoğlu geniş güvenlik önlemi altında saat 08.30 sıralarında adliyeye getirildi. 4’ncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen ve saat 09.30’de başlayan duruşma kapalı yapıldı. Polis ve jandarmanın olağanüstü güvenlik önlemi aldığı adliye önünde kuş uçurtulmadı. Yaklaşık 600 polis ve jandarmanın görev aldığı duruşma öncesinde adliye önünde alınan geniş güvenlik önlemleri dikkat çekti. Adliyenin bulunduğu Cumhuriyet Caddesi ile ara sokaklar araç ve yaya trafiğine kapatıldı. Adliyede işi olan vatandaşlar ise didik didik aranarak kimlik kontrollerinin ardından içeri alındı. Yanında kimliği olmayan sanık İsmail Çelik’in avukatlarından Ayhan Keskin kimliğini ibraz edemeyince güvenlik kontrolünden geçemedi. Kimliğinin gelmesi ile adliyeye alındı. Adliyedeki diğer bütün davalar saat 10.00’a kadar ertelendi.

    DURUŞMA YARIM SAAT SÜRDÜ

    Sanıklar geniş güvenlik önlemi altında hakim önüne çıktı. Duruşma yaklaşık yarım saat sürdü. Sanıklardan İsmail Çelik ifadesinde, “Ben oyun salonu (Topaloğlu) nda garson olarak çalışmaktayım. Olay günü kontür almak için çıktım. Süpermarkete gittim. Kalabalığı görünce Muş Davasından dolayı insanların geldiğini düşündüm. Gittim daha sonra dışarı çıktıklarında basın açıklaması yaparken arka taraftan birisi, ‘Niye geldiniz buraya şerefsizler Samsun’u da mı karıştıracaksınız’ diye söyledi. Bunun üzerine Sırrı Sakık, ‘Alçaklar, şerefsizler, köpekler’ şeklinde söz, hakaretler etmesi üzerine ben de gerildim. Önce bağırmak istiyordum. Ama daha sonra aşağıdaki şahsı polisler alınca ben de bağırmaktan vazgeçip konuşmanın bitmesini bekledim” diyerek ifadesine şöyle devam etti:

    “YUMRUKLARIM AHMET TÜRK’E DEĞİL, PKK TERÖR ÖRGÜTÜNE YÖNELİKTİ”

    “Yine vurma niyetim yoktu. Yanından geçerken dayanamadım ve bir anda patlayıp yumruk attım. Benim yumruklarım Ahmet Türk’e değil, PKK terör örgütüne yönelikti. Yıllarca oluşan birikim bir anda patladı. Ben belli bir yaş üzerinde olan mağdura yumruk attığımdan dolayı pişmanım. Ancak benim hıncım yılların birikimine idi. Yıllardır ülkede oluşan birikime yönelik idi. Ben bu konuda Emniyet Müdürlüğü’nde, Cumhuriyet Savcılığı’nda ve sorguda ayrıntılı beyanda bulundum. Yalnız benim planlayarak mağdurun yanına yaklaşmam söz konusu değildir. Yanımdan geçtiği esnada olay biranda gerçekleşti. Birde mağdur ve DTP’lilerin PKK terör örgütünü öven nitelikteki açıklamalar sebebiyle birikim olmuştu. O anda mağdura patladım. Bu konuda gazete küpürlerini mahkemeye sunacağım. Terör örgütü mensuplarına yönelik yapılan karşılamalar dolayısıyla canım sıkıldı. Bu nedenle tahrik oldum.”

    ERİK ATTIM

    Tutuksuz yargılanan Uğur Keskinoğlu ise, olay günü adliyede işi olduğunu söyleyerek, “Bir grup ‘Kahrolsun PKK’ diye slogan atınca ben de elimdeki eriği havaya doğru attım. Bu erikten dolayı hasarın oluşması mümkün değildir. Zaten araca da isabet etmedi” diye konuştu. İfadelerin ardından mahkeme heyeti tutuklu yargılanan İsmail Çelik’i delillerin toplanmış olmasını gözönüne alarak tutuksuz yargılanmak üzere tahliyesine karar verirken, diğer sanık için de tutuksuz yargılanmasının devamına karar verip duruşmayı 27 Temmuz tarihine erteledi.

    Adliye çıkışında İsmail Çelik’in babası Ali Çelik, basın mensuplarının soruları üzerine, “Adalet yerini buldu. Söylenecek birşey yok” dedi

    Haberler

  • DTP kararı çok üzmüş

    DTP kararı çok üzmüş

    PEŞMERGE reisi Barzani’nin lideri olduğu partinin internet sitesinden Türkçe olarak yapılan açıklamada, “Barzani, Kürt partisi DTP’nin kapatılmasından dolayı üzüntülerini dile getirdi” denildi.

    Barzani çok üzülmüş
    Kuzey Irak’taki bölgesel yönetimin lideri Mesud Barzani, Anayasa Mahkemesi’nin Demokratik Toplum Partisi’ni (DTP) kapatma kararını üzüntüyle karşıladıklarını söyledi. Barzani’nin lideri olduğu partinin internet sitesinden bugün kapatma kararıyla ilgili bir açıklama yayımlandı. Türkçe olarak yapılan açıklamada, Barzani “Türkiye yargısının Kürt partisi DTP’yi kapatması dolayısıyla yazılı bir açıklamada bulunarak, Kürt Partisi DTP’nin kapatılmasından dolayı üzüntülerini dile getirdi” denildi. Açıklamada ayrıca, “Kürdistan Bölge Başkanlığı beyannamesinde Kürdistan bölgesinin Türkiye’de yaşan demokratik reformlardan memnun olduğunu ve umut ediyoruz ki Türkiye anayasa mahkemesinin bu kararı açılım sürecinin de durmasına neden olmaz, barış siyasetinin kazanması için tüm taraflar çaba göstereceğini umut ediyoruz” denildi.

  • DTP’ ye destek savaşı

    DTP’ ye destek savaşı

    Demokrasilerde siyasi partiler kapatılır mı? Bu soru son günlerde yine tartışma konusu.

    Siyasi partiler anayasamızda belirttiği gibi yasaların dışına çıkan yöneticilerin söylem ve eylemleri ile ettikleri yemine bağlı kalmadıkları takdirde ve anayasanın temel ilkelerini ihlal ettiğinde kapatılır.

    Parti kapatmak laikliğe ve devletin bütünlüğe karşı gelen yürütülen işlemlerin durdurulması anlamında gerekli ve yasal bir düzenlemedir. Anayasa da belirtildiği gibi Demokrasilerde Parti kapatmak; demokratik ve hukuki araçları kullanarak demokrasi amaçlanmıyorsa ve amaç demokrasi ile bağdaşmıyorsa partiler bu aykırılıktan ötürü kapatılır. Avrupa İnsan hakları mahkemesi yasalarında da “amaç demokrasiye aykırı ise” partiler kapatılır hükmü vardır ve bunun zamanı yoktur.

    Anayasa Mahkemeleri üyelerince 11/0 oy çoğunluğu ile kapatılan DTP, sine-i millet diye türküsünü söyleye dursun kararın öncesinde ki sonrasında ki duruşları ile millete kendilerini bir kez daha anlatmış oldular.

    Şimdilerde “bebek katili”, “terörist”, “elebaşı” Abdullah Öcalan’ın kalan cezasını evinde çekmesi için istekte bulunuyorlar.

    İmralı’da özel hapishane de birçok insanın erişemediği imkânlarla Avrupa Birliğince terörist olarak değerlendirmediği için özel tutuklu sıfatı sefasını sürerken, diğer hükümlülerin teröristin şartlarına dahi tabi tutulmaması tartışılmalıdır.

    Abdullah Öcalan’ın belirleyeceği veya söyleyeceği sözle hareketle yol haritası belirleyecek olan DTP’ nin kimi muhatap alığı ortada.

    E madem partimiz kapatıldı, Öcalan’da gelsin hep beraber halay çekelim,

    Okey oynayalım,

    Zar tutalım,

    Tombala çekelim,

    Diyor ya DTP, buraya kadar Öcalan’ın ev hapsi dışında bir mesele yok.

    Mesele, savaş oyunlarına özenip;

    Sokakların yakıp yıkılmasına,

    Çocukları ön saflarda kullanarak çocukların istismar edilmesine,

    Ev ve işyerlerine zarar verilmesine,

    Ülkede çatışmalarla karmaşa yaratılmasına,

    Provokasyonlarla vatandaşların birbirine düşürülmesine,

    Sebebiyet vermede.

    Hukuka, yasalara ülkenin birlik ve bütünlüğüne karşı gelmek, binilen dalın kesilmesidir.

    Paraşütsüz düşüşe razı geliniyorsa mesele yok.

    Özetle;

    Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim.

    Bozacının şahidi şıracı!

    ***

    DTP’nin kapatılmasını protesto eden maşaların kullanılması soncu olaylarda 2 kişi öldü 7 kişi yaralandı.

    Birileri dağdakilere güvenerek sokakları savaş alanına çevirirken, güvenlik güçlerine karşı gelirken; olayları uzayda delta harekâtı sahne çekimleri zanneden Başbakan’a naçizane bir önerim var.

    Hazır özel hastanelerde katsayı kalkmamışken veya %70 varan zam olmamışken KBB ve Göz tedavisi kontrolünü kaçırmaması yönünde.

    Zira, gidişat böyle devam ederse çok daha kötü günler geleceğini haber veriyor.

    Nuran.Talay@politikadergisi.com

  • Mersin’de DTP gerilimi

    Mersin’de DTP gerilimi

    Mustafa İNSAN/MERSİN, (DHA)

    MERSİN’de DTP’nin kapatılmasını bahane ederek izinsiz gösteri düzenleyen terör örgütü yandaşları, polise taş ve molotof kokteyli ile saldırdı. Çok sayıda işyeri ve otomobile zarar veren grup bir kahveye molotof kokteyli attı. Ellerine aldıkları sopa ve döner bıçaklarıyla gruba saldıran mahallelileri, polis ekipleri güçlükle yatıştırdı.

    Akşam saatlerinde Güneşli Mahallesi’nde toplanan yaklaşık 100 kişilik grup, DTP’nin kapatılmasını bahane ederek izinsiz gösteri düzenledi. Polisin dağılın uyarısını dikkate almayan grup, güvenlik güçlerine molotof kokteylleri ve taşla saldırdı. Polis ekipleri göstericilere gaz bombasıyla karşılık verdi. Dağılarak ara sokaklara geçen grup, çoğunluğunu Adıyamanlı ve Malatyalıların oluşturduğu Hal Mahallesine geçti. Burada iş yerlerine ve otomobillere zarar veren grup içinde çok sayıda müşterinin olduğu bir kahveye 2 adet molotof kokteyli attı. Molotof kokteyllerinin patlamaması nedeniyle herhangi bir yaralanan olmazken, mahalle halkı ellerine aldıkları sopa ve döner bıçaklarıyla göstericilere saldırdı.

    Göstericiler ara sokaklara kaçarken, bölgeye çok sayıda çevik kuvvet ekibi sevk edildi. Ellerinde döner bıçaklarıyla ve sopalarla bekleyen mahalle sakinlerini polis ekipleri güçlükle ikna etti. Polis ekiplerinin sakin durmalarını istedikleri mahalle sakinleri terörü lanetleyerek, “Canımızı zor kurtardık” diyerek tepki gösterdiler.

    Polis ekipleri mahallede güvenlik önlemi alırken bölgede gerginliğin devam ettiği bildirildi.

  • İstifa dilekçeleri elde, kararı Öcalan verecek

    İstifa dilekçeleri elde, kararı Öcalan verecek

    Okan KONURALP / ANKARA

    AHMET Türk, 19 arkadaşının “Milletvekilliğinden istifa ediyorum” yazılı dilekçelerini, “TBMM’ye göndermemek üzere” dün teslim aldı.

    TBMM’ye ‘şimdilik’ vurgusuyla gönderilmeyecek olan dilekçelerin akıbetini İmralı’da bulunan Abdullah Öcalan’dan gelecek işaret belirleyecek. Hava koşullarının uygun olması halinde 16 Ekim Çarşamba günü Öcalan’ın avukatları müvekkilleriyle görüşmek üzere adaya gidecek.

    “Kalın” derse rota Uras’a

    Öcalan, “İstifa” derse dilekçeler TBMM başkanlığına gönderilecek. “Meclis’te kalın” demesi halinde ise destek vermeye hazır olduğunu açıklayan İstanbul bağımsız milletvekili Ufuk Uras’ın katılımıyla yeni bir grup kurulacak. Yeni grup Barış ve Demokrasi Partisi çatısı altında oluşturulacak.

    Fiilen çekilmenin anlamı

    Basın toplantısında “Grubumuz fiili olarak parlamentodan çekilmiştir” diyen Ahmet Türk, “Fiilen çekilmenin kendileri için ne anlama geldiğini” ise şöyle açıkladı: “Sine-i millet veya milletvekilliğinden istifa kararı benim desteklediğim, istediğim bir karar değildi. Ancak arkadaşlarımız bu yönde bir siyasi irade gösterilmesini istediler. Kararımız istifa yönünde oldu. Tüm arkadaşlarımın istifa dilekçeleri bende toplandı. Şimdi süreci değerlendireceğiz. Arkadaşlarımız Meclis’in hiçbir çalışmasına katılmayacak, Meclis’e gitmeyecek. Bu noktada zamana ihtiyacımız var. Süreç bizim için henüz tamamlanmadı.”

  • Alanya’da, 400 araçlık teröre tepki konvoyu

    Alanya’da, 400 araçlık teröre tepki konvoyu

     

    Özgür YILMAZ/ALANYA (Antalya), (DHA)

    ANTALYA’nın Alanya İlçesi’nde, Demokratik Toplum Partisi’nin (DTP) kapatılmasının ardından ülke genelinde yapılan eylemlere tepki amacıyla 400 araçlık konvoy düzenlendi. İlçe merkezi ve beldelerini gezen konvoydakiler, İstiklal Marşı okuyarak, terör örgütü aleyinde sloganlar attı.

    Alanya’da DTP’nin kapatılma kararının ardından ülke genelinde başlatılan eylemlere ve DTP sempatizanlarının eylem yapma olasılığına karşı büyük çoğunluğu MHP ve BBP’lilerden oluşan bir grup, tepki amaçlı konvoy düzenledi. Alanya çarşı merkezinden harekete geçen yaklaşık 400 araçlık konvoy, önce ilçenin doğusunda bulunan Mahmutlar Beldesi’ne, ardından batısında bulunan Konaklı Beldesi’ne kadar gidip tekrar ilçe merkezine döndü.

    Konvoya katılanlar herhangi bir olay çıkartmayarak, İstiklal Marşı okuyup, ‘Askere uzanan eller kırılsın’, ‘Kahrolsun PKK’, ‘Türkiye bir bütündür’, ‘Hepimiz askeriz’ ve ‘Şehitler ölmez vatan bölünmez’ sloganları attı. Teröre tepki konvoyuna jandarma ve polis müdahale etmezken, sadece trafik güvenliği sağlandı. Yol kenarında ve apartmanlarda bulunanlardan bazıları da alkışlarla konvoya destek verdi. Akşam saatlerine kadar süren konvoy, olaysız dağıldı.

  • Demokratik Toplum Kongresi’nde şok sözler

    Demokratik Toplum Kongresi’nde şok sözler

    Cem EMİR- Bayram BULUT/DİYARBAKIR, (DHA)

    DİYARBAKIR’da, kapatılan DTP’nin öncülüğünde milletvekileri, belediye başkanları il genel meclisi üyeleri ve bazı sivil toplum örgütleri temsilcilerinin oluşturduğu ‘Demokratik Toplum Kongresi’ iki günlük toplantısının ardından sonuç bildirgesini açıkladı.

    Bildirgeyi açıklayan kapatılan DEP eski milletvekili Hatip Dicle, Güneydoğu için ‘Kuzey Kürdistan’ ifadesini kullandı, İmralı Cezaevi’nin kapatılmasını ve Öcalan’n ev gözetimine alınmasını istedi. Cezaevlerinde bulunan PKK’lı tutuklu ve hükümlülerin serbest bırakılmasını isteyen Dicle, “Yani ‘iyi şeyler olacak’ söylemi DTP’nin kapatılmasıyla sonuçlanmıştır. Devletin Kürde bakış açısı özde değişmemiştir. Sadece sözde değişmiştir. İyi şeyler değil kötü şeyler olmuştur” dedi.

    Anayasa Mahkemesi’nin DTP’yi kapatmasının ardından Diyarbakır’da 98’i bu partinin mensubu belediye başkanı olmak üzere 700 delegenin katılımıyla toplanan ‘Demokratik Toplum Kongresi’ iki gün süren toplantısının ardından sonuç bildirgesini açıkladı. Hatip Dicle, DTP Diyarbakır il binası önünde bildirgeyi açıklarken toplanan yaklaşık 5 bin kişi sık sık Abdullah Öcalan ile PKK lehine sloganları attı.

    DİCLE GÜNEYDOĞUYA ’KUZEY KÜRDİSTAN’ DEDİ

    Hatip Dicle, Doğu ve Güneydoğu için ‘Kuzey Kürdistan’ sözünü kullanarak, “Kuzey Kürdistan halkının iradesiyle ve haklı mücadelesinde ortaya çıkarmış olduğu kurumlarının ve temsilcilerinin iradesine başvurulmaksızın, sürece dahil edilmeksizin hiçbir çözümün gerçekleşmeyeceğini, tasfiye planının ise, her şart ve koşulda, diğer tasfiye planları gibi sonuçsuz kalacağını kongremiz deklüra adar” dedi.

    Abdullah Öcalan’dan ‘Kürt halk önderliği’ diye söz eden Dicle, 1970’lerden itibaren başlayan ayrılıkçı hareketin, Kürt halkının imha ve asimilasyona karşı bir direnişi olduğunu ileri sürdü. 12 Eylül rejimine karşı örtülü verilen direnişin 1990’lı yıllarda kitlesel bir karakter kazandığını söyleyen Dicle, “Sistem halkımız üzerinde askeri ve siyasi kontrolü sürdüremez oldu ve büyük bir krizin içine girdi” dedi.

    ‘DTP ULUSLAR ARASI MUTABAKATLA KAPATILDI’

    PKK’ya ‘özgürlük hareketi’ diyen Dicle, PKK’nın tasfiye edilmesiyle doğacak boşluğu AKP’nin işbirlikçi çevrelerle doldurmak istediğini öne sürdü. Hatip Dicle, parlamentoda ilk defa Kürt sorunun tartışmaya açılmasını da, ‘sözde’ olarak değerlendirdi. Dicle şöyle konuştu:
    “Kürt sorunun en önemli aktörlerinden biri olan DTP tam bir ay sonra sadece oy birliğiyle değil uluslar arası mutabakatla kapatılmıştır. Yani ‘iyi şeyler olacak’ söylemi DTP’nin kapatılmasıyla sonuçlanmıştır. Devletin Kürde bakış açısı özde değişmemiştir. Sadece sözde değişmiştir. İyi şeyler değil kötü şeyler olmuştur. Saygıdeğer Kürdistan ve Türkiye halkları bu topraklarda barış, demokrasi ve özgürlük Kürt halkının örgütlü iradesi ile ortaklaşıldığı oranda mümkün olabilecektir. Bu gün Türk halkı CHP, MHP’nin yönlendirmesiyle Kürdistan halkına linç kampanyalarıyla düşman haline getirilmeye çalışılmaktadır. Bu kampanyalarla Kürt halkı korkutulup AKP’nin sahte çözümüne ikna edilmek istenmektedir.”

    “ÖCALAN EV GÖZETİMİNE ALINSIN”

    Hatip Dicle iki süren ‘Demokratik Toplum Kongresi’nde aldıkları kararları şöyle sıraladı:
    * DTK Kürt halkına dayatılan örgütsüzlüğe ve iradesizliğe karşı Kürt halk önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü temel talebiyle karşı koyma kararlılığındadır. Kısa vadede İmralı sistemine son verilip ev gözetimine geçilmesi Demokratik Toplum Kongresi’nin çağrısıdır.

    * Kan, gözyaşı ve acı dışında bir şey sunmayacak tasfiye politikalarının aracı olan askeri ve siyasi operasyonlara son verilmesi için her türlü demokratik mücadele yol ve yöntemlerini uygulama kararlılığındadır.

    * Barış, demokrasi ve özgürlük mücadelesi dolayısıyla tutuklanan, ceza verilen siyasi tutsakların tümünün serbest bırakılması çağrısını yinelemekte ve bütün cezaevleri boşalıncaya kadar mücadele kararlılığını deklare etmektir.

    * Demokratik Toplum Kongresi, kısmi maddi değişiklikleri ile makyajla değil Türk halkıyla birlikte eşit özgür ve onurlu bir yaşamı garantileyen özerk Kürdistan’ı içeren ve demokratik Türkiye’yi hedefleyen cinsiyet eşitlikçi yeni bir Anayasa hazırlanması çağrısında bulunmaktadır.

    AÇIKLAMANIN ARDINDAN OLAYLAR ÇIKTI

    Açıklamanın ardından DTP önünde toplanan kalabalıktan ayrılan ve yüzleri maskeli bir grup güvenlik güçlerine taşlaması üzerine, polis su ve gözyaşartıcı gazla karşılık verdi.

    DTP çevresinde ve Bağlar İlçesi’nde zaman zaman bir araya gelen gruplar ile polis arasında yer yer çatışma oldu.

  • Beyoğlu’nda DTP terörüne halkın tepkisi

    Beyoğlu’nda DTP terörüne halkın tepkisi

    Beyoğlu’nda kapatılan DTP’nin eski İstanbul il binası önünden yürüyüşe geçen bir grup, ev, iş yeri ve araçların camlarına molotofkokteyli ve taş atarak zarar verdi. Protestocuları vatandaşlar silah, satır, balta, beyzbol sopaları ve döner bıçaklarıyla kovaladı.

    Haluk ATALAY/İSTANBUL, (DHA)

    DTP İstanbul İl Örgütü üyeleri ile bölücü örgüt yanlısı bir grup DTP’nin  kapatılmasını protesto etti.

    Beyoğlu Kalyoncu Kulluk Caddesi üzerindeki DTP Binası önünde toplanan yaklaşık 200 kişi, saat 13.00 sıralarında Anayasa Mahkemesi’nin DTP’yi kapatma kararını protesto etti. Kürtçe bölücü örgüt lideri lehine slogan atan topluluk adına açıklamayı DTP İstanbul İl Eşbaşkanı Mustafa Avcı yaptı. Mahkemenin kararının demokrasiyi sindirmek amacını taşıdığını öne süren Avcı, Kürt halkı olarak demokrasiye olan inançlarının kaybolmadığını söyledi. 

    Ak Parti iktidarının açılımla çıkmaz yola saptğını belirten  Avcı, “AKP istediğini alamayınca, partiyi kapatma yoluna gitti. Karar siyasidir. Mücadelemize başka bir boyutta, demokratik yolları kullanarak devam edeceğiz” dedi.

    Açıklamanın ardından yüzleri maskeli yaklaşık 200 kişi, önce sokaktaki çöp konteynerlarını  devirdi. Daha sora Dolapdere yönüne ilerleyerek ellerindeki taş ve molotofkokteyllerini attılar. Dilbaz  Sokak üzerindeki penceresinde Türk bayrağı olan“Kemalpaşalılar Kahvehanesi” bütün camlarını indiren topluluk, sokaktaki park halindeki 8 otomobile büyük hasar verdi. Çevreye ve mallarına zarar verildiğini gören sokak sakinleri grubu, ellerine geçirdikleri balta, beyzbol sopası, döner bıçakları ile topluluğun üzerine  “Ya Allah bismillah, Allahüekber”, “Hepimiz Mehmediz, PKK’ya Yeteriz” sloaganları atarak kovaladılar. Protestocular kovalayan gruptan bazı kişiler Türk bayrağı açtı ve bu gibi eylemlerin kasıtlı olarak ve tahammül sınırlarını zorlamak için yapıldığını söylediler.

    TABANCALI KOVALAMACA

    Bu arada, göstericileri kovalayan grup içinde bazı kişilerin ellerinde tabanca olduğu  ve bunları kaçan göstericilere doğrulttukları görüldü. Bu arada göstericilerin birinin tabanca ateşiyle yaralandığı öne sürüldü ancak bu iddia henüz doğrulanmadı. Polis yetkilileri silahların “kuru sıkı tabanca” olma ihtimalinin de bulunduğunu, soruşturmanın bu yönüyle de sürdürüldüğünü belirttiler.

    Dolapdere Çukur Mahallesi’nde de ara sokaklarda barikat kurarak ateşe veren göstericilere polis müdahale etti. Bir MOBESE kamerasını kıran göstericilerin taşla saldırısına  polis gözyaşartıcı bomba kullanarak karşılık verdi. dı. Göstericiler bir MOBESE kamerasını da kırdı. Polisin müdahalesi sonrası göstericiler ara sokaklarda gözden kayboldu.

  • Malatya’da DTP’lilere halkın tepkisi

    Malatya’da DTP’lilere halkın tepkisi

    Malatya’da DTP’nin kapatılmasını protesto etmek isteyen gruba, Türk bayrağı taşıyan başka bir grup tarafından sataşma başlayınca polis müdahale etti.

     

    AA

    Malatya’da DTP’nin kapatılmasını protesto etmek için toplanan bir gruba başka bir grubun sataşması üzerine polis müdahale etti.

    Bazı sivil toplum örgütleri ile siyasi partilerin organize ettiği basın açıklaması kapsamında merkez postane önünde toplanan bir grup burada DTP’nin kapatılmasını protesto ederek basın açıklaması yapmak istedi.

    Basın açıklamasına geçildiği sırada Türk bayrağı açarak slogan atan bir başka grupla toplananlar arasında sözlü sataşma başladı.

    Olayların büyümesi üzerine polis basın açıklamasını engellemek isteyen grubu dağıtmaya çalıştı.

    Bu sırada basın açıklamasını yarıda kesen grup DTP il başkanlığına yürüyerek açıklamayı burada yaptı. Polis bina önünde tedbir alarak içeriye vatandaşların girmesine izin vermedi.

  • Olaylar hız kesmiyor

    Olaylar hız kesmiyor

    Hakkari, Van, Cizre ve Batman’da DTP’nin kapatılmasını protesto eden gruplara, polis müdahale etti. Hakkari’deki arbede sırasında bir emniyet amiri ile polis memuru linç edilmek istendi.

    AA

    Hakkari– DTP’nin kapatılması kararını protesto eden grup, sabah saatlerinde Altay Caddesi’nde toplandı. Grup, buradan Çevre Yolu üzerindeki Devlet Hastanesi’ne kadar yürüdü.

    Gruptan bazı kişiler, güvenlik önlemi alan zırhlı araçlara ve polislere taşla saldırdı. Bu sırada bir emniyet amiri ile polis memuru ise grup tarafından linç edilmek istendi.

    Kapatılan DTP’nin eski yöneticilerinin çabası sonucu, emniyet amiri ve polis memuru, grubun arasından çıkarılarak, uzaklaştırıldı.

    Güvenlik güçlerinin tazyikli su ve biber gazı ile müdahale ettiği grup, ara sokaklara dağıldı.
    Olaylar sırasında bazı iş yerlerinin camı kırıldı.

     

    12 kişi gözaltına alındı

    Hakkari Valisi Muammer Türker, izinsiz gösterilerle ilgili Hakkari’de 6, Yüksekova’da ise 6 olmak üzere toplam 12 kişinin gözaltına alındığını söyledi.

    Vali Türker, olaylar sırasında yaralanan 1 polis memuru ile 1 kız çocuğunun tedavi altına alındığını belirtti.


    Van’da protesto

    Anayasa Mahkemesi’nin DTP’nin kapatılmasına oybirliğiyle karar vermesini protesto eden grup, kapatılan DTP’nin eski il binası önünde toplandı. Burada bir süre slogan atan grup, kapatılan partinin il yöneticilerinin uyarısı üzerine dağılmaya başladı.

    Dağılmaya başlayan gruptan bazı kişiler, bu sırada güvenlik önlemi alan polislere taşla saldırdı. Saldırı esnasında İl Emniyet Müdür Yardımcısı Önder Okşan, kulağına isabet eden taşla yaralandı.


    20 gözaltı

    Van Emniyet Müdürü Şükrü Rafet Mert, yaptığı açıklamada, DTP’nin kapatılması kararını protesto etmek amacıyla yapılan izinsiz gösterilerde 20 kişinin gözaltına alındığını söyledi.

    Kent merkezindeki ara sokaklarda gösteri yapan grubun, polisin müdahalesiyle dağılmasının ardından kent merkezinde geniş güvenlik önlemi alındı.


    Cizre’deki gösteriler

    Şırnak’ın Cizre ilçesinde izinsiz gösteri yapan gruba polis müdahale etti.

    DTP’nin kapatılmasını protesto etmek amacıyla Cudi Mahallesi’nde toplanan bir grup gösterici, Cizre-İdil kara yolunda barikat kurup, yolu trafiğe kapattı. Uyarıya rağmen yolu açmayan ve terör örgütü lehinde slogan atan gruba polis müdahalede bulunarak, dağıttı.

    Yol, iş makinelerinin çalışmasının ardından ulaşıma açılırken, Nur ve Cudi mahallelerinde yer yer toplanan küçük gruplar gösteri yapıyor.


    Batman’daki gösteriler

    Göktaksi ile İpragaz Mahallelerinde toplanan DTP’nin kapatılmasını protesto eden gruplar yollara barikat kurup, ateş yakıp terör örgütü lehinde slogan attı. Uyarılara rağmen dağılmayan ve polise taş atan göstericilere, polis tazyikli su ve biber gazıyla müdahale etti. Polisin müdahalesiyle göstericiler ara sokaklara dağıldı.

    Bu arada gösterilerin yapıldığı bölgelere gelen Batman Emniyet Müdürü Hasan Ali Bilim, incelemelerde bulundu.

    Batman’da esnafın kepenk açmadığı görüldü.


    İzmir

    İzmir’de bazı sivil toplum, dernek ve platform üyeleri DTP’nin kapatılması kararını basın açıklaması yaparak protesto ederken, Iğdır ve Şanlıurfa’da ise bir grup partili, oturma eylemi yaptı.

    İzmir’de bazı sivil toplum, dernek ve platform üyeleri, DTP’nin kapatılmasını protesto etmek amacıyla Konak Meydanı eski Sümerbank binası önünde toplandı.

    Burada bir süre slogan atan grup adına basın açıklamasını okuyan Avukat Nezahat Paşa Bayraktar, kapatma kararının ideolojik olduğunu öne sürdü.

    Topluluk, açıklamanın ardından olaysız dağıldı.

     

    Iğdır

    Iğdır Belediye Başkanı Mehmet Nuri Güneş, DTP İl Başkanlığı binasında gazetecilere yaptığı açıklamada, Kürt halkını kimsenin oy deposu olarak görmemesi gerektiğini ifade etti. Güneş, ”Milletvekillerimizin arkasındayız. Halkımız da arkasında. Bu anlayış değişmelidir” diye konuştu.

    Daha sonra bir grup DTP’li Karaca Sokak’taki il başkanlığı binası önünde 5 dakikalık oturma eylemi yaptı.

     

    Şanlıurfa

    Şanlıurfa merkezde DTP il binasında toplanan bir grup partili, ellerinde pankart ve dövizlerle sloganlar atarak, Karakoyun İş Merkezi önüne geldi.

    Burada bir süre slogan atan grup adına açıklama yapan kapatılan DTP’nin İl Başkanı İbrahim Ayhan, partinin kapatılmasının siyasi bir karar olduğunu savundu.

    Halfeti’de ise DTP ilçe binası önünde toplanan grup, ellerinde pankart ve dövizlerle bir süre slogan attı.

    Grup adına açıklama yapan DTP Halfeti İlçe Başkanı Mustafa Bayram, ilçe teşkilatı olarak gelişmeleri izlediklerini söyledi.

    Basın açıklamalarının ardından bir süre oturma eylemi yapan grup, daha sonra dağıldı.

     

    Beytüşşebap

    Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesinde izinsiz gösteri yapan ve polise taş atan gruplara polis müdahale etti.

    Cumhuriyet Mahallelerinde toplanan DTP’nin kapatılmasını protesto eden grup, yola ateş yakıp terör örgütü lehinde slogan attı.

    Uyarılara rağmen dağılmayan ve taş atan göstericilere, polis biber gazıyla müdahale etti. Polisin müdahalesiyle göstericiler ara sokaklara dağıldı.


    Ankara

    Kendilerini ”DTP Kapatılamaz İnisiyatifi” olarak nitelendiren bir grup, DTP’nin kapatılmasını protesto etti.

    Yüksel Caddesi’ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde toplanan grup, ‘‘Barışın sesi susturulamaz” yazılı pankart açtı.

    İnisiyatif üyesi Damla Çimen‘in okuduğu basın açıklamasında, ”Anayasa Mahkemesinin, ”beklenen kararı aldığı” ve DTP’nin oy birliğiyle kapatıldığı anımsatılarak, kararın, ”demokrasiye ağır bir darbe vurduğu” ifade edildi.

    Grup, açıklamanın ardından bir süre Türkçe ve Kürtçe slogan attıktan sonra dağıldı.

     

    İstanbul

    Beyoğlu’nun ara sokaklarından çıkan bir grup, Kalyoncu Kulluğu Caddesi üzerindeki Beyoğlu Emniyet Müdürlüğü yakınlarında caddeye molotof kokteylleri ve taş attı. Polis ekiplerinin biber gazıyla müdahale ettiği gruptakiler dağılarak kaçtı.

    Bu arada, Beyoğlu Hacı Ahmet mahallesinde toplanan başka bir grup, MOBESE kamerasının bulunduğu direği ateşe verdikten sonra yola barikat kurarak ateş yaktı. Slogan atarak yoldan geçen araçları taşlayan göstericilere polis biber gazı ve basınçlı suyla müdahale etti. Göstericiler dağılarak ara sokaklara kaçarlarken, polisin attığı biber gazından etkilenen yurttaşlar duruma tepki gösterdiler.

    Öte yandan, Gazi mahallesindeki İsmetpaşa Caddesi’nde toplanan yüzleri maskeli bir grup, yola barikat kurdu. Ellerindeki sopalarla otobüs duraklarına zarar veren gruptakiler, caddeden geçen belediye otobüslerine de taş attılar.

    Grubun saldırısı sonucu 3 belediye otobüsü zarar görürken, gruptakiler, polis ekiplerinin basınçlı suyla müdahalesi üzerine dağılarak kaçtılar.

    12 Aralık 2009
  • Edirne’de basın açıklaması gerginliği

    Edirne’de basın açıklaması gerginliği

    EDİRNE’de bugün ‘PKK yanlısı’ basın açıklaması yapmak istedikleri öne sürülen 30 kişilik üniversite öğrencisi grupla, onlara müdahale eden başka bir grup arasında kavga çıktı. Polis olaya müdahale ederken, basın açıklaması engellenen gruptakiler ara sokaklara koşup, izlerini kaybettirdiler.

    Edirne PKK

    Trakya Üniversitesi Öğrenci Derneği’nin üyesi olduklarını söyleyen, terör örgütü PKK sempatizanı yaklaşık 30 kişi, bugün saat 17.00’de, kentin en işlek yeri olan Saraçlar Caddesi’nde, basın açıklaması yapacağını duyurdu. Bunun üzerine çok sayıda çevik kuvvet polisi, basın açıklamasının yapılacağı yerde robocop kıyafetlerini giyerek hazır bekletildi. Alkışlarla toplanan gruptan bir kişi, basın açıklamasından önce megafonla seslenerek sözde ‘devrim şehitleri’ için toplanan grubu 1 dakikalık saygı duruşuna davet etti. Bunun üzerine çevrede toplanan vatandaşlar, ‘Edirne Türk’tür, Türk kalacak’, ‘Şehitler ölmez vatan bölünmez’ sloganları atmaya başladı.

    EDİRNE’DE TEHLİKELİ GERGİNLİK / WEB TV

    Üniversiteliler ise alkışlarla onları protesto etti. Daha sonra vatandaşların sayısı ve tepkisi giderek artmaya başladı. Bunun üzerine üniversitelier zılgıt çekerek ‘Kahrolsun faşizim’ sloganı attı ve basın açıklaması yapmadan yürümeye başladı.

    Bunun üzerine toplanan yaklaşık 200 kişi, grubun arkasından koşturup onlara saldırdı, arbede çıktı. İki grup cadde ortasında yumruk yumruğa birbirine girdi. Polis ekiplerinin güçlükle ayırdığı kavganın ardından üniversiteli grup, DTP binasının bulunduğu sokağa doğru koşarak kaçtı. Vatandaşlar da grubun arkasından koştu. Ancak grup kısa süre içinde gözden kayboldu.

    Daha sonra toplanan yaklaşık 300 kişi, DTP binasının önüne gelerek burada ‘Kahrolsun PKK’, ‘Şehitler ölmez, vatan bölünmez’ sloganları attı. Çok sayıda çevik kuvvet polisi de binanın önünde hazır bekletildi. Polis amirlerinin konuşmalarının ardından üniversitelilere tepki gösteren 300 kişi dağıldı.

    Hürriyet

  • DTP eylemlerinde olaylar

    DTP eylemlerinde olaylar

    Türkiye genelinde düzenlenen gösteriler aralıksız devam ediyor. DTP’nin Van’da düzenlediği izinsiz yürüyüşte göstericiler Orduevi’ni taşlarken, birçok ilde düzenlenen operasyonlarda çok sayıda kişi gözaltına alındı.

    AA

    Van / Mardin / Diyarbakır– DTP’nin Van’da düzenlediği ‘Barış ve Demokrasi Yürüyüşü’ olaylı başladı. Hacıbekir Caddesi’nde toplanan grup, Cumhuriyet Caddesi’ne doğru yürüdü. Gruptan bazı kişiler, yürüyüş sırasında Soydan Kavşağı’nda güvenlik önlemi alan polise taş, molotofkokteyli ve havai fişekle saldırdı. Polis, gruba biber gazıyla müdahale etti. Ara sokaklara doğru kaçan göstericiler, eylemlerini burada sürdürdü.

     

    Orduevi taşlandı

    Ordu Caddesi’nde bulunan Orduevi de yine göstericiler tarafından taş yağmuruna tutuldu. Aynı bölgede devam eden olaylar sırasında bir polis memuru da yaralandı.

     

    25 gözaltı, 4 polis yaralı

    Demokratik Toplum Partisi’nin (DTP) kapatılma davası ve terör örgütü elebaşının cezaevi koşullarını bahane ederek izinsiz yürüyüş yapan, polise taş, molotofkokteyli ve havai fişekle saldıran göstericilere güvenlik güçleri, biber gazı ve tazyikli suyla müdahale etti.
    Ara sokaklara dağılan ve yollara barikat kurarak ateş yakan 25 kişi gözaltına alındı. 4 polis ile 2 gösterici hafif yaralandı.

    Yaralı polis ve göstericiler, Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi altına alındı.
    Bu arada, olaylar sırasında emniyet müdürlüğü ekiplerinin bir göstericiyi gözaltına almasına tepki gösteren DTP Van Milletvekili Özdal Üçer ile Belediye Başkanı Bekir Kaya, polislerle tartıştı.

    Olaylar sırasında kent merkezindeki esnaf iş yerlerini kapattı. Çok sayıda iş yeri ve bankanın camını kıran göstericiler, AKP Van Milletvekili Kayhan Türkmenoğlu’na ait mağazaya molotofkokteyli attı. Molotofkokteyli atılması sonucu mağazada çıkan yangın, mağaza çalışanlarının müdahalesiyle büyümeden söndürüldü.

    Olayların kent merkezinde kontrol altına alınmasının ardından esnaf, hasar gören iş yerlerinde temizlik yapmaya ve kırılan camları yenilemeye başladı.

     

    Mardin

    Diyarbakır’da düzenlenen izinsiz gösteriler sırasında ateş açılması sonucu yaşamını yitiren Aydın Erdem için Mardin’in Kızıltepe ilçesinde yürüyüş düzenlendi.

    DTP Kızıltepe İlçe Başkanlığı’nın önünde bir araya gelen grup, Aydın Erdem için kurulan taziye çadırına kadar yürüdü.

    Yürüyüş sırasında Erdem’in fotoğraflarını taşıyan gruptan bazıları, terör örgütü ve elebaşı lehine slogan attı.

    DTP Mardin İl Başkanı Davut Bozan, taziye çadırının önünde topluluğa hitaben yaptığı konuşmada, hükümeti eleştirdi.
     

     

    Diyarbakır’da izinsiz gösteri

    İnönü Üniversitesi’nde bir grup öğrenci, Dicle Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi öğrencisi Aydın Erdem’in (23), Diyarbakır’da 6 Aralık’taki izinsiz gösteri sırasında yaşamını yitirmesiyle ilgili basın açıklaması yapmak isteyince jandarmanın müdahalesiyle karşılaştı.

    Mühendislik Fakültesi önünde toplanan öğrencilerin çevresinde güvenlik kordonu oluşturan jandarma, basın açıklamasının yasal olmadığını ve dağılmamaları durumunda müdahale edeceğini söyledi

    Uyarıları dikkate almayarak basın açıklaması yapmakta ısrar eden grup, rektörlük binası önüne kadar yürümek istedi.

    Jandarma, bir gencin açıklamayı okumaya başladığı sırada müdahale etti ve bazı öğrencileri gözaltına aldı.

    Daha sonra kütüphane binası önünde toplanan ve ”cunta dışarı’‘ diye slogan atan grup, jandarmayla ”arkadaşlarının bırakılması” konusunda anlaşınca dağıldı.

    Öte yandan, olayları görüntülemelerine izin verilmeyen gazetecilerle üniversitenin özel güvenlik görevlileri arasında da kısa süreli gerginlik yaşandı

     

    Diyarbakır’da 22 kişi tutuklandı

    Diyarbakır’da 6 Kasım’da düzenlenen izinsiz gösterilerde gözaltına alınan 25 kişi, sorgulamalarının ardından savcılığa sevk edildi.

    Savcılıkta ifadelerinin alınmasından sonra nöbetçi mahkemeye sevk edilen 25 kişiden 7’si 18 yaşından küçük 22 kişi tutuklandı. Diğer 3 kişi ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

     

    Şemdinli’de gözaltı

    Öte yandan 6 Aralık’ta DTP tarafından yapılan mitingin ardından çıkan olaylarla ilgili çalışmalarını yürüten Emniyet Müdürlüğü ekipleri, gece 7 kişiyi daha gözaltına aldı.

    Bu kişilerin gözaltına alınmasına tepki gösteren ilçe esnafı kepenklerini açmadı. Gözaltına alınan kişilerin Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerin ardından adliyeye sevk edileceği bildirildi.

    Olaylarla ilgili daha önce 4 kişi tutuklanmıştı.

     

    Batman’da 12 kişi tutuklandı

    Batman’daki izinsiz gösterilerde gözaltına alınan 59 kişiden 18 yaşın altında 12 kişi tutuklandı.

    Edinilen bilgiye göre, kentteki izinsiz gösterilerde gözaltına alınan 59 kişiden 18 yaşından küçük 29 kişi, Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şubesi’nde ifadelerinin alınmasından sonra adli mercilere sevk edildi. Savcılıkça ifadeleri alınan 18 yaşından küçük 29 kişiden 12’si tutuklandı, 17’si de tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

    Yaşları 18’in üzerinde olan 30 kişinin ise emniyet müdürlüğünde ifadelerinin alınmasının devam ettiği, ifadelerinin ardından Adliye’ye sevk edileceği öğrenildi.

    Batman’da aralarında DTP milletvekilleri Bengi Yıldız, Ayla Akat Ata ve Belediye Başkanı Nejdet Atalay‘ın da bulunduğu bir grup, DTP il binası önünde basın açıklaması yapmış, açıklamanın ardından bazı göstericiler, polise taşlı saldırıda bulunmuştu. Gösterilerde toplam 59 kişinin gözaltına alındığı, bunlardan 29’nun 18 yaş altı olduğu bildirilmişti.


    Iğdır’da 43 gözaltı

    Iğdır’da dün izinsiz gösteri yapan ve polise saldırdığı iddia edilen göstericilerden 43 kişinin daha gözaltına alındığı bildirildi.

    Alınan bilgiye göre, DTP İl Başkanlığı’nca İskender Iğdır Spor Salonu’nda düzenlenen toplantının ardından izinsiz gösteri yaparak terör örgütü PKK lehine slogan attığı, kendilerine müdahale eden polise taş ve molotofkokteyliyle saldırdığı iddia edilen 43 kişi daha gözaltına alındı.

    Dün de 38 kişinin gözaltına alındığını belirten yetkililer, gözaltında bulunan gösterici sayısının 81 olduğunu kaydetti.

    Zanlılardan bazılarının evlerinde örgütsel doküman ele geçirildiği bildirildi.

     

    Edirne’de DTP’lilere tepki

    Edirne’de basın açıklaması yapmak isteyen DTP’lilere bir grup genç tarafından tepki gösterildi.

    Edirne’de DTP üyesi bir grup, Diyarbakır’daki izinsiz gösteride ölen Aydın Erdem’i anmak amacıyla Saraçlar Caddesi’ndeki PTT Hizmet binası önünde toplandı. Grup adına açıklamanın yapılacağı sırada, çevrede bulunan gençler, tekbir getirerek, ”Şehitler Ölmez Vatan Bölünmez” şeklinde sloganlar atmaya başladı. Bunun üzerine DTP’li grup açıklama yapmadan dağılmaya başladı.

    Daha sonra gençlerden oluşan gruptakiler, DTP’lileri kovalamaya başladı. DTP’liler, sokak aralarına dağılırken, bazıları da DTP Edirne İl Binasına girdi. Olay yerine gelen polis ekipleri, DTP il binası ve çevresinde önlem aldı.

  • Şehit ailelerinden DTP hakkında suç duyurusu

    Şehit ailelerinden DTP hakkında suç duyurusu

    Tüm Şehit Ailelerine Hizmet Derneği’nce, Diyarbakır’da yaşanan olaylarla ilgili olarak DTP İl Başkanlığı hakkında ”halkı kin ve düşmanlığa teşvik” suçundan suç duyurusunda bulunuldu.

    AA

    Ankara– Tüm Şehit Ailelerine Hizmet Derneği üyesi bir grup, büyük bir Türk Bayrağı ile üzerinde ”Şehitler Ölmez Vatan Bölünmez” yazan ve Tokat’ta şehit olan askerlerin fotoğrafları bulunan pankartı taşıyarak Ankara Adalet Sarayı’na geldi. Atatürk posterleri ve Türk Bayrakları da taşıyan gruptakiler burada terör örgütüne yönelik sloganlar attılar.

    Terör örgütü PKK’nin, Bingöl’de 24 Mayıs 1993 yılında gerçekleştirdiği saldırıda şehit olan 33 erden Mustafa Yılmaz‘ın eşi olduğunu söyleyen Ayşenur Yılmaz, ”16 senedir kendimizi zor tutuyorduk. Neden şimdi saçma sapan açıklamalarla kafamızı karıştırıyorlar. Ben MS hastasıyım, beyin kanaması atlattım. Kim verecek bunun hesabını. 16 sene sonra neden tekrar ciğerlerimizi yakıyorlar. Onun açıklamasını yapsınlar. Bizim canlarımızın neden canını aldılar yapsınlar” diye konuştu. Ayşenur Yılmaz, ”Ben gurur duyuyorum Türk olmamla, bayrağımın altında yaşamamla. Gurur duymayan insanlar canlarımıza kıymasınlar. Yeter artık. O evlatlar nasıl öksüz yetim kaldılar? O anaların babaların nasıl yandı ciğerleri?” dedi.

    Grupta bulunan Sıdıka Türker adlı kişi de şehitler için yazdığı şiirleri okudu. Tüm Şehit Ailelerine Hizmet Derneği avukatı Ozan Gürhan, hazırlanan basın açıklamasını okudu.

    ”Dernek olarak Kürt faşizmine ve bunun işbirlikçi aktörlerinin fiillerine karşı, canları pahasına dik duracaklarını” belirten Gürhan, ”Siyasi bir çalışmanın ürünü olan Kürt açılımının geldiği nokta içler acısıdır ve her duyarlı vatandaşımız gibi bizlerin de içini yakmaktadır. Tokat’ta hain bir pusu sonucu şehit olan 7 canımızın acısı, Serap adlı kardeşimizin haince yakılması, kentlerin yıkılması, polislerimizin taşlanması, bizlerin de sabır taşını kırmaktadır” dedi.

    ”Siyasi Partiler Kanunu’nun 78. maddesindeki hüküm açıkken, DTP’nin İmralı’yı muhatap aldığını açık bir şekilde deklare ettiğini” ifade eden Gürhan, ”Varlık sebebimiz PKK’dır’ diyen bir yöneticinin olduğu partiye tepkiyi koymak bizlere, defterini dürmek ise bu devletin Anayasa Mahkemesi’ne düşmektedir” diye konuştu.

    Basın açıklamasının ardından, dernek üyeleri, 6 Aralık’ta Diyarbakır’da meydana gelen olaylarla ilgili olarak DTP Diyarbakır İl Başkanlığı hakkında hazırladıkları suç duyurusu dilekçesini, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmek üzere Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na sundu.

    Dilekçede, soruşturmanın, TCK’nin 216. maddesinde düzenlenen ”Halkı kin ve düşmanlığa teşvik” suçu kapsamında yapılması talep ediliyor.

  • DTP’lilere Türk bayraklı tepki

    DTP’lilere Türk bayraklı tepki

    İzmir’de yürüyüş yapmak isteyen DTP’liler, izin verilmemesi üzerine parti il binası önünde basın açıklaması ile yetinmek zorunda kaldı. DTP’lilerin eylemine, çevre binalardaki yurttaşlar, Türk bayrakları asarak tepki gösterdi.

    AA

    İzmir– Anayasa Mahkemesi’nde DPT’ye yönelik kapatma görüşmeleri ve terör örgütü elebaşısının cezasını çektiği İmralı’daki şartlarla ilgili basın açıklaması yapmak isteyen DTP İzmir İl Örgütü’nün, Basmane’den Konak Meydanı’na yürüyüş için yaptıkları başvuru kabul edilmedi.

    İzmir Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı ekipler, yürüyüş yapma ihtimaline karşı, sabah saatlerinde parti il binasının bulunduğu yolu trafiğe kapatarak, çevrede güvenlik önlemleri aldı. Caddeye girenler üst aramasından geçirilirken, belediye ekipleri de yol kenarlarında bulunan çakıl ve taş parçalarını topladı, polis helikopteri havadan kontrol yaptı.

    DTP’lilerin il başkanlığı binası önünde toplanmaya başlaması üzerine, çevre binalarda bulunanlar pencerelerine Türk Bayrakları astı.

    DTP Parti Meclis Üyesi Nizamettin Öztürk, Basmane’den Konak Meydanı’na yürüyüş yapmak istediklerini, parti genel merkezinden gelen karar nedeniyle bu yürüyüşü iptal ettiklerini ve il teşkilatının bulunduğu bina önünde basın açıklaması yapacaklarını bildirdi. Öztürk, çevre binalara asılan Türk Bayrakları’na dikkati çekerek, ”Etkinliğimize karşı asılmak istenen bayrakla bizim bir sorunumuzun olmadığını buradan duyurmak istiyoruz. Bu bayrak hepimizin bayrağıdır. Bayrağın kırmızısındaki kanda, Kürtlerin kanının da olduğunu bilmelerini istiyoruz” dedi.

    DTP İl Başkan Yardımcısı avukat Canan Uçar ise yaptığı basın açıklamasında, ”demokratik açılım” projesini gündeme getiren hükümetin son dönemde yaşanan gelişmelerle ilgili tutumunu eleştirdi. DTP’nin Anayasa Mahkemesi’nde kapatılması kararının görüşüldüğünü hatırlatan Uçar, hükümetin konuları tek yanlı çözmeye çalıştığını ve gerilimi artırdığını öne sürdü.

    Terör örgütü elebaşısının cezasını çektiği İmralı Cezaevi’ndeki şartları eleştiren, son günlerde yaşanan gösterilerin demokratik tepki olduğunu savunan Uçar, hükümetten kendilerini dikkate alması çağrısında bulundu. Terör örgütü elebaşısı lehine slogan atan grup, daha sonra olaysız dağıldı.

  • Van ve Hakkari’de DTP/PKK’lıların polise saldırısı

    Van ve Hakkari’de DTP/PKK’lıların polise saldırısı

    Van’ın Başkale ilçesinde Demokratik Toplum Partisi’nce (DTP) düzenlenen mitingin ardından izinsiz yürüyüş yapmak isteyen göstericiler polise taşlarla saldırdı. Hakkari’de de izinsiz gösteri yapan gruplar, polisin müdahalesiyle dağıtıldı.

    AA

    Van/Hakkari– Başkale Belediye Başkanı İhsan Güler ile DTP’li ilçe yöneticilerinin de aralarında bulunduğu grup, terör örgütü elebaşının cezaevi koşullarını bahane ederek miting düzenledi.

    Grup, mitingin ardından terör örgütü ve elebaşı lehine slogan atarak ilçe merkezine doğru yürüyüşe geçti.

    Çevrede yoğun güvenlik önlemi alan İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin izin vermesi üzerine yürüyüşe devam eden grup, ilçe merkezinde basın açıklaması yaptı.

    Açıklamanın ardından polisin uyarısına rağmen dağılmayan ve slogan atmayı sürdüren grup, polise taşlarla saldırdı.

    Güvenlik güçleri, göstericilere biber gazı ve tazyikli suyla müdahale etti. Belediye Başkanı Güler ve İlçe Emniyet Müdürü Taner Aydın, olay çıkaran göstericilerle konuşarak sağduyulu davranmaya davet etti.

    Güler ve Aydın’ın ikna etmesi sonucu olaylar büyümeden sona erdi.
    Hakkari

    Hakkari’de izinsiz gösteri yapan gruplar, polisin müdahalesiyle dağıtıldı. Hakkari’de terör örgütü PKK’nin elebaşı Abdullah Öcalan‘ın cezaevi koşullarını bahane eden gruplar akşam saatlerinde Keklikpınar, Dağgöl ve Medrese mahallelerinde izinsiz gösteri yaptı.

    Yola barikat kurarak ateş yakan gruplar, olay yerine gelerek yolu açmaya çalışan polis ekiplerine taşlarla saldırdı.

    Gruptakiler, polisin tazyikli suyla müdahalesi sonucu ara sokaklara kaçarak dağıldı.

  • İzmir’i bağrıma basıyorum

    İzmir’i bağrıma basıyorum

    PKK yandaşları “açılım” dedikçe şımarıp başka türlü açılıyor, yurdun dört bir yanında ortalığı birbirine katıyor.

    Hafta içinde, taşlı, sopalı, havai fişekli saldırılarla polisleri yaraladılar, Molotofkokteylleri ile otobüsleri ateşe verdiler, yollardaki araçları yaktılar!

    DTP’nin Genel Başkanı (Kürt) Ahmet Türk, “Kürtlerin gözü kulağı İmralı’da” diyerek Apo’nun nakledildiği yeni odasının, eskisinden daha küçük ve daha kötü olduğunu iddia etti. Kentlerdeki saldırılar, taşlamalar, çatışmalar hafta boyunca sürüp gitti.

    Bu yasadışı olayları normal karşılayanlar, bir süre önce Ahmet Türk’ün konvoyu İzmir’de taşlanınca, muhteşem kentimizin adını “Faşist İzmir”e çıkardılar.

    Faşist nedir? Demokratik rejimi sevmeyen ve ülkede baskı düzeni isteyen kimse…

    İzmir faşist, öyle mi? Güldürmeyin insanı!

    ¡   ¡   ¡

    DTP konvoyunun İzmir’de taşlanmasının üzerinden iki hafta geçti. Bu süre içinde PKK tayfası durmadı, yurdun birçok yerinde taşlı, sopalı, Molotofkokteylli saldırılarda kentleri savaş alanına döndürdüler…

    Buna rağmen, kimilerinin gündeminde hâlâ İzmir olayları var.

    Gelişmeler, Kürtçülük kışkırtmalarının sürdürüleceğini gösteriyor.

    Yaşanan tüm çirkin olaylara rağmen Türk halkı son derece soğukkanlı davranıyor, yapılan şirretlikleri olgunlukla karşılıyor.

    Sosyal bilimcilerin “Çok tehlikeli” dedikleri İzmir olayları bir bölücü faaliyetlere bir tepkidir, PKK’lıların yaptıklarına karşı bir isyandır.

    ¡   ¡   ¡

    DTP İzmir İl Başkanı Mukaddes Kubilay’ın şu sözlerine bakın:

    “İzmir’in gizli kalan şoven, milliyetçi, ırkçı ve faşizan yapısı ortaya çıktı” diyor… Diyor da neden PKK yandaşlarının her yanı alevlere boğan saldırılarını görmüyor?

    İzmirliler, terör çetesinin reklamını yapan ve zafer kazanmış kıtalar gibi İzmir’e giren DTP konvoyuna tepki gösterdi diye “faşist” mi oluyor?

    Peki, ne yapacaklardı? Ülkeyi bölmek isteyen bu örgütün, sinir bozucu tahriklerine hiç mi tepki göstermeyeceklerdi? Onları alkışlayacaklar mıydı?

    Ben İzmirli değilim ama İzmirlilerle gurur duyuyorum. Orada çok sayıda arkadaşım, dostum var. Hepsini bağrıma basıyor, gözlerinden öpüyorum.

     Keşke bütün kentlerimiz İzmir gibi ülkesine sahip çıkabilse… O zaman bu bölünme tartışmalarını hiç yaşamazdık.

    ¡   ¡   ¡

    İzmir halkı ülkenin bütünlüğüne, laikliğe, cumhuriyete, özgürlük ve demokrasiye dört elle sarılan, gericiliğe prim vermeyen aydın bir kentimizdir.

    İzmir halkının Hatay Üçyol’daki tepkisi, bölücülere göz kırpan herkese bir uyarıdır.

    Ülkeyi bölmeyi tek amaç olarak gören PKK ve Meclis’teki destekçileri ısrarla gerginlik yaratıyor.

    DTP’liler gerçekten kardeşlik istiyorlarsa, attıkları adımlara çok dikkat etmeli, davranışlarının toplumu nasıl gerdiğini düşünmelidirler.

    Tuttukları yol yanlış bir yoldur, onları çıkmaza götürür. Kışkırtıcılar, Türk halkını çileden çıkaran hareketlerden ve taleplerden vazgeçerlerse tansiyon düşer, ortalık durulur.

    Osman Akgün adında bir okurum bir e-mail yollamış. Yazımı, onun ilginç cümlesiyle bitiriyorum:

    “İlk kurşun yine İzmir’de atıldı. Bu kurşun, tabancadan değil, İzmir halkının kalbinden hainlerin beynine sıkıldı. Mesajı da şuydu: Bu vatan asla bölünmez!”

  • Elazığ’da PKK/DTP’lilere halkın tepkisi

    Elazığ’da PKK/DTP’lilere halkın tepkisi

    Şahismail GEZİCİ- Özlem SEVGİ/ ELAZIĞ, (DHA)

    Elazığ’da PKK’lıların dönüşü ile ilgili basın açıklaması yapmak isteyen DTP’li bir grup ile karşıt görüşlü olduğu belirtilen bir grup arasında kavga çıktı. Çıkan arbedenin ardından polis tarafları güçlükle ayırdı.

    DTP il yöneticileri ‘Barışı desteklemek’ adı altında bugün PTT Meydanı’nda basın açıklaması yapmak istedi. Polis, güvenlik gerekçesiyle DTP’lilerin açıklamayı Hozat Garaji Mevkii’nde bulunan Hastane Caddesi’ndeki il binaları önünde yapmasını istedi. Bunun üzerine yaklaşık 30 kişilik DTP’li il binaları önüne gelerek basın açıklaması yapmaya başladı.

    Bu sırada 15-20 kişilik karşıt görüşlü grup, Hürriyet Caddesi üzerinde DTP il binası önüne doğru, ‘Bu ülkeyi böldürtmeyiz’ sloganları eşliğinde Türk bayrakları açarak yürüyüşe geçti. Çevik kuvvet ekipleri bu grubu DTP il binası önünde yaklaştırmazken, DTP’liler de gruba sloganlarla karşılık verince gerginlik başladı. Bu sırada polisin çemberini yaran karşıt görüşlü grup içinden birkaç kişi DTP’lilerin bulunduğu tarafa geçerek saldırdı. DTP’liler de buna karşılık yollarda bulunan demir trafik levhalarını sökerek karşılık verdi. Kısa süren arbedeyi araya giren polis güçlükle önledi.

    Kentte önlemleri artıran polis, grubu çembere alıp Hürriyet Caddesi üzerinden şehir merkezine doğru uzaklaştırdı. Bu arada DTP’liler kavga ardından basın açıklamasını tekrarlamak istedi. Ancak, polis buna izin vermedi. Bunun üzerine DTP’liler sloganlar atarak parti binasına girdi.

    Kavganın duyulması üzerine karşıt görüşlü grubun sayısı 200 kişiyi buldu. Grup, İstiklal Marşı okuduktan sonra ‘Kahrolsun PKK’, ‘Türk-Kürt kardeştir’, ‘Bu ülkeyi böldürtmeyiz’ sloganları atarak Öğretmenevi’ne kadar yürüdü.

    Grubun yürüyüşü sırasında Hozat Garajı yakınlarında toplanan 15 kişilik TAYAD’lı da burada basın açıklaması yapmak istedi. Ancak polis, açıklamanın yasal olmadığını ve dağılmamaları halinde müdahalede bulunacağı uyarısında bulundu. Uyarı ardından TAYAD’lılar dağıldı.

    Polis, karşıt görüşlü grubun Hozat Garajı’na giden Hürriyet Caddesi’ni kapatarak bu bölgeye geçmesini engelledi. Polisin dağılmalarını istediği grup, “Bunlar banka, esnaflara saldırıp, dükkanlarını tahrip ediyor. Bundan sonra onlar yürümeye başladığı zaman biz de yürüyeceğiz. Onlar 1 çıkarsa, biz 1000 çıkacağız” dedi.

    Polisin ikna ettiği grup daha sonra dağıldı. Polis, kentte aldığı sıkı önlemleri sürdürüyor.