Aliya İzzetbegoviç (Alija Izetbegović)

Aliya İzzetbegoviç Alija Izetbegović ; d. 8 Ağustos 1925 – ö. 19 Ekim 2003), Bosnalı devlet adamı ve bağımsız Bosna-Hersek’in ilk cumhurbaşkanı.

Aliya İzzetbegoviç, 1925’te bugün Bosna-Hersek’in kuzeybatısında bulunan Bosanski Šamac kasabasında Dünya’ya geldi. Ailesi İslâmî duyarlılığa sahip bir aileydi. Ancak İzetbegović, Müslümanları Avrupa’ya dışarıdan girmiş kimseler olarak gören bir çevrede yetişti. Saraybosna’da bir Alman lisesinde eğitim gördü. Bilime önem veren ve disiplinle çalışan bir öğrenci olarak tanındı.

Lise çağında üstün kabiliyetleriyle ve İslamî konulara ilgisiyle öne çıktı. O dönemde bazı arkadaşlarıyla birlikte dinî konuları tartışmak amacıyla Boşnakça: Mladi Muslimani (Müslüman Gençler Kulübü) adını verdikleri bir kulüp kurdu. Bu kulübü kurduğunda henüz 16 yaşındaydı, fakat oldukça etkin ve üretken bir düşünce kabiliyetine sahip olduğu gözleniyordu. Bu yüzden kurduğu kulüp bir düşünce kulübü olmaktan çıkarak aktivite kulübüne dönüştü. Dolayısıyla birtakım eğitim ve hayır faaliyetlerine öncülük etmeye başladı. Ayrıca genç kızlar için de ayrı bir birim oluşturdu. II. Dünya Savaşı esnasında da ihtiyaç sahiplerine yardım etti.

II. Dünya Savaşı Yılları

İzetbegović’in kurduğu Müslüman Gençler Kulübü oldukça önemli faaliyetler gerçekleştirdi. İkinci Dünya Savaşı esnasındaki faaliyetleriyle de herkesin dikkatini çeken gözde bir oluşum hâline geldi. Ancak bu savaş esnasında tüm Yugoslavya Krallığı, Almanların işgaline uğramıştı. Bu savaş esnasında Sırp Örgütler, Alman askerlerinin de desteğinden faydalanarak Bosna’da ≈100.000 Müslüman Boşnağı öldürdüler.

Komünist Rejim

13 Ocak 1946’da Yugoslavya yeniden bağımsızlığına kavuştu. Ancak bu bağımsızlık hareketinde Komünist Parti yanlıları önemli bir rol üstlendiklerinden bağımsızlık sonrasında da ülkede yönetimi ele geçirdiler. Ülkenin resmî statüsünü de federal cumhuriyetler birliği olarak belirlediler. Buna göre Yugoslavya SFC altı federal cumhuriyet ile iki özerk bölgeden oluşacak, cumhuriyetlerden biri de Bosna-Hersek Cumhuriyeti olacaktı.

Komünist rejimin ülke yönetimini ele geçirmesiyle birlikte dinlerin toplumsal hayattaki varlığı giderek azaltıldı. İzetbegović, politik İslamı savunduğundan ve ateizme karşı olduğundan komünist yöneticilerin en önemli hedeflerinden biriydi. Bu sebeple 1949’da İslamcılık suçlamasıyla hapse girerek beş yıl hapis cezası çekti.

İzetbegović’in sıkıntıları 1953’te iktidara gelen Tito zamanında daha da arttı. Bu arada sistemin Müslümanların meseleleriyle ilgilenmesi üzere görevlendirdiği Hasan Duzu ile ilişki kurarak onunla irtibat halinde çalışmalar yürütmeye başladı.

Tito’nun 1974’te yeni bir anayasa hazırlamasından sonra yönetim din üzerindeki kontrolünü kısmen hafifleterek bazı geleneksel İslamî kurumların yeniden işlev kazanmasına imkân sağladı. Bu yumuşama üzerine bazı camiler ve medreseler yeniden açıldı. Küçük çapta da olsa bir yumuşamayla bazı dinî kurumların yeniden hayata geçirilmesi Müslümanlar arasında hızlı bir İslamî uzlaşıya zemin hazırladı.

İzetbegović’in İslamî Manifestosu

1980’de Tito ölünce federasyon cumhurbaşkanlığı konusunda bir anlaşmazlık ortaya çıktı. Bunun üzerine altı federal eyaletin her birinin cumhurbaşkanının sırayla bir yıl federasyon cumhurbaşkanlığı yapması üzere anlaşma sağlandı. Bu gelişmeyle birlikte ülkede kısmen bir demokratikleşme sürecine girilmiş oldu. Çünkü federal eyaletlerde yönetime geçmek isteyenler siyasal partiler vasıtasıyla faaliyetler yürütebiliyorlardı. Buna bağlı olarak hürriyetlerde de bir genişleme oldu. İzetbegović’in oğlu bu ortamdan yararlanarak babasının makalelerini bir kitapta toparlayıp, 1983’te “İslamî Manifesto” adıyla yayınladı. İzetbegović’in daha önce 1970’te de bu adla bir kitabı yayınlanmıştı. 1983’te söz konusu kitabın yayınlanması epey bir yankı uyandırdı. Hâkim sistem bu gelişmeye tahammül edemeyerek İzetbegović’i Avrupa’nın ortasında radikal İslamî bir cumhuriyet kurmak için çalışmakla suçladı ve tutuklattı. İzetbegović, mahkeme önüne çıkarılıp “hakim sistemi değiştirmek ve Bosna-Hersek’i İslamî devlete dönüştürmek için çalışmak”la itham edildi ve yargılamadan sonra 14 yıl hapis cezasına mahkûm edildi. Fakat bu mahkûmiyet onun kitabının bütün Bosna’da duyulmasını ve tesirini göstermesini sağladı. Müslümanlar muhtelif yollarla onun söz konusu kitabını temin etmeye çalışıyorlardı. Kitabın yazarının bu kitaptan dolayı hapiste olması okuyanların ruhlarındaki tesirinin daha da artmasına sebep oluyordu.

Hapis Yılları

Yargıtay kararıyla daha sonra mahkûmiyet süresi 11 yıla indirildi. 1988’de çıkarılan bir afla da serbest bırakıldı.

Beş yıllık hapis süresi (1983-1988) İzetbegović’in hayatında önemli etkiler yaptı. Hapiste düşünmeye, fikir üretmeye, daha önce üretilmiş fikirlerden istifade etmeye çokça fırsat buldu. Bunun yanı sıra önemli bir fikri eserinden dolayı hapse atılmış olması, onun fikirlerinin çevrede daha çok yankı uyandırmasına sebep oldu. Ayrıca onun hapiste olduğu dönemde yıllarını verdiği “Doğu ve Batı Arasında İslam” adlı meşhur kitabı yayınlandı. Bu kitabını bir arkadaşı neşretti ve çok kısa zamanda geniş bir kitleye ulaşarak büyük yankı uyandırdı. İzetbegović, bu kitabıyla İslam’ı sade ve öz bir şekliyle yetişen nesillere kazandırmayı hedefliyordu.

Siyasi Mücadele

Alija İzetbegović’in 1997 yılındaki Amerika Birleşik Devletleri ziyareti

İzetbegović, hapisten çıktığında Dünya’da komünist rejimler çöküş dönemine girmişti. Yugoslavya’da da eski federatif yapının korunması konusunda çok fazla bir duyarlılık kalmamıştı. Bunun yerine bağımsızlık yanlısı fikirler etkisini göstermeye başlamıştı. Ayrıca eyaletlerde yönetime geçme konusunda etkin siyasi yarışlar başlamıştı. Aliya İzzetbegoviç de Bosna-Hersek Özerk Cumhuriyeti’nde Demokratik Eylem Partisi (SDA) adı verilen bir siyasi parti kurdu. Bu parti Bosna-Hersek’te 5 Aralık 1990’da gerçekleştirilen genel seçimleri kazanarak lideri Aliya İzzetbegoviç cumhurbaşkanı oldu. Bu seçim SDA’nın girdiği ilk seçim olmasına rağmen büyük bir başarı elde etti ve cumhurbaşkanlığını kazanmasının yanı sıra parlamentoda da 86 sandalye elde etti. Hastalık nedeniyle 14 Mart 1996 yılında Başkanlık görevini bırakmak zorunda kaldı .

Bağımsızlık Dönemi

Saraybosna (19.3.1996)

1990’lı yıllara girildiğinde Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti içinde bir bağımsızlık hareketi baş gösterdi. Özerk cumhuriyetler birbiri ardından bağımsızlıklarını ilan ediyor ya da bu yönde niyetlerini ortaya koyuyorlardı. Bosna-Hersek de 1 Mart 1992’de gerçekleştirdiği referandum sonrasında bağımsızlığını ilan etti. Çünkü yapılan referandumda halkın % 62,8’i bağımsızlığı tercih etmişti. Ancak Sırplar hemen arkasından Bosna-Hersek yönetiminde söz sahibi olan Müslümanlara karşı savaş açarak yeni bir katliam hareketi başlattılar. Hırvatistan ve Slovenya’nın bağımsızlık mücadelesine destek olan Avrupa ülkeleri ve ABD ise Bosna-Hersek’i Sırp saldırıları karşısında yalnız bıraktılar. Bosna-Hersek Müslümanlarını en çok sıkıntıya sokan da, Avrupa’nın üçüncü büyük ordusu Yugoslavya Federal Ordusu’nun Sırp çetnikleriyle birlikte hareket etmesi, onlara destek vermesiydi. Müslümanlarsa herhangi bir askerî destekten yoksun ve silah yönünden çok zayıftılar. Sonuçta Sırplar Bosna-Hersek’in önemli şehirlerini işgal ettiler. Bu işgal hareketi bir milyona yakın Müslüman’ı göçe zorladı. Sırplar işgal ettikleri yerlerde hem katliam hem de yıkım gerçekleştiriyorlardı. Özellikle camileri ve İslamî izler taşıyan tarihî eserleri yıkmaya özen gösteriyorlardı.

Bosna-Hersek meselesinin çözümü için değişik tarihlerde gerçekleştirilen görüşmeler ve arabuluculuk çalışmaları da bir sonuç vermedi. 1994’ün sonuna gelindiğinde Bosna-Hersek’teki iç savaşın aldığı can sayısı 250.000’i, göçe zorladığı insan sayısı ise 1 milyonu aşmıştı.

Bosna-Hersek Cumhuriyeti cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç çok büyük askerî güce ve imkâna sahip olan Sırplarla, her türlü askeri imkândan yoksun ve hiçbir dış desteğe sahip olmayan Bosna-Hersek halkını karşı karşıya getirmemek için önce oldukça temkinli bir politika izledi.

Dayton Anlaşması

Slobodan Milošević, Aliya İzzetbegoviç ve Franjo Tuđman Paris’te Dayton Anlaşması’nı imzalarken.
(14 Aralık 1995)

Alija İzetbegović’in Saraybosna’daki anıt mezarı

Bosna-Hersek Müslümanlarının direnişlerine Müslüman halklar grubu sahip çıktı. İslam dünyasının muhtelif bölgelerinden gençler direnişçiler soykırıma dur demek için bu ülkeye gitti. Direniş ve savaş aynı zamanda Bosna-Hersek Müslümanları arasında İslamî bilinçlenmenin artmasını da sağladı. Ancak ülke yönetimleri Bosna-Hersek Müslümanlarını büyük ölçüde yalnız bıraktılar. Katliamın son raddesine vardığı sırada da Sırpların isteklerini kabul etmeleri için Müslümanlara baskı yaptılar. İşte bu siyasi baskılar ve eşit olmayan savaş şartları karşısında İzetbegović, önüne konulan anlaşmayı kabul etmiştir. Çünkü savaşın devam etmesi Bosna Müslümanlarının tam bir soykırımla karşı karşıya gelmeleri gibi sonucun doğmasına sebep olabileceğini düşünüyordu. Neticede 1995’te ABD tarafından dayatılan Dayton Anlaşması’nın imzalanmasıyla savaş sona erdi. Anlaşma Bosna-Hersek topraklarının % 51’ini Müslümanlara ve Hristiyan Hırvatlara, % 49’unu da Bosna-Hersek Sırplarına (veya bu ülkeye yerleşmiş Sırplara) veriyordu. Yönetimin de bu üç halk arasında paylaşılmasını şart koşuyordu. Anlaşmayla Amerika Birleşik Devletleri, aynı zamanda Müslümanlara ellerindeki silahları imha etmelerini ve ABD patentli silahları, yedek parçasız bir şekilde satın almalarını şart koştu.

Bazı Eserleri

  • İslam Manifestosu[A]
  • İslam Deklarasyonu ve İslamî Yeniden Doğuşun Sorunları[B]
  • Doğu ve Batı Arasında İslam
  • Tarihe Tanıklığım
  • Özgürlüğe Kaçışım: Zindandan Notlar
  • Konuşmalar
  • Vefatının 18. Yılında Bursa Osmangazi’de Anıldı

    Vefatının 18. Yılında Bursa Osmangazi’de Anıldı

    Aliya İzetbegoviç Vefatının 18. Yılında Bursa Osmangazi’de Anıldı. TDBB – /TURKISHFORUM – ABDULLAH TÜRER YENER Türk Dünyası Belediyeler Birliği (TDBB) Yönetim Kurulu Üyesi Osmangazi Belediyesi (Bursa), vefatının 18’inci yılında Aliya İzetbegoviç’i, 23 Ekim 2021 tarihinde düzenlenen sergi ve panel programıyla andı. Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar’ın ev sahipliğinde gerçekleşen serginin açılış törenine; Aliya’nın kızı Lejla…

  • BİLGE  KRAL,  İZZETBEGOVİC

    BİLGE KRAL, İZZETBEGOVİC

    İlk kim söyledi bilmiyorum, ama hepimiz birden söyledik sonra, sana bütün gönlümüzle, bütün ruhumuzla ve içimizin ücrasına sakladığımız kir bulaşmamış bütün çocukluğumuzla Bilge Kral dedik, biricik Bilge Kralımız, seni nur rengi yüzünden tanıdık, heybeti ve merhameti aynı anda taşıyabilen dünyalar güzeli gözlerinden bildik, her ismini söyleyişimizde bu soğuk zamanın üşüttüğü kalplerimizde kardelenler açtı.Seni içimize serpiştirdiğin bahar…

  • Bizde zalimlerden olursak, zulme karşı savaşmamızın bir anlamı kalmaz

    Bizde zalimlerden olursak, zulme karşı savaşmamızın bir anlamı kalmaz

    Bosna Hersek’in ilk cumhurbaşkanı “Bilge Kral” Aliya İzzetbegoviç’i sene-i devriyesinde rahmetle anıyoruz… Hayat, inanan ve salih ameller işleyenler dışında hiç kimsenin kazanamadığı bir oyundur Aliya İzzetbegoviç

  • Heybeliada Sanatoryum Hastanesinin esas sahibi kimdir?

    Heybeliada Sanatoryum Hastanesinin esas sahibi kimdir?

    Saygıdeğer Dostlar,Heybeliada Sanatoryum Hastanesinin esas sahibi kimdir?1950 senesinden önce Yugoslavyadan Göçe zorlanan Türk Vatandaşlarının Malları yeni kurulan Yugoslav Yönetimince el konulmuş ve Türkiyeye kovalanmışlardı. Malları millileştirilen Türkler Yugoslavyadan bedel talebinde bulununca zamanın Yugoslavya Başkanı Tito Türkiyeye toplu bir para göndermiş fakat Hak Sahiplerinin bu ödentiden haberleri olmamış bu para ile Heybeliada da ve İzmir de…

  • Hocalı Soykırımında Islak Mendil Edebiyatı ve Havla (Helva) Yemek

    Hocalı Soykırımında Islak Mendil Edebiyatı ve Havla (Helva) Yemek

    Hocalı Soykırımında Islak Mendil Edebiyatı ve Havla Yemek Alaeddin Yalçınkaya Hocalı soykırımının 27. Yıldönümü vesilesiyle birçok etkinlik düzenlendi. Bir taraftan soykırımı lanetlenirken her zaman olduğu gibi “nerede bu dünya, nerede bu insanlık” çıkışlarını tekraren duyduk. Gittikçe daha fazla ülke tarafından soykırım olarak tanınması ve daha fazla etkinliğe konu olması da büyük bir başarı olarak kabul…

  • Salih Müslim’den Hocalı Soykırımcılarına

    Salih Müslim’den Hocalı Soykırımcılarına

    Salih Müslim’den Hocalı Soykırımcılarına Prof.Dr. Alaeddin Yalçınkaya Salih Müslim, Suriye iç savaşı sürecinde işbirliği konusunda Ankara’da kabul edilmişse de bugün ABD ile birlikte terör örgütü yöneticisi konumuna gelmiştir. Ülkemizdeki bazı saldırıların sorumlusu olarak hakkında tutuklama kararı verilmiş ve birkaç günlüğüne Çekya’da tutuklu kalmıştır. Halen Almanya’da olduğu tespit edilmiş olup tutuklanarak Türkiye’de yargılanmak üzere gönderilmesi yolunda…

  • BALKANLARDAN BAKIŞ

    BALKANLARDAN BAKIŞ

    Uluslararası dengelerin yeniden kurulmaya çalışıldığı dünyada devlet sayısı hızla artıyor…Ötekinin toprağındaki ayrılıkçıların bağımsızlığını tanımak, diplomasinin meşru bir yöntemi olarak öne çıkmıştır.Böylece küçük devletçiklerin oluşturulmasına verilen destekler, bir dış politika aracı ve baskı unsuru olarak kullanılabilir hale gelmiş ve dönüşü olmayan sorunlara yol açılmıştır.Şimdi mikromilliyetçilik dünyayı bir kaos ortamına sürüklemekle tehdit ediyor… *1990 ve 91’de Slovenya ve…

  • Ülkemizi bu hale siz getirdiniz

    Ülkemizi bu hale siz getirdiniz

    LEVENT GÜLTEKİN acikcenk 14 yıldır ülkeyi siz yönetiyorsunuz. Yetki de sizde güç de. Suriye, Mısır, İsrail, Rusya ile ilişkilerin bu halde olması sizin politikanız sonucu. Barış süreci de sizin kararınız, yeniden çatışmacı politikaya dönüş de. Cemaat’le dost olan, onları devlette büyük bir güç haline getiren de siz, sonra dönüp onunla düşman olan da. Eğitimde, ekonomide,…

  • Srebrenica Katliamı “ABD- NATO” İşiydi!

    Srebrenica Katliamı “ABD- NATO” İşiydi!

    15 Kasım 1999’da yayınlanan ‘Srebrenica ’ adlı raporun 115. Paragrafında korkunç gerçek, lakayt bir ifadeyle yeralmıştı: Zamanın ABD başkanı Bill Clinton, Bosnalı lider Aliye İzzetbegoviç’e ‘Bosna’ya NATO müdahalesi için 5000’den fazla Bosnalı’nın FEDA EDİLMESİ GEREKTİĞİNİ’ iletmişti. 2. Paylaşım Savaşı sonrası yapılmış en büyük katliamdır, Srebrenica.11 Temmuz 1995’de Bosnalı Sırplar, Birleşmiş Milletler Srebrenica ‘güvenli bölge’ (!)sine…

  • BOSNA MODELİNE DOĞRU

    BOSNA MODELİNE DOĞRU

    ABD Dışişleri Bakanı J.Kerry, Suudi Arabistan/Riyad’da Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleri dışişleri bakanlarıyla buluştu.Uzun süredir Wasington’un Suriye Cumhurbaşkanı Esad’ın gitmesini şart koşmamasına rağmen “Bütün meşruiyetini kaybetti. Siyasi geçişi başlatmak için diplomasi ve baskıya beraber ihtiyaç var. Esad’ın ciddi müzakerelere direndiği gözönüne alınırsa askeri baskı özellikle gerekebilir” dedi. *ABD İstihbarat Komitesi üyesi Senatör D.Coats, Politico dergisine yazdığı…

  • Bir Kampanya Başlatıyorum

    Bir Kampanya Başlatıyorum

    Üst kat komşumuz bebeğinin kırk uçurmasını yaptı. Davet etti, gittim. Aynı zamanda mevlüt okutuldu. Bir bayan okudu. Arapça okunan ayetler, dualar… İnsanlar okunan ayetlerin manasını bilmeden başlarını sallayarak dinliyor, kendinden geçiyordu. O ayetler şarkı dinler gibi dinlemek ve mest olmak için gön-de-ril-me-di. NOKTA!! Ne için gönderildi? Okuyup anlamak için cancağızım. Anlamazsan, gereğini nasıl yerine getireceksin?…

  • Erdoğan’dan Bosna’ya Avrupa Birliği müjdesi!

    Erdoğan’dan Bosna’ya Avrupa Birliği müjdesi!

    ”Türkiye’de 3 diyorum ama burada 5 çocuk olmalı” Başbakan Erdoğan ”Bir Avrupa ülkesi olan Bosna Hersek’in hâlâ AB’ye davet edilmemesi üzücüdür. Ama size şu müjdeyi verebilirim. İnanıyorum ki Bosna Hersek, Türkiye’den önce AB’ye girer.” Erdoğan nüfusu az olan Bosnalılara ise beş çocuk yapmalarını tavsiye etti Başbakan Erdoğan Bosna Hersek ziyaretinin ikinci gününde Devlet Başkanlığı Konseyi…

  • Diyanet Yalan Söylerse…

    Diyanet Yalan Söylerse…

    Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in, geçtiğimiz 5 Temmuz günü, tamamıyla bir siyasi şov havasında gerçekleşen Patrikhane ziyareti, medyada oldukça geniş yer almıştır. Elbette yalan haberlerle abartılarak ve köpürtülerek. En başta başkanın, Fener Rum Patrikhanesinde yapacağı konuşmanın bile bir gün öncesinden medyada yer alması, eline tutuşturulan konuşma  metnine varıncaya kadar bu ziyaretin siyasi otorite tarafından organize…

  • “GÜLEN OKULLARI ABD’NİN MENFAATİ İÇİN KURULDU”

    “GÜLEN OKULLARI ABD’NİN MENFAATİ İÇİN KURULDU”

    Hukuk profesörü Hüseyin Hatemi, haberx sitesinden Hülya Okur’a geniş bir röportaj verdi. Hatemi, Fethullah Gülen ve okullarıyla ilgili çok çarpıcı açıklamalarda bulundu. İşte o röportajdan ilgili bölümler. “GÜLEN CEMAATİNDEN AMERİKAN, YAHUDİ LOBİSİNİN BEKLENTİLERİ VARDI” Gülen Cemaati yayınlarıyla ve stratejisiyle o günden bugüne nasıl geldi bugün hatalı bulduğunuz yönü nedir? Gülen cemaati hata yapmadı daha doğrusu…

  • Kartal’dan Havutçuya sevgilerle

    Kartal’dan Havutçuya sevgilerle

    Stoke City’i 3-1 yenerek bir üst tura yükselen Beşiktaş, cuma günü yapılacak kura çekimine ilk torbadan girecek. İnönü Stadı’nda oynanan karşılaşmada siyah-beyazlı temsilcimize galibiyeti getiren golleri 59. dakikada penaltıdan Fernandes, 74. dakikada Mustafa Pektemek ve 82. dakikada Edu attı. İngiliz temsilcisinin tek golünü ise 29. dakikada Fuller kaydetti. Konuk takımın yıldız oyuncusu Upson, 57. dakikada…

  • Adriyatik’te unutulan 104 Türk

    Adriyatik’te unutulan 104 Türk

    Onlar bizi unutmadı… Osmanlı idaresi altında uzun süre kalan Karadağ’da bu yıl nisan ayında yapılan ve bir süre önce sonuçları açıklanan nüfus sayımında, çoğu Adriyatik sahilindeki Bar kentinden olmak üzere ilk kez 104 kişi kendini “Türk” olarak yazdırdı. Yüzyıllardır tarihi Bar kentinde yaşayan ve dillerini unutmayan Türkler, “Türkiye’nin son yıllarda bölgede ve dünyada artan etkisinden…

  • KARADZİÇ:AMERİKA BANA TEMİNAT VERDİ!

    KARADZİÇ:AMERİKA BANA TEMİNAT VERDİ!

    Sırp Kasabı’ndan BOMBA İddia Sırp Kasabı Radovan Karaciç, bugün Lahey’de yargılandığı mahkemede ABD’yle ilgili bomba bir iddiada bulundu…