Ne seçimler , neler gördü bu ülkemizin halkı .Vaatlerini bir kenara bırakırsak ;takındıkları imajlar ıslık çaldırıyor.Köylümüzün kasketini dans ederken kullananlar , bir de camiye giderse imamın şapkası eksik kalır.Otobüs durağında otobüs beklerken tesadüfen orada duran taksiye binip gitmek gibi. Bir ramazan davulunu çalıp halkı sahura kaldırmadıkları gibi.. Vallahi ben olsam onu da yapardım , nasıl…

AKM’nin birinci grup anıtsal yapı olarak tescilli olduğunu ; yeni projenin AKM’nin mimarının oğlu tarafından yapılmış olmasının bu tescili bozamayacağını; AKM için yapılacak en özverili katkının on yıldır atıl durumdan çıkartılarak ivedilikle restorasyonunun yapılması gerektiğini belirten sivil toplum kuruluşlarının açıklamalarını yineledikten sonra ekleyelim. Hiçbir iş ; “Ben isterim ve yaparım” demekle olmaz…Hukuka saygı varsa hiç olmaz…   Atatürk’e sarılmak…

  Neden Atatürk diyoruz O , her şeyi en ince hesabına kadar en ince noktasına kadar düşünen en özverili büyük bir kültür büyük bir medeniyetti.. Silahla tanışmak fırından ekmek satın almak gibi kolaylaştı.Adam hakim , savcı değil , doktor değil ,avcı değil ,asker değil ,polis değil , büyük sanayii kuruluşu sahibi değil , gazeteci değil…

ABD ekecek , biçecek toprakla uğraşacak adam bulamadığı için taa..Afrikalardan siyah derilileri ” Zenciler ” getirerek toprağını ekecek biçecek köleler getirdi.Onları vakti zamanında bir ırgat gibi çalıştırdı.   Evde ayrı tarlada , arazide ayrı kadınlarını da kullanıp cariye yaptı. Hamile bıraktı çocuklarını da kullandı..   Ekecek biçecek köylüsü efendisi yoktu.   Bizim köylümüz efendimiz ,toprağını…