Habip Hamza Erdem

  • MECZUP

    MECZUP

                Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz” tümcesindeki ‘meczup’ sözcüğünün aslında ‘mensup’ olduğu konusunda görüşler var.             Metin eski yazıyla yazılmış olabileceği için doğru da olabilir.             Ancak ister ‘meczup’ olsun isterse ‘mensup’ olsun, Türkiye Cumhuriyeti bugün hem meczup ve hem de mensuplar ülkesi olmuştur.             Öyle ki, salt sokaktaki adam…

  • YENİ M-HA-PE

    YENİ M-HA-PE

                Alpaslan Türkeş’in MHP’sinden söz edecek değilim.             O artık tarihte yeralacağı yere doğru koşar adım gitmektedir.             Burada Yeni M-HA-PE’den sözedeceğim.             Bugün Türkiye’de iki ana KAMP ya da daha doğru bir deyimle iki ana PAKT olduğu artık ayen beyan ortaya çıkmış bulunmaktadır.             Biri, benim Halk İttifakı dediğim Millet İttifakı ya da PAKT’ı, diğeri ise Muharrem Hareket Paktı’nın kısaltılmışı…

  • ŞEFAAT ve İFŞAAT

    ŞEFAAT ve İFŞAAT

                Türkiye ‘Ey Amerika’, ‘Ey Avrupa’ gibi anlamsız haykırışlara alışıktır.             Oysa, Arapça kullanılan ülkelerde olsa bu tür haykırışlar ‘Ya Amerika’, ‘Ya Avrupa’ biçiminde olacaktı.             Yani ‘Ya Ali’, ‘Ya Ömer’ denirken, ‘Ey Ali’ veya ‘Ey Ömer’ denilmek istenmektedir.             Çok daha doğrusu ise ‘Ey’ değil ama ‘Hey’ biçiminde haykırmaktır.             ‘Hey gidi koca dünya’…

  • DEMOKRASİ ve EKMEK

    DEMOKRASİ ve EKMEK

                Kimi zaman çok aykırı sözleri bile, sözde ‘düşünce özgırlüğü’ bağlamında hoşgörmek gerektiği ileri sürülür.             Neyse ki, Uğur Mumcu’dan itibaren ‘bilgi olmadan düşünce olmaz’ görüşü kısmen de olsa kabul edilir oldu.             Ne var ki, bilgili ve hatta çok bilgi ve ‘görgü’lü kimi ‘baş danışman’ların bile zaman zaman ‘düşünce yoksunluğu’na düştüklerini görüyoruz.             Bunun nedenleri…

  • YAŞLI KURT

    YAŞLI KURT

                Bugün size bir kurt öyküsü anlatmak istiyorum.             Bir varmış bir yokmuş, Anadolu’nun bir dağ köyünde insanlar hayvancılık ile geçiniyorlarmış.             Koyunlar at gibi, kuzular tay gibiymişler.             Çobanlar dağ gibi,  köpekleri aslan gibiymişler.             Gel zaman git zaman, bir bahar günü, çoban sürüsüyle, köyün yakınlarındaki başı henüz karlı, etekleri dumanlı dağda gecelemek üzere…

  • YENİ BİR KEMAL DOĞMUŞ BULUNUYOR

    YENİ BİR KEMAL DOĞMUŞ BULUNUYOR

                Neredeyse bir yıl önce ‘Yeni Bir Kemal Doğuyor’ diye yazmışım.             Kimilerinin ‘Kazanacak aday’ diye ortalığı vaveylaya verdiği günlerde yazmışım hem de…             Şimdi, önce neler yazdığımı anımsatayım :            Bir Kemal daha doğuyor diyorum.            Bu Kemal, Kemal Kılıçdaroğlu’dur.            O ki, uzun süre bir Karabulut gibi muhalefetin üzerine çökmüştü.            Ve ben O’nu acımasızca eleştirmiştim.            ‘Eleştiri’ başka, ‘hakkını vermek’ başkadır.            Kemal Kılıçdaroğlu, son…

  • NEREDEN BAŞLANMALI ?

    NEREDEN BAŞLANMALI ?

                15 Mayıs sabahı Türkiye yeni bir ‘dönem’in şafağına uyanacak.             Bu ‘dönem’, eğer söylenilenler doğru ise, ‘hak’, ‘hukuk’ ve ‘adalet’in uygulanmaya başlandığı bir dönem olacak.             Öyleyse, haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik ve en azından sıradan ‘yasadışılık’ların ortadan kaldırılması için nereden başlanacaktır?             Bence, her şeyden önce YSK’dan başlanmalıdır. Her kararıyla, Türkiye’deki meri ‘hukuk’ diliyle ‘tam…

  • GELECEK ‘O GÜNLER’ ?

    GELECEK ‘O GÜNLER’ ?

                ‘Bekleyin, o günler de gelecek’ diyor Hulusi Akar.             Kime?             ‘Vur de vuralım, öl de ölelim’ diyen tıyneti belirsiz güruha…             Peki bu güruhun sabırsızlıkla bekledikleri günler ne olabilir?             Yanıtı, anımsayacaksınız, “15 Temmuz’da yapmak istediklerimiz kursağımızda kaldı” diyen o şirret kadın vermişti.             Oturdukları sitede en az elli kişiyi halledeceklerini, bunun için gerekli…

  • SİYASET ve POLİTİKA (4)

    SİYASET ve POLİTİKA (4)

                ‘Sivil toplum/Politik toplum’ ayırımının XIXncu yüzyılın ortalarına doğru ortaya çıktığı biliniyor.             Oysa burada sözü edilen ‘sivil toplum’ tam da bizim ‘politika’ (le politique) diye adlandırdığımız kavrama gönderme yapmakta; ‘politik toplum’ ise bizim ‘siyaset’ (la politik) dediğimiz kavrama yani Devlet’e ilişkin alana ait olmaktadır.             Ancak toplumların bir ‘biçim’ (forme)’den diğerine dönüşmesinde, deyim yerinde ise…

  • SİYASET ve POLİTİKA (3)

    SİYASET ve POLİTİKA (3)

                Bir önceki yazıyı sonlandırırken ‘poltika’ ve daha doğrus bir söylenişle ‘politik düşünce’nin ‘felsefî’ ve dolayısıyla ‘insanî’ bir çabanın ürünü olduğunu söylemiştik.             Kuşkusuz burada, öncelikle ‘felsefe’ konusundaki görüş ayrılıklarına göre farklı yorumlamalar yapılabilecektir.             Örneğin, felsefenin, bir anlamda ‘varlık’ ve ‘öz’ün bilimi olma yani temelde ‘ontolojik’ bir çaba olmasına karşın, ‘politik düşünce’nin ‘insan’ temelli…

  • SİYASET ve POLİTİKA (2)

    SİYASET ve POLİTİKA (2)

                ‘Politik’ kavramının belli ‘olgu’ları (faits) dillendirmek için kullanılacağı açıktır.             Ancak ‘doğa’ları gereği ‘politik olgu’lardan sözedilemeyeceği de açıktır.             Çünkü ‘yaşam’a ilişkin ‘olgu’lar, ‘politik’ olmaktan önce ‘sosyal’ olgular olup, ancak ‘politize’ edilebilirler.             Burada, tüm sosyal olguların ‘dejenere’ edildiği, örneğin Türkiye gibi ülkelerde, insani hayallerin bile ‘politize’ edilişinden değil ama yerinde bir tanımlamayla ‘siyasallaştırılması’ndan…

  • SİYASET ve POLİTİKA (I)

    SİYASET ve POLİTİKA (I)

                Siyaset ve Politika ayırımına değinen yazılarım olmuştu.             Bu ayrırım, Fransızca’daki (la poltique) yani siyaset ve (le politique) yani politika ayırımına dayanıyordu.             Ancak, hemen altının çizmem gerekiyor ki, bu ne sıradan bir çeviri konusu ve ne de savsaklanacak bir konu olmayıp, tüm ‘politik düşünce’ye ilişkin ve hatta Türkiye’de ‘siyaset bilimi’ denen bilimin ‘nesne’sini oluşturmakta olan bir konudur.             Örneğin Fransa’da daha…

  • LÜTFEDİP KABUL BUYURMAK

    LÜTFEDİP KABUL BUYURMAK

                Bugün Sinan Oğan ‘Halk İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştü.             Toplantı ertesinde, ‘sayın Kılıçdaroğlu lütfedip görüşme talebimizi kabul etmiştir’ diyerek, gerek kendisinin ve gerekse Kılıçdaroğlu’nun nezaket çıtasını gerektiği yere çıkardığını söyleyebiliriz.             Bu, olması gereken ama son yirmi yılda yitirdiğimiz ‘siyasi nezaket’in şimdiden ve yeniden filizlenmeye başladığının belirtisi olsun diyelim.             Ve dileyelim.             Ancak diğer iki…

  • İHANET DEĞİLSE NE ?

    İHANET DEĞİLSE NE ?

                Şu Yalova kaymakamının tutumu konusunda değişik görüşler var.             ‘İktidar bloku’nun sözcülerine göre ‘demokratik hak’kını kullanıyor.             Ve ‘demokratik’ olarak, iktidara da muhalefete de istediğini söylemekte.             Ancak bu ‘fizik öğretmeni’nin Türkiye’nin ‘en önemli sorun’unun ne olduğunu bilmemesinin olanak ve olasılığı var mıdır?             Hayır yoktur ve  ‘(…)  gibi’ bilmektedir.             Kendisi ve partisinin bu sorunu…

  • ADAY LİSTESİ

    ADAY LİSTESİ

                Milletvekili aday listeleri açıklandı.             Bir küskünler hareketi olur mu olmaz mı bilmiyorum, ama aklıma daha önceki iki ‘liste’ geliyor.             Biri, Anavatan Partisi’nin ilk seçim dönemine ilişkin.             O günlerde Mustafa Taşar diye birini Türkiye’de hiç kimse tanımıyordu.             Turgut Özal’ın henüz partisini tanıtma toplantıları yapılıyor  ve onuruna yemekler veriliyordu.             Konya’daki bir yemekte, nasılsa Mustafa Taşar ve Turgut Özal yanyana düşüyorlar.…

  • ÇEKİLİR Mİ ÇEKİLMEZ Mİ ?

    ÇEKİLİR Mİ ÇEKİLMEZ Mİ ?

                İktidar milletvekili kürsüde konuşurken, muhalefet milletvekilinden ‘çekilin çekilin’ diye seslenmesi üzerine, kıvrak zekalı iktidar milletvekilinin ‘çekildim doksan kilo geldim’ dediğini duymuşsunuzdur.             Şimdi de Muharrem İnce için çekilsin diye çabalandığını görüyoruz.             Onun da ‘çekildim şu kadar kilo altın geldim’ diyeceğini tahmin ediyorum.             Sorun şu ki, vaadilen altınlar (dolar her ne ise o) garantide midir?…

  • YENİ BİR DÖNEMİN BAŞLANGICI

    YENİ BİR DÖNEMİN BAŞLANGICI

    Şurası kesin olarak ortaya çıkmıştır ki, bir dönemin sonuna gelinmiştir. Artık ne Sadat, ne Aczmendiler, ne Hizbullahçılar, ne Taliban, ne IŞİDciler ve ne de onların uzantıları veya artıkları bu ‘dönem’in sonlanmasına engel olamayacaklardır.   Kaybetmenin öfkesiyle sağa-sola saldırmalarını da olağan kabul etmek gerekebilir. Hatta çok daha büyük ‘çılgınlık’lar yapabileceklerini de öngörmek gerekir. Ancak ve ne var ki, deyim yerinde ise,…

  • SEDAT PEKER NE SÖYLEYECEK(Tİ) ?

    SEDAT PEKER NE SÖYLEYECEK(Tİ) ?

                Sedat Peker iki yıl önceden itibaren çok önemli şeyler söylemişti.             Öyleki her videosu milyonlarca ve hatta onmilyonarca kez paylaşılıp izlendi.             Ancak, bir iki göstermelik adımdan fazlası atılmadı ve neredeyse küllenip unuturuldu da denilebilir.             Bir Zehra Taşkesenlioğlu (ya da gerçekten yaptıklarıyla taşkesmesi gereken biri olarak) cezalandırılmak şöyle dursun, Dr Recep tarafından memleketinde yeniden kucaklandı.             Erzurum Erzurum olalı…