Habip Hamza Erdem
-
DEĞİŞİM AMA NE İLE ?
Bektaşiye niye namaz kılmıyorsun diye sorulduğunda – Ben Kur’an’ın emirlerine uyuyorum diye yanıtlıyor. Nasıl olur denildiğinde ise, ilgili ayeti göstererek bakın, –namaz kılmayın diye yazıyor diyor. Oysa ilgili yerde, – Abdestsiz namaz kılmayın deniyor, ama bektaşi ‘Abdestsiz’ sözcüğünü atlayarak sadece – Namaz kılmayın bölümünü gösteriyor. Şimdilerde ‘montaj’, ‘kolaj’ vb tartışmaların revaçta olduğu kimi konulara girecek değilim. Bektaşiyi izlemeyi…
-
SAYIN ÖCALAN
‘Apo’, yine Türkiye’yi karıştırmayı başardın diyerek başlayayım. Sana ‘Sayın Öcalan’ demekten başlayıp, ‘zeki’ olduğun, hapishanede çok okuyup profesör, pardon filozof olduğunu söyleyenler bile var. Bir eski MHP’li sonradan AKP’li olan Türköne mi ne vardı; seni ‘paşa’ yapsınlar istiyordu. Kuşkusuz seni ‘bebek katili’ olarak görüp ipte sallandırmak isteyenler ise hâlâ çoğunlukta. Ben ise, seni…
-
VALLAHİ ADAM KAZANMAMIŞ
Ne zaman ‘seçim’ konusu açılacak olsa, bıkkınlık veren bir edayla ‘adam kazandı’ denilerek hemen kaybettiren bir suçlu aranmaya başlanıyor. Ya da çokbilmişlerimiz böyle bir çabayı ‘bahane bulmak’la açıklamaya çalışıyorlar. Oysa İzmir’de yerleşik Polimetre Veri Madenciliği ve Analizi adlı bir kuruluş, son yıllarda yapılan tüm seçimlerin ‘bilimsel çözümlemeleri’ni yapmakta olup, son seçimlerle ilgili bulgularını da yayımlamış bulunuyor. …
-
KÖPRÜDEN ÖNCESİ ve SONRASI
Çok önemli ‘siyasal değişim’ler öncesinde yinelenen ve bu kez ‘köprüden önceki son çıkıştayız’ türü ünlü bir benzetmemiz var. Dönüp son on-onbeş yıla bakıldığında, meğer köprüden önce bayağı çok ‘çıkış’ olduğu izlenimine kapıldığımı söylemeliyim. İkinci 12 Eylül Halkoylamasına köprüden önceki ilk ‘son çıkış’ denilecek olursa, ‘Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’ne geçiş yine bir ‘son çıkış’…
-
MİLİTAN DEMOKRAT
Türkiye’de ‘demokrat’ denildiğinde, özde suya sabuna dokunmayan kişi anlaşılır. Böyle olunca başlıkta olduğu gibi savaşçı anlamındaki ‘militan’ ile ‘demokrat’ nasıl yanyana kullanılabilir diye sorulabilir. Oysa 2000’li yılların başında, örneğin ‘iyi bir Atatürkçü’ olarak bilinen Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş İrtica ve Bölücülüğe Karşı Militan Demokrasi başlıklı bir kitap yayınlamıştı. Sonra Alexander S. Kirshner’in ‘Aşırı uç politikalarıyla…
-
HALK ve MİLLET
‘Milliyetçilik’ başlıklı yazımızda ‘Halk’ ve ‘Millet’ terimlerinin ortaya çıkışı arasında beş-altı yüzyıldan fazla bir zaman dilimi olduğu söylemiştik. Nitekim ‘Halk’ terimi yani Fransızcasıyla ‘peuplade’, kont, dük, prens ya da kralın yönettiği insan kitlesi idi, ki onikinci yüzyıldan itibaren kullanılmaya başlanmıştı. ‘Millet’ ya da ‘Ulus’ ise, ondokuzuncu yüzyılın ikinci yarısında, yani 1850’lerden itibaren kullanılmaya başlanmıştır. Burada…
-
HALKÇILIK
Bu günlerde bir ‘Milliyetçilik’ tartışması sürüyor ki, deyim yerinde ise, tam evlere şenlik. Gelin bir de ‘Halkçılık’ konusunu tartışalım o zaman. Sözcük anlamından gidilecek olursa, halkçılık yabancı dillerde ‘Populisme’ terimiyle karşılanmaktadır. Hemen yirmi küsur ‘populisme’ tanımı var ve bizde daha çok ‘halk dalkavukuluğu’ anlamına gelir diyerek kestirip atmanın gereği yok. Güney Amerika’sından tutun da, İspanya’daki Podemos hareketinden…
-
TENCERE ve DEĞİŞİM
‘Siyaset bilimci’lerimiz yeni bir buluşa imza attıklarını ileri sürdüler. Meğer bu güne değin neredeyse bir ‘yasa’ olarak ileri sürülen ‘boş tencere iktidar devirir’ kuralı, şu son seçimde işlememiş. Belki de aynı bağlamda söylenilen ‘devalüasyonlar iktidar değiştirir’ sözü de meğer doğru değilmiş. Biraz kaba kaçsa da ‘aç köpek fırın duvarı deler’ sözümüzü…
-
NİÇİN KILIÇDAROĞLU (MU ?)
Pek niyetli olmasam da, özellikle ‘seçim süreci’ boyunca gerek siyasal partiler ve gerekse ‘siyasi’leri konu alan yazılar yazdım. Oysa, bilenler biliyor ya da yazılarımı okuyanlar öğrenmiş olamalıdırlar ki, belki de Türkiye’de ilk kez ‘siyaset’ ve ‘politika’ arasında bir ayırım olduğu ve özelikle de Türkiye’deki ‘siyaset’çilerin ‘poltika’yı bilmedikleri gibi ‘siyaset’i de tiksinçlik değil ama…
-
KILIÇDAROĞLU NE DEDİ NE DEMEDİ
Tüm Türkiye’nin ‘seçim’ dediği ama benim ‘plebisit’ dediğim ‘sözde seçim’ sonrasında, nihayet Kemal Kılıçdaroğlu bir televizyon kanalında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kuşkusuz ardından tüm medya kanallarında verilen yanıtlar yorumlanmaya başladı. O halde biz de kendi köşemizden Kemal Kılıçdaroğlu’nun ne dediği ve ne demek istediğini yorumlayalım istedik: 1° Kılıçdaroğlu, ortalığı ‘değişim’ vaveylasıyla ateşe veren Ekrem İmamoğlu’na, bak oğlum,…
-
DEĞİŞİM ve DÖNÜŞÜM
‘Değişim’ ve ‘Dönüşüm’ sözcükleri kimi yerlerde ‘eşananlamlı’ olarak kullanılabilirler. Aslından ‘değişim’, ticarette ‘eşdeğer’ olanların biribirleri yerine değiştirilmesi anlamında kullanılıyor. Örneğin bir kilogram elma verip yerine bir kilogram armut almak gibi bir şey. Ya da diyelim 10 tl verip bir kilogram elma ya da armut almak özünde değiştirmek oluyor. Bugünlerde ‘Muhalefet’…
-
O CAN O BEDENDE…
Şurası kesin olarak ortaya çıkmıştır ki, o can o bedende oldukça sana rahat, sana huzur, sana ayık kafa ve sana insanca yaşam hakkı da yok olanağı da yok. Oturup dua ederek o canın o bedenden çıkmasını mı bekleyelim diyorum? Hayır! Çünkü o yol acizlerin yoludur, kendisine güveni olmayanların yolu ve gücünün ayırdında…
-
ELEŞTİRİ ve MAHKÛM ETME
Seçimlerin ardından öylesine bir ‘eleştiri yağmuru’ başlatıldı ki, kimin neyi ve niye eleştiridiğini anlamakta zorlanıyorum desem yalan olmaz. Kuşkusuz eleştirlerin çoğu ‘muhalefet kanadı’nın kendi içinde ve kendi yöneticilerine yönelik olarak yapılmakta. Ve baş sorumlu olarak ‘muhalefet lideri’ Kemal Kılıçdaroğlu tutulmaktadır. Kemal Kılıçdaroğlu’nun, zaten seçim vaatlerinden biri olan en çok beni eleştireceksiniz ve her bakımdan…
-
BATAR MI BATMAZ MI ?
Şu kendine ‘ekonomist’ diyenlerin çoğunluğunu birkaç yıl ekonomi öğrenimi görmüş olmalarına bağlayan ‘şapşal’ların sayısı her geçen gün artmaktadır. Bunların ‘en iyi’leri ise, ekonomi politiğin kuruluş dönemlerine giderek sözde kuruculardan alıntı yapanlar olmaktadır. Hele dudaklarını büzüştürüp Adam Smith’e bir ‘Edım Simit’ deyişleri var ki, işte bu ‘şapşal’ın dünyadan haberi yok kararımı verdiğim andır. …
-
TAKDİR ve TEKRİR
Geçen yazımızda sözü edilen ‘Plebisit’in, IIIncü Napolyon tarafından, Nice ve Savoie kentlerinin Fransa’ya katılması için başvurulan bir yöntem olarak kullanılmasından sözetmemiştik. Oysa, örneğin sözlüklere sözcük anlamıyla plebisit nedir diye bakıldığında sanki salt bu tür işlemler için kullanılıyor olduğu görülebilecektir. Nitekim Hatay’ın Türkiye’ye katılması da aynı yöntemle olduğundan dolayı yanlış bir biçimde ‘plebisit’in sadece bu tür…
-
PLEBİSİT
Antik Roma’dan itibaren başvurulan ve sözcük anlamı ‘Millî İrade’ye çok yakın olarak kullanılan Plebisit (plébiscite– doğru okunuşu plebissit) halkın ancak ‘belli konularda onayı’nı almak için yapılan oylama demektir. Ne var ki bin yıllık Orta-Çağ karanlığında başvurulmasına pek gerek duyulmamış olmasına karşın Fransız Devrimi’nden itibaren sıkça uygulamaya konulmuş bir yönteme dönüşmüştür. Çünkü, özellikle Napolyon Bonapart’ın ‘Devrim’den bir ‘Modern…
-
DEĞİŞİM
Şimdilerde bir ‘Değişim’ modası başlamış görünüyor. Ancak bu kez, birkaç gün önce yapılan, sözde ‘demokratik seçim’de muhalefetin öngördüğü toplumsal ve siyasal ‘değişim’ değil ama iktidara gelmek için muhalefetin kendi yapısında yapacağı bir ‘değişim’den sözedilmektedir. Yani yine gömleğin düğmesi baştan yanlış iliklenmektedir, ki üzerinde fırtınalar koparılacak ‘değişim’le bir sonuç alınamayacağı şimdiden söylenebilir. Oysa,…
-
HAYDİ GEÇMİŞ OLSUN
Zaman zaman CHP’ye ve Kemal Kılıçdaroğlu’na eleştiriler yöneltmiştim. Ve yine, kendi görüş ve anlayışıma göre kimi eleştiriler de yöneltebilirim. Ancak Cumhuriyet’i kuran parti ve kadrolarının tümünden çok şey bildiğimi ileri sürmek gibi bir aymazlığa da düşecek değilim. Demek ki ancak bu kadar olabiliyormuş. Oysa ‘ben zaten biliyordum’ diyen çokbilmişler var ki,…
KONU HAKKINDA YAZILAR
-
DEĞİŞİM AMA NE İLE ?
-
SAYIN ÖCALAN
-
VALLAHİ ADAM KAZANMAMIŞ
-
KÖPRÜDEN ÖNCESİ ve SONRASI
-
MİLİTAN DEMOKRAT
-
HALK ve MİLLET
-
HALKÇILIK
-
TENCERE ve DEĞİŞİM
-
NİÇİN KILIÇDAROĞLU (MU ?)
-
KILIÇDAROĞLU NE DEDİ NE DEMEDİ
-
DEĞİŞİM ve DÖNÜŞÜM
-
O CAN O BEDENDE…
-
ELEŞTİRİ ve MAHKÛM ETME
-
BATAR MI BATMAZ MI ?
-
TAKDİR ve TEKRİR
-
PLEBİSİT
-
DEĞİŞİM
-
HAYDİ GEÇMİŞ OLSUN