Habip Hamza Erdem
-
MARX’TA PARA (29)
Kredi sisteminin üçüncü özelliği ve ‘fiktif sermaye’ Banka sistemi sadece depocular ile ödünç alıcılar arasında bir aracı olmayıp kendisi de ödünç verdiği krediler yoluyla bir depo işlevi görmektedir (1). Ki bu, iki işlemin tamamlayıcılığı, gerçekte çoklu ögelerin biribirine girmesi demek olup, kimi zaman sosyal ödünç sermaye arzı ve kimi zaman da…
-
MARX’TA PARA (28)
Bankalar, merkezileştirme rolleriyle, önemli bir miktarda ödünç sermayeyi ellerinde bulundurmaktadırlar: sanayi ve ticaret kapitalistlerinin işletilen ve rezrv fonları, finans kapitalistlerinin depoladıkları fonlar, likid paralar ve genel olarak para, sosyal sınıfların bütününün kullanımından alıkonulmuş olmaktadır (1). Böylece banka kredisi, bankalar tarafından parasal olanakların sosyal arzının sağlam temelini oluşturan kurum olarak ortaya çıkmaktadır. Yani …
-
MARX’TA PARA (27)
Eğer ‘faiz kategorisi’ni tanımlarken, onun ‘niceliksel’ kârın bir parçası olmasına karşın bölüşümün ‘niteliksel’ yönüne de vurgu yapılıyorsa, bu, “finansör kapitalistler ve üretici kapitalistlerin gerçekten karşı karşıya geldikleri (çatıştıkları) ve sadece hukuksal olarak farklı kişilikler oldukları anlamında değil ama üretim sürecinde de farklı işlevler yüklendikleri varsayımına dayanmaktadır. Yani aynı sermaye farklı ellerde ve tamamen ayrı bir…
-
MARX’TA PARA (25)
Kredinin bütüncül (unitaire) anlayışı Marx’ın “kredi parası kuramı”nın kapsamını sistematik bir biçimde ele aldığını söylemek zordur. O nedenle, Brunhoff da, Kapital’deki (tome II, livre troisième) açıklamaları abartmamak için, parasal kuramdan çıkarsanan kredinin bütünselliğini ‘anlayış’ terimiyle dillendirmenin daha doğru olacağını söylemektedir. 1° Sermaye piyasaları ve faiz haddinin tekliği Marx’ın tanımlamaları arasında sermaye piyasasının farklı yönleri de bulunmakta…
-
MARX’TA PARA (24)
Ne var ki, paranın birinci işlevi yani değer ölçüsü olması kredi parası tarafından doğrudan yerine getirelemez. Yani, ‘kredi parası’, ancak “kendi nominal değeri kadar olan gerçek para yerine geçtiği ölçüde” para olabilecektir. (1) Bu dönüşebilirlilikğin (convertibilité) sadece kuramsal bir anlamı olduğu açıktır. Çünkü, normal koşullarda, banknotlar altını değil ama parasal alacakları gösterdikleri için,…
-
MARX’TA PARA (23)
Bununla birlikte, Marx kredi sistemi içinde, “bu ticari kredi sisteminin sınırları” (1) ve yeniden başlamasının, para talebinin ‘peşin para’ gereksinmesine bağlı olduğuna işaret edecektir. Çevrimin tamamen kapanması için; “Nakit olarak, ücretler, vergiler vb ödeme zorunluluğu da doğacaktır. Sonra tüccarlar arasında banka parasına gerek duyulduğu da olabilecektir. (Bütün bunlara karşın) Bir yeniden-üretim sürecinin yukarıda belirtildiği…
-
MARX’TA PARA (22)
Kişisel yoksulluk veya zenginlerin lüks amaçları için ya da kapitalist olmayan, örneğin köylü, zanaatkâr vb’nin kredi alması durumunda, Marx, alınan borcu ödememe ya da ödeyememe konumuna düşebileceklerini söylemektedir (1). Çünkü faiz (-riba) kapitalist ‘üretimin hücrelerinde’ yaşamını sürdürmektedir. Fakat bu varlığını sürdürme, sadece Marx’ın kredinin kendi sisteminin ‘parasal baz’ı diye adlandırdığı şeyin varlığını sürdürmesi…
-
MARX’TA PARA (21)
Böylece Orta-Çağ ‘profesyonel faizcisi’nin tüccarla çatışması gibi, sanayi kapitalisti de finansçı kapitalistle çatışacaktır: “Kendisi için biriktirdiği para” (1), tüm sermaye biçimlerine uygulanabilen [A -A’] şemasında, bu kez artı-değer, ‘faiz’ olarak sermayeye dönüşmektedir. Finans kapitalin, eski ve yeni, bu çifte yönlülüğünü kredinin incelenmesinde de buluyoruz; para çözümlemesindeki aynı yöntemsel sorun, tersine çevrilmiş bir biçimde de olsa,…
-
MARX’TA PARA (20)
Açıkca söylemek gerekirse, Marx, ‘kredi sistemi’ni para kuramının üçüncü aşaması olarak ele almaktadır. Dahası ounun özgün biçimi, dolanım ve işlemelerinin yanısıra, aynı zamanda para, para-sermaye ve kredi ile olan ilişkilerini, ekonomik ajanlar arasındaki özgün ilişkelere bağımlılığını, artı-değerden hareketle sanayi ve finans kapitalistleri olarak ayrılmalarını ele almaktadır (1). Kredinin parasal kuramını oluştucak olan ögelerin çoğu,…
-
MARX’TA PARA (19)
II. KREDİ Strüktür ve konjonktür Baştan belirtilmelidir ki, Brunhoff, Marx’ın akılyürütmesine sadık kalınarak, çeşitli yerlerdeki çelişkili açıklamaları üzerinde pek durulmamasından yanadır. Bu da, kredi çözümlemesinin, Marx tarafından Kapital’deki bilimsel soyutlamaya sadık kalınarak kuramsal bütünlüğün bozulmamasına özen gösterilerek ele alınacağı anlamına gelmektedir. Bununla birlikte Marx’ın kredi konusunda pek uzun açıklama yapmamış olması kimi zorluklara yol açabilecek…
-
MARX’TA PARA (18)
Sweezy, malların fiyatlarından hareketle yeniden-üretim şemalarını yorumlayarak Marx’ın para kuramı ve yeniden-üretimin finansal koşullarından uzaklaşmaktadır. Yani, paranın değeri ile malların değerini veri olarak alarak, yeniden-üretim şemasında malların fiyat sorununu varsayımsal olarak dışarıda bırakan Marx’ın akılyürütme düzenininden ayrılmaktadır. Eğer para, fiyatı olan bir hesap birimi olarak ele alınırsa, özgüllüğünü kaybedecek ve eğer emek-değere…
-
MARX’TA PARA (17)
Sabit sermayenin amortismanı için önceden hazırlanan para ile net yatırımın tüm işletmeler tarafından eşzamanlı olarak harcanacağı söylenemez. Çünkü kimi kapitalistler tutum yaparken kimileri paralarını üretim araçları piyasasında dolanıma sokacaklardır. Onların rezerv paralarının, finansal dalgalanmalara yol açmaması da ‘tasarruf’ ve ‘yatrım’ın genel dengesinin oluşması demektir. Bununla birlikte, tutum ve tutumun çözülmesi (déthésaurisation) arasındaki denkleşme bir…
-
MARX’TA PARA (16)
2° Paranın değeri verili, gerekli altın miktarı da yeterli iken, finansman sorunuyla ilgili Marx’ın açıklamaları, kapitalistlerin para biçiminde tasarruf kararlarının dengesini (ajustement) bulmaya yönelik olmaktadır. |Burada tasarrufun özgün yönü ile yatırım tasarısı (investissement bruts), dönem sonu itibariyle (expost) zorunlu olarak eşittir (1)]. Verili bir anda, finansal dengeyi sadece bu kararların etkilerinin denkleştirilmesi sağlayabilecektir. Ne var…
-
MARX’TA PARA (15)
Brunhoff, R.Luxembourg’un neredeyse Marx’tan daha marksist bir tutumla ‘para’ konusuna önem verdiği söylenebilir diyor. Çünkü, bir dolanım aracı olarak para, kapitalist yeniden-üretimin onsuz olmaz bir aracı olmakla birlikte, dolanım, bir başına kapitalizmden bağımsız olup çok eski bir tarihe sahiptir (1). O halde, parayı, meta üretiminin bütünlüğü içinde, kapitalist yeniden-üretim şemasından ayrı olarak tüm meta…
-
MARX’TA PARA (14)
Dengenin finansal verileri 1° (Kesim I) ve (Kesim II)’nin kapitalistleri olarak, altın üreticilerinin bilançoları arasındaki ilişki [v1+pʅ1=c2] denge koşullarına uymak durumundadır. Başlangıçta bunun nasıl olacağı görülemeyebilir, çünkü altın üreticilerinin sattıkları altınların miktarı, önemsenmeyecek büyüklükte bir sabit sermaye sermayesi (ca) olmaktadır. Marx’ın rakamsal olarak verdiği göstergeleri aşağıdaki tablodan izleyebiliriz: Kesim I Kesim…
-
MARX’TA PARA (13)
Basit dolanım sürecinde finansal açıdan “doğal ve ilkel biçim” olarak bir denge kurulabiliyorsa, asıl soru artı-değerin nereden kaynaklandığı değil ama gerekli ‘para’nın nerden geldiğidir. Yanlış soruya doğru çözüm, demek ki, artı-değerin dolanımının finansal sorununu çözüp çözememesini teknik düzeyde ele almakla bulunabilecektir. 1° (A-M) çevriminin başında, (M)’i satın almak için gerekli olan paranın nereden geldiğinin…
-
MARX’TA PARA (12)
Demek ki, “birikim’ (thésaurisation) burada kapitalist sürece içkin bir faktör olarak ‘sermaye birikimi’nden (accumulation) öz olarak farklıdır. Gerçekte, devinimsiz para-sermaye yeniden-üretim sürecini genişletmemekte, tersine yatan para-sermaye olarak, kapitalisti, kendi üretim ölçeğini genişletme yeteneğinden yoksun bırakmaktadır” (1) Ki, bu durum günümüzde ‘deflasyon’ olarak adlandırılmaktadır. Kuşkusuz bu finansman sıkısıntısı, bir kesim kapitalist tarafından sermaye merkezileşmesi ve bir…
-
MARX’TA PARA (11)
Basit yeniden üretim, finansman aracı olarak A nın elde tutulmasını gerektirir. Yani kapitalist m=a dan fazlasını tüketemez. Öte yandan, (a) nın gerçek tüketim nesnesi olarak harcanma payı, yeniden üretim çevriminin dışındaki ‘kaçak’, üretilen malların fazlası olan (m) tarafından emilir: yani onun rolü tamamen basit yeniden-üretim çevrimi içindeki işlevi tarafından belirlenmektedir. Aynı şekilde, kapitalist tarafından tüketilen fazla mallar…
KONU HAKKINDA YAZILAR
-
MARX’TA PARA (29)
-
MARX’TA PARA (28)
-
MARX’TA PARA (27)
-
MARX’TA PARA (25)
-
MARX’TA PARA (24)
-
MARX’TA PARA (23)
-
MARX’TA PARA (22)
-
MARX’TA PARA (21)
-
MARX’TA PARA (20)
-
MARX’TA PARA (19)
-
MARX’TA PARA (18)
-
MARX’TA PARA (17)
-
MARX’TA PARA (16)
-
MARX’TA PARA (15)
-
MARX’TA PARA (14)
-
MARX’TA PARA (13)
-
MARX’TA PARA (12)
-
MARX’TA PARA (11)