Habip Hamza Erdem

  • EPİSTEMOLOJİK KOPUŞ

    EPİSTEMOLOJİK KOPUŞ

    EPİSTEMOLOJİK KOPUŞ             Tanrı Avarel Nebati’den razı olsun diyerek başlamak istiyorum.             Çünkü, ne olduğunu bilmeden dillendirdiği ‘epistemolojik kopuş’ terimi dolayısıyla Türkiye’nin bütün ‘okur yazar’larının sözlüklere, ansiklopedilere koşup ‘o da ne demek?’ diye araştırmaya başlamalarına neden oldu.             Çünkü onlar da bilmiyorlardı.             Ve hâlâ bilmediklerini bile bilmediklerinden eminim.             Çünkü okulların hiçbir basamağında olduğu gibi üniversitelerde…

  • MACRON’UN MAKOSENİ

    MACRON’UN MAKOSENİ

                Bir tanıdık Fransız, ABD başkanlık seçimleri sırasında Amerika’daymış.             Döndüğünde, bunlar gerçekten ‘kovboy’luğu bırakmamışlar dedi.             “O ne düzeysiz tartışma idi, doğrusu iğrendim”.             O ABD ki demokrasinin ‘hamak’ı sayılır. Ancak bakıyorsunuz, bir Fransız’ı bile iğrendirecek bir seçim tartışmasına sahne olmaktadır. Oysa, son seçimlerde Macron ile Le Pen’in televizyonda yaptıkları son tartışmayı (débat) izlemiştim. Macron, müstafi (ama görevde…

  • MÜSTEVLİ

    MÜSTEVLİ

    Müstevli sözcüğü ‘istilacı’ (invahiseur) anlamına geliyor ve özellike Türk Kurtuluş Savaşı ile ilgili yazında bolca geçiyor. Bir ülkeyi ‘silahlı’ ya da ‘silahsız’ işgal etmek anlamına geliyor. Örneğin İngilizler Osmanlı İmparatorluğu’nun Arap Yarımadası ile bugünkü Irak topraklarını; Fransızlar bugünkü Suriye ile Adana/Gaziantep topraklarını; İtalyanlar Ege Adaları ile Antalya topraklarını; Ruslar Kars/Ardahan topraklarını; Yunanlılar İzmir’den başlarayarak Ankara yakınlarına değin Anadolu…

  • ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE

    ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE

                Bugün ‘Atatürkçü’ olmak nasıl bir şeydir diye düşünmeye çalışalım.             Önce ‘Atatürkçülük’ diye bir şey var mıdır yok mudur sorusuna yanıt vermekle başlayabiliriz.             Evet ‘Atatürkçülük’ diye bir şey vardır ve benimsenir ya da benimsenmez ama hem Özdemir İnce’nin tanımıyla ‘Çağının çağdaşı’ ve hem de günümüzün ‘Çağdaş’ı bir ‘öğreti’yi (doctrine) savunmak demektir.             Ancak dikkat…

  • CENABI SÜLO

    CENABI SÜLO

                Cenabı Sülo ya da Son Excellence Soysuz Süleyman yine yumurtlamış.             Jandarma’yı o’na bağlamışlar ya, o da yeni mezun jandarmalara abdest alır iki kulhu elhem bir ayet el kürsi okursanız size kurşun işlemez mi ne demiş.             Törende Cenabı Alo, yani  Dinden Soğutma İşleri Başkanı Ali Karabaş da varmış.             O arada, Zındık Kavakçıgillerin Ürdün asıllı küçük kızları, daha birkaç gün önce Cenabı Recep’i halife ilan etmemiş mi idi?             Ki,…

  • BU ÜLKE KİMİN ?

    BU ÜLKE KİMİN ?

    Fransız Devrimi filozoflarından olup pek bilinmeyen, ama ondan daha ünlü olan Condillac’ın kardeşi olan Gabriel Bonnot de Mably(1709-1785) ‘Devrim’i görmeden ölmüştü ama devrimin geleceğini herkesten önce görmüştü. Mably ‘Fransa size ait değildir, siz ancak ona ait olabilirsiniz’ demiş ve ben bu sözü ‘ulusalcılık’ ile ilgili bir yazımda açmıştım. Bugün, ‘Dünya bize atalarımızdan kalan bir kalıt (miras) değil, ama çocuklarımızın…

  • CELÂL KEMGÖZ

    CELÂL KEMGÖZ

                Celâl Şengöz’ü bilmeyeniniz yoktur.             Doğa bilimci.             Demiş ki; “Şu Kemal Kılıçdaroğlu var ya, öylesine cahil ki, nasıl hâlâ CHP’nin başında duruyor anlayamadım”.             Anlayamazsın Hoca, çünkü ‘toplumbilimi’nden haberin yok.             Bir de İlber Ortaylı’mız var.             İkisi de birer ‘Ansiklopedi’.             Toplumbiliminde ise, kusura kalmaz iseler, birer ‘solda sıfır’dırlar diyeceğim.             Celal Kemgöz, çok istiyor idiyse, örneğin Tolga…

  • HER AĞACIN KURDU…

    HER AĞACIN KURDU…

                “Her ağacın kurdu kendinden olur” biçiminde bir uzsözümüz var, değil mi?             Şimdilerde ise, ‘kendisi pür-i pak, ama çevresi kötü’ biçimindeki ve aptalların inandığı anlayışın çürüdüğüne tanıklık ediyoruz.             Çünkü nasıl ‘her ağacın kurdu kendinden’ oluyor ise, Dr Recep iktidarının kurdunun da bizzat ‘kendisi’ olduğu, her geçen gün biraz daha ortaya çıkıyor.             Sözde ‘demokrat’ların şiir…

  • ÜZLEK MEMET

    ÜZLEK MEMET

    ÜZLEK MEMET             Şu bizim teğmen Mehmet Ali Çelebi vardı ya, yine dönmüş diyorlar.             Söylentiye göre AKP’ye geçecekmiş.             Öncelikle neden bir zamanlar ‘bizim’ olduğunu anlatayım:             Çünkü, hâlâ ne olduğu bir türlü ortaya çıkarılmamış FETO tarafından kurulan kumpas ile hapse atılmış bir ‘Türk Subayı’ olduğu için ‘bizim’di.             Bilgili ve yetenekli bir helikopter pilotu.            …

  • ENCÜMEN-İ DÂNİŞ

    ENCÜMEN-İ DÂNİŞ

                Geçenlerde Curia Regis kurumundan sözetmiştik.             Bu ‘oluşum’un, zaman içinde ve ülkesine göre nasıl ‘Devlet Konseyi’ ya da ‘Konsey’leri biçimi aldığından sözetmiştik.             Bugün de, Türkiye’de, şimdilerde, hep olduğu üzere gelişigüzel dillendirilen ‘Encümen-i Dâniş’ten kısaca sözedelim.             Öncelikle, Osmanlı’daki ‘aydınlanma’yı anlatırken, başlıngıçta ‘Genç’ ama ardından olgun ‘Türk’ aydınlanmasını küçümseyenlerin görüşlerine bakılabilir.             Bu görüşü benimseyenler, Tanzimat ve Ishalahat çabalarını hep…

  • Curia Regis

    Curia Regis

                Tüm Orta-çağ boyunca kralların (tek adam diyelim) yanında bir ‘Danışma Meclisi’, bir ‘Aksakallılar’, bir ‘Şûra’-mura olmuştur.             Latince Curia Regis deniyor.             Fransız Devrimi ile birlikte (1790) bu ‘danışma kurulu’ Devlet Konseyi (Conseil d’Etat) adı ve biçimini alıyor.             Yani artık sadece bir ‘danışma’ işlevi görmeyip, Devlet’le ilgili tüm idari işlemlerin anayasaya uygun ve hukuksal olup olmadığına karar veren bir…

  • DÜŞEN KOCA BİR GÖKTAŞ’IDIR

    DÜŞEN KOCA BİR GÖKTAŞ’IDIR

                Öyle bir ‘Göktaş’ı düştü ki, Türkiye’de beklenen ‘İstanbul Depremi’nden daha fazla bir ‘hasar’ açacağı söylenebilir.             Bu kez de üstü kapanacak, diyenleriniz olacaktır.             ‘Derin Devlet’ edebiyatına bir sayfa daha eklenmiş olacak, o kadar.              Gerçekten ‘olgu’ öylesine karmaşık ki, kesin değerlendirmeler yapmak neredeyse olanaksız.             Ancak, kendi payıma kimi sonuçlar çıkardığımı söyleyebilirim.             Bu Levent…

  • BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN !

    BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN !

                Belki de kiminiz ne bayramı diyeceksiniz.             Ne bayramı olacak, 15 Temmuz Bayramınız !             Ama bugün 18 Temmuz diyorsanız; kına yakmanız için ‘bayram geçtikten sonra’ yazıyorum.             Bu neyin bayramı Tanrı aşkınıza?.             Bu 15 Temmuz, olsa olsa delilerin bayramı olabilir?             Yalanla, dolanla, hile ve desise ile, baskı ve zulümle, ve denildiğildiği üzere ‘kanırta kanırta’…

  • ANADOLU İRFANI

    ANADOLU İRFANI

    ANADOLU İRFANI Mustafa Kemal Atatürk öğretmenlere « Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür kuşaklar yetiştirmenizi bekler » demişti. Çünkü “Kimseden bir fayda ummam ben, dilenmem kol kanat. Kendi boşluk, kendi gökkubbemde gezginim ben. Bir eğik baş bir boyunduruktan ağırdır boynuma; Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür bir şairim.” diyen Tevfik Fikret’in izleyicisi idi. Sunay Akın, anlatmıştı: Tevfik Fikret’in…

  • ANADOLU İRFANI (2)

    ANADOLU İRFANI (2)

    ANADOLU İRFANI (2)             Çankırı Dodurgalının ‘irfanı’, acaba ‘Anadolu irfanı’dır diye tanımlanabilir mi diye sormuştuk.             Nazım Hikmet’in “O topraktan öğrenip kitapsız bilendir” dediği ‘Anadolu insanı’, yine Nazım’a göre “Düşmanı meydanda koyup evlerine kaçan” değil midir?             Bir an için ‘siyaset’i bir yana koyup, konunun ‘felsefî temelleri’ne değinmeye çalışalım.             Şu ‘irfan’ denilen şey, ki neresinden bakılırsa bakılsın, anlam…

  • MÜSLÜMANIN DELİĞİ

    MÜSLÜMANIN DELİĞİ

                Hani şu çok müslüman, en karizmatik ve belagatı en yüksek biri var ya, hepiniz çok yakından tanıyorsunuz, diyor ki;             “Bir delikten, müslüman, iki kez sokulmaz”.             Şimdi bu tümcenin neresini eleştireyim?             Bunu söyleyen kişinin belagatı şöyle dursun, Türkçe gramerine hangi edebiyat öğretmeni geçer not verebilir?             Özne, yüklem ve eylemin hiçbiri yerli yerinde…

  • SAĞ/SOL AYIRIMI BİTTİ Mİ ?

    SAĞ/SOL AYIRIMI BİTTİ Mİ ?

    SAĞ/SOL AYIRIMI BİTTİ Mİ ?             Siyasal yaşamda sağ/sol ayırımı, genelde Fransız Devrimi sırasında, Kurucu Meclis sıralarında monarşiden yana olanların meclis başkanının sağ yanında, kralın yetkilerinin kısıtlanmasından yana olanların ise sol yanında yer almasına dayandırılmaktadır.             Oysa, özünde bir ‘değerler savunumu’na dayanan sağ/sol ayırımının tarihi ‘İngiliz Devrimi’ne (1688) yol açan Whigs et Tories saflaşmasına değin geri götürülebilir.             Ne var ki, şu 350 yıllık ‘süreç’ içinde, kimi…

  • FRANSA’DA SEÇİM

    FRANSA’DA SEÇİM

    FRANSA’DA SEÇİM             Gördüğüm kadarıyla, Türkiye’de yapılan sokak sorgulamalarında, genellikle Almancı yurttaşlarımız ‘Türkiye cennet, Almanya battı’ diyorlar.             Fransa gurbetçilerinin farklı düşündükleri de söylenemez.             Gerçekten de Fransızların en öncelikli sorunu % 57 ile ‘pahalılık’.             Sağlık sorunu %34 ile ikinci sırada yer alıyor.             Çevre sorunu %31 ile üçüncü.             Ardından %23 ile ‘yabancılar sorunu’ geliyor.             Suç işleme ile Ukrayna savaşı’na…