Prof. Dr. Ata Atun
-
BEN KAYBEDERSEM AKP KAYBEDER
Sayın Cumhurbaşkanı Talat’ın birkaç gün evvel bir gazetede yayınlanan röportajında, söylediği iddia edilen cümlelerinden bir tanesiydi bu. Bu cümleye en az dört değişik açıdan bakılabilir ve dört de değişik sonuca varılabilir. Talat’ın Cumhurbaşkanlığı adaylığını halen daha açıklamamasının arkasında Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinden kesin kes destek almak ve bundan da emin olmak gerekçesinin yer aldığı kesin. Türkiye…
-
AB’DE RÜŞVET YOKTUR
Avrupa Birliğinde “Rüşvet” yoktur. Bu kelimeden de hiç hoşlanmıyorlar ve hiçte kullanmıyorlar ama bu kelimeyi kullanmamaları da rüşvet vermiyor veya almıyorlar demek değildir. Hem alıyorlar, hem de veriyorlar ama usulüne göre ve kitabına uydurarak yapıyorlar bu işi. AB’de bir menfaat karşılığında “Rüşvet” yerine “Yardım, Hibe, Bağış, Komisyon veya Hediye” gibi tanımlamalar yapılıyor ve buna da…
-
OYUNA GELİYORUZ
Rum tarafı 19 Şubat tarihinde Temsilciler Meclisinde boşuna “AB’ye üye bir devlet olan ‘Birleşik Kıbrıs Cumhuriyeti’nde garantiler ve garantörler düşünülemez” kararını almadı. Bu bir tezgahın parçası. Büyük bir olasılıkla da “Batı” kökenli bir tezgah bu. Amaç 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasasına ek olan “İttifak” ve “Garantiler” anlaşmasını Türkiye aleyhine sulandırmak. “İttifak Anlaşması” Garantör devletlerden sadece iki…
-
AB NE ZAMAN TARAFSIZ OLACAK
Yıllardır yayınlanan Avrupa Birliği içindeki kurumların rapor ve belgeleri, bu güne kadar hep taraflı oldu. Sadece Rumların görüş ve isteklerini içerdiler. Hiç bir zaman Türk tarafının istek ve taleplerine de yer verilmedi. Ocak ayı içinde yayınlanan Avrupa Parlamentosu “Raporu”, söz konusu taraflı parlamentonun Dış İlişkiler Müdürlüğü’nün, Kıbrıs’taki durum ve müzakere sürecine ilişkin kendi iç organlarını…
-
AP İYİCE SAPITTI
Avrupa Parlamentosu’nun Dış İlişkiler Müdürlüğü’nün, Kıbrıs’taki durum ve müzakere sürecine ilişkin kendi iç organlarını bilgilendirmek amacıyla hazırladığı belge gerçekten de bir yüz karası. Avrupa Birliği için tam bir utanç belgesi. Belgenin bir bölümünde, “Kıbrıs adasının Güney kısmı ile Kuzey kısmı” arasında nüfus ve asker sayıları bakımından bir de karşılaştırma var. Karşılaştırma var da araştırma yok.…
-
KKTC – Yaklaşık Anlaşma Metni
Hristofyas ile Talat’ın müzakere programı yaklaşık olarak belli olmaya başladı. KTFD Meclisinde 1976 yılında kabul edilen ve günümüze kadar 22 kez ilave yapılan veya bazı maddeleri değiştirilen 5/76 Sayılı Seçim ve Halkoylaması Yasası Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin başlangıç tarihini belirliyor. Cumhurbaşkanlığı seçimleri Anayasamıza göre 11 veya 18 Nisan 2010 tarihinde yapılmak zorunda. Seçim dönemi 5 yılı aşamayacağına…
-
ANAYASA YAZILIYOR MU
Mevcut Rum Devletinin, yani 1963 yılında silah zoru ile gasp edilmiş ve zoraki mutasyona uğratılmış “1960 Kıbrıs Cumhuriyeti”nin uluslararası statüsü devam ederken yani, BM üyeliği, AB üyeliği ve uluslararası birçok Kurum, Kuruluş, Komisyon üyelikleri ile Büyük elçilikleri devam ederken, KKTC devleti de mevcut halinin süreğenliği içinde “Uyum Süresi” geçirerek yeni devlete temel oluşturacak.
-
SABIKA KAYITLARI GÖRÜLMELİ
T.C. ile KKTC devleti arasında yapılacak bir protokol ile KKTC giriş-çıkış kapılarındaki görevlilerin online olarak T.C. Merkezi Sicil Kayıt Dairesine bağlanmasına olanak verecek bir anlaşma, giderek artış gösteren “İthal Hırsızlık” olaylarının çözümlenmesine büyük bir katkı koyacaktır.
-
TOPRAK VERMEDEN ÇÖZÜM
Anlaşma sonucu kurulacak devletlerin adları her ne olacaksa, Annan Planında tanımlandığı şekliyle “Kıbrıs Türk Devleti” ve “Kıbrıs Rum Devletleri” arasında, içinde halen mevcut 180 km. uzunluğunda ve 398 km2 büyüklüğünde olan ve adanın %4.3 lük kısmını kapsayan “Ara Bölge”nin de bulunduğu, üzerinde liderlerin mutabakata varacağı ama hiçbir şekilde büyüklüğü %6.2 yi geçmeyecek miktarda, adına da…
-
YÜZDE 59 KIYI ŞERİDİ
Hristofyas, ortaya koymaya gayret gösterdiği ve bir kıstas olarak kabul ettirmeye çalıştığı bu düşünce tarzı veya yöntemi ile açıkça “Benim alacağım toprak tavizinin önemli bir kısmı Karpaz’dan olmalıdır “ demek istiyor.
-
KASIM ve KIBRIS
Müzakereler hızla devam ediyor ama şimdilik daha hala liderler peşrevde. Birbirlerini yoklamakla meşguller. Önümüzdeki ay içinde Eylül 2008’den beri sürmekte olan ön görüşmelerin artık meyvelerinin alınmasına başlanacak. Yani Temmuz 2009 Kıbrıs Müzakereleri süreci içinde bir dönüm noktası olacak.
-
AB Mİ, KKTC Mİ
Mali Yardım Tüzüğü uyarınca AB’nin KKTC’ye değil, “Kıbrıs (Rum) Cumhuriyeti Hükümeti’nin etkili kontrolü altında olmayan bölgelerde mahsur kalmış Kıbrıslı Türklere” yapacağı yardımın miktarı ile ünlü futbolcu Beckham’ın transfer ücreti arasında pek bir fark yok.
-
YEŞİLIRMAK KAPISI
Dünyayı, çirkin ve dürüst olmayan, düzenbazlıklar ile dolu “Bizans Entrikası” tanımı ile tanıştıran kişilerin torunu. Tüm Rum yöneticiler, sanki aynı fabrikadan ve bu fabrikadaki aynı tornadan çıkmış gibi “Politik düzenbaz”
-
BAN’IN RAPORU VE UNFICYP
UNFICYP’in adadan gitmesi demek, günümüzdeki barış ortamının devam edebilmesi için öncelikle RMMO ile GKK arasında bir “Ateş Kes” anlaşmasının imzalanmasının kaçınılmaz olacağı demektir. Halen, 1974’den beridir, iki ordu arasında ve adadaki mevcut iki devlet veya iki halk arasında bir ateş kes anlaşması imzalanmamıştır.
-
RUMLARIN GERİ MANEVRASI
Bu da demektir ki, “Türkiye-AB Katılım Müzakereleri 2008 yılı İlerleme Raporu”nda Türk limanlarının Rum taşıtlara açılmadığı yazsa da, ki bu konuda sanırım Ağustos veya Eylül ayında bir yumuşatma kararı alınacak, Türkiye-AB Katılım Müzakereleri devam edecek ve Rumlar, Talat-Hristofyas müzakerelerinde bu raporu, taviz koparmak amaçlı şantaj malzemesi olarak kullanamayacak.
-
ABAD VE GARANTİLER
21 Aralık 1963 gecesi kasten adadaki iki halkın kanlı bıçaklı olmasına neden olacak olayları çıkarıp, ilk adımı attılar. Maksatları Türkiye’nin hem askeri gücünü görmek hem de “Garantör” olarak neler yapabileceğini tespit etmekti.
-
CB TALAT İLE KAHVALTI
Dün Cumhurbaşkanımız Mehmet Ali Talat bizleri kahvaltıya davet etti. Bizler dediğim, yaklaşık aynı yaş yelpazesinde olan ve adına yurtsever veya vatansever denilen düşünce tarzında yazılar yazan köşe yazarları, araştırmacılar ve yorumcular.
-
ORAMS KOMPLOSU
İngiltere’de, Mağusa’da ve Yeni İskele’de yaşayan Larnaka ve Baf asıllı Kıbrıslı Türklerden edindiğim bilgiye ve iddialara göre, davayı yürüten kişilerden Hasan Vahib’in, 1958 -1974 yılları arasındaki Milli mücadele yıllarında Larnaka’da babası Türkler tarafından vatan hainliği ile suçlanan ve bu nedenle de İngiltere’ye kaçan kişinin oğlu olduğudur.
KONU HAKKINDA YAZILAR
-
BEN KAYBEDERSEM AKP KAYBEDER
-
AB’DE RÜŞVET YOKTUR
-
OYUNA GELİYORUZ
-
AB NE ZAMAN TARAFSIZ OLACAK
-
AP İYİCE SAPITTI
-
KKTC – Yaklaşık Anlaşma Metni
-
ANAYASA YAZILIYOR MU
-
SABIKA KAYITLARI GÖRÜLMELİ
-
TOPRAK VERMEDEN ÇÖZÜM
-
YÜZDE 59 KIYI ŞERİDİ
-
KASIM ve KIBRIS
-
AB Mİ, KKTC Mİ
-
YEŞİLIRMAK KAPISI
-
BAN’IN RAPORU VE UNFICYP
-
RUMLARIN GERİ MANEVRASI
-
ABAD VE GARANTİLER
-
CB TALAT İLE KAHVALTI
-
ORAMS KOMPLOSU