Ali Eralp
-
Türkiye’nin Düzenini Bozdular…
Toplumun, insanlığın, düzenini, DNA’sını bozdular… Ne hukuk kaldı, ne adalet… Ne insan kaldı, ne insanlık… Hukuk guguk oldu… Kimse yarınından emin değil… “O güzel insanlar, o güzel atlara binip gittiler…” Ne umut kaldı, ne mutluluk… Ne düş kaldı, ne hayal… Umut, mutluluk tatlı bir anı oldu… Siyah – beyaz fotoğraflarda, filmlerde kaldı… O resimlerde bencillik,…
-
Tescilli Vatan Hainleri…
Ülkemizde dinci kesimler, ayrıcalıklı konumlarını sürdürebilmek, çıkarlarını güvence altına alabilmek için, dini bir kullanma aracına dönüştürmüşlerdir… Etkilenmeye hazır, sorunlarının çözümünü salt inanç dünyasında arayan aç ve yoksul insanları denetleyebilmenin en kolay, en kestirme yolunu, Yaşar Nuri Öztürk’ün deyişi ile onları “Allah ile aldatmak”ta, din sömürüsünde bulmuşlardır. Bu din sömürüsü, ( Atatürk dönemi dışında) dün de…
-
Baskılar, Tehditler, Geleceğimizin “HAYIR”LI Olacağını Gösteriyor…
AKP ve yöneticileri bu kez referandum sürecinde çok telaşlı… Çok tedirgin… Korkuyorlar… Korku dağları bekliyor… En çok da yargılanma korkusu… Suçlar o kadar çoğaldı ki ummana sığmıyor… Geriye dönüş yok artık… Neden korkuyorlar? Çünkü süreç istedikleri gibi yürümüyor… Çünkü anketler istedikleri gibi çıkmıyor… Diledikleri gibi sonuçlanmıyor… Anketlerde “HAYIR” önde… Hatta AKP’lilerin yüzde 10’luk kesiminin referandumda…
-
Sandıktan “Evet” Çıkarsa Türkiye’de Neler Olur?
Şimdiden çevremizi AK TROLLER sardı… Üstümüze üstümüze geliyorlar… Toplantılarımızı yasaklıyorlar… Konuşmalarımızı engelliyorlar… Stantlarımıza, masalarımıza saldırıyorlar… Işıklarımızı söndürüyorlar… Gündüzümüzü geceye dönüştürmeye uğraşıyorlar… Korkuyla, baskıyla, tehditle, şantajla özgürlük ve demokrasi mücadelemizi durdurmaya, yollarımıza engeller çıkarmaya çalışıyorlar… Daha olmadı, gidip, sudan sebeplerle insanlarımızı savcılığa şikâyet ediyorlar… Savcılar da dava açıyor… Bu nedenle, bir ayağımız emniyette, bir ayağımız yargıda……
-
Başkanlık Sistemi Bir Amerikan Planıdır…
Osmanlının son dönemlerinden kötü olduk… Tam bir karmaşa ve kargaşa dönemi yaşıyoruz… Hani Atatürk, milli mücadeleye başlamak üzere Samsun’a çıkarken bir ülke tablosu çizmiş ve şöyle demişti: “1919 senesi Mayıs’ının 19. günü Samsun’a çıktım. Vaziyet ve manzara-i umûmîye, (genel görünüm) Osmanlı Devleti’nin dâhil bulunduğu grup, 1. Dünya Savaşında mağlup olmuş. Osmanlı ordusu her tarafta zedelenmiş,…
-
Sizde Hiç Utanma, Sıkılma yok mu?
Yüz yıllık bir düşmanlık bu… Saltanatı, hilafeti yıkıp, yerine cumhuriyet rejimini kuran Atatürk ve arkadaşlarına duyulan yüz yıllık bir öfke ve kin bu… Adam sabah akşam Cumhuriyete ve onun komutanlarına sövüp, sayıyor, yerden yere vuruyor… Hem de 7-24 saat… Önümüz, arkamız, sağımız, solumuz, her yanımız utanmaz, sıkılmaz insanlarla doldu. Havamız kirlendi. Suyumuz kirlendi. Toprağımız kirlendi.…
-
Mağdur Olan Siz Değilsiniz, Türk Milletidir…
Hep mağdurları oynadınız… Hep mağdur oldunuz, duygu sömürüsü yaptınız… Hep seçimleri kazanmaya odaklandınız… Koltuk, makam, mal, mülk, para sevdası hiç peşinizi bırakmadı… Her şeyi, her olayı, hatta hatalarınızı bile bu yöntemle lehinize çevirmeye çalıştınız… Bir de bu mağduriyetlere sadaka gösterilerini ve din sömürüsünü eklediniz, sonunda başardınız… Ama bu millet şimdiye dek hiç görmediklerini sizin…
-
Tek Kişi Yönetimine “HAYIR” diyenler Terörist Mi Oluyor Şimdi?
Günlerdir bir terör, bir terörist edebiyatıdır gidiyor… AKP, ne zaman başı sıkışsa, ne zaman bir SEÇİM dönemine girse, “mağdur edebiyatı”na başvurur… Türbanı kullanır… Türbanlı bacılara saldırı senaryoları yazar… Darbe masalları anlatır… Bu gerekçeyle Türk ordusunun komutanlarını hapishanelere doldurup, yıllarca içeride tutmadı mı? Bu referandumda ise terörist – terör suçlaması ile Almanya, Hollanda politik krizini kullanıyor……
-
Başkanlık Sisteminin Yasaları Ortaya Çıkmaya Başladı…
Tehdit, şantaj, korkutma, küfür gırla gidiyor… Kimisi pompalı tüfek gösteriyor… Kimisi tabanca gösteriyor… Sıkıyor… Tak tak tak… Savcılar, YSK, emniyet müdürleri seyrediyor… Gözaltına alınsalar bile, bir süre sonra yukarıdan gelen emirlerle serbest bırakılıyorlar… Bu saldırılardan keyif alanlar da var… AKP mutlu… Peki, kim bu adam? Kim bu adamlar? Hemen söyleyelim: Sinop AKP İl Yönetim Kurulu…
-
Kimse, Kimseyi Kandırmasın… Her Şey Gün Gibi Ortada…
AKP, bugüne değin hep “mağdurları” oynadı… “Mağdur edebiyatı” ile beslendi, güçlendi… Milletvekili sayısını artırdı… Birinci parti oldu… Recep Tayyip Erdoğan’ın ilk mağduriyeti “Minareler süngü, kubbeler miğfer” şiirini okuması ile başlamıştı… Bu nedenle cezaevine düşmüş, destansı bir ün kazanmıştı… Sonra partinin başına geçti… ABD’nin de desteği ile 2002 seçimlerinde iktidar yapıldı… Daha sonra, Fethullah Gülen ve…
-
“HAYIR” Decez Gari…
AKP’lilerin kışkırtıcı, düşmanlık ve korku dolu propagandaları, bu kez geri tepti… Halk düşmanca propagandalara cesaretle, umutla, sevgiyle, halaylarla karşılık veriyor… Hele hele, din sömürüsünün ve mağduriyet edebiyatının eskisi kadar etkili olmaması, güç yitirmeye başlaması onları iyice şaşırttı… AKP, çatışmalı, patırtılı gürültülü bir seçim ortamı yaratıp halkı karşı karşıya getirmek ve bu ortamdan yararlanmak, nemalanmak istiyordu……
-
Kimse Cumhuriyetimizi, Özgürlüğümüzü Elimizden Alamaz…
Düşmanlık, silahlanma, kardeşi kardeşe düşürme, kardeşi kardeşe kırdırma… En yetkili ağızlar, en yetkili kişiler çıkmış, şimdi halkın silahlanmasından söz ediyor… AKP iktidarında şimdi bunlar konuşuluyor… Kardeşi kardeşe düşman yapma planları yapılıyor… Haber şöyle: “Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Başdanışmanı Şeref Malkoç, darbelere karşı vatandaşın meşru müdafaa hakkını savunması için ruhsatlı silah alınmasının önünün açılacağını söyledi…” Melih Gökçek…
-
“Elbet Bir Gün Sabah Olacaktır…”
Cangıl ormanında yaşıyoruz… Vahşi orman yasaları geçerli ülkemizde… Yani gücü yeten, gücü yetene… Bileğin kuvvetli, ensen kalınsa, hele bir de arkanda para ve makam sahibi birisi varsa sorun yok… Dilediğin gibi hareket edebilir, istediğini yapabilirsin… Örneğin, “Gıcık aldığın”, “Gıcık olduğun” birine sövüp sayabilirsin. Milletin orasına koyabilirsin… Herkesi tehdit edebilirsin… Suç olduğunu bile bile şantaj…
-
Cumhuriyet Öncesine Yeniden Döndük, Çember Sakallılar İş Başında…
Şiddet, saldırı, yakma, yıkma günlük olaylardan oldu… AK TROLLER iş başında… Tıpkı İtalyan Faşizminin “Kara Gömleklileri”, Hitler Faşizminin “Kahverengi Gömleklileri” gibi… Tehditler savuruyorlar, özel yaşantımıza müdahale ediyorlar… Bunlar paralı askerler… Bir de Çember sakallılar var… Onlar da her yerde karşımıza çıkıyorlar… Gazeteleri, yayınevlerini basıyorlar… Hamile kadınlara, şort giyen kızlara saldırıyorlar… Ama hemen serbest bırakılıyorlar… Son…
-
Referandum Yolunda Atılan Yanlış Adımlar…
Korku bacayı sardı. “HAYIR” oylarının çokluğu birilerini telaşa düşürdü… Hayırcılar korkutuluyor, darp ediliyor, gözaltına alınıyor ama onlar yine de sokağa çıkıyorlar, direnişlerini sürdürüyorlar… Bu nedenle “Evetçi”lerin dillerinden “İç Savaş” hiç düşmüyor… “Hayır” oyu kullanacak kişileri açık açık tehdit ediyorlar… Bir zamanlar el ele, gönül gönüle oldukları PKK ve FETÖ’cü gruplarla birlikte hareket etmekle ve teröristlikle…
-
“Sayılı Günler Tükendi, Yolun Sonu Görünüyor…”
Geçimlerini ve saltanatlarını “Mağdur Edebiyatı” üzerine kurdular, mağdur edebiyatı ile sürdürdüler… Mağdur edebiyatı ile yattılar, mağdur edebiyatı ile kalktılar… Hep mağdur edebiyatı yaptılar… Mağdurluk onların kurtarıcı silahı, can yeleği oldu… Han hamam, gemicik sahibi oldular, yine mağduriyetleri bitmedi… Adamlar geldiklerinde mağdurdular, hâlâ mağdurlar ve ölürken de trilyonluk servetleri ile mağdur ölecekler… Bu mağdur edebiyatı ile…
-
Koca Bir Ülke Yalanla Dolanla Yönetilir Mi?
Çocuklar masalları çok sever… Küçükken, annelerimizin, babalarımızın anlattıkları masallara bayılırdık… Bazen korkudan gözlerimiz fal taşı gibi açılır, bazen mutluluktan uzaklara dalıp giderdik… Hele o kış günlerinde, dışarıda kar, fırtına varken, rüzgâr delice esip, uğuldarken ve sobalarımızda meşe odunları çıtır çıtır yanarken… Üzerinde kestaneler patlatırdık… Ne tatlı olurdu devler, cüceler, periler ülkesinde gezmek, seyahat etmek… Onların…
-
Baskı, Korku, Zulüm, Ancak “HAYIR”ları çoğaltır…
Henüz işin başındayız… Referandum seçim çalışmaları henüz başlamadı… Ama baskı, tehdit, şantaj çarkı dönmeye başladı… “HAYIR” diyen onurlu çalışanlarımız işten atılıyor, sendika başkanlarımız silahlı saldırıya uğruyor… Yazılarımız, makalelerimiz savcılıklara şikâyet ediliyor… Çünkü yapılan anketlerde “HAYIR”lar yüzde 56, “Evet”ler yüzde 37 çıkıyor… Bunu bizzat Meral Akşener açıkladı… Partisinden ihraç edilen Başkan Adayı, ‘Milli iradenin önemi’ konferansına…
KONU HAKKINDA YAZILAR
-
Türkiye’nin Düzenini Bozdular…
-
Tescilli Vatan Hainleri…
-
Baskılar, Tehditler, Geleceğimizin “HAYIR”LI Olacağını Gösteriyor…
-
Sandıktan “Evet” Çıkarsa Türkiye’de Neler Olur?
-
Başkanlık Sistemi Bir Amerikan Planıdır…
-
Sizde Hiç Utanma, Sıkılma yok mu?
-
Mağdur Olan Siz Değilsiniz, Türk Milletidir…
-
Tek Kişi Yönetimine “HAYIR” diyenler Terörist Mi Oluyor Şimdi?
-
Başkanlık Sisteminin Yasaları Ortaya Çıkmaya Başladı…
-
Kimse, Kimseyi Kandırmasın… Her Şey Gün Gibi Ortada…
-
“HAYIR” Decez Gari…
-
Kimse Cumhuriyetimizi, Özgürlüğümüzü Elimizden Alamaz…
-
“Elbet Bir Gün Sabah Olacaktır…”
-
Cumhuriyet Öncesine Yeniden Döndük, Çember Sakallılar İş Başında…
-
Referandum Yolunda Atılan Yanlış Adımlar…
-
“Sayılı Günler Tükendi, Yolun Sonu Görünüyor…”
-
Koca Bir Ülke Yalanla Dolanla Yönetilir Mi?
-
Baskı, Korku, Zulüm, Ancak “HAYIR”ları çoğaltır…