Ali Eralp
-
Tehlikenin Farkında Mısınız? Cumhuriyetimize Sahip Çıkalım…
Makaleye başlık yaptığım bu ilanı 2006 yılında Cumhuriyet gazetesi kullanmıştı… O zaman henüz İlhan Selçuk sağdı. Cumhuriyetin başındaydı… Bir uyarıydı bu. Tehlikenin yaklaştığından, önlem alınmasından söz ediyordu… O yıllarda henüz Ergenekon yoktu… FETÖ belası bu kadar güçlü değildi… Ama başını kaldırmıştı… Ordu, tüm düzeni ve Atatürkçü yapısıyla dimdik ayaktaydı… Basın ve yargı bütünüyle siyasallaşmamıştı……
-
Yoz, Yobaz İktidarlar Yıkılmaya Mahkûmdurlar…
Herkes gider Mersin’e biz gideriz tersine… Eloğlu, buluş üzerine buluş yapıyor… “Hayatı daha da nasıl güzelleştirebiliriz” diye çaba gösteriyor… Yerin altında, yerin üstünde, denizlerde, uzayda bilimsel araştırmalar yapıyor… Halkını özgürleştirmek, onu daha çok demokratik haklara kavuşturabilmek için yeni yeni yasalar çıkarıyor… Bizse, “Halkı nasıl uygarlık dışına itebiliriz, nasıl uyutabiliriz, nasıl köleleştirebiliriz” diye, OHAL desteğinde yeni…
-
Utanma, Sıkılma Duygusu Olmazsa Bir Adamda…
Bizim bazı politikacılarda en büyük eksiklik nedir biliyor musunuz? Utanma, sıkılma duygusunun olmaması… Bugün AK dediğine ertesi gün KARA diyor… Bugün GÜZEL dediğine ertesi gün ÇİRKİN diyor… Bugün doğru dediğine ertesi gün YANLIŞ diyor… Dün söylediğini bugün inkâr ediyor… Bir zamanlar “APO ile konuşan şerefsizdir” dediler, sonra da “Konuştuysak ne oldu, vatan görevi yaptık” savunmasıyla,…
-
CHP, Gerçek Bir Muhalefet Partisi Olabilir Mi?
Sürekli soruyorlar, sürekli iletiler alıyorum, diyorlar ki, “Sen CHP’yi eleştirirdin. Makalelerinde onun eksik, aksak yanlarını ortaya koyardın, şimdi ne oldu da onu tutmaya başladın?” “CHP hakkındaki görüşlerinin, düşüncelerinin değiştiğini görüyoruz… Onun hakkında olumlu yazılar kaleme almaya başladın, olumlu şeyler söylüyorsun… Onu destekliyorsun, peki ne oldu?…” Evet, ben CHP’yi eleştirirdim… Eksik, aksak yanlarını ortaya koyardım… Özellikle…
-
İnsan Olan Cana Kıyar Mı?
15 yıldan bu yana kanla yatıyor, kanla kalkıyoruz… Ölümle yatıyor, ölümle kalkıyoruz. Şehit haberleri ile yatıyor, şehit haberleri ile kalkıyoruz… Bunlar da yetmiyor, halka ve gençlere bir de kin, nefret, öç, intikam alma eğitimi veriliyor… Kin, nefret, öç, intikam alma duygularını beyinlere, yüreklere yerleştirebilmek için ellerinden gelen tüm çabayı gösteriyorlar… Kavga, saldırı, öldürme yaralama…
-
Kimse Aldatılma Masalları Anlatmasın Bize, Asker – Sivil, Hepiniz Oradaydınız Çünkü…
Kimse bize aldatılma, kandırılma masalları anlatmasın… Kimse günah çıkarma seansları düzenlemesin… Asker – sivil hepiniz oradaydınız Çünkü… Hepiniz katillerle aynı çatı altındaydınız… Aynı mekândaydınız… Aynı yolun yolcusuydunuz… Çetenin yurt dışındaki liderine övgüler diziyordunuz… Bakanlar, başbakanlar, her gün, her saat FETÖ’ye duydukları aşkı, sevdayı dile getiriyorlardı… Zamanın Başbakanı halkın huzurunda ona “Dön” çağrıları yapıyor, “Bitsin bu…
-
Kimse Adalet Yürüyüşünü, Kötülemeye, Küçümsemeye Kalkmasın, Başaramaz…
Güneş balçıkla sıvanmaz… Boş laflarla, saçma sapan kanıtlarla kimse haklıyı haksız, iyiyi kötü, doğruyu yanlış yapamaz… Ortada yalın bir gerçek var çünkü: “Adalet Yürüyüşü ve mitingi” 15 yıllık AKP iktidarında haksızlığa, hukuksuzluğa karşı koyma alanında bir dönüm noktası, bir mihenk taşıdır… En etkili, en güçlü bir direniş biçimidir… Tıpkı Cumhuriyet Mitingleri, Gezi Direnişi gibi……
-
Adalet Yürüyüşü Bir Direnişin Başlangıcıdır… Bir Milattır…
Adalet Yürüyüşü ile Türkiye yeni bir döneme girdi… Tüm engellemelere, tüm tehditlere, tüm şantajlara rağmen “Yürüyüş”üne devam etti Korku duvarlarını aştı… KORKU YER DEĞİŞTİRDİ ŞİMDİ… Korku imparatorluğunun temelleri çatırdamaya başladı… Bundan böyle meydanlar, sokaklar boş değil artık. Bu AKP de olsa, kimse dilediği gibi hareket edemeyecek… Türkiye, kimsenin babasının çiftliği değil… CHP, meclisin…
-
Atatürk Cumhuriyeti Yeniden Kuruluncaya Dek Adalet Yürüyüşü Devam Edecektir…
Ne demiş Özdemir Asaf: İnsansız adalet olmaz / Adaletsiz insan olur mu? / Olur, olmaz olur mu? / Ama, olmaz olsun Bu ülke ne adaletsizlikler yaşadı… Ne hukuksuzluklar gördü… Yargı siyasallaştı, bir mutlu azınlığın emrine girdi ve “Adaletsiz insanlar” sardı dört bir yanımızı… Toplum söz söylemeye, konuşmaya, adım atmaya korkar oldu… Hapishaneler, gerçeği yazan gazetecilerle…
-
Güneşe Yürümenin Zamanıdır Şimdi, Küçük Hesaplar Peşinde Koşmanın Değil…
AKP, siyasal İslam faşizmine, Rabia Düzenine doğru adım adım ilerliyordu… Hem de planlı programlı bir biçimde… Çünkü muhalefet yoktu. İtiraz eden yoktu… İnsanların üzerine ölü toprağı serpilmişti sanki… Siyasal İslam, sessiz ve derinden yol alırken, önüne bir engel çıktı: ADALET YÜRÜYÜŞÜ… AKP’nin keyfi kaçtı… Telaşlandı… Panikledi… Çünkü adamlar şimdiye dek bu türden bir eylemle karşılaşmamışlardı……
-
Sivas Katliamını Unutmadık, Unutturmayacağız…
Yıl, 2 Temmuz 1993. Ölümün, katliamın, vahşetin tarihi… O tarihte, Madımak oteli önünde ölüm kol geziyordu… Bir grup YERLİ IŞİD’li, şeriatçı, örümcek beyinli güruh, ellerinde benzin bidonları, yurtseverlerin, aydınların kaldığı Madımak Otelinin önünde toplanmıştı… Aydınların ve aydınlanmanın Azrailleri bağırıyor, çağırıyor, küfrediyor, sloganlar atıyorlardı: “Sivas laiklere mezar olacak, Cumhuriyet Sivas’ta kuruldu, Sivas’ta yıkılacak, Şeriat gelecek, batıl…
-
Aklınızı Başınıza Toplayın Ve Halkın Arasına Düşmanlık Tohumları Ekmeyin…
AKP, 2002 yılında iktidara geçti. 2017’ye gelinceye dek siyasetini hep “Gerginlik”, “çatışma”, “Kin ve öç alma” temelinde biçimlendirdi… Bu temel üzerine inşa etti politikalarını. Bu yöntem, yani dinleri, mezhepleri, ırkları, etnik grupları birbiri ile çatıştırmak, emperyalizmin de geçerli bir yöntemiydi… Bugünkü AKP yöneticileri kadar emperyalizme göbekten bağlı olmasa da onların Ağababası Necmettin Erbakan da iktidar…
-
Cumhuriyet Savcısı, Cumhuriyeti ve Ülkesini Korumasını Bilmelidir…
Her yer çamur… Her yer çamur deryası… Her yer çamur bataklığına döndü… Çamur diz boyu… Herkes birbirine düşman… Herkes birbiri ile kavgalı… Ne dostluk kaldı, ne paylaşım? Ne sevgi kaldı, ne saygı? Sosyal medyada herkes birbirine ağza alınmayacak küfürler ediyor… Ellerine geçirseler, birbirlerini bir kaşık suda boğacaklar… AKP’li CHP’liye, CHP’li AKP’liye, CHP’li Vatan Partiliye, Vatan…
-
Hak, Hukuk, Adalet Aramanın Partisi Yoktur…
Adaletin partisi yoktur… Hak, hukuk aramanın da partisi yoktur… Derneği, sendikası, kurumu, kuruluşu yoktur… Bir ülkede hak, hukuk çiğnenmişse, Yargı iktidarın emrine girmiş, bir parti organı gibi çalışıyorsa, Adalet kalmamışsa, zulüm her yerde kol geziyorsa, Umutlar tükenmişse, OHAL günlük hayatın bir parçası olmuşsa, Bir ülkede bir sapık adam, küçücük bir çocuğun başına parke taşı ile…
-
Son 50 Yılda Altın Devrini Yaşayan Yargı Böyle mi Olur?
AKP bundan tam 15 yıl önce iktidar oldu… O günden bu yana Türk toplumunun DNA’sı değişti. Acı, gözyaşı, ölüm artık günlük olaylardan sayılıyor… Yoksulların, açlık sınırının altında yaşayanların sayısı her geçen gün biraz daha artıyor… Şehit haberi almadığımız gün yok… Yani 2002’den bu yana halkımız gün yüzü görmedi… Birileri milyarlarının üstüne milyarlar eklerken, birilerinin bahtına…
-
Cana Ve Paraya Doymayan Yaratıklar, Siz Ne Zaman Adam Olacaksınız?
Her yandan zehirlenme haberleri geliyor… Gıda zehirlenmesi… Askerler, küçücük çocuklar ölümle pençeleşiyorlar… Geçenlerde gazeteci arkadaşlarımla hastaneye gittik… Ortalık ana-baba günü… Kıyamet günü… Acı içerisinde kıvrananlar… Bağıranlar… Ağlayanlar… “Ölüyorum ana, ölüyorum, yetiş…” diye feryat eden kınalı yiğitler… Gıda terörü her yanda kol geziyor… Gıda teröristleri sarmış dört bir yanımızı… Ablukaya almış vatanımızı… Tek düşünceleri kazanç, “kazancı…
-
AKP’nin Atatürk Cumhuriyetini Yıkmasına İzin Vermeyelim…
Henüz dünyada devrim yapmak için bir plan, bir program, bir formül icat edilmedi… Her ülke kendi koşullarından, kendi sosyal, ekonomik, politik yapısından hareket ederek başarıya ulaşır, devrim yapar… Bu, Rusya’da böyle oldu… Çin’de, Latin Amerika ülkelerinde böyle oldu. Lenin kendi ülkesinde ayrı bir yol izledi, Mao, Fidel Castro, Atatürk kendi ülkelerinde değişik yöntemler kullandılar… Ama…
-
Sadece CHP Değil, Tüm Vatan Tehlikededir, Adalete Sahip Çıkalım…
Aşağıdaki öyküyü bir yurtsever dostumun Face’inden aldım… Çok eski yıllarda İngiltere’de bir gelenek varmış. Sıradan bir vatandaş öldüğünde kilisenin çanı bir kez çalınıp herkese duyurulurmuş. Bir asil öldüğünde iki kez, kralın bir yakını öldüğünde üç kez, kral öldüğü takdirde ise dört kez çalınırmış… Günün birinde, herkesin hak aramak için sığındığı mahkeme, bir vatandaşı haksız yere…
KONU HAKKINDA YAZILAR
-
Tehlikenin Farkında Mısınız? Cumhuriyetimize Sahip Çıkalım…
-
Yoz, Yobaz İktidarlar Yıkılmaya Mahkûmdurlar…
-
Utanma, Sıkılma Duygusu Olmazsa Bir Adamda…
-
CHP, Gerçek Bir Muhalefet Partisi Olabilir Mi?
-
İnsan Olan Cana Kıyar Mı?
-
Kimse Aldatılma Masalları Anlatmasın Bize, Asker – Sivil, Hepiniz Oradaydınız Çünkü…
-
Kimse Adalet Yürüyüşünü, Kötülemeye, Küçümsemeye Kalkmasın, Başaramaz…
-
Adalet Yürüyüşü Bir Direnişin Başlangıcıdır… Bir Milattır…
-
Atatürk Cumhuriyeti Yeniden Kuruluncaya Dek Adalet Yürüyüşü Devam Edecektir…
-
Güneşe Yürümenin Zamanıdır Şimdi, Küçük Hesaplar Peşinde Koşmanın Değil…
-
Sivas Katliamını Unutmadık, Unutturmayacağız…
-
Aklınızı Başınıza Toplayın Ve Halkın Arasına Düşmanlık Tohumları Ekmeyin…
-
Cumhuriyet Savcısı, Cumhuriyeti ve Ülkesini Korumasını Bilmelidir…
-
Hak, Hukuk, Adalet Aramanın Partisi Yoktur…
-
Son 50 Yılda Altın Devrini Yaşayan Yargı Böyle mi Olur?
-
Cana Ve Paraya Doymayan Yaratıklar, Siz Ne Zaman Adam Olacaksınız?
-
AKP’nin Atatürk Cumhuriyetini Yıkmasına İzin Vermeyelim…
-
Sadece CHP Değil, Tüm Vatan Tehlikededir, Adalete Sahip Çıkalım…