Ali Eralp
-
BUNLAR BİRAZ ZOR GİDECEK GİBİ…
Boğazlarına kadar pisliğe batmışlar… Yolsuzluk, arsızlık bataklığına saplanmışlar… “Devlet malı deniz, yemeyen domuz” önerisini kendilerine ilke yaparak yola çıkmışlar. Belediyeleri bile talan etmişler… Belediye yöneticilerinin altında son model, lüks otomobiller… Hem de ikişer adet… Bu araçların bir kısmı da kayıp üstelik… Belediyelerin gelirlerini yandaş vakıflara, derneklere, kuruluşlara babalarının malı gibi saçmışlar… Sosyal medyada her gün…
-
FELAKET GELİYORUM DİYOR…
ABD emperyalizmi ve işbirlikçileri eliyle ülkemizde sinsi, gizli bir plan uygulanıyor. Fabrikalar, vatan toprakları, limanlar satılıyor, sattırılıyor… Ormanlar yağmalanıyor. Tarım, hayvancılık bitiriliyor. Bir tek üretim yeri, imalathane, fabrika açılmıyor. Açtırılmıyor… İthalat artarken, ihracat azalıyor. Durduruluyor… Halk yoksullaşıyor, yoksullaştırılıyor. En büyük bütçe Diyanet işlerine ayrılıyor. Halk işsiz güçsüz bırakılıyor. Öğretmenlerin tayinleri yapılmıyor. Yani işin özeti Atatürk,…
-
MİLLİ EĞİTİMİ YAPBOZ TAHTASINA ÇEVİRDİLER…
Uğur Mumcu’nun eşi Güldal Mumcu’nun dediği gibi: “Cemaatler, Türkiye Cumhuriyeti’ne kendi ülkesi değil de fethedilmesi gereken bir ülke gibi bakıyorlar.” (Cumhuriyet, 06.07.2009) Sanki karşılarında düşman bir ülke var… Bunlar, Atatürk’e, T.C.’ye duydukları kini, öfkeyi, Kurtuluş Savaşında emperyalist İngilizlere, Fransızlara, Yunanlılara, İtalyanlara bile duymamışlardı. Her zaman olduğu gibi onlarla işbirliği yapmışlardı. Ve 17 yıldan bu yana bu…
-
Küresel ABD Projeleri Ve 23 Haziran Seçimi…
Bazı arkadaşlarım küresel proje uyarısı yapıyor bana. Ülkenin küresel tehlikelerle karşı karşıya olduğunu vurguluyor… Ben bu konuya 20 yıl önce, 1999 yılında, cumhuriyet gazetesinde, tam sayfa yayınlanan bir makalemle dikkat çekmiştim. Daha sonra da Çetin Yetkin ağabeyin çıkardığı “Müdafaa-i Hukuk” dergisinde aynı konuyu ele almıştım. İmamoğlu’nu topluma “Hain” tanıtan bazı kişilere ve çevrelere de bu…
-
Çalmışlar…
Çalmışlar… Kim çalmış? Kimler çalmış? Çalan kim? İstanbul Belediye başkanlığı seçimlerini kazananlar çalmış… Yani CHP’liler ve İmamoğlu çalmış… Neyi çalmışlar? Vatandaşın oylarını… Aynı sandıktan, aynı zarftan, aynı adamın kullandığı ve tek zarftan çıkan 4 oydan sadece birini, ama sadece birini çalmışlar. Acemi hırsızlar! Böyle hırsızlık olur mu? Peki, “Kanıt var mı?” Eski deyişle “Delil var…
-
İstanbul Başkanlık Seçimi, Gerçekte, Tüm Türkiye’nin Seçimidir…
İstanbul Belediye Başkanlığı seçimi neden sadece bir yerel seçim değildir? Neden aynı zamanda tüm Türkiye’nin seçimidir? Çünkü 16 milyonluk bir kentin kazanılması, AKP – MHP faşizminin ve talan düzeninin son bulması için atılan İLK ADIM OLACAKTIR… Çünkü 16 milyonluk bir kentin kazanılması ile iktidar düşüşe geçecek, sonun başlangıcı başlayacaktır… Böylece korku, baskı, tehdit duvarında gedikler…
-
Sandıkta Darbe: Hukuk Katledildi…
Adının içerisinde “Adalet” sözcüğü bulunan bir siyasal parti, Cumhuriyet döneminin en büyük adaletsizliğini yaptı. Millet iradesini, milli egemenliği ayakları altına aldı. 12 Mart, 12 Eylül faşist dönemlerini yaşayan Türkiye, şimdiye dek böyle bir baskı, şiddet görmedi. Böyle zulüm görmedi. Bu kadar açık seçik bir haksızlık, hukuksuzluk yaşamadı. YSK, daha önceki seçimlerde aldığı kararları da çiğneyerek,…
-
AKP, Adım Adım Sona Yaklaşıyor…
17 yıllık AKP iktidarının sonunda ülkemiz, gelip, bataklığa saplandı… Her yerdeç amur, çirkef diz boyu. İktidar da vatandaş da kurtulmak için çabalıyor. Ama çırpındıkça daha çok batıyor… Bütün bunlar 17 yıllık bir vurdumduymazlığın, ihmalin, talanın, yağmanın sonuçları… Sattılar, savdılar, yıktılar… Tarımı, sanayi bitirdiler… Yerine yenisini de koymadılar… Bir çivi çakmadılar… Üretimi durdurdular. Üretim durunca mal,…
-
Sosyal Medyada Paylaşmak, Eleştirmek Vatandaşın En Doğal Hakkıdır…
Sona yaklaşan, sonunun geldiğini sezinleyen diktatörler hep aynı yoldan geçip, aynı yöntemleri kullanırlar. Su içer gibi yalan söylerler. Gerçekleri çarpıtırlar. Hem de halkın gözünün içine baka baka, utanmadan, sıkılmadan yaparlar bu işi… Sahtekârlıkları kanıtlanır, yalanları çürütülür, ama yine de diktatörler bildiklerini okurlar. Yalan söylemeye devam ederler. Çünkü haksızlıklara, hukuksuzluklara karşı çıkan, direnen insanlar çoğaldıkça onlar,…
-
Gazeteciler, Tweet Atanlar İçeride; Yumruk Atanlar, Sapıklar Dışarıda…
AKP zulüm demektir. AKP gözyaşı, kan, acı demektir. AKP açlık, yoksulluk, işsizlik demektir. AKP dönemi zulüm dönemidir ve bu zulüm yıllardan beri sürüp gitmektedir… Dert, çile, sıkıntı azalacağı yerde, onların iktidarında her geçen biraz daha artmaktadır… Hak, hukuk ihlalleri artık herkesin gözü önünde yapılmaktadır. Gazeteciler, öğretmenler, tweet atanlar “Cumhurbaşkanına hakaret etti” gerekçesiyle gözaltına alınırken; muhalefet…
-
Taşları Bağlamışlar, Canileri Salıvermişler…
Her yanı eşkıya sardı. Eşkıya dağlardan kentlere indi. Her geçen gün sayıları daha da artıyor… Çoğalıyorlar. Kum gibi… Sandık kurullarını basıyorlar. Görevlileri dövmeye, korkutmaya çalışıyorlar… Gözdağı veriyorlar… Atatürk heykellerine saldırıyorlar. Atatürk’e, Cumhuriyete saldırıyorlar… Tüm dünyanın hayran olduğu Mustafa Kemal Atatürk’e kin kusuyorlar, pis salyalarını akıtıyorlar. Her geçen gün biraz daha pervasız ve çılgın oluyorlar. Caddelerde,…
-
Halka Güvenmek, Atatürkçü Olmanın Temel Koşuludur…
İmamoğlu umutsuzluk, karamsarlık çemberini kırdı. Mücadelesi, direnişi, kararlılığı, sakin, soğukkanlı duruşu ile o, halkı ve aydınları yanına çekmesini bildi. Kavgasız, dövüşsüz, küfürsüz bir dil kullanarak yığınlara güven verdi… Ayrım yapmadı. Halkı düşman kamplara bölüp, karşı karşıya getirmedi. Onları kendisine inandırdı. Kendisi de onlara inandı. Bütünlüğü, beraberliği, dayanışmayı sağladı. “Bu halktan ne köy ne kasaba olur”…
-
Her Şey Makam – Mevki, Para – Pul Demek değildir…
At izi ile it izinin birbirine karıştığı bir dönemden geçiyoruz… Çok kritik aylar, günler, hatta saatler yaşıyoruz. Ülkemizin, halkımızın ve demokratik düzenin aleyhine durmadan yeni yeni planlar hazırlanıyor. Kapalı kapılar arkasında sözler alınıp, sözler veriliyor. Tertipler düzenleniyor. Çok endişe verici, çok tedirgin edici, çok tehlikeli bir ortam… Günümüzde gazetelerin, TV’lerin, basın kuruluşlarının önemli bir kesimi…
-
Son Seçim, Sonun Başlangıcı Oldu…
Adamlar alışmışlar hazıra konmaya… Seçimin de hazırına, geçimin de hazırına… Ekmek elden, su gölden… Mirasyedi gibi… Sat, sat ye… Memlekette fabrika bırakmadılar. Sanayi bırakmadılar. Tarım bırakmadılar… Karışan görüşen, karşı koyan da yok… Oohh, ne ala… Ne güzel dünya… Çocuklarının tümü iş güç, gemicik sahibi oldu… Ama milyonlar işsiz… Ortalık gül bahçesi… Hem de dikensiz gül…
-
Adam Olun Önce, Adam…
Ne demiş Ömer Hayyam: “Hacı hoca olmuşsun, kaç para! / Hırka, tespih, post, seccade güzel / Ama Tanrı kanar mı bunlara?” Şu ülkede “Hacı hoca” perdesi arkasında çevrilmedik dolap, oynanmadık oyun kalmadı. Saymakla, dökmekle bitmez. Şeytanın bile aklına gelmeyecek yöntemlerle halkı kandırıyorlar. Aldatıyorlar… Denizi, gökyüzü, insanları ile şu ülke, şimdiye dek, bu kadar yolsuzluk, hırsızlık,…
-
Hesap Verme Günü Adım Adım Yaklaşıyor…
Yerel seçimler tamamlandı. Kazananlar, kazanamayanlar sandıkta belli oldu. Tutanaklar imzalandı. İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere, iktidar, büyük kentlerin çoğunda başkanlığı kaybetti. 17 yıldan beri tıkır tıkır işleyen seçim sistemi, bu kez engelle karşılaştı. Halkın karşı oyları ile iktidar duvara tosladı… Yara aldı… Onlar, böyle bir sonucu hiç beklemiyorlardı. Hayal bile etmiyorlardı. Ama olan oldu……
-
Halkımız Demokrasiye Giden Yolda İlk Adımını Attı…
Halkımız, demokrasiye giden yolda ilk adımını attı. AKP yenildi. Beka sorunu, yalan dolan, iftira, tehdit, küfür, aşağılama toplumda itibar, ilgi görmedi. Tarikatların, şeyhlerin, yaygın olduğu, geri bıraktırılmış bölgelerimizde AKP ve MHP kazansa bile tüm yurtta kaybetti. Özellikle sanayinin ve üretim merkezlerinin olduğu büyük kentlerimizde, egemen güçlerin ithalata ve kamu mallarının satımına dayalı ekonomi politikası onaylanmadı.…
-
Güneşe Koşalım. Güneşin Zaptı Yakındır…
Türkiye, 17 yıldır şeriatçı tehlikeyle karşı karşıyadır. Sevgili vatanımızı 17 yıldır şeriatçılar yönetmektedir. Siyasal İslamcıların elinde sevgili yurdumuz bir ”kurtlar sofrasına” dönüştürüldü. Keskin dişli, yırtıcı tırnaklı kurtlar, kuzuları yiyerek yaşamlarını sürdürüyorlar. Bir grup dinci, tarikatçı mutlu azınlık ”aksırıncaya, tıksırıncaya kadar” işkembesini doldururken; milyonlarca insan yoksulluk, açlık sınırının altında çile dolduruyor. Siyasal İslam, ülkemizde iktidarı ele…
KONU HAKKINDA YAZILAR
-
BUNLAR BİRAZ ZOR GİDECEK GİBİ…
-
FELAKET GELİYORUM DİYOR…
-
MİLLİ EĞİTİMİ YAPBOZ TAHTASINA ÇEVİRDİLER…
-
Küresel ABD Projeleri Ve 23 Haziran Seçimi…
-
Çalmışlar…
-
İstanbul Başkanlık Seçimi, Gerçekte, Tüm Türkiye’nin Seçimidir…
-
Sandıkta Darbe: Hukuk Katledildi…
-
AKP, Adım Adım Sona Yaklaşıyor…
-
Sosyal Medyada Paylaşmak, Eleştirmek Vatandaşın En Doğal Hakkıdır…
-
Gazeteciler, Tweet Atanlar İçeride; Yumruk Atanlar, Sapıklar Dışarıda…
-
Taşları Bağlamışlar, Canileri Salıvermişler…
-
Halka Güvenmek, Atatürkçü Olmanın Temel Koşuludur…
-
Her Şey Makam – Mevki, Para – Pul Demek değildir…
-
Son Seçim, Sonun Başlangıcı Oldu…
-
Adam Olun Önce, Adam…
-
Hesap Verme Günü Adım Adım Yaklaşıyor…
-
Halkımız Demokrasiye Giden Yolda İlk Adımını Attı…
-
Güneşe Koşalım. Güneşin Zaptı Yakındır…