NECDET BULUZ
En büyük müttefikimiz ve dostumuz Amerika, içinde bulunduğumuz şu çok kritik dönemde ne acıdır ki, bizi yalnız bıraktı. Özellikle terörle mücadelede ikili oynayan, IŞİD’e karşı verdiğimiz Suriye’deki mücadelede yanımızda olmayan Amerika’ya haklı olarak bizi yönetenler de kamuoyu da tepkilerini her ortamda dile getirmeye başladı.
Dikkat edilecek olursa bir yandan ülke içinde terörle mücadele ederken, öte yandan Suriye’deki terörist yataklarını yok etmeye çalışıyoruz. El Bab’da IŞİD’a ağır darbeler indirdik. Şimdi Membiç’e, hatta Rakka’ya kadar gidilebileceğinizi bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan açıkladı.
İşin ilginç tarafı Amerika bu mücadelede bize destek ve yardımda bulunmadığı gibi, kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmeyi sürdürüyor. Terörist yatakların temizlenmesinde kararlı olan Türkiye’nin de önünü kesmeye çalışıyor.
Şimdi ise, Amerika’nın yeni bir oyun içine girdiğini görüyoruz. Gelişmeler ve habere göz atalım:
Adının açıklanmasını istemeyen yetkili “Bu yardım önerileri arasında silahlı insansız hava araçları, hava desteği ve DEAŞ’a karşı savaşan ılımlı muhaliflere mühimmat sağlanması gibi DEAŞ’a karşı etkili olabilecek şeyler var” ifadesini kullandı. Türk yetkililerin bu koşulları uzun süredir reddettiğini ifade eden yetkili, “Mesela El Bab’tan sonra Menbiç’e gidilmesin. DEAŞ ile mücadelede koalisyon ile tek bir koordinasyon merkezi üzerinden operasyon gerçekleştirilsin” diye konuştu. ABD öncülüğündeki DEAŞ karşıtı koalisyonun sözcüsü Albay John Dorrian, İncirlik Üssü’nün ABD açısından çok önemli olduğunu belirtti. Dorrian, “İncirlik hem üs olarak hem de koalisyona sağladığı kapasite bakımından kesinlikle paha biçilmez. Tüm dünya, oradan yürütülen operasyonlar sayesinde daha güvenli hale getirildi” dedi.
Amerika baştan bu yana terör örgütü PKK’nın Suriye uzantısı PYD/ YPG güçlerini koruyor. Dün ne yaptıysa bugün de aynısını sürdürüyor. Bizi, IŞİD karşısında yalnız bırakıp, gücümüzü kırmayı deniyor. İncirlik Üssü’nden kaldırdığı uçaklarla da IŞİD’a hiçbir zarar vermiyor. Oyun içinde oyuna devam.
El Bab, Mümbiç ve Rakka’daki terör yuvalarının yok edilmesi Türkiye’nin artık hayati meselesi haline gelmiştir. Bu konuda teröre karşı Türkiye’nin yanında yer alacaklarını söyleyenlerin bizi yalnız bırakması kabul edilemez bir durumdur.
Dostane ilişkiler ve dayanışma için İncirlik Üssü Amerika’ya açıldı. Amerika bizi en zor dönemimizde bu üssü kullanmıyorsa o zaman burada ne işleri var? Şimdi hepimiz bunu sorgular duruma geldik.
Terör örgütü PYD’yi korumak için elinden geleni yapan ABD’nin bu tavrı İncirlik Üssü’nün kapatılmasını yeniden gündeme getirdi. Savunma Bakanı Fikri Işık, koalisyonun El Bab operasyonunda TSK’ya destek vermemesinin ‘Düşündürücü’ olduğunu vurgulayarak “Bu durum İncirlik Üssü’nü sorgulatıyor” dedi. Müttefiklerden her şart ve koşulda özellikle hava desteği verilmesini beklediklerini vurgulayan Işık’ın açıklamalarına göz atalım:
“’Siz bu noktada hem DEAŞ ile mücadele ettiğinizi ifade ediyorsunuz hem de istenen, arzu edilen desteği vermiyorsunuz. Bu da kamuoyunda sizin DEAŞ ile mücadelede samimiyetinizin sorgulanmasına sebep oluyor.’ Bu, tabii ki Türkiye içerisinde de İncirlik’in de sorgulanmasına sebep oluyor. Ümit ederiz ki ABD ve koalisyon güçleri, Türkiye’nin Fırat Kalkanı Harekâtı’nda ihtiyaç duyduğu hava desteği ve diğer desteği verir. Adımlar fazla gecikmeden atılmış olur”
20 Ocak’ta başkanlık koltuğuna oturacak olan Trump’ın tavrı, Suriye operasyonunda kilit rol oynayan İncirlik Üssü’nün de geleceğini belirleyecek. “DEAŞ’ı Obama ve Clinton kurdu” diyen Trump da PYD’ye destek verirse, İncirlik Üssü koalisyona kapatılabilir. Trump seçim mitinglerinde iktidarının başka ülkelerdeki iktidar değişiklikleriyle ilgilenmeyeceğini ve ABD’nin terör örgütlerine destek vermeyeceğini söylemişti.
Amerika’nın yanı sıra AB üyesi ülkelerin de terörle mücadelemizde yanımızda olmadıklarını da görüyoruz. Hiç kuşkusuz bu da sorgulanmalıdır. Bir yandan “Teröre ve terörizme karşıyız” diyen, öte yandan teröristlere yataklık yapan ve her türlü desteği verenleri görmezden gelebilir miyiz?
Amerika ve AB ile olan ilişkilerimizi bu açılardan değerlendirerek yeni politikalar üretmemiz gerektiğini düşünüyoruz.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz
Bir yanıt yazın