NECDET BULUZ
Ard arda gelen ve katliamlara dönen terör saldırıları, her konuda olduğu gibi turizm sektörünü de etkiliyor. Geçen yıllara baktığımızda, özellikle tatil için Türkiye’yi tercih eden yabancı turistlerin, “Can ve mal güvenliğimiz tehlikede olabilir” görüşü ile Türkiye’ye gelmekten vaz geçtiklerini görüyoruz.
Terörün olduğu, can ve mal güvenliğinin tehlikede bulunduğu yerlere turist gitmez. 2016 yılını çok kötü geçiren sektörün 2017 yılındaki umutlarının da devam eden terör olayları nedeni ile kayıplarla kapatabileceği endişesi yaşanıyor.
Uçak krizinden sonra Rusya ile olan turizm ve ticaret alanındaki sıkıntıların geçmekte olduğunu söyledik. Ancak, terör olaylarının devam etmesi, Rus turistlerin de Türkiye’ye gelmekten çekindiklerini ortaya koyuyor.
Rusya Turizm Endüstrileri Birliği (RST) Basın Sözcüsü İrina Tyurina, İstanbul’da ard arda meydana gelen terör saldırısının İstanbul’un turistik cazibesini düşürdüğünü söylüyor. Tyurina “Bugünlerde insanlar Türkiye’ye gidip gitmeyeceği üzerine daha çok düşünmeye başladı. Terör korkusu nedeni ile de İstanbul’a bile artık gitmekten çekinenlerin sayısının arttığını görüyoruz” diyor.
Bilindiği gibi İstanbul gezi için çok önemli bir kent olarak görülüyor. Tarihi dokusu, alış-veriş olanakları, doğal güzelliği ile günü birlik, ya da birkaç günlüğüne gelinip, görülebilecek bir kent olarak dikkatleri çeken ve cazibe merkezi olan İstanbul’un terör olayları nedeni ile bu özelliğinin kaybolacağı endişesi açık söylemek gerekirse bizim için son derece hem üzüntü verici, hem de büyük bir kayıp olarak önümüzde duruyor.
Rusya Turizm Endüstriler Birliği (RST) Basın Sözcüsü Tyurina’nın şu sözlerini de önemsiyoruz:
“Türkiye’de ve İstanbul’da zaman zaman meydana gelen olayları göz önünde bulundurulursa bu istikametin en büyük talepte olan istikametlerin listesinde yer almadığı bellidir. Rusların İstanbul’da kaldıklarını düşünüyorum, ancak ağırlıklı bölümü kendi başına İstanbul’a gelenlerdir. Bugünlerde insanların Türkiye’ye gidip gitmeyeceği üzerine daha çok düşündükleri eğilimi var. Deniz kenarındaki tatil değil, geziler söz konusudur. Tur paketi alanlar büyük ihtimalle bundan vazgeçmeyecek ama bu geziyi planlayanlar bunun üzerinde uzun uzun düşünecekler.”
Bir de tam aksine görüşte olanlar da bulunuyor. Her ne kadar terör olayları yabancı turistlerin Türkiye için fren yapmasına neden oluyorsa da, iyi niyetle hareket eden “İnadına Türkiye” diyenlerin olması da bizim için olumlu bir hava yaratıyor.
Örneğin İngiliz Gazeteci Simon Calder’in, gazetede yazdığı bir köşe yazısında Reina saldırısı ve Türkiye’nin turizm sektörü hakkında çarpıcı açıklamalarda bulunması ve “Türkiye’de tatil rezervasyonları yaparak teröristlere karşı çıkabiliriz” demesi, bu olumlu adımlardan birisi olarak değerlendirilmelidir.
Habere kıskaca göz atalım mı?
“39 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan Reina saldırısının ardından İngiliz gazeteci Simon Calder’den alkışlanacak bir yazı geldi. “Türkiye’de tatil rezervasyonları yaparak teröristlere karşı çıkabiliriz” başlıklı yazıda, “Bu saldırılara en güzel yanıt normal yaşantınızı değiştirmemektir” deniyor. Yazı şöyle devam ediyor:”Muhtemelen ben de en az sizin kadar ölüm riskinden sakınıyorum ve ailemin hayatını tehlikeye sokacak risklere karşı toleransım çok düşük. Ama aynı zamanda seyahatin hem turist hem de ziyaret edilen ülke için ödüllendirici bir deneyim olduğunu düşünüyorum.
Geçen yıl Ocak ayında Türkiye’nin muhteşem güney sahillerinde bir aile tatil paketi satın almıştım. Henüz bir hafta önce Sultanahmet’te Alman bir turist grubunun 10 üyesi bombalı saldırıda hayatlarını kaybetmişlerdi. Hayatını kaybeden her bir kişi ayrı bir trajediydi. Ancak her yıl İstanbul’u ve Türkiye’nin sahil beldelerini ziyaret eden milyonlarca kişiyi düşündüğünüzde herhangi bir tehlikeyle karşılaşma şansınız hâlâ son derece düşük. Ama pek çok İngiliz turist aynı fikirde değildi. Tatil rezervasyonu yaptığımız tesis, o dönemde kepenk indirmek zorunda kaldı, biz de tatilimizi Yunanistan’da yaptık. İstemeden de olsa Türkiye’nin büyük sıkıntı yaşayan turizm sektörüne ve ekonomisine bir darbe de biz indirdik. O günden bugüne, kitlesel saldırılar rutin bir hâl aldı. İstanbul, Ankara ve diğer illerdeki saldırılarda yüzlerce kişi hayatını kaybetti. Son olarak Reina gece kulübünde 39 kişi öldürüldü. Türkiye’de tatili düşünen pek çok kişi İstanbul Boğazı’nın dibinde meydana gelen katliamı görünce şoke olmuştur. Katliamların yarattığı trajediyi olduğundan daha hafif göstermeye çalışmadan, turizm beldelerinin hedef olması ihtimalini gözden geçirdim. İstanbul saldırıya açık, sarsılmış bir kent gibi duruyor. Çok sayıda turist İstanbul’a gitmek istemiyor. Bugün boğaza nazır Condrad Oteli’nde geceliği sadece 90 dolara konaklayabilirsiniz. Türkiye’ye geri dönmek için sabırsızlanıyorum. Çünkü rastgele hedef seçen şiddete verilebilecek en güzel cevap, davranışlarınızı ve seçimlerinizi değiştirmeden ne derece etkisiz olduğunu göstermektir.”
Hiç kuşkusuz böylesine olumlu yazılar bizim için sevindirici olmalıdır. Ülkemizin turizm ve ekonomideki sıkıntıları gidermesinde bu tür görüşlerin çoğalmasını bekliyoruz. El birliği ile de bu konuda daha fazla çaba göstermemiz gerekiyor.
Çoğu müttefikimiz ve dostumuz olarak bilinen ülkeler ne acıdır ki, terör karşısında Türkiye’yi kaderi ile baş başa ve yalnız bırakıyor. Terör olaylarından pay çıkarmaya çalışanların bile olduğunu üzüntü ile izliyoruz.
Terör olaylarının turizmimize ve ekonomimize çok büyük zararlar getirdiğini de söylemeden geçemeyeceğiz. Ancak inancımız şu ki, millet olarak bugünleri de birlik ve bütünlük içinde atlatacağız.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz
Bir yanıt yazın