Son İstanbul ve Kayseri’deki PKK’lı canlı bombaların ortaya koyduğu tabloya baktığımızda “PYD bitirilmeden, PKK ile mücadele de bitmez” diyoruz.
Nedenine gelince:
Müttefikimiz ve dostumuz Amerika, PYD/YPG güçlerini destekliyor. Onlara hemen her türlü silahı veriyor. Suriye’de ABD tarafından PYD-YPG’ ye verilen patlayıcıların PKK tarafından Türkiye’deki eylemlerde kullanıldığına dair tespitler yapıldı. Özellikle İstanbul ve Kayseri’deki son canlı bombaların patlayıcılarının aynı özelliği taşıdığı da uzmanlarca açıklandı.
Geçenlerde Hürriyet Gazetesi’nde Abdülkadir Selvi, bu konuda ortaya çıkan bulguları köşesine taşımıştı. Yazımızı ilgilendirdiği için Selvi’nin bu yazısındaki kısmı da sizlerle paylaşmak istedik:
“Her iki patlamada da PKK, bomba düzeneğini PDX patlayıcı ile güçlendirmiş. PDX’in çok önemli özellikleri var. Bomba uzmanları roketatar sistemlerinde başlığın güçlü bir şekilde ileriye fırlatılmasında kullanıldığını söylüyor. Patlama sırasında bombanın şiddetini ve ateşleme hızını yükseltiyor. Bu daha çok can kaybı demek. PKK, Beşiktaş ve Kayseri’de çok büyük katliamlar planladığı için TNT’yi RDX ve PDX’le güçlendirmiş. Beşiktaş ve Kayseri saldırılarında “Fabrikasyon” bomba kullandı. Fabrikasyon bomba temin edilmesi güç olduğu için PKK, daha önce PDX yerine “Gübre” kullanıyordu. Gübre satışına dönük alınan önlemlerin etkisi oldu elbette ki ama buradaki tek sebep o değil. Bomba uzmanları elinde 100 kilo PDX varsa dahi 10’ar 10’ar kullanılır diyor. PKK ise Beşiktaş ve Kayseri’de tam 200 kilo kullanmış. Demek ki örgüt fabrikasyon bomba temin etmekte güçlük çekmiyor. Şimdi gelelim madalyonun öbür yüzüne, PKK son 2 yıldır yaptığı bombalı saldırılarda NATO envanterinde olan patlayıcıları kullanıyor. Şehirlerimizi kana bulayan, insanlarımızı katleden PKK’lı canlı bombalar Amerika’nın koruması altındaki Kobani’de “Tabura Ş. Serkan” da yetiştiriliyor. DAEŞ’le mücadele adı altında PYD-YPG’ye verilen ‘fabrikasyon’ bombalar, PKK tarafından Türkiye’de patlıyor. Biz NATO’nun ikinci askeri gücüyüz. Bizim şehirlerimizde patlayan bombalar ise NATO envanterindeki patlayıcılar çıkıyor. Bu nasıl müttefiklik? “
Bunun anlamı şu:
Amerika ve Batı, PKK’yı terörist grup olarak tanıyor. Ancak, örtülü destek vermekten de geri kalmıyorlar.
Amerika kadar AB ülkeleri de bugüne kadar PKK terör örgütüne, onun lider kadrolarına ev sahipliği yaptı. Halen bu ülkelerde PKK’lılar ellerini kollarını sallayarak gezip, propaganda yapmıyorlar mı?
Biz, Kuzey Irak’taki PYD ve onun silahlı gücü YPG için “PKK’nın Suriye’deki uzantısı” diyoruz. Bunu da üst perdeden seslendiriyor, bilgi ve belgeleri de gereken yerlere iletiyoruz. PYD’nin elindeki silahların PKK’lıların eline geçtiğini söylüyoruz. Buna rağmen bu seslerimize Amerika da Batı da kulaklarını tıkıyor.
Suriye’deki Kobani şimdi teröristlerin yetiştiği, eğitim aldığı ve Türkiye’nin hedef seçildiği bir nokta olarak dikkatleri çekiyor. Yapılan açıklamalara göre Kobani’de halen 2 bine yakın PKK teröristi bulunuyor. Böylesine terörist kaynayan, PKK’yı besleyen kaynaklar kurutulmadan PKK terörünün sonu gelir mi?
TSK şimdi El Bab’ta IŞİD ile mücadele ediyor. Sıra PYD/YPG’ ye de gelecek. Bunun niçin Cumhurbaşkanı Erdoğan “Amerika’nın yeni yönetimi 20 Ocak’ta iş başı yapacak. Yeni Başkan Trump ve ekibi ile oturup konuşacağız. Birlikte hareket etmeyi amaçlıyoruz. Eğer bu gerçekleşmezse biz başımızın çaresine bakmasını biliriz” diyor.
Özetle sıranın PYD/YPG güçlerine geleceğinin mesajlarını veriyor.
Gerek istihbarat birimleri, gerekse askeri kaynaklar da PKK terörünün bitirilebilmesi için, Kuzey Irak’taki PKK’yı besleyen yuvaların yok edilmesi gerektiği yolunda görüş bildiriyorlar. PKK’yı besleyen kaynak da PYD/YPG olduğuna göre sıranın bu terörist gruplara geleceği de açık biçimde görülüyor.
Sıkıntı ise şu:
Amerika’nın doğrudan destek verdiği PYD/YPG’den desteğini çekip çekmeyeceği yeni yönetimin alacağı kararlara bağlı. Eğer, yeni yönetim de bu terörist gruplara halen desteğini sürdürmeye devam ederse Suriye’de Amerika ile karşı karşıya gelmiş olacağız. Bunun da getirisi ve götürüsünün ne olacağını şu an için kestirmemiz mümkün değil.
Ancak bizi yönetenlerin terörü bitirme noktasında son derece kararlı olduklarını yapılan açıklamalardan anlıyoruz ve bunu destekliyoruz.
Geçenlerde Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici de konu ile ilgili olarak yaptığı bir konuşmasında şunları söyledi. Destici’nin bu açıklamaları ile bugünkü yazımızı noktalıyoruz:
“PKK’nın Kerkük ve Musul’da koridor açmasına seyirci kalınırsa hemen Suriye’nin kuzeyinde, hemen bir adım ötemizde Aynel Arap’ta, Kamışlı’da, Afrin’de PKK’nın aynısı olan PYD’nin varlığına müsaade edilirse PKK bitmez. Aynı mücadele orada da sergilenmelidir. Hain, kahpe, kalleş PKK/PYD terör örgütü neredeyse orada vurulmalı ve yok edilmelidir. Bunun için Fırat’ın doğusu Batısı ayırımı da yapılmamalıdır.”
[email protected]
www.facebook.com/necdet.buluz
Bir yanıt yazın