1.. Abcnews.go.com, Foxnews.com ve Crossroadstoday.com web sitelerinde yer alan habere göre, Almanya Anayasa Mahkemesi Bundestag’ ın Osmanlı Türkleri tarafından Ermenilerin <sözde> öldürülmelerinin soykırım olarak tanındığı kararına yapılan şikayetleri reddetti.
- Metro.us’ de yer alan haberin başlığı : “ Boston, tatil barışı adetini sürdürüyor.” Haberin Özeti : “ Boston Greenway’ deki Ermeni Mirası Parkı Boston için en yeni barış yürüyüşü alanı oldu.”
- Armenpress.com, Kalfanyan’ ın, Ermenilerin, AİHM’ nin Perinçek – İsviçre davasına ait 15 Ekim 2015 tarihli nihai kararı ile az da olsa zafer kazandığını söylediğini bildiriyor. Haberden dikkat çekici bazı ifadeler : “ Haberde, Fransız avukat ve uluslar arası hukuk uzmanı Philippe Raffi Kalfayan şunları söylemiş: ‘ AİHM; Ermeni <sözde > soykırımını inkara ceza verilmesini öngören İsviçre kanununun yasallığı konusunda karar vermedi…. Ermeniler, karara Ermeni meselesi açısından daha geniş bir anlayış içinde bakmalıdırlar. Her şeyden önce, Büyük Daire kararında soykırıma ilişkin herhangi bir değerlendirme yok. Mahkeme, kendisini anlaşmazlığın dışında tuttu….2013 yılındaki Alt Daire <sözde> soykırım ile ilgili tamamen kabul edilemez tarihi ve politik değerlendirme yapmıştı. Ermenistan hükümeti bu nedenle Mahkeme kararında düzeltmeler yapılması için müdahale etti. Büyük Daire kararı, medya ve toplum tarafından yanlış anlaşılmalara ve yorumlara neden oldu. Mahkemede adı geçen ülkeler <sözde> soykırım konusunu gündeme getirmediler. Ne Türkiye, ne de Perinçek <sözde> katliamları ve sürgünleri reddetmedikleri için AİHM Büyük Dairesinin kararı Ermeniler açısından zafer sayılabilir.
- Armenpress.com’ daki habere göre ; Philippe Raffi Kalfayan, Ermeni karşıtı Türk – Azeri kampanyasına karşı bir strateji geliştirilmesini öneriyor. Habere göre Kalfayan bu konu ile ilgili olarak şunları söyledi : “ Kanımca Ermeni <sözde> soykırımının inkarına ceza getiren yasa gereksiz olup Ermenilerin savunma refleksine geçmelerine neden olmaktadır. Biz daima soykırıma uğradığımızı ispat etmek istemeliyiz. Ermeni <sözde> soykırımı tarihi ve politik bir gerçek olup ülkeler, uluslar arası toplum ve ciddi bilim insanları tarafından kabul edilmiştir. Söz hürriyetini kısıtlamaya yönelik gayretler demokratik ülkeler tarafından hoş karşılanmamaktadır. Türk ve Azerilerin Ermeni karşıtı kampanyasına karşı Ermenistan yeni yaklaşımlar benimsemelidir. Karşı saldırılara tazminat davaları açarak başlamalıyız…..”
- Armenpress.com’ daki habere göre ; Philippe Raffi Kalfayan, Azerbaycan’ ın Ermeni karşıtı politikasının savaş suçları nedeniyle olduğunu bildiriyor. Bu konuda uluslar arası yargı süreci başlatılabilir. Bu çerçevede Dağlık Karabağ bağımsızlığının tanınması sağlanmalıdır. Kendisini ilgilendirmemesine rağmen Azerbaycan da <sözde> soykırımı inkar etmektedir.
- AVİM Bülteninde M. Oğuz Tulun’ un “ Kilikya Ermeni Katolikosluğunun Anayasa Mahkemesi
Başvurusu” başlıklı yazısı yer almaktadır. Zaman zaman bizim de mesajlarımızda yer verdiğimiz dava ile ilgili AVİM Yazısının Özeti şöyle : “ Kilikya Ermeni Katolikosluğu (diğer adıyla Kilikya Kutsal Makamı) uzun bir süre günümüzde Adana’nın Kozan (Sis) ilçesindeki bir arazide konumlanmıştı. Ancak Millî Mücadele dönemi sırasında, 1921 yılının sonlarına doğru Fransız birlikleri Güney Anadolu’da işgal ettikleri topraklardan geri çekilmeye hazırlanırken, Kilikya Katolikosluğu da Kozan’dan ayrılarak ilk önce Suriye’ye geçmiş, sonrasında ise Lübnan’da Beyrut yakınlarındaki Antilyas kasabasına yerleşmiştir. Katolikosluğun terk ettiği taşınmaz, Emval-i Metruke mevzuatı çerçevesinde Devlete intikal etmiştir… Nisan 2015’de Kilikya Katolikosluğu, Kozan Tapu Müdürlüğü’nün davayı reddetmesi üzerine temsilcisi aracılığıyla Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunmuş ve terk ettiği taşınmazın iadesini talep etmiştir. Katolikosluk, başvurusunda özetle “taşınmaza emval-i metruke mevzuatı hükümlerine göre el konulması nedeniyle mülkiyet hakkının, bir ibadet mekânına el konulmakla din ve vicdan özgürlüğü ile eşitlik ilkesinin ve tapu kayıtlarına ulaşılmasının engellenmesi nedeniyle de adil yargılanma hakkının ihlal” edildiğini öne sürmüştür……Kilikya Ermeni Katolikosluğu, Anayasa Mahkemesinden sadece usulen ret almış olmasına rağmen ve Türkiye’deki idari ve yargısal başvuru yollarını tüketmeyi bile denemeden, meseleyi doğrudan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine taşımaya karar vermiştir. Katolikosluk, 7 Aralık’ta Brüksel’de yaptığı bir toplantıda başvurusunun AİHM’e ulaştığını duyurmuştur……. Katolikosluğun taşınmazlar meselesini AİHM’e götürmesi ise, meselenin uluslararası bir mahkeme olan AİHM’de ele alınmasını sağlayarak, Osmanlı’nın son dönemleri ve Türkiye’nin ilk dönemleriyle ilgili propagandalarla dolu bir anlatı konusunda sansasyon yaratmak niyeti olduğu izlenimini yaratmaktadır…..”
- AVİM Bülteninde Y.Aslan Şir’ in “ Akademik etiğin kasten yozlaştırılması: Taner Akçam örneği” başlıklı yazısı yer almaktadır. Yazının Özeti şöyle : “ …… Akçam’ın akademik yönteme hiçbir şekilde uygun olmayan ve yayınlanan çalışmalarındaki bilgilerin çelişki ve hatalarla dolu olması sonucunu veren yetersizliğinden öte, bir akademik etik sorunu vardır. Bunun en son örneği, sahte oldukları açık bir şekilde Orel ve Yuca tarafından kanıtlanmış Andonyan belgelerini konu alan son kitabında görülmektedir. Akçam, Orel ve Yuca tarafından açıkça ortaya konulan kanıtlara yanıt verdiğini iddia ettiği kitabında, bu kanıtlara karşılık vermek bir yana, her zaman olduğu gibi Orel ve Yuca’nın sözlerini tahrif ederek okuyucuya sunmakta, yazılmayan sözleri oradaymış gibi sunmakta, eksik bir şekilde aktarmakta, veya olanları da değiştirmektedir…..”
- AVİM Bülteninde News.am’ e atfen verilen haberde, Levon Ter- Petrosyan’ ın Ermenistan’ da tüm musibetlerin kökü yolsuzluktur dediği bildiriliyor. 17 Aralık’ta Ermeni Ulusal Kongresi (EUK) 2. Gn. Kongresinde yaptığı konuşmada Petrosyan ; ‘Ermenistan’da tüm musibetlerin, sosyal durum, dış göç, ordudaki durum, adaletin olmaması, insan haklarının çiğnenmesinin kökü yolsuzluktur, devlet görevlileri tarafından ulusal servetin yaygın ve doyumsuz şekilde yağmalanmasıdır…. bu buz dağının sadece görünen tarafıdır….”
- Agos Gazetesinde yer alan haberin başlığı : “ Yeni Başbakan’dan ‘entelektüel Ermenistan’ vaadi.” Haberin Özeti : “ Bu yılın eylül ayında Ermenistan’ın yeni başbakanı olarak atanan Karen Karapetyan, göreve geldiği ilk günlerden itibaren Ermenistan için bir ümit olarak görülüyor. ….. Karapetyan ilk günden bu yana ülkeye ve ekonomiye geniş ve kapsamlı değişiklikler getireceği iddiasında. ….Karapetyan özellikle yolsuzlukla mücadeleye ve yatırımcılara yeni devlet destekleri gösterme konusunda hazırlayacakları paketlere dikkat çekti.
Karapetyan, …..dürüst, rekabetçi ve eşit bir platform sağlamak için tüm enerjimizi ortaya koyacağızʺ dedi. Gümrük hizmetlerindeki aksaklıklardan, Vergi Kanununda değişikliklere, bürokrasinin her alanında şeffaflığın artmasına kadar farklı konularda konuşan Başbakan, herhalde en çok “reform” ve “entelektüel” kelimelerini kullandı…..”
Bir yanıt yazın