PKK’yı besleyen dış kaynaklar…

İstanbul’daki kanlı saldırı sonrası Kayseri’de meydan gelen saldırı terörle mücadelede nasıl bir konumda olduğumuzu ortaya koydu. Terörü önlemek, bu alanda etkili mücadele etmek,sadece kınamak, lanetlemek ve baş sağlığı dilekleri ile mümkün olmuyor. Konuyu ve özellikle de terörü besleyen kaynakları iyi tespit edip, asıl mücadeleyi bu alanlarda yapmak durumundayız. - timthumbİstanbul’daki kanlı saldırı sonrası Kayseri’de meydan gelen saldırı terörle mücadelede nasıl bir konumda olduğumuzu ortaya koydu. Terörü önlemek, bu alanda etkili mücadele etmek,sadece kınamak, lanetlemek ve baş sağlığı dilekleri ile mümkün olmuyor. Konuyu ve özellikle de terörü besleyen kaynakları iyi tespit edip, asıl mücadeleyi bu alanlarda yapmak durumundayız.

İstanbul’daki ve Kayseri’deki kanlı eylemler PKK’nın TAK isimli timlerince yapıldığı ortaya çıktı. Daha önceki kanlı eylemlerde olduğu gibi Kayseri’deki kanlı eylemde de bir istihbarat zaafiyeti olabilir mi, bunu daha sonraki yazılarımızda gündeme taşıyacağız.

Şimdi,asıl üzerinde durulması gereken konuya gelelim:
PKK’yı besleyen kaynaklar var. Bu kaynakların başında şu anda Suriye’deki PYD/YPG yapılanması geliyor. Dikkat edilecek olursa eylem için Türkiye’ye gelen PKK’lıların bu kamplarda eğitim aldığı, yetiştirildiği tespit edilmiş bulunuyor.

Artık Kandil devreden çıkarılmış durumda.
Biz, her eylem sonrası Kandil’deki hedefleri yerle bir ediyoruz ama, sonuç değişmiyor.
Eğer PKK terörü ile etkili bir mücadele etmek istiyorsak, Suriye’deki PYD/YPG’nin yok edilmesi yolunda adımlar atmamız gerekiyor.

Bu mümkün mü? Neden olmasın.
Suriye’de PYD/YPG Amerika tarafından korunuyor,kollanıyor ve silahlandırılıyor. Giderek de güçlendiği yolunda bilgiler geliyor. Ortadoğu uzmanları, son günlerde YPG güçlerine bazı Arap,Şii milisler ile aşiretlerin de YPG’ye katılmaya başladığını söylüyorlar.
YPG’de para var,sialh var, Amerika ve Batı gibi ülkelerin şemsiyesi var. Bu nedenle YPG’nin daha güvenli bir liman olduğu görülüyor.

Yeni Amerikan yönetimi de Suriye’deki PYD/YPG güçlerine bundan önce olduğu gibi bundan sonra da silah ve diğer destekleri vereceklerini söylüyor. Sıkıntı bundan sonra daha da artabilir.

Şimdi bütün mesele Türkiye’nin bu bölgede PYD/YPG yapılaşması üzerindeki etkisini artırmak olmalıdır. Bu da Amerika ve Batı ile olan ilişkilerimize ve ortaya koyacağımız yeni politiklarımızı bağlıdır.

PKK’nın buradaki finansal ve örgütsel bağlantıları ile beslendiği açık biçimde görülüyor. Kaldı ki, bugün PYD/YPG güçlerine Amerikan tarafından verilen her türlü silahı PKK’lılar da kullanıyor.

Son saldırılarda kullanılan patlayıcıların son derece geliştirilmiş ve laboratuvar ortamında hazırlanmış meteryaller olduğu, bunların da ancak dış güçlerden temin edilmiş olabileceğine de dikkat çekiliyor.

Açıkca bu terör eylemleri dış güçlerince de destekleniyor. Muhtemelen dış güçlerin istihbarat servisleri de bu saldırılarda teröristlere destek veriyor olabilir. Yoksa bu boyutta saldırıların gerçekleşmesi bu kadar kolay olamaz.

Amerika ve Batı ike kavga ile bu işin üstesinden gelemeyiz.
Rusya’nın dostluğu ile bu işi noktalamamız da mümkün değil. Çünkü bölgede ve Suriye’de Rusya’nın kendi hedefleri var, oraya kilitleniyorlar.

Şuraya çok dikkat ediniz:
Suriye’de Amerika’nın yaptıklarına Rusya, Rusya’nın yaptıklarına da Amerika karışmıyor. Herkes ne yapacağını biliyor. Amerika “Kürt koridoru” için çalışırken, Rusya da Halep’i kurtarıp Esad’ı daha da güçlendirmenin peşinde. Her iki güç de birbirinin yaptıklarını adeta görmezden geliyor.

Daha önce konu ile ilgili yazdığımız yazılarda “Terörün kökü dışarıda olduğu sürece bu işi sonlandırmamız kolay olmayacaktır” demiştik.

Şimdi gelişen olaylar, ard arda meydana gelen patlamalar ve onlarca can kaybı bu işin sivrisieneklerle mücadele ile mümkün olmayacağını gösteriyor. Çünkü, terörün kökü dışarıda, sınırlarımız dışında ve bu işin arkasında da dış güçler bulunuyor.
Yine dönüp dolaşıp aynı noktaya geliyoruz.

Suriye’de iç çatışmalar sonuçlanmadan, siyasi istikrar sağlanmadan, YPG sorunu da çözülmeden PKK terörünün bitirilmesi de öyle görüldüğü gibi kolay olmayacaktır. Suriye, şu anda terörist üreten bir ülke konumunda bulunuyor.

Bu arada Irak’ı, özellikle Kuzey Irak’ı da unutmayalım.
Şimdi Amerika’nın yeni yönetimini bu konuda ikna etmek, AB ile olan ilişkilerimizi normalleştirmek, bu terör konusunun çözümü için önemsenmelidir. Batı’nın desteğini almanın hayati derece önemli olduğunu da görmeliyiz.

Eğer, gerçek anlamda kalıcı bir noktaya varmak istiyorsak atılması gereken adımlar vardır ve bunları da cesurca atmaktan kaçınmayalım.

Kayseri’deki patlamada şehit olan yavrularımız rahmet, yaralılarımıza da acil şifalar diliyoruz. Her zaman olduğu gibi terörü hem kınıyor,hem lanetliyoruz.
[email protected]
www.facebook.com/necdet.buluz

İstanbul’daki kanlı saldırı sonrası Kayseri’de meydan gelen saldırı terörle mücadelede nasıl bir konumda olduğumuzu ortaya koydu. Terörü önlemek, bu alanda etkili mücadele etmek,sadece kınamak, lanetlemek ve baş sağlığı dilekleri ile mümkün olmuyor. Konuyu ve özellikle de terörü besleyen kaynakları iyi tespit edip, asıl mücadeleyi bu alanlarda yapmak durumundayız. - timthumb

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir