Geçen hafta Kıbrıs’ı ziyaret eden ve bir çok uzmanla görüşen E.Büyükelçi/CHP E.Gnl.Bşk.Yrd.Onur Öymen, E.Tümamiral Soner Polat, değerli gazeteciler Sabahattin Önkibar ve Saygı Öztürk’ten bilgilendiğimiz kadarıyla Kıbrıs’ta bizleri endişeye sevk eden çok önemli gelişmeler yaşanmaktadır.
Bu bilgileri, en önemli olarak gördüğümüz 17 madde ile dikkatinize sunuyor, Sayın Onur Öymen’in yazısının tamamını da ekte iletiyoruz.
Görüldüğü kadarıyla AKP iktidarı ile birlikte CHP ve MHP’de bu gelişmeleri duyarsızca izlemekte, hatta belki hiç izlememektedirler. Acı olan aynı duyarsızlık medyada da görülmektedir.
Tüm Sorosçular gibi ulusal çıkarlar konusunda duyarsız olduğu ya da ulusal çıkarlardan habersiz olduğu anlaşılan Kemal Kılıçdaroğlu ve koltuğunu korumaktan başka bir şey düşünmeyen Devlet Bahçeli ile Tayyip Erdoğan’a hukuki statü kazandırmaktan başka işle ilgilenmeyen Hükümet’e rağmen CHP, MHP ve AKP’ye oy veren büyük çoğunluğun, yani milletimizin büyük çoğunluğunun ulusal çıkarlara duyarlı olduklarını düşünüyoruz.
Kıbrıs, Batı emperyalizminin Sevr’i geri getirme planının halkalarından biridir. Bugüne kadar ağızlarından emperyalizm sözcüğünü duymadığımız iktidar da, Lozan’a karşı çıkarak emperyalistlere yardımcı olmaktadır.
Politikacılar Ege’de, kıyılarımıza yüzme uzaklığındaki 18 ada ile 135 kayalığın Yunanlılarca işgaline sessiz kalmışlardır. Sıra Kıbrıs’a gelmiştir. Kıbrıs gidince sıranın nereye geleceğini, BOP haritasına bakarak öğrenebilirsiniz.
Ey millet bu durumda görev bize düşüyor, silkelenelim ve kendi hallerine düşmüş politikacıları gaflet uykusundan uyandıralım.
Süleyman Çelik [mailto:scelik44]
Sayın Onur Öymen’in uyarıları arasından özetle seçtiklerimiz:
1- KKTC’nin elindeki bazı topraklar Rum tarafına bırakılacak, bu topraklara yüz bine yakın Rum yerleştirilecek. Bu durumda, orada yaşamakta olan Türkler göç etmek zorunda kalacaklar.
2- Ayrıca, on binlerce Rum’a Türk tarafına yerleşme hakkı tanınacak.
3- 1974 Barış Harekatı sırasında 10 yaşının üzerinde olan Rumlara, “duygusal bağ” diye adlandırılan bir gerekçeyle aileleriyle birlikte Kuzeydeki eski evlerine yerleşme hakkı tanınacak.
4- Ayrıca AB’de geçerli olan seyahat, yerleşme ve iş kurma hakkı Kıbrıs’ta da geçerli olacak ve Rumlar bu haktan yararlanarak da Kuzeye yerleşebilecekler.
5- Görüşmeler sırasında BM Temsilcisinin “Yakında Kuzeydeki Rumların Türklerin sayısını aşacağını” söylediği ifade edilmekte. Böylece Denktaş’ın Makarios’la imzaladığı anlaşmadan beri temel ilke sayılan “iki kesimlilik” fiilen ortadan kaldırılacak.
6- Mülkiyet konusunda ciddi sorunlar çıkacak. Adada çok önemli toprak varlığı olan Türk vakıflarının, İngiliz sömürge yönetimi zamanında hileli yollardan Rum Kilisesine bırakılan topraklarının geri alınamayacağı anlaşılmakta.
7- Türk tarafı görüşmelerde bu koşullara razı olduğunu bildirmiştir. Rum tarafının hala 1960 Antlaşmalarıyla tesis edilen Türkiye’nin garantörlüğüne karşı çıktığı, dönüşümlü başkanlığı henüz kabul etmediği, aynı antlaşmalarla sağlanan Türklerin veto hakkını sulandırmaya çalıştığı görülmektedir.
8- Bütün bunlardan daha önemlisi Kıbrıslı Türklerin güvenliğinin teminatı olan Türk askerlerinin büyük çoğunluğunun Adadan ayrılmasıyla ciddi bir güvenlik boşluğu doğacak olmasıdı
9- Türk askerleri giderse Adada yaşayan Türkler bugünkü güvenlik koşullarından mahrum kalacaktır. Bu durum Türkiye açısından da ciddi güvenlik sorunları doğuracaktır.
10- Başkan Obama’nın görevden ayrılmadan önce Kıbrıs konusunda bir başarı elde etme arzusunda olduğu anlaşılıyor.
11- Bazı AB ülkelerinin Kıbrıs’taki Büyükelçileri de sanki anlaşma sonuçlanmış gibi, Türk tarafındaki bazı toplantılara katılarak referandumda olumlu oy kullanılması için şimdiden propagandaya başlamışlar.
12- sözü edilen olumsuz gelişmelerin ve verilen tek taraflı tavizlerin Ankara’nın rızası olmadan gerçekleştiğini düşünmek zordur.
13- 16 Ağustos’ta kendisini ziyaret eden KKTC Cumhurbaşkanı ve Baş müzakereci Mustafa Akıncı’dan bilgi aldıktan sonra yaptığı açıklamada Sayın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu “Kıbrıs bizim milli davamızdır, partiler üstü bir politika güdülmesi gerektiğini biliyoruz. Sayın Akıncı’ya da bunu ifade ettim. Son derece başarılı bir süreç götürüyor” demiştir. Böylece CHP’nin de AKP gibi Kıbrıs’a sahip çıkmadığı görülmektedir.
14- konunun Türkiye Büyük Millet Meclisinde ele alınması, evvelce TBMM’nin Kıbrıs konusunda oy birliğiyle aldığı kararların hatırlatılması ve halkımıza Kıbrıs’ta nelerin feda edildiğinin bir an önce açıklanması ertelenemeyecek bir ödev olmuştur.
15- Kıbrıs şehitlerinin, Ecevit’in ve Rauf Denktaş’ın kemiklerini sızlatacak ve Kıbrıs’ın Girit gibi elden çıkmasına yol açacak bir sonuca Türk milleti razı olacak mıdır?
16-Kıbrıs’ın Girit gibi elden gitmesine seyirci kalanlar tarih karşısında sorumluluk taşıyacaklardır.Şimdi baskılara direnmenin zamanıdır.
Lâle Gürman
Bir yanıt yazın