NECDET ÖZEL’E TEPKİLER ÇIĞ GİBİ BÜYÜYOR!

99087

 

15.8.2016

___

14.08.2016

Ağır bir ihanetle karşı karşıyayız, öyle bir ihanet ki askeri polise polisi askere, askeri halka halkı askere ve askeri askeri kırdırtmaya cüret edebilecek kadar ağır bir ihanet! “Çıkıp hep birlikte milletten özür dileyelim” diyerek Kod Ergenekon Kumpasıyla başlayıp darbe teşebbüsüyle TÜRK MİLLETİve TÜRK ORDUSU’NA karşı yapılan bu ihanet örtbas edilemez!

ÜÇOK: ÖZEL YALAN SÖYLÜYOR 

HAVA Kuvvetleri Komutanlığı eski Başsavcısı emekli Albay Ahmet Zeki Üçok, Genelkurmay eski Başkanı Necdet Özel’in açıklamalarına tepki gösterdi.

, Özel’in yaptığı açıklamalarla ilgili olarak, “Özel, toplum vicdanında yargılandı ve mahkum edildi, yapacağı hiçbir açıklama onu toplum nezdinde affedilmesi için vesile olmayacaktır” dedi.

Hava Kuvvetleri Komutanlığı eski başsavcısı emekli Albay Ahmet Zeki Üçok, Bodrum’da Doğan Haber Ajansı’nın sorularını yanıtladı. Üçok, Özel’in ‘CIA konuşulmadı’ açıklamaları, Fethullahçı Terör Örgütü Yapılanması ile ilgili bilgilendirme yapılmadığı ve 48 general-amiralin emekli edilmesi, askeri yargı atamaları ile ilgili açıklamalarına ilişkin konuştu.

‘CIA VE FETULLAHÇILAR OLARAK KONUŞULDU’

Emekli Albay Ahmet Zeki Üçok, “Özel’in röportajında maalesef birçok konuyu, sadece kendisini ve bu süreçteki hataları örtmek, savunmak amacıyla çarpıttığını ve hatta zaman zaman da çok üzülerek söylüyorum bunu, ama yalan söylediğini görüyoruz.

Bu haber çıktığı gün, yani ‘CIA ve FETÖ konuşulmadı’ diye başlıklı röportajın çıktığı gün, Sayın Bilgin Balanlı beni aradı ve kendisi bana gazetede sayın Özel’in kendisi ile yaptığı bu konuşmanın geçmediğini, böyle bir konuşma olmadığını, o dönemde FETÖ diye bir şeyin olmadığını söylediğini, halbuki bu konuşmanın tamamı ile ikisinin arasında geçtiğini, tabiî ki FETÖ olarak değil, ancak Fetullahçılar ve CIA olarak geçtiğini ve kendisine bu konuda anlattığını, sayın Özel’in de ‘evet ben de size katılıyorum’ bu ve benzer mimarilerde konuştuğunu bana söyledi.

Ben de kendisine dedim ki, ‘Komutanım siz de çıkın anlatın bunu’ dedim. O da bana kendisinin eski bir komutan olduğunu, öyle komutanlar arasında bu tür polemiklere girmek istemediğini söyledi. O zaman dedim ben anlatayım ve benim anlatabileceğimi söyledi. Yani Sayın Bilgin Balanlı, bu olayı bana aktardı, o zamanlar ben de bunu kamuoyu ile paylaştım. Yani burada kesinlikle Bilgin Balanlı paşamız doğru söylüyor. Sayın Özel ne yazık ki bu konuyu çeşitli yöntemler kullanarak saptırmaya çalışıyor. Kaldı ki böyle bir konuşma yapılmış olmasının ne gibi kendisiyle ilgili bir mahsur doğuracağını çok da anlamış değilim açıkçası” dedi.

‘FETULLAHÇI YAPILANMAYI BEN VE ARKADAŞLARIM DEFALARCA ANLATTIK’

Üçok, Fethullahçı yapının anlatılmadığını söyleyen Özel’e “Bu söylemini, artık çok üzülerek söylüyorum ki; külliyen yalan söylüyor yani. Bu ülkenin ordusunu 4 yıl Genelkurmay Başkanı olarak yönetmiş birisine, ben bu tür konuşmaları hiç yakıştıramadım. Bunun tamamıyla savunma içgüdüsü ile yapıldığını düşünüyorum. Çünkü bizim yaptığımız bütün müracaatların, sadece benim değil, tabii ki diğer arkadaşların yaptığı bütün müracaatların da kayıtları var.

Ben defalarca Genelkurmay Askeri Savcılığı’na gidip ifade verdim. Bunların da kayıtları oradadır. Benden sonra işte Ali Türkşen gitti, Fuat Selvi gitti, bir sürü arkadaşlarımız gitti. Hepsi gittiler, tek tek bu Fetullahçı yapılanmayı anlattılar. Biz bunlarla da yetinmedik.

Ben aynı zamanda 27 Mart 2014 tarihinde Ankara Terörle Mücadele ve Ankara Savcısı Serdar Coşkun’a ifade verdim. Orada bütün listeyi hatta Kara, Hava, Deniz, Jandarma diye hem yazılı olarak verdim, hem de dijital ortamda verdim. Genelkurmay Başkanlığı’nda ismini vermeyeceğim bir arkadaşım, verdiğimiz listeleri hiçbir geciktirme yapmadan Genelkurmay Başkanlığı’na gönderdiklerini söyledi. Gönderme yazılarını da çıkarırlarsa çok utanır diye düşünüyorum sayın Özel’in.

Yine ben aynı bilgileri 29 Nisan 2014 tarihinde de MİT’e bir dilekçe ile gönderdim. Yani kendisinin bizden haberimiz yoktu falan demesi, hakikaten yakışıksız. İnsan tamam diyebilir, biz hatalıydık onu kabul ediyorum ama bize böyle hiçbir bilgi gelmedi, işte bu nedenle de bir işlem yapamadık demesi” dedi.

‘YALANCI GENELKURMAY BAŞKANIMIZ VAR DEDİRTMEK İSTEMİYORUZ’

Üçok, 2 yılda 48 general-amiralin masumiyet karinesi hala geçerli iken emekli ettirildiğini belirterek, “Sayın Özel burada da büyük bir kandırmacaya girişmiş durumda. Özel, ‘Ben rütbe bekleme süresi olan 4 yılını doldurmayan hiçbir generali YAŞ’a getirmedim‘ diyor.

926 sayılı TSK personel kanununa göre rütbe bekleme süreleri general ve amiraller için 4 yıldır. Ama ne yapabilirsiniz, bu süreleri yine aynı kanunun 49. maddesine göre Genelkurmay Başkanlığı teklifi ve şura üyelerinin 2/3’ünün onayı ile bu kişilerin sürelerini uzatabilirsiniz, bu kişileri terfi ettirebilirsiniz, ya da emekli ettirebilirsiniz. Sayın Özel haklarında hiçbir mahkeme kararı olmayan, yani masumiyet karinesi hala geçerli olan, 2012 yılında 11 arkadaşımızı, general-amiralimizi emekli etti.

Yine 2013 yılında 37 general-amiral arkadaşımızı emekli etti. Biliyorsunuz Balyoz Davası 9 Ekim 2013 yılında yargıtaydan onaylandı. Bu karar kesinleşmeden önce Sayın Özel bizim 48 arkadaşımızı emekli etti.

Peki sonra ne yaptı. 2014 yılında 19 Haziran’da Anayasa Mahkemesi Balyoz davasında bir ihlal kararı verdi. Bu ne demektir, Balyoz’da da adil bir yargılama yapılmadı, bu insan suçsuz olabilir. Yeniden yargılama oldu, bu insanlar zaten beraat etti.

Özel, Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararına rağmen, 19 Haziran’dan sadece 1,5 ay sonra, 12 general-amiral arkadaşımızı tekrar emekliye sevk edilmesi için YAŞ’a teklifte bulundu. 12 arkadaşımız YAŞ onayı ile emekli edildi.

Şimdi çıkıp ‘Ben o arkadaşlarımızın, ne kadar kahraman olduklarını, nasıl iyi komutan olduklarını biliyorum. Ama ben kanunlara uydum, ben vicdanımın sesini dinledim’ gibi böyle halkı kandıran açıklamalar yapması en azından bizim ölen, bu sürede şehit olan arkadaşlarımıza hakarettir. Lütfen artık biz sağ olduğumuz müddetçe çıkıp televizyonlarda falan konuşma yapmasın. Çünkü yaptığı her konuşmanın karşılığını bizden alacaktır. Böyle yalancı Genelkurmay Başkanımız var dedirtmek istemiyoruz. Buna benzer konuşmaları orduevinde, kendi arkadaşları ile sohbetlerinde yapsın” dedi.

‘DARBE GECESİ KARARGAH ÇÖKTÜ”

Üçok, komuta kademesi terfi sisteminde büyük problem olduğunu ve yenilenmesi gerektiğini belirterek şöyle konuştu:

“15 Temmuz darbesi bize, komuta kademesi terfi sistemimizde büyük bir problem olduğunu gösteriyor. Bakıyorsunuz, bir genelkurmay başkanı çıkıyor, halkın gözünün içine baka baka gerçeğe aykırı beyanlarda bulunuyor. 

Yine diğer genelkurmay başkanlarına bakıyorsunuz, darbe gecesi bu ülkenin meclisi bombalanırken, Cumhurbaşkanı’nın konutu bombalanırken, halkın üzerine ateş edilirken, tanklarla insanların üzerine gidip ölümlerine sebep olunurken, biz komuta kademesinin nerede olduğunu daha yeni yeni öğreniyoruz.

Bir bakıyoruz ki Sayın Deniz Kuvvetleri Komutanı İstanbul’un arka sokaklarında saklandığını söylüyor. Hava Kuvvetleri Komutanı bir düğünde, Jandarma Genel Komutanı’nın nerede olduğunu bugüne kadar kimse açıklamadı.

Diğer komutanlarımız, darbe var diye kendisine MİT müsteşarı geliyor 2 defa anlatıyorlar, ne karargahını topluyor, ne işte bu olay için Genelkurmay Başkanlığı’nda J başkanları dediğimiz, harekat komutanı, istihbarat daire başkanı gibi bunları toplamadan, sadece Kara Kuvvetleri Komutanı’na git bak bakalım orda bir hareketlenme var mı? Hiç böyle bu darbenin ciddiyetine yakışmayacak bir önlem işlemi yapıyor.

Yine bakıyoruz, bütün komutanlarımızın emir subayları, emir astsubayları bu darbenin içerisinde yer alıyor. Bu komuta kademesinin terfi ettirdiği generallerin, amirallerin yüzde 70-80’i darbe faaliyetinin içerisinde yer alıyor.

Şimdi böyle baktığımızda, insanın aklına hakikaten bu ülkedeki general-amiral terfi sistemi, komutan atama sisteminde bir sorun mu var? Bana göre var yani şu anda. 15 Temmuz’da bunu çok net gördük, acı bir şekilde yaşadık. O halde bu general-amiral terfi sisteminin, yine komuta atama sisteminin, komutanların nasıl belirleneceğine ilişkin, bence Türkiye’nin yeni baştan bir yazılıma girmesi lazım.

Yeniden bu terfi sistemleri komutanlık sistemleri, bir kanunla mı belirlenir, yoksa meclisin yetkisine mi verilir ki; birçok ülkede olduğu gibi, yoksa bunun farklı bir çözümü olması lazım. Yoksa biz her yıl, her 10 yılda bir, 15 yılda bir darbelerle karşı karşıya kalan, ikinci sınıf bir dünya ülkesi görüntüsü vermeye devam edeceğiz.

 Bu hususun, hükümet, Cumhurbaşkanı, muhalefet partileri, Meclis tarafından gündeme getirilmesini ve TSK’nın artık 15 Temmuz, 12 Eylül ve buna benzer darbeler yaşamayacak şekilde yapılanmaya, bir terfi sistemine gitmesine, bir komuta atama belirleme düzeninin yerleştirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Gerekli çalışmaların yapılması gerektiğine inanıyorum” dedi.

Kaynak: DHA

 

15.8.2016 - 99087

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir