Sözcü Gazetesinden Saygı Öztürk çok önemli bir haber yapmıştı.( 24 Nisan 2016)
Yunanistan Genelkurmay Başkanı Oramiral Evangelos Apostolakis Türk hava sahasını göstere, göstere 2 mil ihlal etmişti.
Larissa kentindeki 110. Hava Filo Komutanlığı’nı teftişinden sonra F-16 uçağına binerek Ege’de iki Yunan adasından sonra Türkiye Cumhuriyeti’ne ait Eşek ve Bulamaç Adaları’nın üzerinde adeta bize nanik yaparak dolaşmış.
Türk Hava Kuvvetleri olaya hemen müdahale etmek istemiş ve derhal Hava Kuvvetleri Komutanlığı tarafından ilgili bakanlıklara bildirilmiş.
Ancak hükümet, Rus uçağının düşürülmesinden sonra başlayan gerilimi dikkate alıp önlemede bulunulmamasını istemiş!
Apostolakis uçuşu gösteren boy, boy resim çektirmiş ve Yunan Genelkurmay sitesinde yayınlanmış.
Ülkesinde adeta kahraman olmuş…
Bizde ise ne dışişleri ne de genelkurmay başkanlığımızın sitelerinde yayınlanmamış.
Yani sümen- altı yapılmış.
Ne iştir?
Bu ne rahatlık ve bu ne vurdumduymazlıktır?
Oysa Türk Hava Kuvvetleri, 24 Kasım 2015 tarihinde Rus Hava Kuvvetlerine bağlı Sukhoi SU-24 tipi uçağı, sınırı 17 saniye ihlal ettiği gerekçesiyle düşürmüştü.
Davutoğlu “Tüm uyarılarımıza rağmen dikkate almayan uçak, hava kuvvetlerimiz tarafından düşürülmüştür”. Emri bizzat TSK‘ya ben verdim demişti.
“Emir saraydan mı geldi, yoksa kendi inisiyatifini mi kullandı belli değil tabi.”
Her neyse…
Peki, Yunan komutanına uyarı yapıldı mı?
Yapılmamış.
Neden?
Yunan komutanın bir ayrıcalığı mı var?
Bu itibar niyedir?
Bu adam, babasının ülkesi gibi nasıl rahat olabilir?
***
Neden bu sessizlik?
Ege’de Kanuni ve IV. Mehmet döneminde fethedilen, Atatürk’ün Lozan’da vermediği ve 1936 yılında Şükrü Kaya’nın T.C. envanterine geçtiği Egedeki adalarımıza bir bakalım.
Yunanistan İngiliz ve Amerikan haritalarında Türk Adası olarak gösterilen 16 adamız Abdullah Gül’ün Dışişleri bakanlığı döneminden başlayarak (Ekim-Kasım 2004)
teker teker işgal edilmiştir.
Koyun, Hurşit, Fornoz, Eşek, Nergizçik, Bulamaç, Kololimnoz, Keçi, Sakarcılar, Koçbaba, Ardacık, Akdeniz’de ise Gavdos, Dhia, Dionisades, Gaidhouronisi ve Koufonisi isimli adalarımızda Türk bayrağı yerine Yunan bayrakları dalgalanmaktadır.
Dahası var…
Bizler 16 olarak bilirken Deniz Harp Okulu Komutanı Emekli Tuğamiral Türker Ertürk (Balyoz davasında adı geçtiği için terfi ettirilmediğinden kendisi istifa etti.) 16 adayla sınırlı olduğu yanlış bir bilgi diyor.
“Gerçekte Yunanistan Ege’de egemenliği hangi ülkeye (Türkiye-Yunanistan) ait olduğu tartışmalı 152 ada, adacık ve kayalığa tek taraflı, gayrihukuki girişimlerle sahip çıkmaya çalışmakta ve AKP yönetiminde Türkiye de bu konuya duyarsız kalmaktadır” demektedir.
Komutan haklıdır.
Bu adalar Türk toprağıdır, neden Yunanlılara peşkeş çekiliyor?
Neden devlet parmağını kıpırdatmıyor?
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’a TBMM sinde sorulduğu zaman öyle bir cevap vermiş ki evlere şenlik.
“Lozan ve Paris antlaşmaları hükümleriyle egemenliği devredilenler dışında hiçbir adanın egemenliği Yunanistan’a devredilmemiştir.”
Osmanlı’dan bugünlere gelinceye kadar Yunanistan’ın fiili uygulamaları vardır. Ancak fiili devlet uygulamaların onların hukuki yasal statüsünü değiştirmez.
Bu nasıl savunma bakanıdır ya?
Vatan toprağımız işgal edilmiş adamın verdiği cevaba bakın…
Öte yandan AKP Kıbrıs’ı da teslim edecek neredeyse.
Emekli Kurmay Albay Ümit Yalım 7 bin kilometrekare kıta sahanlığına ise Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) el koyduğunu söylüyor.
Türkiye’ye neler oluyor?
Bu iktidar PKK Güneydoğuda bombaları gömerken, yol keserken, haraç alırken ve mühimmat yığınağı yaparken de sadece izledi.
Her gün beşer onar şehit vermemizin nedeni gömülen bu bombalar ve tuzaklardır.
Öyleyse bunlar suç işlemiştir ve halen devam etmektedirler.
Vatan hainliği başka nasıl olur acaba?
Şimdi TBMM’si başkanı “Laiklik yeni anayasada olmamalı yeni anayasa dindar olmalıdır” diyor…
İşler çığırından iyice çıkmaya başladı.
Bu millet ne zaman ölüm uykusundan uyanacak?
Ve ne zaman sokaklara dökülüp hesap soracak?
Yoldaşlarım, biliniz ki
Bu gidişatı durduracak tek güç ancak Altı Ok temelinde oluşturulacak devrimci ve Atatürkçü bir örgütlenmedir.
***
Ey benim güzel halkım!
Bir güneş batıyor.
Bu sessizlik, bu pervasızlık nedendir?
Nerede Nene Hatunlar?
Nerede vatan diye çarpan yürekler?
Ey benim hala uyuyan, uyanmak istemeyen vatandaşlarım,
Taş atıldıktan,
Söz ağızdan çıktıktan,
Fırsat kaçtıktan,
Zaman geçtikten sonra mı uyanacaksınız?
O zaman iş işten geçmiş olmayacak mı?
Uyanın artık, ne olur uyanın…
Tünay Süer
Bir yanıt yazın