HATAY’DA İMAR BARIŞIYLA SORUNU ÇÖZÜLEN 205 BİN VATANDAŞTAN KAÇI VEFAT ETTİ?
Ancak sosyal medyanın duygulu, acılı ve bol etkileşim alan ortamına kapılıp gerçeklerin peşine düşmediklerinde, farklı bir sonun veya daha güzel bir Hatay’ın olacağını da düşünmesinler.
6 Şubat depremlerinin 2. Yılındayız ve acılar tarif edilemeyecek kadar derin…
Çokça hikayeler dinliyoruz. Kimi eşini, çocuklarını kaybetmiş, kimi sakat kalmış, kimi saatlerce enkazda kalmış, kurtulmuş…
Psikolojik travmalar, sosyolojik dağılma, kültürel bozulma ve üstüne ekonomik kriz…
Bunların hepsi bir insan için çok fazla…
Ama..
Benden hemen önce yüreği ile yazısını yazan ve yaşanan acıları kalbiyle anlatan Asu Yaldız Yüncüoğlu’nun yazısı bu duygulara tercüman olması niteliğinde iyi bir yazı..
Ama biz renkli bir haber sitesiyiz…
Ben olaya bu kadar duygusal yaklaşmayacağım…
Yarın 6 Şubat…
Sosyal medyada Hatay’ın eski hali ile yıkılmış hali kıyaslamalı bir şekilde videolar da paylaşılıyor…
Neredeyse videoların yüzde 99’unda arka planda duygusal müzikler çalıyor..
Herkes sürekli kayıpları, acıları paylaşıyor…
Yapılan tüm paylaşımların arka planında duygusal bir müzik var…
Bir tane bile istatistik yok!
Bir tane bile sorumlu arama yok!
Mesela zamanında yapılan ‘’İmar Barışı’ ndan faydalanan kaç yapının yıkıldığı ile ilgili bir istatistik var mı?
İmara uygun olmayan kaç yapı yıkıldı?
İmara uygun olmamasına rağmen hangi belediyeler izin verdi?
Bu soruları sormuyoruz.
Acılarımızı yaşamak istiyoruz, kayıplarımızı hatırlıyoruz.
Bu çok acı bir durum!
Ancak şuan özellikle başta sosyal medya olmak üzere acılar, duygular körükleniyor, şişiriliyor ve insanlar gerçeklikten bilinçli ya da bilinçsiz uzaklaştırılıyor.
Mesela…
24 Şubat 2019’da Hatay’da miting düzenleyen Erdoğan, şunları kaydetmişti: “Hatay’da 8 bin konut projesini hayata geçirdik. İmar barışıyla, toplam 205 bin Hataylı vatandaşımızın sorununu çözdük…”
Peki imar barışıyla sorunu çözülen 205 bin vatandaştan kaç tanesi depremde hayatını kaybetti?
Var mı bununla ilgili bir istatistik?
Hatay’da ailesini kaybeden, acılar yaşayan, geçmişi özleyen insanlar bu gibi gerçeklikleri soruyor mu?
HAYIR KİMSE SORMUYOR!
Ben tabi insanları suçlamak da istemiyorum neticede büyük bir acı…
Ancak sosyal medyanın duygulu, acılı ve bol etkileşim alan ortamına kapılıp gerçeklerin peşine düşmediklerinde, farklı bir sonun veya daha güzel bir Hatay’ın olacağını da düşünmesinler.
Duygularımızı anlatmak, acılarımızı paylaşmak bir insanı insan yapan en önemli özelliklerindendir ancak yapay bir algoritma sistemiyle örülmüş olan sosyal medyada özellikle etkileşim kasmaktan başka hiçbir amacı olmayan sayfaların yayınladıkları videoları paylaşmadan önce arka planlarında yer alan duygulu müzikleri kapatarak izlemelerini öneririm.
Her izlediğiniz videoda müziği kapattığınızda fark edeceğiniz şey acınızı daha az hissedecek oluşunuzdur. Acıyı ve duyguyu suni materyallerle beslemeyi bıraktığınızda ise aklınıza size bu hayatı reva görenler gelmeye başlayacaktır.
Bu dediklerim sadece iktidar için değil, popüler olanın peşinden giden muhalefet için de geçerli.
Ve size bu hayatı reva görenleri hatırladığınızda, aklınıza yavaş yavaş ‘’neden bu kadar insan öldü?’’ veya ‘’Benim ailem neden öldü’’ veya ‘’ Ben neden şuan yıkılmış, enkaza dönmüş bir şehirde hayatta kalmaya çalışıyorum’’ soruları belirmeye başlayacaktır.
Bunları sormak vatan hainliği değil!
Bunları düşünmek duygusuz biri olduğunuz anlamına da gelmez!
Herkes duygulu ve acılı müzikler eşliğinde videolar paylaşırken sizin neden diye sormanız, kaygısız biri olduğunuzu da düşündürtmez insanlara…
Düşündürtse de değişen bir şey olmaz…
Çünkü insanlar 7 Şubattan sonra başlarına gelecek veya bir başkasının yaşayacağı başka başka felaketlerle ile ilgili duygulu ve acı yüklü paylaşım yapmaya başlayacaktır.
Her zaman tekrarını yaşadığınız şey dejavu olmayabilir.
Duygusal propaganda, halkı belirli bir düşünceye, davranışa veya inanca yönlendirmek için duygusal manipülasyon yapar. Amaç genellikle kısa vadeli ve duygusal etki yaratmaktır.
– Gerçeklik, insanların bilinçli ve mantıklı bir şekilde kararlar alabilmesini sağlamak için doğru ve doğrulanabilir bilgi sunmayı amaçlar. Amaç, uzun vadeli bilgi ve anlayış sağlamaktır.
ABDO UÇUCU -HATAY GÜNEY GAZETESİ / TURKİSHFORUM – ABDULLAH TÜRER YENER
Bir yanıt yazın