Etiyopya Soykırımı: Tarihsel Arka Plan, Nedenler ve Sorumlular Üzerine Akademik Bir Analiz. Sefa Yürükel

Etiyopya, tarih boyunca kültürel zenginlikleri ve siyasi direnişleriyle Afrika’nın en önemli ülkelerinden biri olmuştur. Ancak, bu tarih aynı zamanda kitlesel insan hakları ihlalleri ve etnik çatışmalarla da gölgelenmiştir. Özellikle 20. yüzyılın ortalarında yaşanan olaylar, soykırım olarak tanımlanabilecek trajedilere sahne olmuştur. - sefa yurukel

Etiyopya, tarih boyunca kültürel zenginlikleri ve siyasi direnişleriyle Afrika’nın en önemli ülkelerinden biri olmuştur. Ancak, bu tarih aynı zamanda kitlesel insan hakları ihlalleri ve etnik çatışmalarla da gölgelenmiştir. Özellikle 20. yüzyılın ortalarında yaşanan olaylar, soykırım olarak tanımlanabilecek trajedilere sahne olmuştur.

Tarihsel Arka Plan

1. İtalyan İşgali ve Katliamlar (1935-1941)

1935 yılında Benito Mussolini liderliğindeki İtalya, Etiyopya’yı işgal ederek Afrika Boynuzu’ndaki sömürgecilik projelerini genişletmeyi amaçladı. Bu süreçte, İtalya’nın askeri güçleri özellikle Amhara halkına yönelik kitlesel katliamlar gerçekleştirdi. 1937’de İmparator Haile Selassie’ye yönelik bir suikast girişiminin ardından, İtalyan askerleri tarafından binlerce sivilin öldürüldüğü Addis Ababa Katliamı yaşandı. Bu olay, Etiyopya halkını sindirmeye yönelik sistematik bir şiddet politikasının parçasıydı.

2. Haile Selassie ve Merkeziyetçilik Dönemi

İtalya’nın 1941’de geri çekilmesinin ardından Haile Selassie, ülkede merkezi yönetimi güçlendirme politikalarını hızlandırdı. Ancak, bu dönemde Oromo, Somali ve diğer azınlık gruplarının siyasi hak taleplerine karşı baskıcı yöntemler uygulandı. Özellikle Oromo halkının topraklarının zorla elinden alınması ve zorla yerinden edilmesi, ilerleyen dönemlerde etnik çatışmaların temel nedenlerinden biri haline geldi.

3. Derg Rejimi (1974-1991)

1974’te Haile Selassie’nin devrilmesiyle iktidara gelen Marksist Derg rejimi, muhaliflerine karşı büyük bir şiddet kampanyası başlattı. Tigray, Oromo ve Amhara halklarına yönelik kitlesel katliamlar, zorla yerinden etme ve sistematik işkence olayları yaşandı. Bu dönemde, özellikle Tigray halkına yönelik şiddet, etnik temizlik niteliği taşıyan bir baskı politikası olarak değerlendirilmektedir.

4. Güncel Dönem: Tigray Krizi (2020-2022)

2020 yılında Etiyopya hükümeti ve Tigray Halk Kurtuluş Cephesi (TPLF) arasında başlayan iç savaş, binlerce sivilin ölümüne ve milyonlarca insanın yerinden edilmesine yol açtı. Savaş sırasında Tigray halkına yönelik kasıtlı aç bırakma, tecavüz ve sivillerin katledilmesi gibi insan hakları ihlalleri, uluslararası toplum tarafından soykırım olarak nitelendirilmektedir.

İtalyan Soykırımı: Katliamlar ve İnsan Hakları İhlalleri

1. Addis Ababa Katliamı (1937)

Etiyopya’da İtalyan işgali sırasında işlenen en büyük katliamlardan biri, Addis Ababa Katliamı’dır. 19 Şubat 1937’de Graziani’nin bulunduğu yere yapılan bir suikast girişiminin ardından, İtalyan askerleri Addis Ababa’da kitlesel bir katliam gerçekleştirdi. Üç gün süren saldırılar sırasında, yaklaşık 30.000 Etiyopyalı sivil öldürüldü. Bu olay, İtalya’nın “sömürge düzenini sağlama” adı altında uyguladığı etnik temizlik politikalarının bir örneğiydi.

2. Yanarak Yok Edilen Köyler

İtalyan işgal güçleri, Etiyopya’daki direnişi bastırmak için “yak ve yok et” politikası uyguladı. Köyler, ormanlar ve tarım alanları yakılarak binlerce kişi evsiz bırakıldı. Özellikle Oromo ve Sidama halkı bu politikadan ağır şekilde etkilendi.

3. Kimyasal Silah Kullanımı

İtalyan ordusu, Etiyopya’da uluslararası hukuku ihlal ederek kimyasal silah kullandı. Hardal gazı saldırılarıyla siviller hedef alındı ve tarımsal alanlar zehirlenerek halkın gıda kaynakları yok edildi. Bu saldırılar, bir halkı sistematik olarak yok etme niyetinin açık bir göstergesi olarak değerlendirilmektedir.

Soykırımı Tetikleyen Nedenler

1. Sömürgeci ve Irkçı Politikalar

Mussolini’nin faşist rejimi, Etiyopya halkını “alt ırk” olarak görmüş ve bu algıya dayalı bir yok etme politikası benimsemiştir. Sömürgecilik ideolojisi, yerli halkı kontrol altına almak ve direnişi bastırmak için kitlesel katliamları meşrulaştırmıştır.

2. Etnik Ayrışma

Etiyopya’nın etnik çeşitliliği, İtalyan işgali sırasında yerel grupların birbirine karşı kışkırtılmasında etkili olmuştur. İşgalciler, bazı grupları kendilerine müttefik yaparak diğerlerini hedef almıştır. Bu durum, etnik gruplar arasındaki düşmanlıkları derinleştirmiştir.

3. Direnişi Bastırma Amacı

Etiyopya halkının İtalyan işgaline karşı direnişi, işgal güçlerinin orantısız bir şekilde şiddet kullanmasına yol açmıştır. Özellikle 1936-1941 yılları arasında direnişi bastırmak için sivil halka karşı kitlesel şiddet uygulanmıştır.

Sorumlular

1. Benito Mussolini ve Faşist Rejim

İtalya’daki faşist yönetim, Etiyopya’da işlenen savaş suçlarının ve soykırım niteliğindeki olayların birincil sorumlusudur. Mussolini’nin genişleme politikası, Etiyopya’da sistematik bir şiddet kampanyasına yol açmıştır.

2. İtalyan Askeri Liderleri

İtalyan işgal güçlerinin liderleri, özellikle Rodolfo Graziani, Addis Ababa Katliamı ve diğer insan hakları ihlallerinden doğrudan sorumludur. Graziani, sivillere yönelik sistematik saldırıları planlayan ve uygulayan başlıca figürlerden biri olmuştur.

3. Yerel İşbirlikçiler

Bazı yerel gruplar, İtalyan işgal güçleriyle işbirliği yaparak rakip etnik gruplara karşı şiddet eylemlerine katılmıştır. Bu durum, etnik gerilimlerin derinleşmesine neden olmuştur.

Uzman Görüşleri ve Literatür Taraması

Richard Pankhurst (1997)

Pankhurst, İtalya’nın Etiyopya’daki işgalini ve Addis Ababa Katliamı’nı, sömürgecilik tarihindeki en kanlı olaylardan biri olarak tanımlar. Ona göre, İtalya’nın kimyasal silah kullanımı ve kitlesel katliamları, soykırım kavramıyla ilişkilendirilebilecek boyuttadır.

Hagos Gebreyesus (2012)

Gebreyesus, İtalyan işgalinin Etiyopya toplumunda bıraktığı uzun vadeli etkileri analiz eder. O, bu dönemde işlenen suçların yalnızca askeri değil, aynı zamanda kültürel bir soykırım niteliği taşıdığını vurgular.

Amnesty International (2021)

Amnesty International, Tigray krizine dair raporunda, Etiyopya tarihindeki soykırım iddialarının tekrarlanan bir model oluşturduğunu ve geçmişte cezasız kalan suçların, gelecekteki şiddet olaylarını teşvik ettiğini belirtmiştir.

Sonuç

Etiyopya’daki soykırım iddiaları, farklı tarihsel dönemlerde çeşitli etnik gruplara yönelik sistematik şiddet ve baskılarla kendini göstermiştir. İtalyan işgali, Etiyopya halkının büyük bir kısmını hedef almış ve savaş suçları ile soykırım olarak nitelendirilebilecek eylemlere yol açmıştır. Bu tarih, yalnızca geçmişin bir trajedisi değil, aynı zamanda bugünkü etnik çatışmaların kökenini anlamak için önemli bir ders niteliğindedir.

Kaynakça

1. Pankhurst, R. (1997). The Ethiopian Borderlands: Essays on Regional History. Red Sea Press.

2. Gebreyesus, H. (2012). The Long Shadow of Colonial Violence in Ethiopia. African Studies Review.

3. Amnesty International (2021). Ethiopia: Human Rights Violations in the Tigray Conflict. Amnesty Reports.

4. Mockler, A. (1984). Haile Selassie’s War. Oxford University Press.

5. Bahru Zewde (2001). A History of Modern Ethiopia: 1855-1991. Ohio University Press.

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir