Türk Hukukçuları, Barolar ve Yargı Mensupları: Suriye’deki Alevi Soykırımına Sessiz Kalamazsınız

Suriye’de, insanlık tarihinin utanç vesikalarından biri olarak anılacak bir soykırım yaşanıyor. Kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve masum siviller, BOP planının maşası olan terör örgütleri tarafından sistematik bir şekilde yok ediliyor. Toplu katliamlar, işkenceler, aç bırakmalar, cinsel saldırılar, kafa kesmeler ve insanlık dışı diğer eylemlerle, Suriye’de Alevi toplumu üzerinde bir etnik ve mezhepsel temizlik yürütülüyor. Bu suçlar, Birleşmiş Milletler Soykırım Sözleşmesi’nin açık ihlali anlamına gelirken, sessizlik ve eylemsizlik bu suça ortak olmak demektir.

Barolar, hukukçular, savcılar, hâkimler ve tüm yargı mensupları; bu durum karşısında vicdanınızın sesini dinlemeli, hukuk devleti ilkesinin gereklerini yerine getirmelisiniz. İnsanlık onuru ve hukukun üstünlüğü için ses vermek, zulme karşı harekete geçmek sizin mesleki ve ahlaki sorumluluğunuzdur.

Soykırım Sözleşmesi Çığlık Atıyor: “Burada Soykırım Var!”

Soykırım suçu, uluslararası hukukta en ağır suçlardan biri olarak tanımlanmıştır. Türkiye’nin de taraf olduğu Birleşmiş Milletler Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi, devletlere yalnızca bu tür suçları cezalandırma değil, aynı zamanda önleme yükümlülüğü de getirmektedir.

Suriye’de yaşanan sistematik katliamlar, soykırımın tüm unsurlarını taşımaktadır:
• Kasti Yok Etme: Alevi toplumuna yönelik hedef alınmış kitlesel öldürmeler, işkence ve tecavüzler.
• Fiziksel ve Ruhsal Yıkım: Aç bırakma, korkutma ve toplumun onurunu kırmaya yönelik “Alevi köpek havla” gibi insanlık dışı uygulamalar.
• Kimlik Tahribi: Kültürel varlıkların yok edilmesi ve mezhepsel temizlik amacıyla yapılan sistematik saldırılar.

Bu deliller, terör örgütlerinin yayınladığı videolar ve uluslararası insan hakları raporlarında da açıkça görülmektedir. Uluslararası hukuk ve insanlık onuru adına harekete geçmek artık bir tercih değil, zorunluluktur.

Hukukun ve İnsan Haklarının Yanında Durun

Barolar ve hukukçular, hukukun üstünlüğünü savunma sorumluluğunuz gereği;
1. Hukuki Girişimler Başlatmalı: Soykırım suçunun önlenmesi ve cezalandırılması için uluslararası yargı organlarına başvurular yapmalı ve raporlar hazırlamalısınız. Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) ve Birleşmiş Milletler’e sunulacak delillerle bu insanlık suçlarının failleri yargılanmalıdır.
2. Toplumun Vicdanını Uyandırmalı: Türkiye’de hukuk camiasının önde gelen isimleri olarak, basın açıklamaları ve etkinliklerle kamuoyu oluşturmalı, insanlık onurunun yanında durduğunuzu göstermelisiniz.
3. Uluslararası İşbirliği Sağlanmalı: Uluslararası hukuk örgütleriyle işbirliği yaparak, hem Suriye’deki hem de bu suçları destekleyen odakların sorumluluk almasını sağlamalısınız.

Suskunluk Suça Ortaklıktır

Sessiz kalmak, bu insanlık suçlarının devamına göz yummak anlamına gelir. Unutulmamalıdır ki zulme karşı sessiz kalanlar, bu suça ortak olurlar. Bugün Alevilere yapılan bu katliamlar, yarın başka bir topluma yöneldiğinde durduracak hiçbir güç kalmayabilir.

“Hukukçular Olarak Sizin Sorumluluğunuz Büyük”

Barolar, hâkimler, savcılar ve avukatlar olarak, hukukun üstünlüğünü savunmak için ant içmiş bireylersiniz. İnsanlık tarihine ve geleceğine karşı da sorumluluk taşıyorsunuz. Bugün susarsanız, bu tarih suskunluğunuzu affetmeyecektir.

Bu zulmü durdurmak için:
• Toplumun öncüleri olarak sesinizi yükseltin.
• Hukuki seferberlik başlatın.
• Vicdanınızın sesini dinleyerek hukukun ve insanlığın onurunu savunun.

Suriye’deki Alevi soykırımını durdurmak için harekete geçmek, yalnızca Suriyeli Alevilere değil, tüm insanlığa karşı bir borcunuzdur. Şimdi insanlık onurunun yanında durmanın tam zamanı. Türk hukukçuları olarak, bu çığlığa sessiz kalmayın!

Suriye’de, insanlık tarihinin utanç vesikalarından biri olarak anılacak bir soykırım yaşanıyor. Kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve masum siviller, BOP planının maşası olan terör örgütleri tarafından sistematik bir şekilde yok ediliyor. Toplu katliamlar, işkenceler, aç bırakmalar, cinsel saldırılar, kafa kesmeler ve insanlık dışı diğer eylemlerle, Suriye’de Alevi toplumu üzerinde bir etnik ve mezhepsel temizlik yürütülüyor. Bu suçlar, Birleşmiş Milletler Soykırım Sözleşmesi’nin açık ihlali anlamına gelirken, sessizlik ve eylemsizlik bu suça ortak olmak demektir. - lady justice hukuk adalet kanun

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir