Türk Milleti ve Siyasal Yeniden Yapılanma: Türk Kimliğinin Korunması ve Bağımsızlık Mücadelesi

Türk milleti, binlerce yıllık devlet geleneği ve bağımsızlık mücadelesiyle dünya tarihine damga vurmuş bir millettir. Ancak Türkiye Cumhuriyeti’nin bugün içinde bulunduğu siyasi, ekonomik ve sosyal durum, bu bağımsızlık ruhunun zedelendiği ve Türk milletinin kendi kimliğinden uzaklaştırıldığı bir tabloyu ortaya koymaktadır. Bu durumun nedenleri arasında mevcut siyasi partilerin emperyalizmle uyumlu politikaları ve Türk milletinin bu yapılara olan desteğini sorgulamadan sürdürmesi önemli bir yer tutmaktadır.

1. Mevcut Siyasi Yapıların Türk Milletine Etkisi

1.1 Tarihsel Perspektif: Cumhuriyetin İlkeleri ve Günümüz Siyaseti

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde şekillenen milli mücadele ruhu, halk egemenliğini ve tam bağımsızlığı esas alıyordu. Ancak günümüzde bu ilkelerin, özellikle mevcut siyasi partilerin politikaları çerçevesinde önemli ölçüde aşındığı görülmektedir. CHP, MHP ve AKP gibi partiler, farklı ideolojik kökenlerden geliyor gibi görünse de, çoğunlukla uluslararası sermaye ve emperyalist güçlerin taleplerine uygun politikalar benimsemektedir.

1.2 CHP’nin Milliyetçi Değerlerden Uzaklaşması

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Türk milletinin laiklik ve çağdaşlık temellerinde bir arada bulunmasını savunan bir parti olarak kurulmuştur. Ancak günümüzde CHP’nin, Batı’nın küresel politikalarına angaje bir çizgiye kaydığı eleştirilmektedir. Ekonomik politikalarda liberalizmi benimsemesi, ulusal kaynakların korunması yerine özelleştirme yanlısı neoliberal bir politika izlemesi ve yerli üretimi desteklemede yetersiz kalması, bu eleştirileri güçlendirmektedir.

1.3 MHP’nin Sistemle Uyumlu Hale Gelmesi

Milliyetçi bir çizgide olduğu iddiasındaki MHP, özellikle 2000’li yıllardan sonra Türk milliyetçiliği fikrini sistem içinde bir denge unsuru olarak kullanmış, ancak bağımsız bir politika üretme kapasitesini yitirmiştir. Partinin, AKP ile kurduğu ittifak, Türk milliyetçiliği idealini dinci iktidar politikalarına entegre eden bir araca dönüştüğü algısını yaratmıştır.

1.4 AKP ve Neo-Liberal Modelin Yarattığı Bağımlılık

Dini referanslı Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), iktidara geldiği ilk yıllarda Türkiye ekonomisini canlandırma iddiasıyla hareket etmiş, ancak zamanla uluslararası sermayeye bağımlı bir ekonomik model benimsemiştir. İthalata dayalı büyüme, borçlanma ekonomisi ve devlet kaynaklarının özelleştirilmesi politikaları, Türk milletinin ekonomik bağımsızlığını zedelemiştir. Bu durum, AKP’nin “Türkiye’yi bir holding gibi yönetme” eleştirilerini haklı çıkaran bir tablo yaratmıştır.

Analiz:

Bu üç partinin ortak noktası, Türk milletinin bağımsızlığını ve kimliğini önceleyen bir politikayı hayata geçirmemiş olmalarıdır. Bunun yerine, küresel kapitalist sistemle uyumlu politikalar benimseyerek Türk milletinin çıkarlarını ikinci plana atmışlardır.

Referanslar:

Zürcher, E. J. (2004). Turkey: A Modern History. London: I.B. Tauris.

Ahmad, F. (1993). The Making of Modern Turkey. London: Routledge.

2. Türk Kimliğinin Korunması ve Yeniden Yapılanma İhtiyacı

2.1 Siyasal Örgütlenmenin Gerekliliği

Türk milleti, kendi kimliğini ve çıkarlarını önceleyen bağımsız bir siyasal örgütlenme modeline ihtiyaç duymaktadır. Bu örgütlenme, mevcut partilerden tamamen bağımsız, milli değerlere dayalı ve halkın geniş katılımını esas alan bir yapı olmalıdır.

2.2 Halkın Örgütlenmesi ve Kitleselleşme

Yeni bir siyasal hareket, yalnızca ideolojik söylemlerle değil, aynı zamanda somut politikalar ve toplumsal örgütlenmeyle başarıya ulaşabilir. Bunun için mahallelerden başlayarak yerel örgütlenmelerin kurulması, bu örgütlenmelerin Türk milletinin ekonomik, sosyal ve kültürel çıkarlarını savunması gereklidir.

2.3 Eylemsel Felsefenin Önemi

Eylemsel bir felsefe, sadece teorik düzeyde kalmayan, pratikte uygulanabilir politikaları ve hedefleri içerir. Bu bağlamda, Türk milletinin kurtuluş mücadelesi, günlük yaşamda karşılaşılan ekonomik, sosyal ve kültürel sorunlara çözüm üreten bir siyaset anlayışıyla yürütülmelidir.

Analiz:

Bu noktada, halkın mevcut siyasi partilerden bağımsız bir şekilde kendi haklarını savunabileceği bir modele yönelmesi gereklidir. Bu model, geçmişin milli mücadele ruhunu örnek almalı, ancak modern dünyanın gereklerine uygun yeni yöntemler geliştirmelidir.

Referanslar:

Smith, A. D. (1986). The Ethnic Origins of Nations. Oxford: Blackwell.

Hobsbawm, E. J. (1990). Nations and Nationalism Since 1780. Cambridge: Cambridge University Press.

3. Türk Milletinin Kurtuluş Stratejisi

3.1 Emperyalizmin Türkiye Üzerindeki Etkisi

Uluslararası sermaye, Türk milletini ekonomik olarak bağımlı hale getiren politikaları teşvik etmiş ve bu durum siyasi bağımsızlığı da zayıflatmıştır. Türk milletinin kurtuluşu, bu bağımlılıktan kurtulmasıyla mümkündür.

3.2 Milli Değerlerin Yeniden İnşası

Türk milletinin kurtuluşu, kendi tarihine, kültürüne ve milli değerlerine dayanan bir yönetim modelinin hayata geçirilmesiyle sağlanabilir. Bu model, yalnızca Türk milletinin çıkarlarını esas alan, dış müdahalelerden bağımsız bir siyasi sistemi ifade eder.

3.3 Militan Örgütlenme ve Direniş Felsefesi

Milli mücadele dönemindeki direniş ruhu, günümüzde Türk milletinin bağımsızlık mücadelesi için bir örnek teşkil etmektedir. Halkın tabandan örgütlenmesi, ekonomik bağımsızlığın sağlanması ve Türk kimliğine uygun politikaların uygulanması, bu mücadelede temel hedeflerdir.

Analiz:

Türk milletinin kurtuluşu için atılması gereken adımlar, geçmişin milli mücadele ruhunu yeniden canlandırırken, çağdaş dünyada bağımsız bir ulus-devlet olarak var olmanın gereklerini yerine getirmelidir.

Referanslar:

Anderson, B. (1983). Imagined Communities: Reflections on the Origin and Spread of Nationalism. London: Verso.

Keyder, Ç. (1987). State and Class in Turkey: A Study in Capitalist Development. London: Verso.

Sonuç

Türk milleti, ancak kendi kimliğine ve değerlerine uygun bir siyasal örgütlenme modeli geliştirdiği takdirde, tam bağımsızlık ve egemenlik mücadelesini sürdürebilir. Mevcut siyasi partilerin bu hedefe hizmet etmediği açıktır. Dolayısıyla, Türk milletinin kendine yeni bir yol çizmesi, halkın örgütlenmesi ve eylemsel bir felsefeyle harekete geçmesi gereklidir. Bu süreçte, geçmişin milli mücadele ruhunu örnek alarak, geleceğin bağımsız ve güçlü Türkiye’si inşa edilebilir.

Referanslar:

Huntington, S. P. (1996). The Clash of Civilizations and the Remaking of World Order. New York: Simon & Schuster.

Zürcher, E. J. (2004). Turkey: A Modern History. London: I.B. Tauris.

Türk milleti, binlerce yıllık devlet geleneği ve bağımsızlık mücadelesiyle dünya tarihine damga vurmuş bir millettir. Ancak Türkiye Cumhuriyeti’nin bugün içinde bulunduğu siyasi, ekonomik ve sosyal durum, bu bağımsızlık ruhunun zedelendiği ve Türk milletinin kendi kimliğinden uzaklaştırıldığı bir tabloyu ortaya koymaktadır. Bu durumun nedenleri arasında mevcut siyasi partilerin emperyalizmle uyumlu politikaları ve Türk milletinin bu yapılara olan desteğini sorgulamadan sürdürmesi önemli bir yer tutmaktadır. - sefa yurukel

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir