CHP: Cumhuriyetçi Seçmeni Kitleyen ve Muhalefette Kalmak İçin Tasarlanmış Bir Parti mi?

Türkiye siyasetinin son yıllarda geldiği noktada, ana muhalefet partisi CHP’nin (Cumhuriyet Halk Partisi) stratejik yönelimi ve politik misyonu sıklıkla tartışma konusu oluyor. Özellikle, CHP’nin geleneksel olarak temsil ettiğini iddia ettiği cumhuriyetçi-seküler seçmeni neden tatmin edemediği ve muhalefette kalmaya adeta “formatlanmış” bir parti gibi davrandığı soruları zihinlerde yer ediyor. Bu bağlamda, CHP’nin bir “Büyük Ortadoğu Projesi (BOP)” partisi olarak yeniden kurgulandığına dair eleştiriler de gündeme geliyor. Peki, bu eleştiriler ne kadar haklı? - chp alti ok

Türkiye siyasetinin son yıllarda geldiği noktada, ana muhalefet partisi CHP’nin (Cumhuriyet Halk Partisi) stratejik yönelimi ve politik misyonu sıklıkla tartışma konusu oluyor. Özellikle, CHP’nin geleneksel olarak temsil ettiğini iddia ettiği cumhuriyetçi-seküler seçmeni neden tatmin edemediği ve muhalefette kalmaya adeta “formatlanmış” bir parti gibi davrandığı soruları zihinlerde yer ediyor. Bu bağlamda, CHP’nin bir “Büyük Ortadoğu Projesi (BOP)” partisi olarak yeniden kurgulandığına dair eleştiriler de gündeme geliyor. Peki, bu eleştiriler ne kadar haklı?

CHP’nin Tarihi Misyonu ve Güncel İkilemi

CHP, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu partisi olarak tarihsel bir misyon taşıyor. Ancak, özellikle 2000’li yıllardan sonra bu misyonun pratiğe dökülmesinde ciddi zaaflar ortaya çıktı. CHP’nin hem ideolojik bir boşluğa sürüklendiği hem de seçmen tabanını genişletmek adına “kimliksizleştiği” eleştirileri yükseliyor. Bu noktada, “BOP partisi” suçlaması, CHP’nin Batı merkezli demokrasi söylemiyle, ulusal çıkarlar arasında sıkışıp kaldığı bir açmazdan doğuyor.

Batı, özellikle Ortadoğu’da kendi çıkarlarına uygun bir düzen inşa etmek için yıllardır çeşitli projeler uyguluyor. Türkiye gibi bölgesel bir aktörün iç siyasetinin de bu projelerden bağımsız olmadığı aşikar. CHP’nin, özellikle dış politikadaki tutumu ve millî meselelerdeki “duyarsız” gibi görünen pozisyonları, partiyi eleştirenlere göre, Batı’nın yönlendirdiği bir siyasi figür hâline getiriyor.

Cumhuriyetçi Seçmen Neden Tatmin Olmuyor?

Cumhuriyetçi-seküler seçmen, CHP’den köklü bir direniş ve kararlılık bekliyor. Ancak, CHP’nin son yıllarda izlediği strateji tam tersine, bu kitlenin beklentilerini karşılamak yerine daha geniş bir seçmen havuzuna hitap etme adına sürekli ödünler veren bir çizgi izliyor.

Kimlik Bunalımı: CHP, hem muhafazakar seçmene yakın durmaya çalışırken hem de seküler bir çizgide kalmaya gayret ediyor. Bu ikili strateji, tabanını belirsizlik içinde bırakıyor.

• Millî Davalarda Pasiflik: Mavi Vatan, Doğu Akdeniz politikaları ve terörle mücadele gibi konularda partiye yönelik olarak “milli çıkarları göz ardı ediyor” eleştirilerine zemin hazırlıyor.

Cumhuriyetçi seçmen, bu belirsizlikten rahatsız. CHP’nin son seçimlerde aldığı sonuçlar ve özellikle seçim sonrasında partinin iç hesaplaşmalara boğulması, bu memnuniyetsizliği daha da artırıyor.

BOP Partisi İddiası Ne Kadar Gerçekçi?

CHP’yi bir “BOP partisi” olarak nitelemek iddialı bir çıkış olsa da, bu eleştirinin tamamen temelsiz olduğunu söylemek de mümkün değil. Bunun nedeni, CHP’nin Batı ile olan ilişkisinde aldığı “hassas” pozisyonlar. Özellikle şu noktalarda eleştiriler yoğunlaşıyor:

1. Batı’nın Söylemleriyle Paralellik: CHP’nin insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü gibi konularda Batı’nın sırf kendi çıkarı ve Türkiye’ye boyun eğdirmek için söylediği söylemlerine birebir uyum gösterdiği ve bunu bir “muhalefet politikası” olarak sunduğu iddia ediliyor.

2. Türkiye’nin Bölgesel Çıkarlarına Mesafeli Tutum: Türkiye’nin Çin, İran ve Rusya ile ilişki geliştirdiği dönemlerde CHP’nin, bu politikaları sert bir şekilde eleştirmesi dikkat çekiyor.

Bu eleştiriler, CHP’nin muhalefet etmek adına ulusal çıkarlar yerine batı yanlısı küresel yönlendirmelere uyum sağladığını düşünenlerin elini güçlendiriyor.

Muhalefette Kalmak İçin Formatlanmış Bir Parti mi?

CHP’nin uzun yıllardır iktidar yüzü görememesi, seçmen tabanında “bu parti kazanmak istemiyor” algısını güçlendirdi. Parti içi çekişmeler, aday belirleme süreçlerindeki başarısızlıklar ve seçim stratejilerindeki yanlışlar, CHP’nin adeta “muhalefette kalmak için formatlanmış bir parti” olduğu izlenimini yaratıyor.

Değişime Direnç: Parti içinde sürekli reform çağrıları yapılsa da, bu çağrılar genelde liderlik krizleriyle sonuçlanıyor. Köklü bir değişim için gereken adımlar atılamıyor.

• Stratejik Hatalar: CHP, seçim kampanyalarında güçlü bir ideolojik duruş sergilemek yerine, popülist yaklaşımlarla ve CHP li olmayan adaylarıyla sonuç almayı hedefliyor. Ancak bu stratejiler genelde başarısızlıkla sonuçlanıyor.

Sonuç

CHP’nin mevcut durumu, parti tabanında ve kamuoyunda ciddi bir hayal kırıklığı yaratıyor. Partinin kimliksizleşmesi, 6 Ok’tan ve Atatürk ilke ve devrimlerinden uzaklaşması cumhuriyetçi seçmeni tatmin edememesi ve dış politikadaki “duyarsız” tutumu, eleştirilerin odak noktasını oluşturuyor. CHP’nin bir BOP partisi olup olmadığını tarihsel süreç belirleyecek olsa da, şu anki izlenim, partinin millî meselelerde yeterince kararlı bir duruş sergileyemediği yönünde.

Cumhuriyetçi seçmen için CHP’nin “muhalefette kalmak için formatlanmış” bir parti olmaktan çıkıp gerçek bir alternatif haline gelmesi, ancak yeniden Atatürkçü ve köklü bir dönüşümle mümkün olabilir. Ancak bu dönüşümün gerçekleştirilip gerçekleştirilemeyeceği, parti içindeki mevcut dinamikler göz önüne alındığında büyük bir soru işareti olarak kalmaya devam ediyor.

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir