Uzun zamandan bu yana et fiyatları giderek yükseliyor. Bizi yönetenler sorunu çözebilmek için et ithalatına ağırlık veriyor. Et ithalatı hızlandıkça yerli hayvan üreticiler mağdur oluyor. Çokları hayvancılığı bıraktı. Süt ve süt ürünlerinde de aynı oyun oynanıyor.
Özetleyelim:
Üreticiler zarar ettikleri gerekçesi ile hayvancılığı bırakıyor. İthal ete ise rağbet edilmiyor. Kasaplarda et almaya gidenler yerli üretime yöneliyor. Ancak yerli üretim et fiyatları daha pahalı. Brezilya, Uruguay ve Fransa’dan ithal edilen etler daha çok kurumlara ve askeri tesislere gidiyor.
Et ve sütte oyun üzerine oyun oynanıyor. Et ve süt ürünleri sahtekarlık diz boyu. Sucukta et, peynirde süt yok. Sağlığa zararlı ürünler ortalıkta cirit atıyor. Piyasalarda kontrol yok. Sahte ve sağlığa zararlı ürün üretenlere verilen cezaların da yeterli olmadığı ifade ediliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha önce kırmızı et fiyatlarıyla ilgili eleştirilerde bulunmuştu. Ardından, Et ve Süt Kurumu, Brezilya, Uruguay ve Fransa’dan tonlarca et ithal ederek piyasaya sunmuştu. Marketlerde satılan etlerin fiyatlarında ve etiketlerde değişiklikler yapıldığı ortaya çıktı.
Türkiye’de yüksek enflasyon, gıda sektörünü olumsuz etkiliyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), kasım ayında gıda fiyatlarının yüzde 5’in üzerinde arttığını açıkladı. Bu artış, kırmızı et fiyatlarının 500 liranın üzerine çıkmasına neden oldu.
Vatandaşların et alımına ilişkin açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “vatandaş kırmızı ete beklediği fiyatlarla ulaşabilsin diye gerekirse süratle Uruguay’dan, Brezilya’dan büyükbaş hayvan ithalini yapalım talimatı verdim.” ifadelerini kullanmıştı.
Son günlerde başta İstanbul ve Ankara olmak üzere birçok şehirdeki zincir marketlerde et fiyatları, 150 liraya kadar gerileyerek dikkat çekti. Fiyatlardaki ani düşüş, vatandaşlarda merak uyandırırken, et ürünlerinin yanına eklenen ambalajlar sayesinde indirimin nedeni ortaya çıktı.
Et ve Süt Kurumu’nun ürün yolladığı zincir marketlerde, kuşbaşı etin kilogram fiyatı 370 liradan satışa sunulurken, ürünlerin etiketinde “Üretim yeri Fransa” ifadesine yer verildi.
Peki ithal edilen etler sağlığa uygun mu? Bu da tartışma konusu. Tartışmaların önüne geçmek için canlı hayvan ithalatına da hız verildi.
Yapılan bu uygulamalar yerli üreticileri yok ediyor. Üreticiler devlet desteği ile üretimlere hız verilmesini istiyor.
Şu gerçeği unutmayalım:
Üretim olmayınca çöküş başlar. >Çöküşü önlemenin tek yolu üretimdir. Yerli ürün elde edebilmek için üreticileri teşvik etmek kaçınılmazdır. Bu aynı zamanda istihdam da sağlar işsizliği önler. Bu nedenle biz diyoruz ki:
Üretim, üretim ve üretim.
Bir yanıt yazın