ARAP TÜRK FARKI

Yazıma koca Yunus’un; “ Elif okuduk ötürü /Pazar eyledik götürü/ Yaratılanı hoş gördük/ Yaratandan ötürü” dizeleriyle başlamak istiyorum.

Yüce Tanrı her millete bir karakter vermiş. 

İngilizler döneklikleriyle ve kıvrak siyasetleriyle. Onun için “İngiliz bıçağı gibi hem ileri hem geri gelirken keser” derler.

Araplar dünyanın en ırkçı ve en güzel masal uyduran milletidir.

Türkler de misafir kutsaldır, değerlidir, baştacıdır. “Misafir on kısmeti ile gelir, birini yer, dokuzunu bırakır” sözü onlarda meşhurdur.

Fakültelerimizin birinde, Adıyamanlı bir öğrenci hocasına, “Hocam hep Türklere vurgu yapıyorsunuz, Araplarla Türkler arasında bir fark var mıdır?” diye sorar.

Prof öğrenciye, nerde kalıyorsun?

Öğrenci: bir cemaat yurdunda yanıtı verir.

Prof, “Yurtta kardeş Türk cumhuriyetlerinden öğrenci var mı?”

Öğrenci, “ Evet hocam, Özbekistanlı var.”

Prof “Çok güzel. Arap öğrenci de var mı?”

-Evet hocam.

Prof “Çok güzel.”

Ve devam eder. Samet sen yurda varınca, O Özbek arkadaşına, ben bu yaz Özbekistan’a geleceğim de. Bakalım ne diyecek. Ardından da o Arap arkadaşına, ben yazın Şam’a gezmeye geleceğim de. Bakalım ne yanıt verecekler.

Adıyamanlı Samet, bu önerileri ilginç bulur. Aklına da yatar.

Önce Özbek öğrenciye: “Ben bu yaz Özbekistan’a geleceğim der.”

Özbek öğrenci, “Ciddi mi, ne kadar güzel. Gel bizde kalırsın. Ben sana Özbekistan’ı gezdiririm” der sevinçle.

Samet birkaç gün sonra Suriyeli öğrenciye varır.

O’na bu yaz Şam’a gezmeye geleceğini söyler.

Şamlı Halid, “Kalacak yerin var mı, nerede kalacaksın?” der.

Samet şaşırmıştır. Oysa Halid’e daha sıcaktır. Ona daha bir bağlıdır.

Samed’in duyguları allak bullaktır. 

Gün gelir Prof’la karşılaşır Samed.

Prof. Sorar “Ne oldu Samed, konuştun, görüştün mü arkadaşlarınla?”

Samet, “Keşke görüşmese idim, keşke o soruyu sormasa idim. Hayal kırıklığı yaşıyorum, şoktayım hocam” der ve olayı anlatır.

Prof. “Bak Samet Türklerin evi herkese açıktır. Geleni Tanrı konuğu kabul ederler. Evleri duvarla çevrili değildir. Yarım ekmeklerini konuklarıyla paylaşmaktan zevk alırlar.

Ama Araplar öyle mi? Bir dönüm arazide yüksekliği üç metreyi bulan duvarla çevrili evlerde, sokağa-hayata kapalı yaşarlar. Kadınlar bu duvarın arkasındadır. Evin erkeği izin verirse avludan çıkabilirler.

Ben de bu gerçeği hem Hac zamanımda hem de Qatar ziyaretimde gördüm. Arapların evleri yüksek duvarlarla çevrili idi.

İşte Arap ile Türk arasındaki fark budur.

Esen kalınız.

Yazıma koca Yunus’un; “ Elif okuduk ötürü /Pazar eyledik götürü/ Yaratılanı hoş gördük/ Yaratandan ötürü” dizeleriyle başlamak istiyorum. - araplar dubai

Yorumlar

  1. Mediha Hekimoğlu avatarı
    Mediha Hekimoğlu

    Halepte, birkaç yıl marangozluk yapan rahmetli dedemin bir anısı, Arap erkekleri kilot giymezlermiş, sıkıştıkları zaman nerde olurlarsa olsunlar oturup veya ayakta işlerini yaparmış. Ellerini yıkama yok. Alçak sesle konuşmayı bilmezler derdi dedem.
    Birgün yaptığı pencereyi takmak için o eve gider. İki tane kadın kapıyı açar, dedem evde bu kadınların kocası olmadığı için içeri girmez.(Türk kültürü). Evin erkeği olduğu zaman tekrar dedem gelir ve pencereyi takmak için uğraşır. Bu ara evin erkeğinin kısa bir süre için bir yere gitmesi gerekiyor, bunu fırsat bilen o kapalı kadınlar tarafından dedemi rahatsız edilmeye başlıyor. Dedem 1.90 boyunda sarışın ve koyu mavi gözlü. Kadınlar resmen dedemi rahatsız etmeye başlayınca ( dokunma gibi hareketler) , dedem işini gücünü bırakıp ordan çıkıp dükkanına geliyor. Ertesi gün kadının kocası dükkana geliyor ve dedem orda yaşadığı durumu adama anlatıyor. Adam dedemin parasını veriyor birdahada dedem oraya gitmiyor. Ben babam içinde aynı şeyi söylerim, gerçekten Türk terbiyesi ile büyümüş gençlerimiz dünyanın her yerinde örnekler. Türkler asil bir millet.
    Araplar basit, tembel insanlar. Ayrıca islam dinine hiç uygun insanlar deyiller. İslamı uygulamıyorlar.
    Çok çok pis insanlar. Kadınlar kendilerini erkeklerin oyuncağı yapmışlar.

    Türkleri sevmezler. Halep bölgesinde, Oğuz, Bozoklar, Türkmenler çoğunlukta.

  2. Mediha Hekimoğlu avatarı
    Mediha Hekimoğlu

    Osmanlı Sultanı Vahdettin’ e göre, Türk, dini, soyu, sopu, yurdu belirsiz, pis pasaklı, barbar, at üstünde gezen cahiller sürüsüydü.
    Türklerin Topkapı sarayının önünden geçmeleri bile yasaktı.

    Türkler’ den aldıkları haraç ile, saraydaki Ermenileri, Arapları, Yahudileri beslediler.(Besle kargayı oysun gözünü modeli)
    Türklere, kendisi gibi Türk olan, ilk ve son sahip çıkan sadece Mustafa Kemal Atatürk tür.
    Atatürk’ ke göre Türk, dürüst,çalışkan, azimli,efendi, asil ve bir cihana bedeldir.
    Atamız, Türk Milletini, Vatanımızı, ipeklerin, kadifelerin içine sardı.
    Neden Vatanımızı? Çünkü Türk topraklarının her metre karesinde bir şehit yatıyor. Biz’ de bu şehitlerin torunlarıyız. Bu yüce toprakların sahipleriyiz. Biz TÜRKÜZ, TÜRKÜM.

    Selam olsun sana yüce şehitlerimizin kanını taşıyan Bayrağımıza, selam olsun Ay, Yıldıza.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir