Avrupa Komisyonu’nun   Türkiye Raporu: “AB ile İlişkiler Çıkmaz Sokak”

Avrupa Komisyonu, 1998 yılından 2016 yılına kadar “İlerleme Raporu”,  daha sonra  “Ülke Raporu” olarak ülkelerin Kopenhag kriterlerine uyum konusunda  sağladığı gelişmeleri  değerlendiren raporlar yayınlamaktadır. Bunlar, Komisyon’un görüş ve değerlendirmelerini yansıtan tek taraflı belgelerdir. “Katılım Sürecinin Temel İlkeleri Grubu” altındaki  veriler,  karşılaştırılabilir liğin daha iyi sağlanabilmesi amacıyla grafik  olarak da sunulmuştur. - image 28

Avrupa Komisyonu, 1998 yılından 2016 yılına kadar “İlerleme Raporu”,  daha sonra  “Ülke Raporu” olarak ülkelerin Kopenhag kriterlerine uyum konusunda  sağladığı gelişmeleri  değerlendiren raporlar yayınlamaktadır. Bunlar, Komisyon’un görüş ve değerlendirmelerini yansıtan tek taraflı belgelerdir. “Katılım Sürecinin Temel İlkeleri Grubu” altındaki  veriler,  karşılaştırılabilir liğin daha iyi sağlanabilmesi amacıyla grafik  olarak da sunulmuştur.

Komisyon, temel ihtiyaçlar, sınır yönetimi, eğitim, sağlık, korunma ve sosyo-ekonomik destek gibi alanlarda yardım sağlamaya devam etmektedir. Nisan 2024 tarihli AB Zirvesi’nde;  Doğu Akdeniz’de istikrarlı ve güvenli bir ortam sağlanmasında, Türkiye ile işbirliğine ve karşılıklı yarara dayalı ilişki geliştirilmesinde AB’nin stratejik çıkarı olduğu açıklanmıştır.

Türkiye ile yürütülen katılım müzakereleri 2018’den bu yana durma noktasındadır.  Türkiye; 23 Kasım 2023 tarihli AB-Türkiye ilişkileri Ortak Bildirim’inde yer alan tavsiyeler doğrultusunda  işbirliği sürecini devam ettirmektedir.AB’nin; demokratik standartlar, hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı ve temel haklara saygının  kötüleşmesiyle ilgili endişeleri giderilememiştir. Türkiye ile yürütülen katılım müzakereleri, AB Zirvesi Sonuçları doğrultusunda 2018’den bu yana durma noktasındadır.

Türkiye, Suriye ve diğer ülkelerden 3,6 milyon mülteciye ev sahipliği yapma konusundaki  çabalarını sürdürmüştür. AB, 2011’den bu yana, mültecilere ve onlara ev sahipliği yapan halka destek olmak amacıyla 10 milyar  Euro ayırmıştır. Komisyon, sınır yönetimi, eğitim,  sağlık ve  sosyo-ekonomik destek gibi alanlarda yardım sağlamaya devam etmiştir.

Türkiye ile yürütülen katılım müzakereleri 2018’den bu yana durma noktasındadır.AB’nin, demokratik standartlar, hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı ve temel haklara saygının kötüleşmesiyle ilgili  endişeleri giderilmemiştir.  Türkiye’nin üyelik sürecinde Avrupa Birliği, Türkiye’ye yönelik  “BOBON” kriterleri  uygulamaktadır. BO: Bizden Olanlar, BON: Bizden OlmayaNlar anlamındadır.  

Avrupa Komisyonu, 1998 yılından 2016 yılına kadar “İlerleme Raporu”,  daha sonra  “Ülke Raporu” olarak ülkelerin Kopenhag kriterlerine uyum konusunda  sağladığı gelişmeleri  değerlendiren raporlar yayınlamaktadır. Bunlar, Komisyon’un görüş ve değerlendirmelerini yansıtan tek taraflı belgelerdir. “Katılım Sürecinin Temel İlkeleri Grubu” altındaki  veriler,  karşılaştırılabilir liğin daha iyi sağlanabilmesi amacıyla grafik  olarak da sunulmuştur. - image 29

DPT AET Dairesi’ni 1982 yılında kuran,  3 yıl Başkanlığını yapan,  Avrupa Birliği ve Türkiye” ilişkileri konusunda  binlerce sayfalık yayın yapan biri olarak Türkiye’nin yerinin Batı dünyasında olması gerektiğini düşünüyor, başka  kuruluşlara üye olma konusundaki girişimlerini   yerinde bulmuyorum. Bu kapsamda bir hatırlatmada da bulunmak istiyorum.  DPT AET Dairesi, (sonra Genel Müdürlük) Ulusu Hükümeti döneminde  tarafımdan kurulmuştur. Son Genel Müdür,  şimdiki Cumhurbaşkanı Yardımcısı  sayın Cevdet Yılmaz’dır.

Avrupa Komisyonu, 1998 yılından 2016 yılına kadar “İlerleme Raporu”,  daha sonra  “Ülke Raporu” olarak ülkelerin Kopenhag kriterlerine uyum konusunda  sağladığı gelişmeleri  değerlendiren raporlar yayınlamaktadır. Bunlar, Komisyon’un görüş ve değerlendirmelerini yansıtan tek taraflı belgelerdir. “Katılım Sürecinin Temel İlkeleri Grubu” altındaki  veriler,  karşılaştırılabilir liğin daha iyi sağlanabilmesi amacıyla grafik  olarak da sunulmuştur. - image 30

Türkiye, Avrupa Birliği’ne katılım konusunda   aday  bir ülkedir. Bu kapsamda Nisan 2024’te AB Zirvesi’nde;  Doğu Akdeniz’de istikrarlı bir ortam sağlanmasında ve karşılıklı yarara dayalı ilişki geliştirilmesinde AB’nin stratejik çıkarı olduğu açıklanmıştır.  (https://www.ab.gov.tr/siteimages/birimler/kpb/2024_trkiye_report_tr.pdf)

AB ile ilişkilerde bir  ilerleme olmayınca,  Türkiye yönünü Doğuya çevirme girişimlerinde bulunmuştur. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan,  katıldığı Anadolu Ajansı yayınında Türkiye’nin BRICS üyeliğine ilgisini şöyle  açıklamıştır: “BRICS üyeliği, Avrupa Birliği ile bizim ekonomik entegrasyonumuz üyelikle taçlansaydı, belki biz birçok konuda bu türden bir arayış içerisinde olmayacaktık” demiştir. Her ülkenin “ekonomik, güvenlik ve siyasi ittifaklar” kurmak zorunda olduğunu belirten Fidan, “Biz, sadece BRICS’e değil ASEAN’a çok yakın bakıyoruz.” demiştir.Bu açıklama, Türkiye’de bir eksen kaymasına yol açabilir diye düşünüyorum.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in dış politika danışmanı Yuri Uşakov, Türkiye’nin BRICS’e üyelik için başvuru yaptığını  açıklamıştır. Rus haber ajansı RIA Novosti’nin haberine göre Uşakov, “Türkiye tam üyelik için başvurdu. Bunu değerlendireceğiz” demiştir.

(https://www.hurriyet.com.tr/dunya/rusya-resmen-acikladi-turkiye-bricse-tam-uyelik-basvurusu-yapti-42520869) Sayın Fidan’ın bu konudaki açıklaması    önemlidir: “Avrupa Birliği ile bizim ekonomik entegrasyonumuz üyelikle taçlansaydı, belki biz birçok konuda bu türden bir arayış içerisinde olmayacaktık.”  

Her ülkenin “ekonomik, güvenlik ve siyasi ittifaklar” kurmak zorunda olduğunu belirten Fidan, “İşte içine girip göreceğiz. Biz, sadece BRICS’e değil ASEAN’a çok yakın bakıyoruz” demiştir.Uşakov, Eylül ayı başındaki açıklamasında, Türkiye’nin BRICS’e üyelik için başvuru yaptığını söylemiştir. Rus haber ajansı RIA Novosti’nin haberine göre Uşakov, “Türkiye tam üyelik için başvurdu. Bunu değerlendireceğiz” açıklamasında bulunmuştur.

Bu konuda Atatürk’ün tespiti  önemlidir: “Memleketimizi çağdaşlaştırmak istiyoruz. Bütün mesaimiz Türkiye’de çağdaş, dolayısıyla Batılı bir hükümet vücuda getirmektir. Medeniyete girmeyi arzu edip de, Batı’ya yönelmemiş millet hangisidir? Bir istikamette yürümek azminde olan ve hareketinin ayağında bağlı zincirlerle müşküle sokulduğunu gören insan ne yapar? Zincirleri kırar, yürür.” (Atatürk’ün, 29 Ekim 1923  tarihinde  Fransız gazeteci Maurice Pernot‘a verdiği röportajdan, Atatürk’ün Bütün Eserleri, 16. Cilt, s.149)

Avrupa Türkiye’ye “BOBON Kriterleri” uyguladığı  sürece Türkiye AB üyesi olamaz.  Avrupa Birliği’nin  Türkiye’ye  uyguladığı çifte standartlara ben BOBON kriterleri diyorum. Bu kriterler Avrupa Birliği’nde Türkiye’ye yapılan ayırımcılığı belirtmek üzere tarafımdan kullanılan bir kavramdır. BOBON kriterlerinin açılımı şöyledir: BO: Bizden Olanlar, BON: Bizden OlmayaNlar.  

Türkiye,  Avrupalılar tarafından BON kapsamında algılandığı için daima önüne engel çıkarılan ülke olmuştur. Bu kriterler Avrupa Birliği tarafından Türkiye’ye karşı uygulanmaya devam edildiği sürece Türkiye AB üyesi olamaz. Bu gerçek bilindiği için de Türkiye kendisine Batı dünyası dışında da  yer alma girişimlerinde bulunmaktadır. Rusya Devlet Başkanı Yardımcısı Uşakov’ın basında çıkan “Türkiye, BRICS üyeliğine başvuru yaptı” iddialarını da bu kapsamda değerlendirmek gerekir. (https://www.hurriyet.com.tr/dunya/rusya-resmen-acikladi-turkiye-bricse-tam-uyelik-basvurusu-yapti-42520869) Tüm bu girişimlere rağmen Türkiye’nin yerinin  Batı dünyasında olmasını düşünüyorum.

Avrupa Komisyonu, 1998 yılından 2016 yılına kadar “İlerleme Raporu”,  daha sonra  “Ülke Raporu” olarak ülkelerin Kopenhag kriterlerine uyum konusunda  sağladığı gelişmeleri  değerlendiren raporlar yayınlamaktadır. Bunlar, Komisyon’un görüş ve değerlendirmelerini yansıtan tek taraflı belgelerdir. “Katılım Sürecinin Temel İlkeleri Grubu” altındaki  veriler,  karşılaştırılabilir liğin daha iyi sağlanabilmesi amacıyla grafik  olarak da sunulmuştur. - avrupa birligi nden turkiye ye agir odev 1680327

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir