Bugün daha iyi anlaşılıyor ki Suriye’den insanlar kendiliğinden gelmedi; planlı bir şekilde getirildiler. Bu, çok iyi hazırlanmış, yeni dünya üzerindeki paylaşım mücadelesine dayalı bir emperyalist planın parçası olarak gerçekleştirildi.
Suriyelilerin Türkiye’ye getirilmesi, ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) kapsamında, Türkiye’deki işbirlikçi iktidarla ortaklaşa düzenlendi. Amaç, Suriye’nin belirli bölgelerini insansızlaştırarak parçalamak, bu bölgelerde PKK’yı kendi çıkarları doğrultusunda kullanıp, sözde Kürdistan kurmaktı. Bu süreçte, ABD’nin bölgeyi işgal etmek için yarattığı bahanelerden biri olan IŞİD’e karşı mücadele bahanesiyle stratejik olarak bombalanan yerlerden insanları zorla sürdüler ve Türkiye’ye getirdiler.
Bu göç dalgasının bir amacı da Türkiye’nin demografik yapısını bozmak, sosyal yapıyı zayıflatmak ve gelecekte getirilen bu insanları Türkiye’ye karşı bir iç karışıklık unsuru olarak kullanmaktır.
Unutmamak gerekir ki, modern emperyal stratejilerde “toplu göç dalgaları yaratmak”, düşman olarak görülen ülkelere karşı yeni bir tür askeri silah olarak kullanılmaktadır. Bu strateji, 2001 yılında ABD’nin Ulusal İstihbarat Konseyi (US National Intelligence Council) tarafından alınan bir karar doğrultusunda hayata geçirilmiştir. Suriye ve Afganistan’da yıllardır uygulanan bu stratejiler, ABD’nin bölgesel planlarının bir parçasıdır.
Bu yaklaşımın teorik altyapısı, Amerikan Deniz Kuvvetleri’ne bağlı Kaliforniya’daki Naval Postgraduate School’da hazırlanan bir kitapçıkta ortaya konmuştur. “Göçün Silah Olarak Kullanılması: Göçmenliğin 21. Yüzyılda Politik Mücadelenin Bir Aracı Olarak İncelenmesi” başlıklı bu doküman, 2017 yılında hazırlanmış ve 2019’da güncellenmiştir.
Bu kitapçıkta şu vurgu dikkat çekicidir:
“Göç ve sığınmacılık, 21. yüzyılda ülkelerin güç mücadelesinde kullanacakları en önemli silahlar olacaktır.”
Bu teori, bugün ABD’nin sahada bilinçli ve sistematik bir şekilde uyguladığı bir yöntemdir. Suriye ve Afganistan örnekleri, bu stratejinin en somut uygulama alanlarıdır.
ÇÖZÜM: SURİYE’NİN MEŞRU HÜKÜMETİYLE ANLAŞMAK
Bu emperyalist planı bozmanın tek yolu, Birleşmiş Milletler tarafından tanınan ve meşru kabul edilen Suriye hükümetiyle acilen anlaşmaktır. Türkiye, uluslararası hukuk çerçevesinde hareket ederek Suriyelileri güvenli bir şekilde ülkelerine geri göndermelidir. Bu, sadece Türkiye için değil, Suriyelilerin organize bir şekilde gönderildiği diğer ülkeler için de geçerlidir.
Bu nedenle sorun, Suriye’nin meşru hükümetiyle bir an önce çözülmeli ve nihai bir sonuca ulaştırılmalıdır.
Son olarak:
Atatürk’le kalın.
Cumhuriyetle kalın.
Hoşça kalın.
Bir yanıt yazın