DESPOTİZM

MUHALEFET KUŞATMA ALTINDA…
Dün Cumhuriyet Bayramı’ nı yine “coşkuyla” kutladık…
Coşkuyla kutlamayanlarda vardı…
Olsun!..
Bizler 2002 yılından bu yana alışkınız bunlara, ama umurumuzda değiller…
Yolumuza devam ediyoruz…
Her devrin ve her ömrün bir sonu var; sonuç kaçınılmaz…
Er veya geç bu sayfa kapanacak…
***
Diyorum ki daha birkaç gün önce 8 yaşındaki Narin’in cinayetini konuşuyorduk…
Sonra…
Katledilen sokak hayvanlarını…
Bir an da unuttuk…
Çünkü bunların üzeri yandaş hastanelerinin “Yenidoğan” servislerindeki bebeklerin öldürülmesi haberleri ile örtüldü…
Ekonomik çöküntü ve çürüme…
Zamlar…
Haksız zenginleşmeler…
Peşkeş…
Hukuksuzluk, yolsuzluk, hırsızlık, uyuşturucu ticareti vs gibi haberler unutuldu gitti…
***
Ne oluyoruz demeden arkasından “Devlet Bahçeli’nin“ terörist başı Abdullah Öcalan ve Kürt sorunu için yaptığı ataklar kucağımıza düştü…
Hemen akabinde de TUSAŞ’a yapılan PKK saldırısı başımızı döndürdü…
Kaç gündür bu konu tartışılıyor…
Yandaş TV kanalları ve gazeteciler bu konuyu sürekli gündemde tutmak istiyorlar…
Neden…
Çünkü ülkeyi yönetenler ancak bu haberlerle “muhalefetin” çevresine “çit” çevirebiliyorlar…
7/24 terörle mücadele…
Yerli milli, silah ve çeşitli savunma sanayi üretimi…
Şehit edebiyatı…
Din iman, ezan, kuran türban, cami…
*** 
İsrail’in Gazze’de HAMAS’la Lübnan ve İran’ de Hizbullah’la çatışması…
Asrın liderinin “İsrail’i” öcü..
Hamas ve Hizbullah militanlarının “kahraman” gibi göstermesi…
İsrafın da…
Saltanatın da, kadrolaşmanın da, dinciliğin de, gericiliğin de…
Yobazlığın da üstünü örtüyordu…
Son yaşanan “katliamla” ve “ölümler” bunlara tuz biber oldu…
Özetle Kaç’ak Saray şürekası ve stepne; her gün planlı ve organize bir şekilde, siyasi veya sosyal yeni bir “atak” yaparak,
Ülkenin ve toplumun gündemini belirliyorlar ve “muhalefeti” bunlarla oyalayıp, olayları tamamen kendi lehlerine çeviriyorlar…
***
Biliyor musunuz; aslında ülkeyi yönetemedikleri halde, hala yönetenler ülkeyi ve toplumu da aynen bu şekilde yönetiyorlar…
Köpüren, kulaklarına kadar sinirden kızaranlar…
İstedikleri kadar haklı olsunlar…
İstedikleri kadar doğruları söyleyip, ispat etsinler, belgelesinler…
Tenkit edemiyorlar…
Kızamıyorlar…
Eleştiremiyorlar…
Çünkü milletin en zayıf karnı buraları; dokunan yanıyor…
*** 
Zaten yapılan her yorum on, on beş dakika sonra değersizleşiyor, unutuluyor…
Önce bir sessizlik…
Sonra, ama’sız amaçsız “seyretme seansları” başlıyor…
Utanarak yazıyorum;
Yönetenlerin yanındaki değerimiz işte bu kadar…
Bana göre hiç yok…
Olsaydı; mevcut anayasaya zerre-i miskal kadar uymayanlar ve takmayanlar, Mısır’daki sağır sultanın bile bildiği gibi;
Saltanatları boyunca uymayacakları  “Yeni anayasa” yapma meselesini ortaya atabilirler miydi?
*** 
Bir de muhalefet olarak “linç” edilme meselemiz var; bu nedenle ülkede hiç kimsenin farklı bir şeyler söyleyecek hali yok…
İfade özgürlüğü diye bir şey vardı, o da sizlere ömür…
Dikta sahnede…
İşte o despotizm bugün yüzünü gösterdi; CHP’li Esenyurt belediye başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer akıllara ziyan bir hukuksuzlukla gözaltına alındı…
Saçma sapan gerekçelerle…
***
Değerli dostlarım, güzel insanlar, ülkemiz büyük bir karanlığa doğur adım adım sürükleniyor…
Bunaldık…
Geleceğimizden endişeliyiz ve artık buluttan nem kapar bir haldeyiz…
Ama!
Bunlara boyun eğersek ve susarsak sonumuz Afganistan’dır Almanya falan değil…
Bilesiniz…

Erdoğan ÖZGENÇ
İstanbul 30.10.2024 16.00


Yazıları posta kutunda oku


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir