Cahil cesaretli din satıcıları,
korkutma temelli şirk dinlerine uygun tanımladıkları
Allah ile;
görmüş gibi cehennem?,
ateş? ve ceza! tehdidi,
mezarda kabir azabı? iftirası ve
cennet, şehit?, şefaat ödülleriyle(!),
ÖLÜM pazarlayarak, satarak,
dinci yapılanmalarını oluşturuyor, saltanatlar kurup, iktidar oluyorlar.
(Zümer, 67)”Allah hakkında doğru bir anlayışa sahip değiller-Allah’ı, yüceliğine-kadrine-şanına yaraşır şekilde tanıyamadılar-bilemediler.”
KUR’AN’a göre;
cenneti de, cehennemi de,
insan kendisi
kendi seçimleri,
kendi yaptıkları ile oluşturacak!
Ayetler bilgisi ile KUR’AN
bu durumun da UYARIsını yapmış!
(İsra,13)”Her insanın yaptıklarını kaydeden(Hard Diskini) boynuna özgür seçimine bağladık. Kıyamet günü, yaptıklarının tamamını gösteren kitabı önüne koyarız.”
(Yâsin,12)”Biz her şeyin kaydını apaçık bir kitapta-tarifsiz ve emsali olmayan bir ana (bellek)te tutuyoruz-kayıt altına almaktayız.”
(Mü’minun,62)”Katımızda, doğruyu söyleyen (ve herkesin yaptıklarının kaydedildiği) bir kitap vardır.”
(Mücadele,6)”Kendileri yaptıklarını unutmuş fakat Allah (onların dünyada yaptıklarını) kaydetmiştir.”
(Zuhruf,80)”Yoksa, sakladıkları şeyleri-sırlarını bilmediğimizi-gizli konuşmalarını duymadığımızı mı sanıyorlar? Elçilerimiz yanlarında yazıp kayıt altına almaktadırlar.”
(İnfitar,10)”Üzerinizde takip eden-gözleyen kaydediciler var.”
(Kaf,16)”İnsanın sağında ve solunda iki alıcı-yazıcı-kaydedici, yaptıklarını kayda geçirmektedirler.”
(Kamer,52,53)”Tüm yaptıkları kitaplarda kayıtlıdır-küçük büyük her şey yazılmıştır-kayda geçmiştir.”
(Câsiye,29)”İşte bunlar Bizdeki kayıtlar-kitabınız. Dünyada bütün yaptıklarınız, sizin unuttuklarınız bile kitabınızda kayıt altındadır.”
(Kehf,49)”Kitap-(Hard Disk)- (dünyada yaptıklarının kayıtları) ortaya konur. Suçlular, ‘Vay başımıza gelenlere! Ne biçim kitapmış bu; küçük büyük hiçbir davranışımızı atlamamış.’ derler. Onlar (bütün) yaptıklarını (en ince detayına kadar) kayıtlı bulacaklar.”
(İsra,14)”Kaydını oku. Bugün hesap sorucu olarak sen kendine yetersin.”
(Câsiye,28)”Ne yaptıysanız bugün sadece onun karşılığını alacaksınız.”
(Yunus,52)”Sadece yaptıklarınızın karşılığını göreceksiniz.”
(Zümer,70)”Herkes, yapmış olduğu [iyi veya kötü] her şeyin karşılığını tam olarak görecektir.”
(Zilzal,7,8)”Kim zerre ağırlığınca iyilik yapmışsa karşılığını görür.
Ve kim zerre ağırlığınca kötülük yapmışsa onun karşılığını görür.”
(Kasas,84)”Kim iyilikle gelirse daha iyisini bulacaktır. Kim de kötülük ile gelirse, yalnızca yaptıklarının karşılığını görecektir.”
(Zümer,71)”Görevliler-muhafızlar onlara, ‘İçinizden size Rabbinizin ayetlerini okuyup ileten, sizi bu gününüzle karşılaşacağınıza dair uyaran resûller gelmedi mi?’ Onlar, ‘Evet geldi’ diyecekler.”
(Neml,90)”Yaptıklarınızın dışında bir karşılık görüyor musunuz?”
(Mülk,8-9)” ‘Size hiç uyarıcı gelmemiş miydi?’
‘Evet, bize uyarıcı geldi, fakat biz yalanlamış ve ‘Allah hiçbir şey indirmemiştir. Siz büyük bir yanılgı içindesiniz!’ demiştik.’ ”
(Âli İmran,185)”Her canlı ölümü tadacaktır. Kıyamet günü yaptıklarınızın karşılığı size eksiksiz olarak verilecektir.”
(TaHa,113)”Kur’an’da uyarıları apaçık dile getirdik. İnsanlar belki sorumluluk bilinci taşırlar-belki bir bilgi-hatırlama-öğüt-uyarı olur veya Kur’an yepyeni bir bilinç uyanıklığı meydana getirir.”
(Mülk,2)”Allah davranış ve eylem bakımından hanginizin daha güzel davranacağını-en güzel eseri kimin yapacağını belirlemek için ölümü ve hayatı yarattı.”
Hayat, insana verilmiş
muhteşem bir armağan.
Süresi kişiye göre belirli,
karşılıksız kredili ve
kullanımı, harcaması;
insanların özgür iradelerine,
bilinçli tercihlerine
bırakılmış bir seçim alanı!
‘İnanmayı’ seçen için;
TANRI’nın lütfettiği
akli ve maddi nimetleri,
KUR’AN’da bildirdiği evrensel ahlâkî ilkeler yasası-kurallar içinde kullanmak, TANRI-ALLAH’a sonsuz, sınırsız saygı gereği bir sorumluluk!
Ölüm;
belki de yaşamın tek kesin gerçeği
ve saygıyla kabullenilecek
bir yaşamsal olgu!
Yaşam da, hiç kimse ve de
hiçbir şey vazgeçilmez değil!!
Ölüm de; bir son değil!
Yeni bir başlangıç için;
özgürce seçim, bireysel tercihlerle
yaşam süresinde yaptıklarınızın, ürettiğiniz değerlerin karşılıklarının ödenmesi vaktinin geldiği gerçeği!
(Ankebut,57)”Her can ölümü tadacaktır.”
(Enbiya,34,35)”Hiçbir beşer için sonsuzluk tanımadık-hiçbir insana ölümsüzlük vermedik.
Her nefs-canlı ölümü tadacaktır.”
(Âli İmran,145)”Ve herkes sadece Allah’ın bilgisiyle belirlenmiş süreye göre-yazgı olarak ölür-Allah’ın bilgisi olmaksızın, hiç kimse ölmez.”
*Erhan Aktaş: ” ‘Bi iznillah’, Allah’ın bilgisine göre, Allah’ın bilgisi gereği demektir. Ayette ki ‘izin’ sözcüğü Arapçada ‘bilgi’, ‘bilmek’ anlamına gelmektedir. Ecelin gelmesi Allah’ın belirlediği yasalara göre gerçekleşir. Bütün olaylar sebep sonuç ilişkisine bağlıdır.”
(Hicr,99)”Sana ölüm-kesin gerçek gelinceye kadar Rabbinin yasalarına uyarak yaşa!”
(Vâkıa,60,61)”Sizin yerinize benzerlerinizi getirmek ve sizi bilemeyeceğiniz bir şekilde yeniden yaratmak üzere aranızda ölümü biz takdir ettik. (Bu konuda) bizim önümüze geçilmez.”
(Ahzab,16)”Eğer siz ölmekten ya da öldürülmekten kaçıyorsanız, kaçmak size asla fayda vermeyecektir.”
(Nisa,78)”Nerede olursanız olun, sağlam yapılı kaleler içinde bulunsanız dahi ölüm size ulaşır.”
(En’am,93)”Allah’a karşı yalan uydurandan yahut kendisine hiçbir şey vahyedilmemişken ‘Bana da vahyolundu’ ve ‘Ben de Allah’ın indirdiğinin benzerini indireceğim’ diyenden daha zalim kim olabilir? Görevli güçler ellerini uzatmış, ‘canlarınızı teslim edin, Allah’a gerçek dışı-yalan yanlış, doğru olmayanları izafe ettiğiniz ve
ayetlerine karşı büyüklük tasladığınızdan alçaltıcı azabı tadın’, dediklerinde, şirk koşarak yanlış yapan o zalimleri, ölümün can çekişmesi anında bir görsen!”
(Kıyamet,26-28)”Hayır; bu hayat hep böyle sürüp gidecek sanmayın!
Ecel kapıyı çalıp da, can boğaza dayandığı zaman,
insanlar, ‘onu kurtaracak bir hekim yok mu?’ diye sorarlar.
Artık ölüm anında(dünyaya veda etmesi gereken kişi) kendisi de bilir ki, bu ayrılma vaktidir.”
(Kaf,19)”Sonunda ölüm sarhoşluğu gerçekten gelmiştir; işte senin kendisinden kaçıp durduğun şey budur.”
*Cemal Külünkoğlu: “Kur’an’da Azrail diye melekten bahsedilmez. ‘Ölüm sarhoşluğu’ ifadesi, ölümün genel anestezi gibi anlık bir geçiş olduğu, madde âleminden madde ötesi âleme (âhirete) geçişte dünyaya ait bedenin tüm uzuvlarının görevinin sona ermesi; dünya hayatındaki enerjinin kesilmesidir.”
(En’am,61)”Birinize ölüm geldiğinde elçilerimiz, hiç eksik-fazla yapmadan, onu vefat ettirirler; onlara geçmişte yaptıklarını, yapması gerekirken yapmadıklarını bir bir hatırlatırlar.”
*Hakkı Yılmaz: (kısa alıntılarla)
“İnsanın ölümü onun yok olması değildir. ‘Ölüm’, Kur’an’da ‘Allah’a dönüş’ olarak nitelenmiştir.
‘Vefat’ ise, Allah’ın herkese ölecekleri andan hemen önce, yaptıklarını ve yapması gerekirken ötelediklerini eksiksiz göstereceği bir süreç; tıpkı bir yazar kasanın
‘Z raporu’ gibi, hayatındaki tüm kayıtların en ince ayrıntısı ile,
hayat boyu yaşadıklarının eksiksiz ortaya konması. İnsana yaratılışta yerleştirilmiş olan ‘koruyucular, bellekler, elçiler [hafıza hücreleri]’ ile sağlanan bu hatırlatma; değişik şekillerde tezahür ediyor; mutluluk ve rahatlık ya da mutsuzluk içinde!”
(Cuma,8)”Kaçtığınız ölüm muhakkak sizi bulacaktır. Sonra da algılanamayan ve algılanabilen gerçekleri-her şeyi bilen Allah’a döndürüleceksiniz.”
(Secde,11)”Ölümle görevlendirilmiş görevli güç, sizi vefat ettirecek; size geçmişte yaptıklarınızı ve yapmanız gerekirken yapmadıklarınızı bir bir hatırlattıracak, sonra Rabbinize döndürüleceksiniz-yaptıklarınızın hesabını vermek üzere Rabbinizin huzuruna çıkarılacaksınız!”
(Ra’d,2)”Allah, ayetleri hiçbir şüpheye meydan vermeyecek biçimde ayrıntılarıyla açıklar ki Rabbinize kavuşacağınıza kuşkunuz kalmasın-günün birinde hesap vermek üzere Rabbinizin huzuruna çıkacağınıza yürekten inanasınız!…”
(Bakara,2)”İşte bu Kitap; Kur’an’ın içinde hiçbir şüpheye yer yoktur; kuşku, çelişme, tutarsızlık olmayan Kitaptır. Sorumluluk bilincinde olanlar için yol gösteren rehberdir.”
Yazıları posta kutunda oku