Hammadde olarak CO2: Genetiği değiştirilmiş bakteriler yeni bir üretim rekoru kırdı,
Araştırmacılar CO2’yi dönüştürmek için bakterileri değiştiriyor. İlaçlar için önemli kimyasallar üretirler. Bu yöntem iklim değişikliğini yavaşlatabilir mi?
Nottingham Üniversitesi’ndeki bilim insanları, karbondioksiti faydalı kimyasallara dönüştürme konusunda bir atılım gerçekleştirdi. Katalin Kovacs’ın ekibinin ACS Sürdürülebilir Kimya ve Mühendislik dergisinde bildirdiği gibi, Cupriavidus necator bakterisini CO2’yi emecek ve mevalonat üretmek için kullanacak şekilde genetik olarak değiştirmeyi başardılar.
Mevalonat, kolesterol, insülin ve farmasötik uygulamalara yönelik diğer moleküller dahil olmak üzere çeşitli maddeler için önemli bir moleküler yapı taşıdır. Araştırmacılar, yöntemleriyle CO2’den değerli malzemelerin mikrobiyal üretimi için yeni bir hacim rekoru kırdıklarını söylüyorlar.
Cupriavidus necator, çok az besin maddesi gerektirdiğinden uzun süredir bu tür uygulamalar için umut verici bir aday olarak görülüyor. Ancak bakteri şu ana kadar genetik değişiklikleri kalıcı olarak “hatırlamada” zorluk yaşadı, dolayısıyla daha sonra istenen maddeleri artık üretemiyor. Bayan Katalin Kovacs ve ekibi artık bu sorunu çözmenin bir yolunu buldu.
Anahtar, bakterinin CO2 kullanmasını sağlayan RubisCo enzimiydi. Araştırmacılar yeni genetik üretim talimatlarını bu enzime bağladılar. Talimatları hatırlayamayan hücreler de RubisCo’yu “unuttukları” ve dolayısıyla besin kaynaklarını kaybettikleri için öldüler. Hayatta kalan ve “daha iyi belleğe” sahip olan hücreler çoğaldı ve üretim talimatlarını aktardılar.
Testlerde manipüle edilen mikroplar, kontrol suşlarından önemli ölçüde daha fazla mevalonat üretti. Araştırmacılara göre karbon sabitleme sistemi, C. necator’un kullanıldığı önceki yaklaşımlara göre daha ekonomik. Yöntemin diğer mikrobiyal türlere genişletilme potansiyelini görüyorlar.
K.Kovacs ve ekibi, araştırmalarının iklim değişikliğiyle mücadeleye katkıda bulunabileceğini umuyor. Ancak CO2’nin önemli ölçüde azaltılması için gerekli olan miktarlarda mevalonata ihtiyaç duyulmadığını da kabul ediyorlar. Bu nedenle gelecekteki araştırmalar daha büyük miktarlarda üretilen geri dönüştürülebilir malzemelere odaklanabilir.
Bir yanıt yazın