“Irzına, namusuna; çoluğuna çocuğuna…”diye başlayan ve ardından “mutaassıp bir iktidarın yönetimindeki bir ülkede bu tür rezaletlere göz yumulur mu efem?” diye soran cahil, hemen “Olur mu olmazzz…”demek yerine önce Kadından ve Aileden Sorumlu Bakanının ne diyeceğini bekle!
“Bir kere olursa olmaz!” babından yaptığı açıklamadan sonra eklediği adı geçen Vakfı zan altında bırakmamak gereğini iyi algıla ve sakın unutma: Eğer suç, sana yakın bir hanenin sınırları içinde yapılmışsa sakın adı geçen haneyi suçlama. Yapan kafa sana destek veren kafa yapısında ise de sakın ola ki bir kere yapılmış bir iğrençliği gündeme taşıma!
“Üç yıldır sürüyor… falan gibi haberleri de ciddiye almaya çalışma çalışsan da avcunu yalarsın bak yayın yasağı başladı bile!
Bu kadar iğrenç bir şey olabilir mi? Olmaz tabi …Olmayacağını nereden anlıyoruz?
Ensar Vakfı için 45 çocuğa tecavüz olayı mahkeme kararı ile belgelenmesine karşın TBMM’sinde soruşturulması için verilen önerge mutaassıp Akp’li vekiller tarafından reddeliyor.
Şaşırdın mı a cahil?
Hiç sanmıyorum…Şaşırsan ve savunduğun kavramlarda samimi olsan zaten üç maymunları oynayan tiplerden olmazdın.
Devlet ne için vardır?
Elbette ki halkı için vardır…
Hükumet ne için vardır?
Elbette ki halkı için vardır?
Onları var eden kimdir?
Sen, ben, o, biz, siz, onlar…
O halde formül çok basit: Ben hem devlet ve hükumetim, hem de devlet ve hükumetin yönettiği yurttaşım. Yetkilerimi, yetkilendirdiğim kişilere ve makamlara devrediyor, onların beni en iyi şekilde koruyup kollayacağına inandığım için yönetimlerine yani koruyuculuklarına giriyorum.
Sen de öyle değil misin a cahil?
Sen ancak başını salla dur… Böyyüklerimiz masalları ile avun otur…O savunduğun ve savunmak zorunda olduğun ırz ve namus kavramını delik deşik eden sapıkların yaptıklarına değil, yapanın kimin kafa yapısına yakın olduğuna bak otur. Sana yakınsa “sus otur” sana uzaksa “konuş dur…”
Bakan hanımın açıklamasını benim kafa yapıma uyan bir bakan yapmış olsaydı kalemimle linç ederdim onu…Sen de bu yazıyı okuduğunda bana övgüler dizerdin. Çünkü sana ters gelen görüşüm ile kendime doğru gelen bir bakanı acımasızca eleştirdiğim için. Ama şimdi bana ters düşen bir bakanı eleştiriyorum senden gık yok a cahil yoksa namus kavramı yalnızca muhalif olduklarının eylemleri için mi geçerli?
Şimdi çık sokaklara cahil dolaş …Kulak ver insanların isyanlarına… duyacakların benim duyduklarımın kat be kat üstünde olacaktır. Ve inanıyorum ki sen de artık başını iki elinin arasına alacak ve kutsal değerlerini bir kez daha ama bu kez akıllıca değerlendireceksin…
Duyduklarım mı cahil?
Kulak ver ve dinle:
“Hükümet eden devleti temsil ediyorsa bu ahlaksızlığa göz yummaz, yumamaz… yumuyorsa devleti temsil edemez arkadaş!”
“ Ya arkadaş bu ne rezalet, bunların kızları oğlanları karıları kocaları kardeşleri anaları babaları bacıları yok mu?”
“Bre soysuzlar, gay misiniz lezbiyen mi?”
“Allah belanızı versin ama Allaha bırakmamak lazım bizim belanızı vermemiz lazım..”
“Yok abim bunun da üstünü örterler…Hatta herifi yarın terfi bile ettirirler. Bugüne kadar neyin hesabı soruldu ki bunun sorulsun?”
“ Bir ara, benim torun aklıma geldi çıldırdım ve o analar babaların ne çektiğini bağrımda hissettim ve kendimden utandım. Çünkü, birileri yapıyor, birileri örtüyor konumunda debelenip durur olduk.”
“Eee ..her konuya fetva veren bu Diyanet’ten neden gık yok efendim?”
Refhan İrtem
Bir yanıt yazın