DİYANETİN ATATÜRK ALLERJİSİ

Türklük kader, din tercihtir, seçimdir.”

Gündem yine DİB ve DİB’in hazırladığı Atatürksüz Cuma (30.Ağustos.2024) hutbesi.

DİB ve mevcut başkan Atatürk’ten neden bu kadar rahatsızlar.

Eski yıllarda her imam, kendi Cuma hutbesini kendisi hazırlar ve okurdu. Camilerde birlik, hutbelerde düzen diye şimdilerde Cuma hutbeleri DİB’ten hazırlanıp, Türkiye’deki bütün imamlara gönderiliyor.

Bazı imamlar, bu hutbelere namaz saatine kadar hiç bakmıyorlar. Kimileri de telefondan okuyorlar.

    Diyanetin hazırladığı bugünkü hutbeyi okuduğumda her yıl olduğu gibi yine zaferlerden söz ediliyor ama… Bu zaferleri Türk Milletinin kazandığı yine söylenmiyor. Hutbedeki imamın ağzından yine Türk kelimesi çıkmayacak. 30 Ağustos’ta okunan son hutbede yine Atatürk’ün, yine Alparslan’ın adı anılmayacak… İstiklâl marşımızın sözleri söylenirken, şairi Mehmet Akif’in adı yine anılmayacak.

Malazgirt ve Büyük taarruz zaferlerine komuta eden komutanların, bu zaferleri kazanan milletin adı yine söylenmeyecek, yine anılmayacak… Peki bu isimler hutbede niye, niçin, neden yok.!?   

                 Ey Diyanet! Türk kelimesinden neden bu kadar rahatsızlık duyuyorsunuz, neden huzursuzsunuz?

Tanrı göstermesin, ülke işgal edilse, işgal güçleri de Türk ve Atatürk kelimelerinin anılmasına izin vermezdi.

Bakın efendiler, beyler.!! 

Milliyetçilik dinsizlik olmadığı gibi, Müslümanlık da Arap’cılık demek değildir… Kendinize gelin diyeceğim ama siz bilinçli olarak yapıyorsunuz sanırım. 

Bakın efendiler!

Hucurat süresinin 13. Ayetini okumanızı özellikle tavsiye ederim. Mealen ne diyor yüce Tanrı: “Ben sizi bir erkek ve bir dişiden yarattım. Sorulduğunda söyleyesiniz diye kavimlere(ırklara) ayırdım. Acemin araba, Arabın Aceme üstünlüğü yoktur. Üstünlük takvadadır.”

Ayrıca kişi kavmini sevmekle kınanamaz der yüce İslam.

Sorarım sizlere Atatürk size ne yaptı? Hangi büyük hata ve kusur etti de Atatürk’ü anmaktan kaçınırsınız?

Siz din insanları ki, Atatürk DİB’i kurup sizlere bir statü vermişken, maaşa bağlayıp geçiminizi garanti altına almışken.

DİB’ten önceki halinizi hatırlar mısınız?

Köy muhtarının, köy ağasının ağzının içine bakardınız; üç beş koyun keçi, üç beş teneke buğday versin diye.

Sorarım bu nankörlük niye?

Sahi neden bu asil millete ve Atatürk’e şaşısınız?

Neden bu asil milletin camilerinde Türk ve Atatürk kelimesi yasaklı?

Lütfen kendinize gelin. Irkçılık yapmayın lakin bu asil milleti ve onun değerlerini de en azından sayın sevmeseniz bile.

Bu milletin ekmeğini ye, suyunu iç, ödediği vergilerinden maaşını al, tahsis edilen lojmanında otur, kullandığın doğalgaza, elektriğe, suya para ödeme, zırhlı Mercedes’ine bin ama ona ve değerlerine düşmanlıktan da vaz geçme.

Siz hangi milletin, hangi devletin din insanlarısınız?

Altı yıl Almanya’da öğretmenlik yaptım. Tanıdığım dört papazda Alman milliyetçisi idi.

Siz bu asil milletten neden bu kadar kopuksunuz? Atatürk size statü vermekten, düşmanları denize dökmekten, dinde yeri olmayan (Rum:33 ve Enam: 159’ayetleri okumanızı öneririm.) Tekke ve zaviyeleri kapatmaktan, merhum Elmalılı M. Yazır’a Kur’an meali yaptırmaktan başka ne kusur eyledi, söyler misiniz?

Ne mutlu Türküm diyene!..

Esen kalınız.                                                           Eğitimci-Yazar: Nazım PEKER

Ali Erbaş diyanet işleri başkanlığı cübbesini giyerken

Yorumlar

  1.  avatarı
    Anonim

    Ali Erbaş sürgün edilmelidir!
    ilhami Gökçen

  2. Nazım Peker avatarı
    Nazım Peker

    Yüreğine sağlık selamlar

  3. atalay konur avatarı
    atalay konur

    diyanetin atamıza allerjisi yalandır uydurmadır.kasıtlıdır.Diyanet başkanı sürekli atatürke rahmetler diler..nazım isimliler TC ye karşımıdır

  4. Erdoğan Özgenç avatarı
    Erdoğan Özgenç

    Kılıç çekti…
    Kim?
    Diyanet işleri başkanı Ali Erbaş
    Kahraman oldu…
    Tepki aldı..,
    Baş imam Reis çıktı kürsüye;
    O, dedi
    İslamiyetin…
    Müslümanların kılıcıdır…
    ***
    İ Melih…
    Alpay Öcalan…
    İnali…
    Bülent Arınç
    Ve!..
    Karısı kızları ağladı…
    ***
    Tam da o sırada Okçu oğlu Biloş
    İstanbul’da
    CB Kararnamesiyle yeni bir arsa kapattı, İBB binalarını işgal etti…
    “Gemicik” filosu büyüdü, büyüdü…
    Neyse!
    ***
    8 gün önce…
    ***
    Kılıç çektiler…
    Kim?
    Yeni mezun (dönem birincileri kadın) teğmenler…
    Niye?
    Yemin etmek için…
    ***
    Önce;
    Yemini “Ne Mutlu Türküm Diyene” diye bitirip kılıç çatıp;
    “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye gururla ve sevgiyle bağırdılar…
    ***
    Stepne korktu, dili dolandı…
    Saçmaladı…
    Takkeli liboşlar, türbanlı (başörtülü değil) bacıları bozuldu…
    Reis
    8 gün sonra uyandı; kime kılıç çekiyorsun, diye sordu…
    Üç beş kişi diye de alaya aldı…
    Saçmaladı…
    ***
    Zaten Türküm lafına da alerjisi vardı…
    Korktu…
    Bu saçma sapan sorusu ve kimliksiz kemiksiz tavrıyla da
    Emaneten oturduğu koltuğun içine etti…
    ***
    Sanıyor ki “Ne Mutlu Türküm Diyene”cümlesini kuranlar…
    “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye gururla bağıranlar…
    Teğmenlerden ibaret…
    Üç beş kişi…
    Değil…
    En az 60 milyon gerçek vatansever milliyetçi yiğit insanlar;
    “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye bağırıyor…
    ***
    Meydan okuma falan da değil..,
    Gerçek…
    Söz verdiğimiz…
    İnandığımız…
    Miras gibi…
    Ve ilelebet…
    ***
    Yani 60 milyon kılıç havada…
    Diyelim ki;
    Teğmenlerin 250 kılıcını indirdin..
    Geri kalan;
    Elli dokuz milyon dokuzyüz doksan dokuz bin yediyüz elli kılıç ne olacak…
    Keskin…
    Ve su almış çelik gibi…
    ***
    Bu arada dilimiz de “it dili” değildir kılıç kadar keskin;
    Yiğit delikanlı dilidir…
    Şu sıralar susuyorsak sebebi var…
    Korktuğumuzdan değil…
    Her ömrün her devrin mutlaka sonu vardır…
    Az kaldı…
    Hele o teğmenlerin başına bir şey gelsin…
    Yazılı…
    Sözel, çizimle öyle anlatacağız ki bin sene unutamayacaksınız…

    İyi akşamlar…

    Erdoğan Özgenç
    Not;
    Bugün ki Diyanet maalesef Cumhuriyet ve Atatürk düşmanıdır…
    Kimse kıvırmasın…
    Bu mesele din ile siyasetle anlatılacak mesele değildir düpedüz milli güvenlik meselesidir,,.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir