BİRİSİ KÜRESEL, BİRİSİ YEREL İKİ BÜYÜK EKONOMİK BUHRAN SÖZ KONUSU.
İlkine ekonomistler DÜNYA TARİHİNİN EN AĞIR EKONOMİ BUHRANI diyor.
İkincisine de aynı ekonomistler CUMHURİYETE TARİHİNİN EN AĞIR EKONOMİK BUHRANI diyorlar.
Her ikisi de eşi benzeri görülmedik derecede uzun, ağır, sıkıntılı olacak.
Ancak bilmek gerek, Almanlar küresel buhrandan bunalırken, biz kahrolacağız.
Japonlar küresel sistemde yaşanan depremleri tıpkı gerçek depremlerde olduğu gibi minimal zararla atlatırken,
biz paramparça olacağız.
23 yıldır dünyada kredi, para bolluğu varken, pavyona girdik, yedik içtik, şampanya patlattık.
Şimdi hesap zamanı.
Almanlar ise hep cari fazla verdiler, hiçbir zaman bütçe açığı yapmadılar.
Ve şimdi bizi deli gibi kıskanıyorlar.
Yazın tatil için gelen Almancılar hep aynı şeyi söylüyor.
Türkiye Almanyadan daha güzel, daha iyi diye.
Evet, haklılar, bizim siyasilerimiz hem yerelde, hem de merkezde çalmak için çalışırken, mütahit zengin etme, komisyon paylaşma sistemiyle hovardaca yatırımlar yaparken onlar yapmadılar.
Bu kadar parayı belediye hizmetlerine yatırırsanız, dünyanın her yeri çiçek bahçesi olur.
Evet, Almanya’nın pek çok şehrinde otoyol kenarlarında ithal ağaçlar, asma bahçeler, damla sulama sistemleri, onbinlerce tarım işçisiinin çalıştığı mevsimlik çiçekler yok.
Evet, Almanya’nın pek çok yerinde kent mobilyaları, refüjler bizden çok daha sade ve basit.
Evet, Almanya’nın kentlerinde yeşil alanlarda, parklarda granit mermer döşemeler, bordürler ağaçların etrafında granit çerçeveler yok.
İşte o yüzden onların kentleri Almancılara göre daha sade, bizikiler daha janjanlı.
Önümüzdeki dönem 2028-30’lara kadar zamanla derinleşecek, dibini bulacak bir değil iki BUHRAN var.
Bu dönemi ya HEP BERABER, ya da, ALTTA KALANIN CANI ÇIKSIN zihniyetiyle atlatacağız.
İlki de sancılı olacak ama ikincisi toplumsal yapımızı paramparça edecek.
Bir yanıt yazın