Dilruba’nın Haksız Tutukluluğuna Son Verin

Dilruba Y, Sokak röportajında düşüncelerini söylediği için (Cumhurbaşkanı’na hakaret ve halkı kin ve düşmanlığa sevk etme) gerekçeleriyle tutuklandı.

Her türlü eleştiri ifade özgürlüğüdür.

Pek çok hukukçu, Dilruba’nın sözlerinde tutuklanmasını gerektirecek suç unsuru olmadığını ifade ediyor. 

Hukukçu Prof. Dr. Yaman Akdeniz konuyu şöyle açıklıyor: 

“Gerek Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) gerek Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) siyasi liderlerin eleştirilmesi konusunda almış olduğu onlarca karar çerçevesinde siyasi nitelikli bir ifade ve olgu aktarımından ibarettir. Dolayısıyla cumhurbaşkanının şahsını hedef alan bir söylem söz konusu değildir. Mevcut rejimin eleştirisinden ibarettir.”

Güçler birliği ve otoriterlik eleştirisi yapan bir vatandaşın gözaltına alınması söylediklerinin ispatı ve ifade özgürlüğünün ihlalidir. 

Dilruba senin benim gibi kendi halinde bu ülkenin vatandaşı şu an İzmir Aliağa kapalı cezaevinde hukuksuzca yargılanıyor. 

Hayvana şiddet gösterenler, trafik suçu işleyenler gibi toplum için risk oluşturan yüzlerce kişi tutuksuz yargılanır hatta beraat ettirilirken, Dilruba’nın tutuklu yargılanmasının hiçbir haklı gerekçesi olamaz. 

Bugün susanlar bilsin ki,

Bir gün sıra onlara da gelecek…

Kimse başıma gelmez demesin! 

Bilge Keysan’ın konu ile ilgili Adalet Bakanlığına karşı açtığı imza kampanyasına katılıyorsan sen de fikrini söyle!


Yazıları posta kutunda oku


“Dilruba’nın Haksız Tutukluluğuna Son Verin” için 2 yanıt

  1. Nigar - Ece Yılmaz avatarı
    Nigar – Ece Yılmaz

    Bu ülkede yargılanacak biri varsa oda, Cumhurbaşkanı RTE dır.
    Hemde hırsızlık suçundan, adam Türkiye’ yi soydu; herkes seyirci.

    Dilruba hanımefendi ,Vatanına sahip çıktığı gibi, doğrularıda söylüyor. Hakiki Türk evladı.

    Hemen cezaevinden çıkarılması gerekiyor, gerçek suçlular dışarda gezerken, suçsuz ve günahsız bir Türk kadınının hapishanede olması bir Türkün onur ve şerefine yakışmaz?

  2. Erdoğan Özgenç avatarı
    Erdoğan Özgenç

    Meclis açık mı kapalı mı?
    Hapishane sorusu gibi oldu değil mi?
    Kapalı…
    Veya açık cezaevi…
    Seçilmiş bir milletvekili hapiste…
    Keyfi…
    İlki Meclis-i Mebusan’dı…
    Şimdiki!..
    Meclis-i Mahpushane…
    ***
    Gerçi farketmiyor meclisin açık yada kapalı olması…
    Kanun çıkarma yetkisi zaten kendilerinde değil…
    Kaç’Ak Saray’da…
    Meclis başkanı sarayın emir eri…
    AKMHP vekillerinin;
    Görevleri ellerini kaldırıp indirmek…
    ***
    Arada sırada muhalete saldırmak tehdit etmek, yumruk atmakta var…
    Allah var bu konuda çok başarılılar…
    Balık…
    Baştan kokma, meselesi, baş nereye ayaklar oraya…
    Öfke kin nefret…
    Yalan dolan…
    Hiçkimse; ellerine su dökemez bunların…
    ***
    Şimdi Reis’lerinin istediği üzerine seçildikleri illere gidecekler…
    Har vurup harman savuracaklar…
    Hava atacaklar…
    Sonra!..
    Meclis açılırken de memleketlerine ait meyve sebzelerle dönecekler meclise…
    ***
    Parayla alınmış değil hiçbiri…
    Yandaş…
    Yalaka, kızına yurt, oğluna iş isteyen ana babalardan…
    Kamu bankalarından kredi bekleyen çiftçiden. köylüden,
    Küçük esnaftan “hediye”
    Veya Rantiye…
    ***
    Başka bir konuya değinecektim ama az evvel açık olan TV de gördüm…
    Kara para akladığı iddiasıyla hapse konulan medya fenomeni
    Dilan Polat
    Tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmış…
    ***
    Fakat!..
    ***
    Sokak röportajında yaptığı tamamı gerçek ve belgeli,
    Kaç’Ak Saray’ın nalına da mıhına da vuran,
    Cesur…
    Haklı, doğru eleştirileri nedeniyle Dilara Y.
    Hala tutuklu…
    ***
    Ve İzmir’de biletleri olduğu halde stada alınmayan,
    Polisin biber gazıyla boğulan Fenerbahçe taraftarlarının,
    Haklarına sahip çıkmak için sahaya inen Başkan Ali KOÇ
    Bazı Galatasaraylılar ve TFF başkanın trolleri tarafından linç edilmiş…
    ***
    İzmir’de bir dönem birlikte top oynadığımız bir dostumu aradım…
    Ali KOÇ’un
    Defalarca yetkilileri sorunu çözmeye davet ettiğini…
    Hiçbir adım atılmadığını…
    Üç dört kez TFF’den yardım istediğini öğrendim…
    ***
    Bir başkan kulübünün kadim taraftarına sahip çıkamayacaksa…
    Aynı şekilde;
    Bir Cumhurbaşkanı halkına-vatandaşlarına sahip çıkmayacaksa…
    *
    Ne işe yararlar ki?..
    ***
    Özetle…
    Hak, hukuk, adalet sizlere ömür…
    İnsanlık…
    Devlet adamlığı…
    İlke…
    Vatan sevgisi…
    Liyakat…
    Ar, namus, terbiye, ahlak şeref nanay…
    ***
    Sevgili Murat Ağırel Çukurova havalimanı etrafında dönen ayak oyunlarını…
    Bataklığı…
    Rüşveti…
    Rant-pasta paylaşımını, peşkeşi ganimeti…
    İğrençliği…
    Yazmış sayın Bekir Sıtkı Özer de paylaşmış…
    İbretlik bir yazı…
    ***
    Ama bendeniz Muzaffer Gür üstadımız gibi düşünüyorum…
    Adana’ya doldurulan sığınmacılarla Afganistan’a,
    Bangladeş’e döndürülmesine sessiz kalan Adanalıların
    Adana’ya, havalimanlarına sahip çıkacakların hiç inanmıyorum…
    ***
    Son söz!..
    Hayvanları sevmeyenler insanları hiç sevemez…
    ***
    Ara nağme tarzında minicik bir
    Soru;
    Sokak köpekleri mi daha tehlikeli, mecliste kan akıtan
    Sağa sola saldırmaktan başka hiçbir yeteneği olmayan;
    AKP milletvekili Alpay Özalan mı?

    Hoşçakalın…

    Erdoğan Özgenç
    Dilruba’lar Dilara’lar Aylin’ler Ece’ler çoğalmak zorunda…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir