Bu sözleri gelecek nesillere aktarmak istediğimizden emin miyiz?

On beşinde kız ya erde gerek ya yerde: Kız on beş yaşına ulaştığında evlendirilmelidir, evlendirilmezse anneyi, babayı güç durumda bırakacak çok üzücü olaylar çıkabileceğinden böyle olacağına kızın ölmesi daha iyidir.

Açıklama TDK sözlüğünden. “Kızını dövmeyen dizini döver” gibi diğer Kız Çocuklarını Hedef Gösteren Atasözleri de dikkate alındığında bu konuda yetkililerin bir çalışma yapması şart görünüyor.

Bu amaçla Serdar Fırat bir kampanya başlatmış, katılmak isteyenlere duyurulur:

On beşinde kız ya erde gerek ya yerde: Kız on beş yaşına ulaştığında evlendirilmelidir, evlendirilmezse anneyi, babayı güç durumda bırakacak çok üzücü olaylar çıkabileceğinden böyle olacağına kızın ölmesi daha iyidir. - Kiz Cocuklarini Hedef Gosteren Atasozleri onbesinde kiz ya erde gerek ya yerde

Kız Çocuklarını Hedef Gösteren Atasözleri (!) Sözlüğümüzden Çıkarılsın

Türk Dil Kurumu’nun Değerli Yetkilileri,

Türk kültürü ve dilinin korunması, geliştirilmesi adına önemli bir rol oynayan kurumumuzdan, “On beşinde kız ya erde gerek ya yerde” atasözünün(!); atasözü kapsamından ve yayınlarınızdan çıkarılması için önemli bir talepte bulunmak istiyoruz. Anonim olarak söylenmiş olsa bile bunu “Atasözü” gibi değerli bir başlığın altında, gelecek nesillere aktarmak konusunda ciddi olarak düşünmek gerekir. Arşivcilik, bu kavramların kıymetlendirilmesini asla gerektirmemelidir.

Çünkü bu atasözünde(!); “Kız on beş yaşına ulaştığında evlendirilmelidir, evlendirilmezse anneyi, babayı güç durumda bırakacak çok üzücü olaylar çıkabileceğinden böyle olacağına kızın ölmesi daha iyidir.” ifadesi resmi olarak sözlüğümüzde yer almaktadır. Takdir edersiniz ki; bu hiçbirimizin kabul edebileceği bir durum değildir.

Toplumsal cinsiyet eşitliği ve insan hakları en hassas değerlerimiz arasında yer almaktadır. Bu atasözü(!); kız çocuklarını, psikoloji ve biyolojilerini göz ardı ederek erken yaşta evlenmeye zorlayan ve onların eğitim, kariyer gibi haklarını da kısıtlayan bir anlayışı yansıtmaktadır.

Ve her şeyin ötesinde yaşam hakkının elinden alınması gerektiğini de belirterek, bir cinayeti gerekçelendirmeye çalışmakta ve hatta teşvik etmektedir. Bu tür ifadeler, toplumsal cinsiyet eşitliğine aykırılığın da ötesinde; suça teşvik barındırmaktadır.

Yukarıda sunduğumuz gerekçeler doğrultusunda, bir kurul oluşturulmasını “On beşinde kız ya erde gerek ya yerde” atasözünün(!) Türk Dil Kurumu’nun yayınlarından ve sözlüklerinden çıkarılmasını talep ediyoruz.

Resmi kurumlarımız üzerinden bu ve benzeri sözlerin atasözü olarak gelecek nesillere aktarılmamasını önemle rica ederiz…

vb. Kızını dövmeyen dizini döver.

Not: Konu ile ilgili yapılacak çalışmalarınızda, bir gönüllü olarak çalışmayı da çok isterim…

Sevgilerimle…

M.Serdar FIRAT


Yazıları posta kutunda oku


“Bu sözleri gelecek nesillere aktarmak istediğimizden emin miyiz?” için bir yanıt

  1. İpek Özalan avatarı
    İpek Özalan

    Sayın Serdar beye bu çok önemli konu hakkında ilgilendiği için çok, çok teşekkür ederim.

    Ben 70 yaşında bir bayan olarak, bütün çocukluğum boyunca kız, erkek ayrımı yaşadım.
    Annemi 14 yaşında evlendirmişler. Dedem cami hocası, Anneannem ev hanımı. Annemin 4 erkek kardeşi varmış, evde eti, sütü önce erkek çocuklara verilirmiş, eğer biraz sofrada birşeyler kalırsa onuda anneme yemesi için verirlermiş.
    Dedemin elinden Kuranı Kerim düşmezdi. Abdestli, namazlı biriydi. Sadece oğlunun çocuklarını severdi, kızının çocukları evin hizmetçisiydi.

    Kız çocuklarına hiç değer verilmezdi. Maalesef annemde bu zihniyetle büyüdüğü için evin içinde devamlı kız , erkek kavgası vardı. Her şeyin iyisini, büyüğünü oğlan çocuğu yesin, içsin, malk mülk oğulara kalsın. Bir anne ve baba için bu adaletli bir davranış mı?
    Avrupa da tam tersi, adamlar Hıristiyan, orda ayrım, gayrım yok. Hatta kız çocuğu daha çok tutulur.

    Kadınların olmadığı bir dünya düşünün, birde sonucu düşünün.

    Hiç bir kimsenin hakkı yok, kız çocuğuna 3.cü insan muamelesi yapmaya. Kadın sürtük, sümüklü değil, kadın insandır.

    Kadına saygı göstermeyen, Anasına da saygısızlık eder.

    İnşallah bu Serdar beyin bu fikrine katılan çok olur. Kadınlarımızı ve kız çocuklarımızı korumak zorundayız.

    En zeki beyin Türk kadınlarındadır.

    Kuranı Kerinde yazıyormuş, kadını döv diye. Bu ne biçim din,böyle din mi olurmuş.

    Türkler, İslam dinine girdikten sonra kendi özünü unuttular. Kadına saygı yok, 8- 10 yaşındaki çocuğu evlendiriyorlar. Ha bir eşekkek, ha bir kız çocuğu islam alemindeki kadına bakış.

    Sayın Serdar bey başarılar dilerim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir