HAK kavramı ve KUR’AN!?

TANRI-ALLAH, Kitabı KUR’AN’da sistemini HAK ile, HAK temelli kurduğunu (ayetlerle sabit) söylemiş, bildirmiştir.

(Tegabün,3)”Allah gökleri ve yeri hak ile oluşturdu.”
(Nahl,3)”Allah, gökleri ve yeryüzünü hak ile yaratmıştır.”
(Zümer,5)”Allah, gökleri ve yeri hak olarak yaratmıştır.”
(Ankebut,44)”Allah gökleri de yeri de hak ile oluşturdu.”
(Câsiye,22)”Allah, gökleri ve yeri hak olarak yarattı.”
(Ahkaf,3)”Gökleri ve yeri ve ikisi arasındakileri ancak ‘hak’ ile ve belirlenmiş bir süre için yarattık.”
(İbrahim,19)”Allah’ın, gökleri ve yeri, mükemmel bir sistem hâlinde, hak ile yarattığını görmüyor musunuz?”

ALLAH-TANRI’nın Kendisinin de üzerinde olduğu bu dosdoğru HAK yolunda, HAK çizgisinin mutlak korunması; HAK yemeden, HAK’kını da yedirmeden yaşam mücadelesinin bu temel üzerine inşa edilmesi gerektiği bilgisi KUR’AN’dadır.

Ama maalesef ki,
ülkemizde artık haklara tecavüzler, haksız, hukuksuz, yasa-kanun tanımazlıkla başkalarının hakkına sorumsuz, bilinçsiz, zorbalıkla el koymalar, siyasilerin ülkenin tüm kaynaklarını talan etmeleri, insafsızca yağmalaması sonucu sistem yerinden oynamıştır.

Ne acı, ne yaman çelişki ki;
Hak sistemini bozanlar genelde de din, iman gösterisi yapanlar, ALLAH-TANRI adına iş yaptıklarını iddia edenler, inanç sömürüsü ile din-kutsal(?!) arkasına sığınıp kendilerini eleştiril(e)mez, ayrıcalıklı-dokunul(a)maz kılanlardır.
KUR’AN’ın uyarılarına rağmen!? !

HAK sistemini bozanların başında,
halkın parasal hakkının çok büyük oranda aktarımı yapılan,
bir türlü doymayan, durmayan, uyarıları duymayan diyanet gelmektedir.
Camilerine, imamlarına, vakfına, derneklerine, devletin kamu HAK’larından aktarılanların tümü;
halkın vergileri ile oluşturulmuş,
tüm halka eşit harcanması gereken kamu kaynaklarıdır.
Haksızca yedikleri halkın hakları içinde; diyanete, dine inanmayanların, türlü inanç sahiplerinin ve diyanetin hizmetlerinden yararlanmayanların ve en önemlisi yetim, dul ve kimsesiz halkın HAK’ları da vardır.

(Nisa,10)”Yetimlerin mallarını haksız yere yiyenler, karınlarına sadece ateş doldururlar ve alevli bir ateşe atılırlar.”

(Nisa,29)”Birbirinizin mallarını haksız yollarla yemeyin.”

(Bakara,279)”Ne haksızlık yapın, ne de haksızlığa göz yumun-haksızlık etmezseniz, haksızlığa da uğramazsınız.”

Diyanete inananlar ve verdiği hizmeti kullananlar diyanetin finansmanını kendi kazançlarından yapmak ZORUNDADIRLAR.
Eğer gerçekten HAK’ka inanıyor, HAK sınırlarını korumak istiyorlarsa!
HAK duygusunu, HAK sevgisini, HAK’ka riayeti önemsiyorlarsa!

*Prof.Dr.Doğan Göçmen’den alıntı:
“Hak; hakikate, bilgeliğe uyumlu yasallığa uygun davranma yetkisi. Özgürlük, eşitlik ve adalet kavramlarının, ‘doğruluk’, ‘dürüstlük’ ve ‘hakkaniyet’ gibi anlamları da hak kavramının ahlâk ile ilgili boyutudur.”
İnternetten alıntı:
*HAK; Arapça hukuk kelimesinin tekil hâli. Aramice ve İbranice yasa, ferman, kural, belge, kanun.
*Kişilerin hukuk düzenince korunan, bir özgürlüğün sağlanmasında anayasa, kanunlarla tanınmış yetki.
*Allah’ın sıfatlarından biri.

HAK’KIN kaynağı TANRI-ALLAH’ın HAK bilgisini tüm ayrıntıları ile verdiği Kitabı KUR’AN;
Kur’an sömürücü-satıcılar tarafından, içeriği bilinmesin ki, satışı, pazarlaması, sömürüsü
kolay olsun diye;
saten kılıflar içinde yukarılarda tutulan, abdestsiz(?!), başörtüsüz dokun(u)lamayan, Arapça makamlı şarkı gibi okunup-okutturularak
ALLAH-TANRI SÖZLERİ kuru-kupkuru bir kitap haline getirilerek YOK sayılmakta!
KUR’AN’ın işlerine gelen Ayetlerini kullanarak; Muhammed peygamber üzerinden şirk dini kurmuşlar. Peygamberin sünneti-hadisi(?!), Kur’an tefsirleri(?!)ile ki, -ALLAH-TANRI istese KUR’AN’ı tefsirli indirirdi(?!)- yalan, yanlış hikaye ve rivayetlerle dolu kişilerin kitaplarını okutarak KUR’AN’ın etkisini YOK etmeye çalışıyorlar.
KUR’AN BİLGİsinin YOK olmaya doğru hızlıca yol alışında;
din tüccarlarına kızgınlıkla,
din? alanını kapkara yobaz cahillerin tekellerine terk ederek,
dinin TEK kaynağı KUR’AN’ı (inanmasalar da) lütfedip de incelemeyen, araştırmayan,
bilgisini topluma sunmayan,
KUR’AN’a önyargılı,
KUR’AN’ı küçümseyen,
tebliğ ile görevli peygambere takılıp kalmış inanmayanların da payı büyük!

İnsanlık HAK ettiği değeri, önemi vermediği, gereken SAYGIyı göstermediği için, HAK KUR’AN yeryüzünden çekiliyor gibi geliyor.!?
Hem içimi çok acıtıyor,
hem de çok üzüyor, çok ürpertiyor.

(Hac,6)”Allah haktır.”

(Hac,62)”Allah, Hakk’ın Kendisi’dir.”

(Bakara,147)”Hak, Rabbinden gelen Kur’an’dır.”

(Bakara,176)”Allah, Kitap’ı-Kur’an’ı hak olarak indirmiştir.”

(İsra,105)”Kur’an’ı, hakça bir düzeni gerçekleştirmek-hak olarak indirdik; hakkın tâ kendisidir inen.”

(Kehf,29)”Hak, Rabbinizdendir.”

(Mü’min,20)”Allah hak ile hükmeder-Allah, hakkı gerçekleştirir-Allah, hakça yargılar.”

(Enfal,51)”Allah kullarına asla haksızlık yapmaz.”

(Mü’minun,62)”Hiç kimseye yaratılış kapasitesinin üstünde sorumluluk yüklemeyiz; elimizde hakkı söylemekte olan bir kitap vardır. Hiç kimse haksızlığa uğratılmayacaktır.”

TANRI-ALLAH’ın HAK Sistemi,
hak yiyenin, yediği hakları bir şekilde zaman içinde ya elinden alıyor
ya da hakkı yenenin hakkı,
bir gün, bir şekilde ödeniyor.

Ya da son güne kalıyor!
İşte ayeti:
(İbrahim,42)”Sakın Allah’ı, haksızlık edenlerin yaptıklarından habersiz sanma! O sadece, onlarla hesaplaşmayı, korkudan gözlerin dışarı fırlayacağı bir güne erteliyor-zaman-süre tanıyor.”

Sonunda;

(Zuhruf,78)”Ant olsun ki vaktiyle size hakkı ulaştırmıştık. Fakat çoğunuz haktan Kur’an’dan hiç hoşlanmamıştınız.”

(A’raf,8)”O gün-İzin Günü(Ayrıştırma, hesap sorma günü) tartı haktır-iyi ve kötüyü ayıran ölçü haktır.”

(Zilzal,6-8)”İzin Günü, insanlar dünyada yapmış oldukları-amelleri kendilerine gösterilsin diye gruplar halinde ve tek tek ortaya çıkacaklar. Artık kim zerre ağırlığınca iyilik yapmışsa onun karşılığını görür. Ve kim zerre ağırlığınca kötülük yapmışsa onun karşılığını görür.”

(Hakka,51)”Kur’an, kesin ve mutlak-şüphe götürmez haktır.”


Yazıları posta kutunda oku


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir