Esma Özçil’den Azerbaycan’a Aşk Mektubu

Siyaset Bilimci olan Dr. Esma Özdaşlı, 1982 yılında Ankara’da doğdu. Halen Burdur’daki Arsoy Üniversitesi’nde Uluslararası İlişkiler Üniversitesi’nde ders vermektedir.

O, her zaman Azerbaycan için koşan, Azerbaycan’ı seven, her fırsatta onu koruyan, onun büyümesini, gelişmesini ve onun için çalışmasını isteyen bir hanımefendidir. O, akademik kariyerinde de Azerbaycan’a yer veriyor, sorunlarını araştırıyor, başarılarına değer veriyor ve ülkemize vaaz veriyor.

Bu kitabe, Esma Hanım’ın Azerbaycan’a ve Azerbaycan Türklerine yazdığı yazılardan Ermenice bir kitabedir. Bu kısa tebrik mektubunda hanımefendi, Azerbaycan’a ve Azerbaycan Türklerine olan sevgisini ve özlemini ifade ediyor. . . .

Orijinalde, bayanın metnini sunuyoruz:

HOŞ GELDINIZ, BUGÜN LÜTUF GÜNÜ…

Güney Kafkasya’daki anlaşmazlığın en önemli nedenlerinden biri Azerbaycan’ın bölünmesidir. Bu bölünme Güney Azerbaycan ve Kuzey Azerbaycan Türklerini daha saldırgan hale getirmiştir.

Bu acı hikayenin başlangıcı ise 1813 yılında Rusya ile İran arasında imzalanan Körfez Antlaşması’dır. Bu anlaşma Azerbaycan’ın topraklarını bölüyor; Kuzeyi Rusya, güneyi ise İran hakimiyeti altındadır. 1828 Türkmençay Antlaşması ile Azerbaycan’ın bölünmesi öngörüldü ve Aras Nehri iki ülkenin sınırı olarak belirlendi. Aras Nehri’nin iki yakası da ağrıyor, birkaç düzine Türk ve kitap yazılmış. Sovyet döneminde bile konuşması yasak olan Aras Türk, bu arzusunu ne kadar güzel ifade etmiştir: “Aras’ı ayırdılar ve içini kumla doldurdular, ben seni bırakmazdım, onu zor ayırdılar.”

Ayrıca Bahtiyar Vehhabzade’nin ünlü şiiri “Gülistan”da da kuzeyden güneye olan sevgisini ifade eden en önemli eserlerden biridir.

Tabii ki hepimizin yıllardır bıkmadan usanmadan dinlediği “Separation” şarkısı… Güneyin kuzeyinde Tebriz, Bakü’ye karşı çaresizliğini dile getiriyor:

Geceleri uyuyamıyorum

Bu fikri kafamdan çıkaramıyorum

Sana ulaşamadığım şey

Ayrılık: Kötü ayrılık

Her acı bir baş belasıdır…

Sovyetler Birliği’nin zayıflaması ve Aras Nehri’nin iki yakasını saran dikenli tellerin sökülmesi, yüzyıllarca süren kötü niyeti sembolize etti. Bunun bir sembol olduğunu söylüyorum çünkü güneyin hazineleri yolda. Yaklaşık 35 milyon Azerbaycan Türkü’nün anadillerinde eğitim görmesi bile yasaklanmadı.

Başta Karabağ sorunu olmak üzere Azerbaycan’ın tüm sorunlarının çözümü birlik ve beraberlik ruhunun canlı tutulmasından geçmektedir. Bu dayanışma ruhunun sadece dünyadaki Azerbaycan Türklerini bir araya getirmesi gerekmemelidir ki, oluşacak güçlü diaspora da Azerbaycan’ın uluslararası alanda gönüllü temsilcisi olsun.

Bu, merhum Cumhurbaşkanı Hajdar Aliyev tarafından 1993 yılında ilan edilen ve Azerbaycan Türklerinin birlik ve dayanışmasının bir kutlaması olan Dünya Azerbaycan Hemreylik Günü’dür. Hamrey gerçekte bir semboldür. Önemli olan bu birlik ve beraberlik ruhunun Azerbaycan’a ve Türk dünyasına güven duyması ve bu günün Türk dünyası tarafından kutlanmasıdır.

Dilde, görüşte, işte bir asır öncesinden beri bizimle konuşan Gaspire’li İsmail Bey’in zaten oyladığı dayanışma ruhunun hepimiz için bir tazelenme ve mutlu bir yeni yıl olduğu gün…

axar.az * Esme Bencil – Siyaset Bilimi Doktoru, Burdur, Türkiye./ TURKISHFORUM – ABDULLAH TÜRER YENER


Yazıları posta kutunda oku


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir