Neyin bayramı,kimin bayramı,ülke için hangi kahramanlığı yaptılar, 1 nci ordu komutanı oradaydı;Dinciler iki askerin başını keserken,Askeri öğrenciler denize atılırken engel bile olmadı…Bunu mu kutlayacağım…Bu bir projeydi onu uyguladılar.
Kim inanırsa inansın ben bu darbeden Erdoğan’ın haberi olmadığına inanmıyorum.Bir noktada rantı paylaşamayıp birbirine düştüler ama masa altından da el sıkışmaya devam ediyorlar.Çünkü biz ayrılamayız şarkısındaki gibi o kadar çok içiçe girdiler ki,ayrılamazlar.
Hükümette çok önemli noktalara Erdoğan kendisi atamadı mı,pek çok fetöcüyü?Şu durum da kimin eli kimin cebinde belli değil hala.Kendi çaldı kendi oynadı derler bizim köyde, kendileri yazdılar senaryoyu,kendileri oynadılar.
BOP eşbaşkanıyım diye ortada böbürlene böbürlene gezen birisini ;Ülkemizi yok etmeye çalışan dış düşmanlar,avuçlarını ovuşturarak ordumuzun yok edilişini,askeri okulların kapanmasını,Milli Eğitimi tarikatlara teslim ederek din yozlaştırıp ,halkı cahil bırakmaya çalışmasını,hukukun yok edilişini,tarım ve hayvancılığın bitirilişini, ekonominin çöküşü nü seyrediyor ve”bizim bir şey yapmamıza gerek yok,kendi kendini yok eden bir ülke”diye ağızları sulanarak seyrediyorlar…İşin garibi cahil bıraktığı o kesim bu onu hala alkışlıyor.
Kendi hayatımdan vereceğim örnek en gerçekçisi olur sanırım.Oğlum pilot ve THY nın yaptığı yazılı sınavda 100 puan alıyor ama mülakatta eleniyor.THY genel Müdürünü arayıp sorduğumda aldığım cevaba inanmayacaksınız”bakışlarını beğenmedik”ben hemen yapıştırdım cevabı”haklısınız masmavi gözleri ve başarısıyla size Atatürk’ü hatırlatmıştır. Hani siz müslüman geçiniyorsunuz ya,kul hakkı yediğinizin farkındasınız sanırım,her iki cihanda hakkını yediğiniz insanların iki eli yakanızda”deyip kapattım telefonu.
15 Temmuz darbe girişiminin araştırılması maksadıyla 4 Ekim 2016 tarihinde TBMM 15 Temmuz Darbe Girişimi Meclis Araştırma Komisyonu kuruldu. AKP, MHP, CHP ve HDP’den milletvekilleriyle üyelerin katıldığı komisyonun 4 aylık çalışması sonunda bir rapor hazırlandı ama malesef Meclis’e sunulmadı. 2024 yılı itibarıyla 15 Temmuz darbe girişimi üzerinden 8 yıl geçti.Yeniden gündeme gelen komisyon raporunun akıbeti ve neden Meclis’te görüşülmediği ise bilinmiyor.
Araştırma komisyonunda olan Zeynel Emre“Bunların tesadüf olduğunu düşünmüyorum. Çeşitli bahaneler bunlar. Bize raporu önce teslim ettiler muhalefet şerhini yazdık, imza karşılığı teslim ettik ve işlem bitti. Daha sonra basıma geçilen aşımada öğrendik ki 3 sayfalık bir ilave ek yapılmış.
Burada CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nu suçlayan bir kısım vardı. Bunun üzerine dönemin Meclis Başkanı İsmail Karaman’a giderek, ‘Ya bu kısmı çıkarın ya da bize süre verin ilave bir karşı görüş yazalım’ dedik. Karaman da bize resmi olarak süre verip karşı görüşümüzü yazmamızı istedi. Ardından bunu yazarak teslim ettik. Şimdi açıklamalara bakıyorum da uzlaşma olamadı deniyor.
AKP döneminde 70’ten fazla araştırma komisyonu kuruldu Meclis’te. Bunlardan hangisinde iktidar ve muhalefet uzlaşıyor? Ancak hepsinde de raporlar çıkıyor. Bunların hepsi bahane. Geçtiğimiz senelerde böyle bir durum yoktu. Gelecek 15 Temmuz’da iktidarda olamayacakları nı bildikleri için bu kadar çok konuşuluyor. Dolayısıyla birbirlerini suçlamaya başladılar. Asıl problem; 15 Temmuz raporuna bizim yazdığımız ek metnin AKP’yi son derece rahatsız etmesi.
15 Temmuz’un gerçekleşmesinde tek sorumlu AKP’dir.AKP’li yetkililerin manipülasyonuna gelmemek lazım, yapılan konuşmalar olayı manipüle ediyor. Biz Meclis’te iç tüzüğe göre çalışıyoruz. Bir komisyon, çalışmasını tamamladıktan sonra müzakere diye bir şey yoktur. Ondan sonra yapılması gereken tek işlem raporlaştırılıp, dağıtılıp, Meclis’te görüşülmesidir. Onun haricindeki işlemlerle ilgili kimsenin bir yetkisi yok.
Gelin konuşalım diyeceğimiz bir ortam da yok çünkü iç tüzük yazamıyoruz. Yapılacak tek şey, raporun basılması, milletvekillerine dağıtılması ve şu gün şu tarihte görüşülecek denmesi. Bunun dışında başka bir yol yok.Bize bu ek 3 sayfayı kendileri de bildirmedi. Biz öğrendik ve o şekilde Meclis Başkanı Karaman’ın yanına gittik. Gelecek yıl 15 Temmuz’da CHP’nin yapacağı ilk işlerden birisi bu raporun basılıp, dağıtılıp, görüşülmesidir.”
Barış Terkoğlu”Kusura bakmayın, hak etti! Onlar gibi olsaydı başına bunlar gelmezdi. Sözcü’nün ve yazarlarının adı mahkemelerde FETÖ ile birlikte anılmazdı.Hani şu geçen gün basılı yayına son veren Star gazetesinin bir zamanlar sahibi olan kişiyi hatırlıyor mu sunuz? Alaaddin Kaya. Kim mi? FETÖ Çatı Davası’nda müebbet alan Zaman gazetesinin kurucusu ve eski imtiyaz sahibi.
Ondan buna, şuna geçti ama Star ile Zaman’ın farkı pek azdı. Kimse “şu Star’ın yayınlarına bir bakalım” demedi. Fettah Tamince’nin de sahibi olduğu Star’ın neden durmadan el değiş tirdiğini de kimse sorgulamadı.Fettah Tamince de Zaman gazetesine 17-25 Aralık’tan sonra ortak olmuştu.Gülen ile ilişkisi,FETÖ için kurduğu kurumlar,yatırdığı paralar biliniyordu. Ama Yargı onun peşine niye düşmedi!
Faruk Beşer,Yeni Şafak’ta yazıyor.“Fethullah Gülen Hocaefendi’nin Fıkhını Anlamak”kitabı yazdı.Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde görev yapan Beşer,Adil Öksüz’le birlikte çalıştı.
Ergün Yıldırım da Yeni Şafakta yazıyor? “Yeni Türkiye’nin Yeni Aktörleri: AK Parti ve Cemaat” adındaki FETÖ’nün reklamını yapan kitap yazıp,FETÖ yü peygamberin hicretine benzetti.
AKP Grup Başkanvekili Naci Bostancı “Zaman yazarı” değil miydi? Gülen“ufuk açıcı yazı ve makaleleriyle ülkemizin fikir hayatında mümtaz bir yeri olan Amasya Milletvekili Prof. Dr. Naci Bostancı Beyefendi”diye övgüler yağdırmıyor muydu?
Hepinizin bildiği daha yazacak ne kadar çok isim var.
Eski dönemin artıkları birlikte çalışıyor.FETÖ’nün elemanları da yeni düzende iktidarın en öndeki piyonları olarak yollarına devam ediyor.Devlette ve yargıda iktidar muhafızları ile kripto FETÖ’cüler el ele iş tutuyor.
Emin Çölaşan ya da Necati Doğru, Fehmi Koru’nun yaptığı gibi Abdullah Gül ve Tayyip Erdoğan’ın bilgisiyle Pensilvanya’ya gidip barışma için aracılık yapsaydı 3 buçuk yıl hapis cezası alır mıydı.
Alman Frankfurter Allgemeine Zeitung (FAZ) gazetesi”Cumhuriyet Gazetesi GYY Murat Sabuncu gözaltına alındı.Can Dündar ve arkadaşı Erdem Gül’ü tutuklandı.”
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) Türkiye Direktörü Emma Sinclair-Webb”Başka türlüsü kalmadığından… Hükümet yanlısı Türk medyası: PKK/Gülen bağlantıları iddiasıyla yayın yönetmeni dâhil Cumhuriyet gazetesinin 13 üst düzey yöneticisi hakkında gözaltı kararı verildi” yazdı.
Prof.Dr.Ata Atun:Dün yabancı basında Türkiye ve KKTC ile ilgili haberleri karıştırırken çok ilginç bir yazıya rast geldim. Yazının orijinali Fransızca yazılmış. Yazarı da Hannibal Genseric.
Hannibal’ın söz konusu yazısında 15 Temmuz darbesi ile ilgili bugüne değin duymadığımız ve Türk basınına yansımamış bilgiler var.
15 Temmuz Darbesi’nin Amerikan Ordusu ve NATO tarafından organize edildiğini, planlayıcılarının da CIA, MI6 ve Mossad olduğunu ve sonucunun da Türkiye’yi Anglo-Siyonist Eksen’den (Anglo-Sionist Axis-ASA) uzaklaştıracağını ve Şangay İşbirliği Organizasyonu’na (Shanghai Cooperation Organization-SCO) veya da Gelişmekte Olan Ülkeler Grubu olarak tanımlanan BRICS’e (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika) yaklaştıracağını belirtmekte.
KGB’nin çok iyi çalıştı ve 15 Temmuz Darbesi ile ilgili bilgileri Rus Başkan Vladimir Putin’e çok önceden iletti. Rusya, Türkiye Hükümetini haberdar etmek için detaylı bilgi topladı ve darbecilerin kullanacakları silahlara karşı bir koruma sistemi oluşturdu.
İncirlik Üssü’nden yöneltilen bu boyuttaki bir darbenin fiyasko ile sonuçlanmasının nedeni Rusya’nın iki tarafa da çalışan ajanları ekarte etmiş olmasıdır. Bu darbede İncirlik Üssü”ndeki yüksek rütbeli subayların kullanılması çok aptalca oldu. Bu hata darbenin CIA tarafından yapıldığını ortaya çıkardı.
Batı güçleri Erdoğan başta olduğu müddetçe, Yeni Dünya Düzeni (New World Order-NWO) projesinin hedefi olan Dünya Devleti’ni kurmanın mümkün olmayacağını artık anlamışlardı. Erdoğan’ın Orta Asya Türk Devletleri ve bir kısım Orta Doğu ülkeleri ile güçlü bir blok kuracağını anladılar ve bu darbeyi planladılar.
Kremlin, Türkiye’nin NATO ve AB ile arasının bozulduğunu biliyordu. Başarısız bir darbenin Türkiye’yi Rusya’ya yakınlaştıracağını hesaplayıp, darbe süresince Türkiye Hükümetine yardım etti.
Rusya, Suriye, İran ve Batı ülkeleri darbe yapılacağını biliyorlardı. Darbe günü Batı dünyası İstanbul ve Ankara’ya canlı yayınla bağlanmış, CNN’in ünlü sunucusu Christiane Amanpour ise darbeden 2 gün evvel tüm kamera ve yayın ekibi ile Türkiye’ye gelmişti, darbe günü canlı yayın yapabilmek için.
Putin, danışmanı Alexander Dugin’i, Türkleri darbe konusunda uyarması için, Ankara’ya çok gizli bir şekilde gönderdi. Dugin Türk Hükümetine uzun bir darbeciler listesi verdi.
Darbecilere “karşı darbe” yapılması” bir ay önceden bazı darbecilerin kimliklerinin öğrenilmesi ile başlatıldı. Türk hükümeti 2 bin Türk askerinin (hava ve deniz) tutuklanması için savcıya talimat verdi. Mahkemeler bu talebi reddetti. Feto’cu yargıçlar darbeci generallere bir şeylerin olduğu haberini ilettiler. Bu şekilde, darbe öne alınmak zorunda kalındı.
24 saat susan Amerikan ve Batı medyası, darbenin başarısız olacağını anlayınca, tipik yanıltıcı propaganda ile ortaya çıktı. Madem Erdoğan’ın uçağını F-16’lar gördü niye vurmadılar; çünkü, darbe Erdoğan’ın “Sahte Darbesi”ydi de ondan demeye başladılar.
Gerçek ise çok farklıydı.
Türk F-16’larının peşinde 7 Rus uçağı ve iki S400 füze sistemi de üzerlerine kilitlenmişti. F-16 pilotlarına ihtar edildi: “Erdoğan’ın uçağına en ufak bir atış yaptığınız takdirde yok edileceksiniz.” Bu sebeple, Türk jetleri Erdoğan’ın uçağına ateş edemedi.
İncirlik ABD Üssünden 42 helikopterin yok olması ilk anlarda izah edilemedi. Sonradan öğrenildi ki, bu helikopterler Türkiye’yi işgal edecek güçlere katılmışlardı. Bu nedenle Türk hükümeti İncirlik üssünü 2500 polisle kuşatmış, elektriğini kesmis ve Amerika’ya “Ne yaptığınızı biliyoruz, Askerlerinizi bu yüzden güvenceye aldık.” Mesajını iletti. Bunun üzerine, Obama işgal güçleri armadasını (bir çok ulustan oluşan ordu) durdurdu…..
Söz konusu yazının boyutu benim yazdıklarımın neredeyse 3 misli kadar. Sedece önemli gördüğüm yerleri size aktarabildim. 15 Temmuz darbesinin arkasından bilinen ve bilinmeyen birçok neden, etken ve organizatör var anlaşılan. Kesin olan şu ki, Batı artık Türkiye’den ve Türkiye’nin potansiyelinden çok korkuyor….
Ata ATUN
Milletvekillerine 49000 bin lira,alay eder gibi emekliye 2000 lira zam yapıp,meclisin hiç başka işi yokmuş gibi saatlerce oturum yaparak, hayvanları nasıl öldüreceklerinin kararını çıkararak,halkın ihtiyacı olan ve gerçek gündem olan ekonomik problemleri unutturmaya çalışmak hangi vicdana sığar…
20 küsür senedir bu adamları başımızda tutan güç emretti,onlar da oynadı.Tekrar ediyorum 15 Temmuz Kalkışması bir projedir ve uygulandı.
En çok da Boğaziçi Köprüsü’nün adının değiştirilmesi gücüme gidiyor.
Neyin bayramı,kimin bayramı,ülke için hangi kahramanlığı yaptılar, 1 nci ordu komutanı oradaydı;Dinciler iki askerin başını keserken,Askeri öğrenciler
Bir yanıt yazın