Mısır diyarında ki sağır sultan bile duydu diyecek olsam bu deyim doğru olmaz.
Çünkü Amazon ormanlarında yaşayan 9 farklı ilkel kabile dahi duydu.
Sadece Türkiye’de yaşayan bir topluluk duymadı ve kabul ederek ikna olmadı.
Hangi dilde, hangi tarzda, hangi jargon ile anlatmak gerek inanın ki bende bilmiyorum.
“Ağalar, beyler, hanımlar, gençler ve dahi ergenlik çağına adım atmış olan gençler;
Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarihinin gelmiş geçmiş en büyük ekonomik buhranını, ve aynı zamanda en büyük yağmasını, en büyük ihanetini ve en büyük liyakatsizliğini yaşamaktadır.”
Aziz vatanın tüm neredeyse kaleleri ele geçirilmiş, bütün kurumlarına girilmiş ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiştir.
Bu zahiyatın, bu zihniyet ile onarılması zor falan değil, imkansızdır. Dünyanın en iyi ekonomi uzmanlarını bir araya getirecek olsalar, dünyanın en sıkı kurallarını uygulasalar, dünyanın en dürüst aklı başında yöneticelerine görev tevdi etseler dahi Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin istikrarı yakalaması en iyi ihtimalle 30-35 yılını alacaktır.
Emin olunuz ki işbaşında bulunan iktidar geçmiş eylemlerden yargılanarak hesap vermeyeceğini bilse ve bunun garantisini alabilecek olsa, bugün yönetimi güle oynaya kendi elleriyle muhalefete teslim edecek urumdadır.
Özetle;
Artık güvenilirliğini kaybetmiş, siyasi ömrünü bitirmiş, kontrolünü tamamen yitirmiş, kendi içinde bile çatışmalar yaşayan, kurtuluşu yönetimi kendi elleriyle teslim etmek isteyen bir iktidarımız ve kendi istikbalini ülkenin istiklâline tercih eden eden korkak, işgüzar, kaçak güreşen bir muhalefetimiz var.
Çözüm nedir?
Öncelikle Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kuruluş ayarlarına geri dönmektir.
Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş ve Özgür Özel’in halka tüm gerçekleri olduğu gibi anlatmaları, CHP içinde koltuğuna aşık kişileri derhal uzaklaştırmaları, hiç zaman kaybetmeden erken seçim çağrısı yaparak halkı örgütlemeli ve milletin en çok istediği 2 kişiyi Cumhurbaşkanı ve yardımcısı adayları olarak ilan etmeleridir.
Tek çıkış ve tek yol budur.
Bir yanıt yazın